-HaKiKaT-
Altın Üye
- Katılım
- 22 Haz 2007
- Mesajlar
- 10,386
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Fenerbahçe Profesyonel Futbol Takımımızın Avusturya Kampı'nın beşinci gününde Sırp oyuncumuz Mateja Kezman Kamp Günlüğü programının konuğu oldu.
FB TV'de Yasir Kaya'nın sorularını yanıtlayan Mateja Kezman, takımımızın yeni sezon hazırlıklarını, kendisinin sezon için beklentilerini anlattı.
Mateja Kezman, yeni sezon için Avusturya'da yapılan kamp ile ilgili izlenimlerini şöyle anlattı: "Yeni bir kamp dönemi, yeni bir hocamız var. Luis Aragones ile çalışmalarımıza başladık. Çok sıkı çalışıyoruz. Bunu böyle yapmamızın nedeni Şampiyonlar Ligi ilk ön elemesi için çok kısa bir süre olması. Yaklaşık 3 hafta sonra ilk maçımıza çıkacağız. Bu nedenle de kendimizi bir an önce hazırlamalıyız. Antrenmanlar çok yoğun bir şekilde devam ediyor. Genelde topla çalışıyoruz. Ama bunun yanı sıra bir yandan kendimizi taktik açıdan ilerletip diğer taraftan da gücümüzü üst seviyeye çıkartmak için uğraşıyoruz. Ben inanıyorum ki böyle çalışmaya devam edersek sezonu en iyi şekilde geçireceğiz."
Oyuncumuz takımımızın topla çalışmalara erken başlaması ile ilgili ise "Ben geçmiş yıllarda büyük teknik direktörlerle çalıştım. Bunlara örnek olarak Jose Morinho ve Gus Hidding'i verebilirim. Şu anda Luis Aragones ile yaptığımız çalışmaları sadece bu iki teknik direktörle yaptım. Her zaman ilk çalışmaya başladığımız andan itibaren sahada top vardı. Durmadan hızlı tempoda antrenmanlar yapılıyordu. Bu da futbolcu için çok önemlidir. Jose Morinho'nun oyuncularına söylediği bir sözü vardır ve bu da şu andaki durumu anlatıyor: 'Eğer size antrenmanda top vermez ve düz koşu yaptırır öyle kondisyon depolatırsam sizden yararlı olmanızı bekleyemem. Çünkü aklınız hep dışarıda olur. Kimi insan arkadaşlarını düşünür, kimi insan kız arkadaşını düşünür diğer türlü ayağınızda top olursa topa konsantre olursunuz." diye konuştu.
Kezman, İspanya'da forma giydiği dönemlerde Luis Aragones'in İspanya Milli Takımı'nın başında olduğunu ve kendisini oldukça iyi tanıdığını söyledi ve şöyle konuştu: "Ben İspanya'da oynadığım zamanda da Luis Aragones İspanya Milli Takımı'nın başındaydı. Milli Takımın başındaki bir insan her zaman en iyiyi hak eder ve en iyi olduğunu gösterir. Aragones, İspanya gibi üst düzey futbolcuların olduğu bir ligde kendisinin kariyerine baktığınızda futbol oynadığı dönemlerde hep çok gol atmış bir isim oldu. Yanılmıyorsam 400 maçta 200'ün üzerinde gol atmış bir futbol kariyeri var. Çok iyi takımlar çalıştırdı. Ben İspanya'da oynarken Sırp Milli Takımı ile İspanya ile karşı karşıya geldik. Benim oynadığım zamanda ikinci maçı Madrid'de yapmıştık. Berabere kalmak bize yetiyordu. İspanya Milli Takımı ilk golü attı ben de beraberlik golünü atmıştım. Birinci olarak bitirdik grubu. İkinci elemelere gitti. İspanya o zaman da iyi top oynuyordu. Aragones'in milli takım performansına baktığınızda her zaman daha iyiye giden ve gelişen bir futbol yapısı bulunuyor. O zamanın İspanya Milli Takımı'nın da çok güçlü olduğunu görmüştük.
Aragones için de şu anda bulunduğu durum yeni bir tecrübe. İlk kez İspanya dışında bir ülkede çalışıyor. O da en iyisini yapmak isteyecektir. İnanılmaz bir enerjisi var. Şu anda 70 yaşında ama saha içinde bazı durumlarda 25 yaşındaki insanların olmadığı kadar enerjik ve takıma hakim bir insan."
