Gözyaşı ve kahkaha garanti

kent55

Süper Moderatör
Süper Moderatör
Katılım
23 May 2008
Mesajlar
31,409
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
ѕαмѕυηѕρσя






Emekli bir öğretmen... Dört yetişkin evlat... Yedi torun... ‘Adviye Hanım’, iki aylık dönemlerle dönüşümlü olarak çocuklarının yanında kalmaktadır. O ‘Adviye Hanım’ ki görmüş geçirmiştir. Hayattaki tek amacı çocuklarını ve torunlarını mutlu görmektir. Parasını, mallarını sağlığında çocukları arasında paylaştırmıştır. O ‘Adviye Hanım’ ki çocuklarının kendi aileleri içinde yaşanan krizleri tek sözüyle, tek öğüdüyle sona erdirebilmektedir. O ‘Adviye Hanım’ ki bütün bunlara rağmen çocukları tarafından huzurevine yerleştirilmiştir. Torunu ‘Barış’ın kalbi bu duruma fena halde kırılmıştır.

ANNE SEVGİSİ TAVAN YAPTI
İşte bu hikâyeye sahip olan ‘Çınar Ağacı’, izleyenleri anne sevgisini en yüksek seviyeye taşıdı. Öyle ki filmin galasından çıkanların ortak noktası telefonlarına sarılıp annelerini arayarak ‘Seni çok seviyorum anne’ demeleri oldu. Bu arada film, sadece hüzünlü motiflerden oluşmuyor. Gözler çoğu kez kahkahalardan da yaşarıyor.

ERDOĞAN’IN HIÇKIRIKLARI
‘Çınar Ağacı’nın yapımşirketi BKM’nin ortağı Yılmaz Erdoğan da filmi gerek ağlamaktan gerekse gülmekten göz yaşları içinde izleyenlerden biriydi. Zaman zaman hıçkırıklara bile boğuldu. Ayrıca usta tiyatrocu Yılmaz Erdoğan da tıpkı galaya katılan bir çok ünlü gibi filmi izler izlemez telefonuna sarılıp annesi arayanlardan biriydi.

CEMİLE TOYON: "EN İYİ KADRO KURULMUŞ"
“Senaryo muhteşemdi. Elbette senaryoyu da yazan Handan İpekçi’nin yönetmenliği de olağan üstüydü. Oyuncu kadrosuna gelince olabilecek en iyi kadro oluşturulmuştu. Çekimler sırasında hiçbir arızaya maruz kalmadan oyunculuk yapmanın keyfini yaşadım. Gerek Handan İpekçi’nin gerekse oyuncuların dünya görüşlerinin benimkiyle aynı paralellikte olması da benim için büyük bir avantaj oldu. Benim torunum yok ama ablamın var. Onun kadar emeğim geçmese bile anneane ile torun arasındaki ilişkinin nasıl olduğunu biliyorum. Bu nedenle ‘Çınar Ağacı’nda canlandırdığım ‘Adviye’nin torunu ‘Barış’ ile olan ilişkisinde ablamdan elde ettiğim gözlemlerin büyük katkısı oldu. Benim torunum olmasa da iyi biliyorum ki torunlar belli bir yaşa gelmiş insanların hayata tutunmalarında önemli bir yere sahipler.

ÇOK ŞEY ÖĞRENDİM
Ben de küçük oyuncu Deniz’den çok şey öğrendim. Saf oyunculuğu bir kez daha hatırladım. Ve kendi yaşının tepkilerinde olduğu için çok sahici olduğunu gördüm. Deniz’e oyun arkadaşım olarak teşekkür ediyorum.”

DENİZ DEHA LOSTAR: "AFİŞLERE ÇIKTIM ÇOK MUTLUYUM"
“Daha önce reklam filmlerinde oynadım. İlk kez bir sinema filminde rol aldım. Afişlere çıktım, çok mutluyum. Oynarken hiç zorlanmadım, sadece ezberlerde zorlandım.

ÇOK EĞLENİYORUZ
Benim anneannemle aram çok iyi. Tıpkı filmdeki gibi birlikte çok eğleniyoruz. Bütün anneanneler torunlarını severler, babaanneler de severler. Torunları da onları sevsin. Hep sarılsınlar, hep öpsünler.”

NURGÜLYEŞİLÇAY: "ETRAFIMDA ÇOK SONAY GÖRDÜM"
“Aile filmi olması benim için önemliydi. Daha önce böyle bir filminde oynamamıştım. Ben, hep Ertem Eğilmez filmlerini çok sevmişimdir, Adile Naşit, Şener Şen ve Münir Özkul’un başrollerde olduğu filmleri. ‘Bizim Aile’, Neşeli Günler’ ve ‘Gülen Gözler’de nasıl bir sıcaklık hissettiysem ‘Çınar Ağacı’nda da aynısını hissettim.

İYİ Kİ OYNAMIŞIM
Daha önce hiçbir kadın yönetmen ile çalışmamıştım. O deneyimi çok merak ediyordum. Handan İpekçi çok beğendiğim bir yönetmendi, özellikle ‘Büyük Adam Küçük Aşk’ı çok beğenmiştim. Hatta izledikten sonra ona telefon açmıştım. Onunla çalışmak benim için önemliydi. Filmi izledikten sonra ‘İyi ki bu filmde rol almışım’ dedim.

KARAKTERİ ÇOK SEVDİM
‘Çınar Ağacı’nın kadrosu da olabildiğince güzeldi. Oyuncular hem işlerinin ustası hem de iyi insanlar. ‘Sonay’ karakterini çok sevdim. Oyunculukta etrafında gördüğün insanların yaşantılarından ve davranışlarından bir birikim elde ediliyor. Ben ‘Sonay’ı canlandırırken o keyfi en uç noktada yaşadım. ‘Sonay’ gibi kadınları etrafımda o kadar çok gördüm ki, böyle bir karakter hakkındaki birikimim en üst düzeydeydi.

BİZİ HEP UYARDI
Sette bir pedagog vardı. O pedagog Semaver Kumpanya’dan oyuncu bir arkadaş. Hem pedagog hem oyuncu olduğu için küçük oyuncumuz Deniz Deha’ya oyuncu koçluğu da yaptı. Ayrıca pek çok yerde de bizi uyardığı oldu. ‘böyle davranın’ diye. Çünkü o yaştaki çocukları bir yerde tutmak, oynatmak gerçekten zor. Yardımı olmasaydı bu kadar başarılı olur muydum bilmiyorum.





 
Geri
Üst