PePeSanceS
Çǿκ کε√díκ طę ∂طí
Yahu susayım sesimi çıkartmayayım diyorum.
Ama böyle şeyleri görünce dayanamıyorum, hesap baştan beri benim için ortada ama yine de sürecin bitmesini bekliyorum.
Konu Galatasaray`ın ve dolayısıyla Beşiktaş`ın yeni stadyumu..
* * * *
Düşünün şimdi bir mülkün kiracısısın, mülk kamuya ait, yani senin benim özetle halkın tapulu malı.
Hadi diyelim sportif maksatla bunu bir kulübe 50 yıllığına devretmişsin, olabilir, nihayetinde kamu yararı vardır.
Sonra kulübe diyorsun ki sen buradan çık, sana stad yapacağım.
Kulüp yararı var ama kamu yararı nerede?
Diyorsun ki o arazi milyar dolar eder stad ise 300 milyon, hem kulübün işi görülsün hem de yapılan karla fakir fukaraya ev yapalım.
Ona da tamam.
Önce işi özel sektöre yani Talu`ya veriyorsun, bir süre sonra hesabın öyle çıkmadığı ortaya çıkıyor, adam batıyor.
O zaman kamu adına TOKİ bu işi yapsın diyorsun ve devlet sermayesiyle -yani arazinin parasını beklemeden- stadı yapıyorsun.
Sonra arazi için tekrar ihaleye çıkıyorsun ve bir ortaya çıkıyor ki verilen para ancak yeni stadın maliyeti kadar.
Yani kamu arazisi satıp parasıyla kiracısı olan kulübe yeni stad yapmış oluyorsun.
Hani kamu yararı, nerede bu işin karı?
Neden o kulüp?
Bunun piyasa ekonomisindeki adı açık açık "peşkeş" tir.
Nokta.
Aksini iddia edenle sabaha kadar tartışırım.
Kaldı ki kulüp kamunun yaptığı stadın bitmemiş locasını satıp 60-70 milyon parayı kasasına indirmiştir bile.
O zaman bir vatandaş olarak bende sorarım, madem böyle bir gelir ortadadır o zaman neden stad kamu parasıyla yapılmaktadır?
Nihayetinde o paralar Keita,Elano`ya falan verilmiştir, burada kamu yararı nerededir?
Önce loca parasını TOKİ alsın, sonra araziyi satınca kulübe ödesin, haksız mıyım?
* * * *
Kimse bana EURO 2016 hikayesi anlatmasın, o ayrı bu ayrı iştir.
Bu arazinin milyar dolar ettiği söylenmiş ancak bu hesap tutmamıştır, yaşananlar ortada.
* * * *
Şimdi bütün bunlar yaşanırken, Beşiktaş`ın kendi cebinden yapmayı planladığı stada "Anıtlar Kurulu" izin vermemektedir.
Ben İnönü`de ki maçlara genelde Üsküdar`dan motorla giderim.
Anıtlar Kurulu`undan bir üye lütfen poposunu kaldırıp benle bir defa gelsin.
Boğaz`dan o bölgeye beraberce bir bakalım.
Kabataş setüstü beton yığınına bakalım, inşaatı durdurulan ve beton tabutu gibi 10 yıldır duran otele bakalım.
Sahilde duran devletin iğrenç depolarına bakalım, kamu binalarına bakalım.
Hatta İnönü Stadı`nın şemsiye gibi duran açık tribün çatısına bakalım.
Anıtlar Kurulu neyin peşinde?
Estetik mi?
O zaman 360 derece bütün İstanbul`a bakalım.
Nerede yıllardır o Anıtlar Kurulu, onu soralım??
Konu İstanbul aşkı ise kimse bu şehri benden çok sevemez, kimse benden eski İstanbul`lu olamaz.
Ama hakikaten sorun estetikse ve bu stad İstanbul şehrinin yeni bir "anıt" stadı olacaksa.
En azından nasıl bir mimarinin teklif edildiğini herkesin bilmesi gerekir.
Bu görüşmeler neden kapalı kapılar ardında şekillendirilir?
Bu işlerin en iyisini "Anıtlar Kurulu" mu bilir?
Yoksa herşey gibi bu mesele de politik midir?
Sadece mütaditlerin karlı çıkacağı yeni bir "peşkeş" projesi midir?
Ben Beşiktaşlı olarak "sevgilim" olan stadın yerine nasıl bir stad yapılacağını bilmiyorum?
Bilen var mı?
En az 5 tane maket geldi gitti, şu an neyin tartışıldığını gören var mı?
Bu şekil ne demokratik ne adildir.
Önce Anıtlar Kurulu dahil herkesin inşaata olur vermesi
Sonra medeni toplumlar gibi taraftara ve hatta İstanbullulara mimari şeklin danışılması gerekir.
Bu şekle kurul ve mütahit karar veremez, bu şekli halka dayatamaz.
Başka kulüpleri bilmem ama bu şekil Beşiktaş`a yakışmaz.
Nasıl Fulya projesi detaylı projesiyle oylandıysa, nasıl İDO vapurları halka sorulduysa, İstanbul`un benimsemesi için aynı model tekrarlanmalıdır.
Yeni,güvenli,kaliteli,medeni,bilimsel ve en önemlisi dünyada ses getirecek mimaride çok şık bir stad istiyoruz.
Bu projeye karşı çıkan her zihniyeti kınıyorum, olası İstanbul depreminde olabilecek kötü şeylerin vebali omuzlarındadır.
