Gönen'de bir köy enstitüsü

İnfLicT

New member
Gönen'de bir köy enstitüsü

Köy Enstitüleri deneyiminden çıkarılacak pek çok ders var. Ama bu, ne bu kurumları her derde deva görmek, ne de geçmiş dönemi bugüne taşımak anlamına gelmelidir.

Süleyman Demirel Üniversitesi'nde Köy Enstitüleri'nin 67. yıldönümünü Kutlama Etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen bir sempozyum vesilesiyle Isparta Gönen'deki Köy Enstitüsü'nü görme fırsatımız oldu. Heyecan verici bir şey bu. 1940 yılında inşa edilmiş binaların koridorlarında, okulun sınıflarında ve bahçesinde belli bir dönemin ruhu geziyor hâlâ. Bir toplumsal seferberlik ruhu.

75-85 yaşlarında emekli öğretmenler, büyük bir heyecanla anlatıyorlar bu binaları nasıl yaptıklarını, bahçedeki o koca çamları ne zaman diktiklerini.. Kimisi bastonlu, kimisi şapkalı. Ama hepsi takım elbiseli ve kravatlı. Büyük bir özlem hissediliyor her cümlelerinde.
Enstitünün idare binası, Süleyman Demirel üniversitesi tarafından müze haline getirilmiş. O dönemin fotoğrafları, belgeleri ve bazı araç gereçler sergileniyor odalarda. Bir oda Fakir Baykurt'a ayrılmış, diğeri İsmail Hakkı Tonguç'a, bir diğeri ise Hasan Âli Yücel'e. Genişçe bir salonda ise, Gönen Köy Enstitüsü ve daha sonra Öğretmen Okulu yıllarına ait fotoğraflar, belgeler yer alıyor.


Fakir Baykurt'un Gönen yıllarını anlattığı bir öyküsünde yer alan sözler çok etkileyici. Belli bir dönemin gerçeklerini ve Köy Enstitüleri'nin işlevini çok çarpıcı bir şekilde anlatıyor: "Beş yıl okuyup öğretmen olacağım. İçimde iri gövdeli aslanlar dolaşıyor. He-heeey! Yeleleri savrulu aslanlar! Öğretmen olacağım. İçinde yittiğimiz korkunç yoksulluktan kurtulacağız önce. İlk aylığımı anneme veririm.." Köy Enstitüleri'nin başarısını daha iyi anlayabilmemize çok yardımcı olabilecek sözler bunlar. Hiçbir olanağı olmayan yoksul köy çocuklarına meslek ve statü kazandırarak kaderlerini değiştirmek, küçümsenecek bir şey değil. Buna Cumhuriyet misyonerliği ve yurttaşlık idealini de ekleyince, bu kurumlara bağlılığı daha iyi anlamak mümkün.

Fantastik kavramlar!

Eğitimin piyasayla aşırı derecede içlidışlı olduğu bir dönemde, öğrencileri tarafından yapılan okul binalarını anlamak ve anlatmak zor. Özel ders, dershane, ikinci öğretim ve ek ders ücretlerinin çok ön plana çıktığı bir çağda yaşıyoruz. 'Kamu yararı' ve 'ortak çıkarlar' artık fantastik kavramlar. Altta kalanın canının çıktığı, daha çok sınavdan geçen ve daha çok diplomaya sahip olanın avantajlı olduğu bir dönemde Köy Enstitüleri ruhunu anlamak çok zor.

Artık kentleşme çağındayız. Eğitim köyde kalmaktan kurtulmanın bir aracı. Ama Fakir Baykurt'un sözünü ettiği, 'korkunç yoksulluklar', bu döneme özgü yapısıyla halen devam ediyor. Onların çocuklarına artık daha çok imam-hatip liseleri kucak açıyor. Yetiştirmeyi hedefledikleri insan modeli farklı olsa da, taşralı yoksul çocuklara masrafsız diploma edinme olanağı sağlama, bu iki okulun ortak özelliği. Her iki okul da, barınma, yemek ve diğer eğitim giderlerini ailelerin üzerinden alma özelliğine sahiptir. Birincisi, Cumhuriyet'in değerlerini köylere yayma, köylüyü aydınlatma misyonuyla tanımlanmıştı. Diğeri de benzer bir kuruluş amacına sahipti. Aydın din adamı yetiştirmek. Ama artık çağın ve kentlerin belirsiz, güvensiz ve yabancılaşma ortamında, dini inançlar ve gelenek ile bir savunma mekanizması geliştirme misyonuyla cazibe merkezi oluşturuyor.

Köy Enstitüleri devlet desteği ve imece sayesinde varlığını sürdürebilmişti. İmam-hatip liseleri ise, devlet desteğinin yanı sıra tarikat ve cemaatlerin desteğiyle varlığını sürdürmektedir. Sosyal devlet küçüldükçe tarikat ve cemaatler büyümektedir.
Köy Enstitüleri deneyinden çıkarılacak pek çok ders var. Ama bu, ne bu kurumları her derde deva görmek ne de geçmiş dönemi bugüne taşımak anlamına gelmektedir. Köy Enstitülerinden çıkarılacak derslerden birisi, eğitimin, eşitlik ve dayanışmanın önemli bir aracı olarak önemini korumasıdır.

Engin Önen: Ege Üniversitesi öğretim üyesi

Radikal​
 

SickDreTh

Altın Üye
cok guzel bı haber keske zıle bastı kactı dıye oldurulen cocugun haberını deılde bole haberlerı yayınlasak forumda...:(
 

elmir

New member
SickDreTh' Alıntı:
cok guzel bı haber keske zıle bastı kactı dıye oldurulen cocugun haberını deılde bole haberlerı yayınlasak forumda...:(
ne ciğerli adamsın sen yaw..

tanımadığın birinin, aynı yazı üzerine senle aynı şeyleri düşünmesi ne kadar güzel oldu benim için bilemessin....
 

osiris_cemo

New member
Yazık oldu enstitülere ağalık düzeninin devamı için harcadılar
 

mbreathe

New member
cok güzel ya ben ordan gerci yasım genc olduğu için anadolu öğreymen lisesi mezunu olarak ayrıldım ama hala dediğiniz gibi ruhu yasamaktadır oralardan mezun olmak ayrı bir sereftir keske simdide öyle okullar olsa
 

HTML

Üst