Kezman, kendi performansını yeni sezon için şöyle değerlendirdi: "Kendi performansımı geçtiğimiz sezon Aralık ayında itibaren değerlendirmeliyim. Çünkü sezona başlarken dizimde bir ağrı ve sakatlığım vardı. İlk yarı futbol oynamama rağmen verimsiz bir dönem geçirdim. Ameliyat sonrası rahatlama yaşadım. Sonrasında ligde bir çok gol attım, Şampiyonlar Ligi'nde de iyi bir sezon geçirdim ve goller attım. Şu anda kamp dönemindeyiz. Tatildeyken de çok iyi çalıştım. Tanrı da izin verirse her hangi bir sorun olmazsa gelecek sezon başından itibaren oynamaya da başlarsam sezonun en golcü futbolcularından olabileceğimi umuyorum. Türkiye Ligi'nde 20 gol atarsanız iyi bir sonuç olabiliyor."
Oyuncumuz tatilde bulunduğu dönemde Avrupa Şampiyonası'nda iki maç izleme olanağı bulduğunu ve bu maçlardan birinin Türkiye – İsviçre maçı olduğunu söyledi ve ekledi: "Türkiye İsviçre maçı öncesinde bazı oyuncularla maç öncesi konuşma şansı buldum. Maç sonunda onların sevinçlerini görmek büyük mutluluktu. Şans getirdiğimi düşünüyorum. İlk kez bir Avrupa Şampiyonası'nda oynamadım. Bu da benim için enteresan bir deneyim oldu. İkinci olarak da Hollanda – Fransa maçını izledim. O maçı özellikle izlemek istedim. Çünkü uzun yıllar Hollanda'da oynadım ve benim ikinci takımım gibi onlar. Benim üzerimde Hollanda futbolunun emeği büyük. Ondan önce iyi bir tatil geçirdim. Eşimle küçük bir Avrupa turu yaptık arabayla. Dinlenme ve deşarj olma açısından çok verimli bir tatildi."
Takım arkadaşlarının Milli Takımdaki performanslarını nasıl değerlendiriyorsunuz sorusuna ise Kezman, "Arkadaşlarımı izleme fırsatı buldum. Colin iyi bir iş başardı bence. Semih için söylenecek bir söz bulamıyorum. Hayatımda böyle bir oyuncu görmedim. Kariyerimde bir çok takımda oynadım, çok sayıda forvet ile aynı takımda yer aldım. Ama Semih çok enteresan bir yapıya sahip bir golcü. Onun için dünyanın en büyük jokeri diyebilirim. Yedek kulübesinde her zaman hazır bulunan bir teknik direktörün istediği zaman oyuna sokabileceği bir oyuncu. Milli Takıma gerçekten yardımcı oldu" diye yanıtladı.
Kezman MTK eşleşmesi ile ilgili ise "Macar futbolunu takip ediyorum çünkü benim ülkemin komşularından bir tanesi. Macar futbolunda belli bir düşüş var. Çok iyi bir durumda değiller. Puscas zamanındaki güçleri yok. MTK'da tanıdığım birkaç futbolcu var. Onlar da bizim ligimizin ikinci ligi kategorisinde bir yapıya sahipler. Ama bu yıl bizlerde onların bir yükseliş içinde olduğunu görüyoruz. Avrupa futbolunda söz sahibi olmak istiyorlar. Bu yüzden küçümsenmemesi gereken bir takım. Bizler Şampiyonlar Ligi'ne kalmak istiyorsak ilk maçtan itibaren işi sıkı tutmak zorundayız. Chelsea, maçına nasıl hazırlandıysak bu maçın hiçbir farkı yok. Yeni bir hoca ve yeni bir ekiple az sürede çok şey yapmamız gerekiyor. Tabii ki biz kalite olarak MTK'dan daha güçlüyüz. Ama onları da küçümsememeliyiz" diye konuştu.
Yeni sezon ile ilgili beklentileri ve taraftarlara herhangi bir mesajı olup olmadığı ile ilgili olarak Kezman, "Fenerbahçe taraftarı ile ilişkim çok güçlü. Onların beni sevdiklerini biliyorum. Ben de her zaman bu takımda yer almaktan gerçekten çok mutluyum. İnsanlar dışarıdan benim çok fazla gülmeyen bir insan olduğumu düşünüyorlar. Ama bu benim yapım. Bir kez daha söylüyorum Fenerbahçe'de kalmaktan her zaman mutluydum. Gazetelerde benim başka takıma gitmek istediğim yazıldı ama ben buradayım. Yöneticilerimizle konuştuğumuzda ben burada kalmak istediğimi her zaman söyledim. Bu yıl yeni sezonda kazamamız gereken kupalar var. Şampiyonlar Ligi'nde herkese ne kadar iddialı olduğumuzu gösterdik. Bunun üzerine bir adım daha koymalıyız. Bu çalışma temposuyla şu andaki Mateja Kezman'ın üzerine yüzde 30 – 40 artı bir performans görebilirsiniz" diye konuştu.
www.fenerbahce.org
FB TV'de Yasir Kaya'nın sorularını yanıtlayan Mateja Kezman, takımımızın yeni sezon hazırlıklarını, kendisinin sezon için beklentilerini anlattı.
