-gangstaz-
New member
- Katılım
- 10 Tem 2008
- Mesajlar
- 5
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
BU UNUTULUR MU?
(Ama maalesef unuttuk…)
Birinci Dünya Savası’nda İngilizlere, 150 bin askerimiz esir düştü. Bu askerlerden bir kısmı da Mısır’ın İskenderiye şehri yakınlarındaki Seydibeşir Usare Kampına hapsedildi.
Kampın tam adı, “Seydibeşir Kuveysna Osmanli Useray-i Harbiye Kampı” idi. Bu kampta, 1918’de Filistin cephesinde esir düşen 16.Tümen’in 48.Alayı’na bağlı Omsalı Askerleri Tutuluyordu.
12 Haziran 1920’ye kadar iki yıl boyunca her türlü işkence, eziyet, ağır hakaret ve aşağılamaya maruz kaldılar.
Bu insanlık dışı muamelenin nedeni ise Ermeniler idi…
Kamptaki, Türkçe bilen Ermeni Tercümanların yalan, yanlış çevirileri ve kışkırtmaları nedeniyle, kampların İngiliz Komutanları, azılı Türk düşmanı kesilmişlerdi. Savaş bitmişti ancak kamptaki ağır koşullar nedeniyle ölenler dışındaki askerleri teslim, etmek İngilizlerin işine gelmiyordu. Çünkü olası yeni bir savaşta, bu askerlerin yeniden karşılarına çıkabilecekleri, Ermeniler tarafından İngilizlerin beyinlerine işlenmişti.
Çözüm toplu katliamdı... Askerlerimiz, mikrop kırma bahanesiyle, süngü zoruyla dezenfekte havuzlarına sokuldu. Ancak suya normalin çok üzerinde Krizol maddesi katılmıştı. Mehmetçik, daha ayağını soktuğunda, aşırı Krizol maddesi nedeniyle haşlanıyorlardı. Ancak İngiliz askeri dipçik darbeleri ile askerlerimizin havuzdan çıkmalarına izin vermiyorlardı. Mehmetçik bele kadar gelen suya başlarını sokmak istemedi. Ancak bu kez İngilizler havaya ateş etmeye başladı. Askerimiz, ölmemek için çömelerek başlarını suya soktular. Ancak başını sudan kaldıran artık göremiyordu. Çünkü gözleri yanmıştı…
Dışarı çıkanların halini gören sıradaki askerlerimiz direnişleri de fayda etmedi ve 15 bin askerimiz kör oldu. Bu vahşet, 25 Mayıs 1921 tarihinde TBMM’de görüşüldü Milletvekilleri faik ve şeref beyler bir önerge vererek, mısır’da esirlerin Krizol banyosuna sokularak 15 bin vatan evladının gözlerinin kör edildiğini, bunun faili olan İngiliz tabip, garnizon komutanı ve askerlerinin cezalandırılması için TBMM’nin teşebbüse geçmesini istediler.
Tabii ki yeni kurulan devletin bin türlü sorunu vardı. Bu hesap sorma işi de UNUTULDU gitti.
(Ama maalesef unuttuk…)
Birinci Dünya Savası’nda İngilizlere, 150 bin askerimiz esir düştü. Bu askerlerden bir kısmı da Mısır’ın İskenderiye şehri yakınlarındaki Seydibeşir Usare Kampına hapsedildi.
Kampın tam adı, “Seydibeşir Kuveysna Osmanli Useray-i Harbiye Kampı” idi. Bu kampta, 1918’de Filistin cephesinde esir düşen 16.Tümen’in 48.Alayı’na bağlı Omsalı Askerleri Tutuluyordu.
12 Haziran 1920’ye kadar iki yıl boyunca her türlü işkence, eziyet, ağır hakaret ve aşağılamaya maruz kaldılar.
Bu insanlık dışı muamelenin nedeni ise Ermeniler idi…
Kamptaki, Türkçe bilen Ermeni Tercümanların yalan, yanlış çevirileri ve kışkırtmaları nedeniyle, kampların İngiliz Komutanları, azılı Türk düşmanı kesilmişlerdi. Savaş bitmişti ancak kamptaki ağır koşullar nedeniyle ölenler dışındaki askerleri teslim, etmek İngilizlerin işine gelmiyordu. Çünkü olası yeni bir savaşta, bu askerlerin yeniden karşılarına çıkabilecekleri, Ermeniler tarafından İngilizlerin beyinlerine işlenmişti.
Çözüm toplu katliamdı... Askerlerimiz, mikrop kırma bahanesiyle, süngü zoruyla dezenfekte havuzlarına sokuldu. Ancak suya normalin çok üzerinde Krizol maddesi katılmıştı. Mehmetçik, daha ayağını soktuğunda, aşırı Krizol maddesi nedeniyle haşlanıyorlardı. Ancak İngiliz askeri dipçik darbeleri ile askerlerimizin havuzdan çıkmalarına izin vermiyorlardı. Mehmetçik bele kadar gelen suya başlarını sokmak istemedi. Ancak bu kez İngilizler havaya ateş etmeye başladı. Askerimiz, ölmemek için çömelerek başlarını suya soktular. Ancak başını sudan kaldıran artık göremiyordu. Çünkü gözleri yanmıştı…
Dışarı çıkanların halini gören sıradaki askerlerimiz direnişleri de fayda etmedi ve 15 bin askerimiz kör oldu. Bu vahşet, 25 Mayıs 1921 tarihinde TBMM’de görüşüldü Milletvekilleri faik ve şeref beyler bir önerge vererek, mısır’da esirlerin Krizol banyosuna sokularak 15 bin vatan evladının gözlerinin kör edildiğini, bunun faili olan İngiliz tabip, garnizon komutanı ve askerlerinin cezalandırılması için TBMM’nin teşebbüse geçmesini istediler.
Tabii ki yeni kurulan devletin bin türlü sorunu vardı. Bu hesap sorma işi de UNUTULDU gitti.