gülmelik +18 imsi fıkralar

rahip20

New member
Katılım
28 Ocak 2006
Mesajlar
999
Reaction score
0
Puanları
0
*Hosaf*

Çok güzel bir kiz hergün delikanli tarafindan sözlü tacize maruz kaliyor.
Delikanli, kiza yaklasip pilavini (argoda kalça) yerim diyerek rahatsiz
ediyor. Bir
gün böyle, iki gün böyle. Artik kizin da canina tak ediyor. Yine delikanli
kiza
yaklasip :
- Pilavini yerim; diyince kiz :
- Aybasini bekle, hosafini da içersin!..

D*enizciler*

Iki denizci oturmus sohbet ediyorlar :
- Sana iki haberim var, biri iyi, digeri kötü...
- Önce kötüsünü söyle...
- Biz seninle zamanimizin çogunlugunu seferde geçirirken karilarimizin
dostlugu
çigrindan çikti, ikisi de lezbiyen oldu!..
- Vay canina! Peki, iyi haberin nedir?
- Senden hoslaniyorum!..

*Patates*

Adamin biri oglunu çok genç yasta evlendirmis. Gerdek gecesi odadan garip
kahkahalar geliyormus. Adam karisina :
- Hanim git anahtar deliginden bir bak bakalim, neler oluyor...
Karisi gidip bakinca birde ne görsün. Yeni gelin bacaklarini açmis, damat
ise
elindeki findiklari oraya isabetli atmaya çalisiyor ve kahkalarla
gülüyorlar. Kadin
gördüklerini kocasina anlatinca adam :
- Hanim git biraz patetes getir de biz de oynayalim...

*Karniyarik*

Kadin karniyarik yapmayi bilmiyormus ancak kocasi karniyarigi çok
seviyormus.
Kadin karniyarik yapmayi ögrenmek üzere bir ahçiya gitmis ve kendisine bu
yemegin nasil yapildigini ögretmesini istemis. Ahçi kadina anlatmis ve
sormus :
- Anladiniz mi?
- Hayir, anlamadim...
- Ya bunda anlamayacak ne var?
- Yapmadan önce benimki gibiydi, yaptiktan sonra seninki gibi oldu...

*Çilgin Çocuk*

Yasli bir amca parkta bir bankta çökmüs etrafi seyrediyormus. Derken yanina
bir delikanli gelmis ki saçlari kirmizi, turuncu, mavi, sari renk boyali...
Adam
çocuga bakakalmis... Çocuk da küstah bir sesle :
- Ne var moruk, sen hayatinda hiççilginca birsey yapmadin mi?
adam gülümsemis :
- Yaptim... Bir seferinde çok sarhostum ve bir papagani becermistim. Simdi
de
acaba sen benim oglum musun diye merak ediyorum...

*Firsatçi Çapkin*

Adamin biri birgün felç geçirmis olan arkadasini ziyaret etmis. Sohbet
sirasinda
felçli arkadasi adam :
- Terliklerim yukarida kalmis, onlari bana getirir misin lütfen...
Adam yukari çikmis, bir de ne görsün? Felçli adamin afet gibi dipdiriiki
kizi var.
Hemen pratik ve çapkin zekasini çalistirarak :
- Babaniz beni sizinle yatmam için gönderdi, demis... Kizlar :
- Nasil olur!.. Bu imkansiz, demisler. Adam :
- Inanmiyorsaniz soralim babaniza, demis ve asagiya seslenmis :
- Ikisini de miiiii?..
Felçli adam bagirmis :
- Ikisini de, ikisini deeeee...

*Sex Problemleri*

Kadin seks hayatindaki problemlerden dolayi ruh doktoruna gitmis... Uzun
seanslar boyunca çözüm için net bir sey yakalayamayan doktor bir ara :
- Sevisirken hiç kocanizin yüzüne baktiniz mi?
- Evet!..
- Nasildi?
- Cok kizgindi!
Doktor gerçekten önemli bir yere yaklastigini hissetmis, detaya girmek
istemis.
- Kocanizin suratini bir kere gördügünüzü ve kizgin oldugunu soylediniz,
neden
ona bakmak ihtiyaci hissetiniz?
- Çünkü, o da bahçe penceresinden bana bakiyordu...

*Tak Fisi*

Adam is dönüsü evine geldiginde karisini yatakta çirilçiplak uyurken gördü.
Adamin cinsel arzulari bir anda uyandi. Yanina uzanip gögüslerinin uçlariyla
oynamaya basladi. Kadin, uykulu bir sesle :
- Kocacigim, ne yapiyorsun?
-Hiiiç, kisa dalgadan Çukurova radyosunu ariyorum.
- Kocacigim, fisi takmazsan radyo çalisir mi?

gülenler bi tesekkur etsin yeter
 
sonuncu güzeldi emegine saglık
 
*Firsatçi Çapkin*
......
- Ikisini de miiiii?..
Felçli adam bagirmis :
- Ikisini de, ikisini deeeee...
....

buna benzer diyalog binbir gece masallarında geçiyordu.

bir evlat yaşlı babasının iki genç karısında gözü vardır. babasıyla beraber evden biraz uzaklaştıktan sonra babasına:
diğer ayakkabılarını da yanına almasını teklif eder
babası da eve git getir, ve bana yetiş der.
eve gelir gelmez. kadınlara;
ikinizle oynaşacağım, der.
bu nasıl olur der kadınlar.
inanmazsanız sorayım der, üvey evlat:
- baba birisini mi, ikisini mi?
Baba seslenmiş:
- İkisini dedim ya sana.
 
kelime kökenleri

Bu konumuzdaTürkçe'mizde kullanılan bazı argo sözcüklerin kökenleri açıklanıyor, ilginç bir araştırma;

1. safsata: Yunanca'daki "sophistes" bilgili, bilgisi olan anlamına geliyor. Türkçe ve Arapça'da ise "gereksiz söz" anlamında kullanılıyor.