Mateja Kezman, yeni sezon için Avusturya'da yapılan kamp ile ilgili izlenimlerini şöyle anlattı: "Yeni bir kamp dönemi, yeni bir hocamız var. Luis Aragones ile çalışmalarımıza başladık. Çok sıkı çalışıyoruz. Bunu böyle yapmamızın nedeni Şampiyonlar Ligi ilk ön elemesi için çok kısa bir süre olması. Yaklaşık 3 hafta sonra ilk maçımıza çıkacağız. Bu nedenle de kendimizi bir an önce hazırlamalıyız. Antrenmanlar çok yoğun bir şekilde devam ediyor. Genelde topla çalışıyoruz. Ama bunun yanı sıra bir yandan kendimizi taktik açıdan ilerletip diğer taraftan da gücümüzü üst seviyeye çıkartmak için uğraşıyoruz. Ben inanıyorum ki böyle çalışmaya devam edersek sezonu en iyi şekilde geçireceğiz."
Oyuncumuz takımımızın topla çalışmalara erken başlaması ile ilgili ise "Ben geçmiş yıllarda büyük teknik direktörlerle çalıştım. Bunlara örnek olarak Jose Morinho ve Gus Hidding'i verebilirim. Şu anda Luis Aragones ile yaptığımız çalışmaları sadece bu iki teknik direktörle yaptım. Her zaman ilk çalışmaya başladığımız andan itibaren sahada top vardı. Durmadan hızlı tempoda antrenmanlar yapılıyordu. Bu da futbolcu için çok önemlidir. Jose Morinho'nun oyuncularına söylediği bir sözü vardır ve bu da şu andaki durumu anlatıyor: 'Eğer size antrenmanda top vermez ve düz koşu yaptırır öyle kondisyon depolatırsam sizden yararlı olmanızı bekleyemem. Çünkü aklınız hep dışarıda olur. Kimi insan arkadaşlarını düşünür, kimi insan kız arkadaşını düşünür diğer türlü ayağınızda top olursa topa konsantre olursunuz." diye konuştu.
Kezman, İspanya'da forma giydiği dönemlerde Luis Aragones'in İspanya Milli Takımı'nın başında olduğunu ve kendisini oldukça iyi tanıdığını söyledi ve şöyle konuştu: "Ben İspanya'da oynadığım zamanda da Luis Aragones İspanya Milli Takımı'nın başındaydı. Milli Takımın başındaki bir insan her zaman en iyiyi hak eder ve en iyi olduğunu gösterir. Aragones, İspanya gibi üst düzey futbolcuların olduğu bir ligde kendisinin kariyerine baktığınızda futbol oynadığı dönemlerde hep çok gol atmış bir isim oldu. Yanılmıyorsam 400 maçta 200'ün üzerinde gol atmış bir futbol kariyeri var. Çok iyi takımlar çalıştırdı. Ben İspanya'da oynarken Sırp Milli Takımı ile İspanya ile karşı karşıya geldik. Benim oynadığım zamanda ikinci maçı Madrid'de yapmıştık. Berabere kalmak bize yetiyordu. İspanya Milli Takımı ilk golü attı ben de beraberlik golünü atmıştım. Birinci olarak bitirdik grubu. İkinci elemelere gitti. İspanya o zaman da iyi top oynuyordu. Aragones'in milli takım performansına baktığınızda her zaman daha iyiye giden ve gelişen bir futbol yapısı bulunuyor. O zamanın İspanya Milli Takımı'nın da çok güçlü olduğunu görmüştük.
Aragones için de şu anda bulunduğu durum yeni bir tecrübe. İlk kez İspanya dışında bir ülkede çalışıyor. O da en iyisini yapmak isteyecektir. İnanılmaz bir enerjisi var. Şu anda 70 yaşında ama saha içinde bazı durumlarda 25 yaşındaki insanların olmadığı kadar enerjik ve takıma hakim bir insan."