Rüzgar Sağnak / Haber1903
Ama böyle şeyleri görünce dayanamıyorum, hesap baştan beri benim için ortada ama yine de sürecin bitmesini bekliyorum.
Konu Galatasaray`ın ve dolayısıyla Beşiktaş`ın yeni stadyumu..
* * * *
Düşünün şimdi bir mülkün kiracısısın, mülk kamuya ait, yani senin benim özetle halkın tapulu malı.
Hadi diyelim sportif maksatla bunu bir kulübe 50 yıllığına devretmişsin, olabilir, nihayetinde kamu yararı vardır.
Sonra kulübe diyorsun ki sen buradan çık, sana stad yapacağım.
Kulüp yararı var ama kamu yararı nerede?
Diyorsun ki o arazi milyar dolar eder stad ise 300 milyon, hem kulübün işi görülsün hem de yapılan karla fakir fukaraya ev yapalım.
Ona da tamam.
Önce işi özel sektöre yani Talu`ya veriyorsun, bir süre sonra hesabın öyle çıkmadığı ortaya çıkıyor, adam batıyor.
O zaman kamu adına TOKİ bu işi yapsın diyorsun ve devlet sermayesiyle -yani arazinin parasını beklemeden- stadı yapıyorsun.
Sonra arazi için tekrar ihaleye çıkıyorsun ve bir ortaya çıkıyor ki verilen para ancak yeni stadın maliyeti kadar.
Yani kamu arazisi satıp parasıyla kiracısı olan kulübe yeni stad yapmış oluyorsun.
Hani kamu yararı, nerede bu işin karı?
Neden o kulüp?
Bunun piyasa ekonomisindeki adı açık açık "peşkeş" tir.
Nokta.
Aksini iddia edenle sabaha kadar tartışırım.
Kaldı ki kulüp kamunun yaptığı stadın bitmemiş locasını satıp 60-70 milyon parayı kasasına indirmiştir bile.
O zaman bir vatandaş olarak bende sorarım, madem böyle bir gelir ortadadır o zaman neden stad kamu parasıyla yapılmaktadır?
Nihayetinde o paralar Keita,Elano`ya falan verilmiştir, burada kamu yararı nerededir?
Önce loca parasını TOKİ alsın, sonra araziyi satınca kulübe ödesin, haksız mıyım?
* * * *
Kimse bana EURO 2016 hikayesi anlatmasın, o ayrı bu ayrı iştir.
Bu arazinin milyar dolar ettiği söylenmiş ancak bu hesap tutmamıştır, yaşananlar ortada.
* * * *
Şimdi bütün bunlar yaşanırken, Beşiktaş`ın kendi cebinden yapmayı planladığı stada "Anıtlar Kurulu" izin vermemektedir.
Ben İnönü`de ki maçlara genelde Üsküdar`dan motorla giderim.
Anıtlar Kurulu`undan bir üye lütfen poposunu kaldırıp benle bir defa gelsin.
Boğaz`dan o bölgeye beraberce bir bakalım.
Kabataş setüstü beton yığınına bakalım, inşaatı durdurulan ve beton tabutu gibi 10 yıldır duran otele bakalım.
Sahilde duran devletin iğrenç depolarına bakalım, kamu binalarına bakalım.
Hatta İnönü Stadı`nın şemsiye gibi duran açık tribün çatısına bakalım.
Anıtlar Kurulu neyin peşinde?
Estetik mi?
O zaman 360 derece bütün İstanbul`a bakalım.
Nerede yıllardır o Anıtlar Kurulu, onu soralım??
Konu İstanbul aşkı ise kimse bu şehri benden çok sevemez, kimse benden eski İstanbul`lu olamaz.
Ama hakikaten sorun estetikse ve bu stad İstanbul şehrinin yeni bir "anıt" stadı olacaksa.
En azından nasıl bir mimarinin teklif edildiğini herkesin bilmesi gerekir.
Bu görüşmeler neden kapalı kapılar ardında şekillendirilir?
Bu işlerin en iyisini "Anıtlar Kurulu" mu bilir?
Yoksa herşey gibi bu mesele de politik midir?
Sadece mütaditlerin karlı çıkacağı yeni bir "peşkeş" projesi midir?
Ben Beşiktaşlı olarak "sevgilim" olan stadın yerine nasıl bir stad yapılacağını bilmiyorum?
Bilen var mı?
En az 5 tane maket geldi gitti, şu an neyin tartışıldığını gören var mı?
Bu şekil ne demokratik ne adildir.
Önce Anıtlar Kurulu dahil herkesin inşaata olur vermesi
Sonra medeni toplumlar gibi taraftara ve hatta İstanbullulara mimari şeklin danışılması gerekir.
Bu şekle kurul ve mütahit karar veremez, bu şekli halka dayatamaz.
Başka kulüpleri bilmem ama bu şekil Beşiktaş`a yakışmaz.
Nasıl Fulya projesi detaylı projesiyle oylandıysa, nasıl İDO vapurları halka sorulduysa, İstanbul`un benimsemesi için aynı model tekrarlanmalıdır.
Yeni,güvenli,kaliteli,medeni,bilimsel ve en önemlisi dünyada ses getirecek mimaride çok şık bir stad istiyoruz.
Bu projeye karşı çıkan her zihniyeti kınıyorum, olası İstanbul depreminde olabilecek kötü şeylerin vebali omuzlarındadır.
Rüzgar Sağnak / Haber1903