2. entel: Tabii ki bu sözcük batı dillerindeki "intellectual" sözcüğünden bozularak "toplumdan tümüyle kopuk, bilgisini yalnızca biliyor görünmek için edinen kişi" anlamında kullanılıyor. Gerçek anlamı ise, "birçok konuda bilgili olan"dır (sıfat).

3. kapuska: Slavca'da "lahana" demektir. Bizde ise "kıymalı lahana" yemeğine denmektedir.

4. karyola: Bizde genelde yatağın üzerine serildiği, genelde metalden yapılan ayaklı mobilya anlamına geliyor. Oysa gerçek anlamı "el arabası"dır (carriola: İtalyanca). İtalyan gemicilerden bizim kullanımımıza geçti; gemicilerin kullandığı taşınabilir tekerlekli yataklara denir;kökü "taşımak"tır (carri).

5. ameliyat: Arapça'daki "amel" (iş, eylem) sözcüğünden geliyor. Gerçek anlamı, "işlemler, eylemler"dir. Bizde ise, "yetkili uzmanın hastaya uyguladığı işlem" (genelde cerrahi) olarak anlaşılır.

6. gebermek: Türkçe'de eski anlamı "şişmek" idi. Şimdi ise ölmenin kaba bir tabiri oldu. Ölüp beklemiş hayvanların şişmesinden geliyor olsa gerek. (Gebe ve göbek sözcükleri de aynı kökten geliyor)

7. serbest: Gerçek anlamı "başı bağlı"dır (ser:baş, best:bağlı). Ancak sanırım bizde yanlış olarak kullanılıyor; gerçeği "serbes" (başıboş) olsa gerektir. Yine de bizdeki anlamı tam karşılamıyor. Biraz karışık bir durum yani...

8. sosyete: Bizim kullandığımız söyleniş Fransızca'dan alıntı... Anlamı "topluluk"tur. Bizde önceleri "yüksek sosyete" denen zengin tabakaya sonradan kısaca "sosyete" denmeye başlanmıştır.

9. kokona: Yunanca "kokkona"dan geliyor ve gerçek anlamı "Hristiyan kadın"dır. Bizde ise giyimi ve süslenmesi aşırıya kaçan (yorumu yapanların düşüncesi böyle) yaşlı kadınlar nedense bu biçimde anılıyor.

10. tuvalet: Yalnız bizim dilimizde değil, birkaç dilde daha "hela"ya verilen isim... Aslı, Fransızca "toilette"tir ve "temizlik" anlamına gelir. "Tuvalet kağıdı" ve "tuvalet masası" temizlikle ilgili şeylerdir. "Tuvalet kağıdı"nı referans alarak mekana "tuvalet" ismini vermek yalnız bizim bulışumuz değil... Yunanlar da bunu başarmış.

11. yosma: Gerçek anlamı "şen, güzel genç kadın"ken ne duruma düştüğünü ibretle izliyorum. Kadının neşe ve güzelliğinin gizli kalması gerektiği düşüncesinin bir sonucu...


11. don: Elbette ki "giysi" anlamına geliyor ama "külot"un argosu yapılmış. Zaten ne zaman ki bir sözcüğün yabancı dildeki karşılığı "moda" olur, Türkçe'si giderek argolaşır.

12. puşt: Farsça'da "arka, kıç" anlamına geliyor. Pek masum bir laf...

13. orospu: Farsça'da "ruspi"den... Gerçek anlamı ise "toplumda alnı açık, yüzü ak dolaşabilen kadın" demek... İlginç!.. (ru: yüz, sepid: ak, beyaz - ruspid, ruspi)

14. pezevenk: Farsça'daki "pejavend" (kapı tokmağı, sürgü) sözcüğünden pezevenk (kapı arkasında bekleyen; anlam genişlemesiyle, kadın alışverişi yapan)...

15. sıpa: Abazaca'da (gerçekten bir ülkedir) "spau" "çocuk, yavru" demektir. Bizde ise eşek yavrusu... Arapça'da da benzer biçimde "sabi, sibyan" "çocuk" anlamındadır.

16. kaltak: Türkçe'de "alta konup üzerine oturulan" anlamına geliyor. Eyer için de bu sözcük kullanılır. "Önüne gelenin altına yatan kadın" anlamında aşağılama sözcüğü olarak kullanılması ilginç...

17. yarak: Gerçek anlamı "silah"tır. "yarmak"tan gelir. Yarmaya, kesmeye, yaralamaya yarayan alet... Türki cumhuriyetlerde halen "silah" anlamıyla kullanılıyor; bizse dalga geciyoruz. Hem suclu, hem gucluyuz yani.

arattımda geldim ...:durdurun
 
:))), Koptum gülmekten dostum, harika bi çalışma olmuş
paylaşımın için teşekkürler:)
 
: )) hosaF .. qüzeLdi ..
Eline SaqLIk ..
devamını bekLerim ..
 
Geri
Üst