Gülen’in Özkök’e mektubu üzerine

Vtnsvr

New member
Yalçın BAYER
[email protected]

Gülen’in Özkök’e mektubu üzerine


FETHULLAH Gülen’in Ertuğrul Özkök’e yazdığı mektubu (11.3.2008) Hürriyet’te okudum.

Sayın Gülen mektubunda, "Allah’a kul olmak, Hz. Muhammed’e layık bir ümmet olmak hayatımın en temel gayesidir" diyor ve devam ediyor:

"Muhammed Aleyhisselam’dan sonra peygamber gelmeyeceği Kuran ayetiyle o kadar sabittir ki, aksini iddia etmek cehalet ve sapıklık olarak görülmüştür."

Ama yine Sayın Fethullah Gülen birkaç sene evvel şöyle diyordu:

"Ben bir şeyin delisiyim: Herkes imanın tadını tatsın, gerçek imanın ruhta nasıl bir cennet meydana getirdiğini görsün. Herkes Allah’ı tanısın, ruhuna yok olmanın azabını tattırmasın ve ahirete inansın. Bu şekilde, ruhta meydana gelen cennet, cennet Türkiyemize ve mümkün olursa dünyaya da taşınsın."

Şimdiki yeni beyanı ile eski beyanını ele alıp yüce kitabımız Kuran’ın imanla ilgili ne dediğine bakalım:

Yunus Suresi, ayet 99: "Eğer Rabbin dileseydi, yeryüzünde bulunanların hepsi iman ederlerdi. Öyle iken insanları inanmaya sen mi zorlayacaksın?"

Yine aynı sureden ayet 100: "Allah’ın izni olmadan hiç kimse iman edemezdi. O, akıllarını iyi kullanmayanlara azap verir."

Bu ayetlerin ışığında şöyle demek gerekmez mi?

Cenab’ı Hak, Peygamber Efendimizin insanları iman sahibi yapmasına izin vermemiş ve izin vermediği sürece kimse iman edemez; insanların iman sahibi olmalarını tamamen kendi takdirine bırakmış; O dilerse, O isterse, O izin verirse... Ancak insanlar iman sahibi olabilirler!

Sayın Fethullah Gülen bir yandan, "Allah’a kul olmak, Hz. Muhammed’e layık bir ümmet olmak hayatımın en temel gayesidir..." derken, nasıl oluyor da insanları imana çağırmak yetkisini kendinde görüyor, ki bu yetkiyi Cenab’ı Hak kendi elçisine, sevgili Peygamberimize vermezken? Sayın Fethullah Gülen nasıl bir sıfat ve nasıl bir yetki ile insanları imana çağırmaya cesaret gösterebiliyor?

CEHALET VE SAPIKLIK

Bu tavrıyla, Peygamber Efendimiz’den daha üstün bir yetkiyle ve hatta Cenab’ı Hakk’ın takdiriyle imansız olan insanları imana çağırmış olmuyor mu? Böyle şeylere Sayın Fethullah Gülen cehalet ve sapıklık diyor! Efendim?

Bir şey daha söylemek istiyorum. Sayın Gülen diyor ki: "Hz. Muhammed’e layık bir ümmet olmak."

Bir insan ümmet olmaz; Peygamberinin ümmetinden olur. Birkaç satırlık mektubunda bile yanlışlarını göremeyen Sayın Fethullah Gülen cami kürsülerinde çağlayanlar gibi coşup akıp giderken, nasıl akıl dışı, ciddiyetten uzak beyanlarda bulunduğunu din ve dil uzmanlarına sormak lazım; çünkü ona meftun olan cemaat bunu göremez. Bir ilkokul mezunu olarak bir ikisini ben söyleyeyim:

Mehmet Akif Ersoy’un bir din düşmanı olarak niteliği II. Abdülhamid’i şöyle anlatır Sayın Gülen:

"Celadetli, hem de çok celadetli bir padişah idi. Hacca hiç gitmediği halde onu Medine sokaklarında gezip dolaşırken çok kimse görmüştür."

Kendisi için de şöyle der:

"Bir sahabe gibi yaşamak istiyorum."

Böyle diyor ama nedense Suudi Arabistan’a, Medine’ye değil de Amerika’ya gidiyor bir sahabe gibi yaşamak için. Bundan başka hangi sahabe gibi yaşamak istediğini de söylemiyor. Mesela Cemel Vakası olarak tarihe geçmiş, Hz. Ali ile Hz. Ayşe (Peygamber’in eşi) arasında yapılan ve aralarında sahabilerin de bulunduğu 15 bin Müslüman’ın birbirlerini öldürdüğü harpte bulunan sahabilerden bir gibi mi?

Ahmet GÜMÜŞDAL - STUTTGART

GÜNÜN SÖZÜ

"Hürriyet’e ve zenginliğe kavuşan bir kısım Müslümanlar şeytanın tuzaklarına düşmüşlerdir. (...) Yağcılara, yalakalara, meddahlara, paralı ağlayıcılara yazıklar olsun! (...) İslam’a hizmet için haram para ve imkán kullanılmaz. Hela süpürgesi ile cami temizliği yapılmaz. ’Bu düzen bozuktur, böyle bir düzende her bozukluk yapılır, her halt yenilir...’ diyenler şeytandır."

(Mehmet Şevki Eygi)
 

HTML

Üst