Kezman, kendi performansını yeni sezon için şöyle değerlendirdi: "Kendi performansımı geçtiğimiz sezon Aralık ayında itibaren değerlendirmeliyim. Çünkü sezona başlarken dizimde bir ağrı ve sakatlığım vardı. İlk yarı futbol oynamama rağmen verimsiz bir dönem geçirdim. Ameliyat sonrası rahatlama yaşadım. Sonrasında ligde bir çok gol attım, Şampiyonlar Ligi'nde de iyi bir sezon geçirdim ve goller attım. Şu anda kamp dönemindeyiz. Tatildeyken de çok iyi çalıştım. Tanrı da izin verirse her hangi bir sorun olmazsa gelecek sezon başından itibaren oynamaya da başlarsam sezonun en golcü futbolcularından olabileceğimi umuyorum. Türkiye Ligi'nde 20 gol atarsanız iyi bir sonuç olabiliyor."
Oyuncumuz tatilde bulunduğu dönemde Avrupa Şampiyonası'nda iki maç izleme olanağı bulduğunu ve bu maçlardan birinin Türkiye – İsviçre maçı olduğunu söyledi ve ekledi: "Türkiye İsviçre maçı öncesinde bazı oyuncularla maç öncesi konuşma şansı buldum. Maç sonunda onların sevinçlerini görmek büyük mutluluktu. Şans getirdiğimi düşünüyorum. İlk kez bir Avrupa Şampiyonası'nda oynamadım. Bu da benim için enteresan bir deneyim oldu. İkinci olarak da Hollanda – Fransa maçını izledim. O maçı özellikle izlemek istedim. Çünkü uzun yıllar Hollanda'da oynadım ve benim ikinci takımım gibi onlar. Benim üzerimde Hollanda futbolunun emeği büyük. Ondan önce iyi bir tatil geçirdim. Eşimle küçük bir Avrupa turu yaptık arabayla. Dinlenme ve deşarj olma açısından çok verimli bir tatildi."
Takım arkadaşlarının Milli Takımdaki performanslarını nasıl değerlendiriyorsunuz sorusuna ise Kezman, "Arkadaşlarımı izleme fırsatı buldum. Colin iyi bir iş başardı bence. Semih için söylenecek bir söz bulamıyorum. Hayatımda böyle bir oyuncu görmedim. Kariyerimde bir çok takımda oynadım, çok sayıda forvet ile aynı takımda yer aldım. Ama Semih çok enteresan bir yapıya sahip bir golcü. Onun için dünyanın en büyük jokeri diyebilirim. Yedek kulübesinde her zaman hazır bulunan bir teknik direktörün istediği zaman oyuna sokabileceği bir oyuncu. Milli Takıma gerçekten yardımcı oldu" diye yanıtladı.
Kezman MTK eşleşmesi ile ilgili ise "Macar futbolunu takip ediyorum çünkü benim ülkemin komşularından bir tanesi. Macar futbolunda belli bir düşüş var. Çok iyi bir durumda değiller. Puscas zamanındaki güçleri yok. MTK'da tanıdığım birkaç futbolcu var. Onlar da bizim ligimizin ikinci ligi kategorisinde bir yapıya sahipler. Ama bu yıl bizlerde onların bir yükseliş içinde olduğunu görüyoruz. Avrupa futbolunda söz sahibi olmak istiyorlar. Bu yüzden küçümsenmemesi gereken bir takım. Bizler Şampiyonlar Ligi'ne kalmak istiyorsak ilk maçtan itibaren işi sıkı tutmak zorundayız. Chelsea, maçına nasıl hazırlandıysak bu maçın hiçbir farkı yok. Yeni bir hoca ve yeni bir ekiple az sürede çok şey yapmamız gerekiyor. Tabii ki biz kalite olarak MTK'dan daha güçlüyüz. Ama onları da küçümsememeliyiz" diye konuştu.
Yeni sezon ile ilgili beklentileri ve taraftarlara herhangi bir mesajı olup olmadığı ile ilgili olarak Kezman, "Fenerbahçe taraftarı ile ilişkim çok güçlü. Onların beni sevdiklerini biliyorum. Ben de her zaman bu takımda yer almaktan gerçekten çok mutluyum. İnsanlar dışarıdan benim çok fazla gülmeyen bir insan olduğumu düşünüyorlar. Ama bu benim yapım. Bir kez daha söylüyorum Fenerbahçe'de kalmaktan her zaman mutluydum. Gazetelerde benim başka takıma gitmek istediğim yazıldı ama ben buradayım. Yöneticilerimizle konuştuğumuzda ben burada kalmak istediğimi her zaman söyledim. Bu yıl yeni sezonda kazamamız gereken kupalar var. Şampiyonlar Ligi'nde herkese ne kadar iddialı olduğumuzu gösterdik. Bunun üzerine bir adım daha koymalıyız. Bu çalışma temposuyla şu andaki Mateja Kezman'ın üzerine yüzde 30 – 40 artı bir performans görebilirsiniz" diye konuştu.
İçerik ile ilgili diğer fotoğraflar
www.fenerbahce.org