Gönüllü Arabulucu Recep Tayyip Erdoğan!

.DepresyoN

Banned
Katılım
3 Ocak 2009
Mesajlar
235
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
Verme, dünyaları alsan da bu cennet vat
Gönüllü Arabulucu Recep Tayyip Erdoğan!

thumbnail.php


Başbakan Recep Tayyip Erdoğan yine sahnede.

İsrail, Gazze’ yi bombaladı ya, Dünya ve Ortadoğu barışından sorumlu Recep Tayip Erdoğan, yine durumdan vazife çıkararak, hem de yılbaşı akşamı, barış adına gene büyük bir fedakarlık ve özveride bulunarak, bölge ülkelerinden Suriye ve Ürdün’e uçup, barış adına bir dizi görüşmeler yaptıktan sonra yurda döndü ve ertesi gün de ayağının tozuyla Ankara da bir toplantı yaparak, Başkent Ankara’ nın, AKP Belediye Başkanı adayının Melih GÖKÇEK olduğunu açıklayarak, günlerdir Melih GÖKÇEK’ i kaybedecek olmanın merakı ve üzüntüsü içindeki ( ! ) Ankaralılara, adayının yeniden Melih GÖKÇEK olduğu müjdesini vererek, Ankaralıların yüreklerine su serptikten sonra, bölge ve dünya barışına büyük katkı yapacak olan Birleşmiş Milletler görevine, bıraktığı yerden tekrar geri dönerek, bu sefer Hüsnü Mübarek ile görüşmek üzere Mısır’ a uçtu ve daha sonra da Suudi Arabistan’a uçarak, Birleşmiş Milletler örgütünü dahi utandıran ve kıskandıran barışçıl faaliyetinin ilk raundunu tamamlamış olmanın huzur ve mutluluğu içinde ülkesine döndü.
Allah’ı var, başbakanımız Recep Tayip Erdoğan, gerçekten çok çalışkan ve hareketli, hiper aktif çocuklar vardır ya hani, onları dahi yaya bırakacak cinsten.
Tayip Erdoğan’ ın asıl mesleği diplomatlık olmamasına, bu konu uzmanlık alanına girmemesine ve Türkçe den başka bir dil bilmemesine rağmen, diplomatlık mesleğine karşı içinde büyük bir sevgi ve özlem olsa gerek, nerede ülkeler arası bir savaş ve çatışma var ise, bu konuda asıl üzerine düşen görevi yapması gereken Birleşmiş Milletler örgütünün harekete geçmesini beklemeden, tek başına bu örgütün görevini üstleniveriyor.
Sayın Recep Tayip Erdoğan’ ı, bu barış severliğinden, iş bitiriciliğinden ve her şeyden öte, bu medeni cesaretinden dolayı ne kadar kutlasak azdır.
Sayın Recep Tayip Erdoğan’ ın, kent olarak, Ankara’ yı pek sevmemesi ve bu nedenle, fırsatını buldukça Ankara dan uzaklaşmak arzusu da, kendisinin, ülkeler arası arabuluculuk görevine gönüllü talip olmasında, büyük bir etken olduğunu sanıyoruz.
Sayın Recep Tayip Erdoğan, Ankara’yı o kadar sevmiyor ki, fonksiyonları itibariyle Başkent Ankara da faaliyet göstermesi gereken Merkez Bankasının dahi, kendisinin Başbakanlığa sıçrama tahtası olan bir dönem Belediye Başkanlığını yaptığı ve çok sevdiği İstanbul iline taşımasının önünü açmış bulunmaktadır.
Sayın Başbakanımız Recep Tayip Erdoğan’ ın, belki aklından geçirmesine rağmen, Başkentimizin ve dolayısıyla Türkiye Büyük Millet Meclisimizin, Ankara dan İstanbul’a nakline, Anayasamızın 4.maddesi ile değiştirilmesinin teklif dahi edilemeyeceği 3.maddesinde yer alan, “ Türkiye Devletinin başkenti Ankara dır” hükmünün engel olduğunu belirtmek istiyoruz.

Tekrar asıl konumuza dönecek olursak, arabuluculuğa soyunan Sayın Recep Tayip Erdoğan; hepimizin nefretle kınadığı, İsrail’in Gazze’ ye yaptığı ve yüzlerce günahsız kişinin ölümüne yol açan saldırıda, İsrail’ in yalnız olmadığını, İsrail’ in arkasında, Dünya ulusları içinde çok saygın yerleri olan, emperyalist ve içten pazarlıklı süper güçlerin bulunduğunu ve bu güçlerin muhalefetine rağmen, barış için yapacağı tüm çabaların sonuçsuz kalmaya mahkum olduğunu bilmek ve daha gerçekçi olmak zorundadır.


Sayın Başbakanın hassasiyetini anlıyoruz, kendisinin, dünya ve bölge barışını tehlikeye sokan ve günahsız sivil kişilerin ölümlerine yol açan olup bittiler karşısında, sessiz kalması gerektiğini de söylemek istemiyoruz.Kendisi, Saygın ve güçlü bir devlet olan Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanı olarak, İsrail’in tasvip edilemeyecek olan saldırılarını, pek tabiidir ki, Dünya ve bölge barışı açısından kınayacak ve eleştirecektir.
Ancak, yukarıda belirttiğimiz gibi, duygusallığa kapılmadan, bazı gerçekleri ve çıkar çatışmalarını da göz ardı etmeyerek, başarabilme şansı olan girişimlerde bulunmak zorundadır.
Tayip Erdoğan; çıkan her çatışmada, şartları değerlendirmeden, derhal arabuluculuk görevine soyunması ve bu arabuluculuk görevinde de başarısızlığa uğraması halinde, Türkiye Cumhuriyetinin zedelenecek olan itibarını ve inandırıcılığını da düşünmek ve dikkate almak zorundadır.

Son olarak; biz, Sayın Tayip Erdoğan’ı, öncelikle, kendi ülkemizin kronikleşen PKK ve Kıbrıs gibi sorunlarını çözmeye davet ediyor ve bu sorunların çözümünde göstereceği başarıların, diğer ülkelerin uluslar arası sorunlarının çözümünde ara buluculuk yapmasına haklı bir zemin oluşturacağını, belirtmek istiyoruz.06/ 01 / 2009

Güner Yiğitbaşı http://www.hakimiyetimilliye.org/index.php?news=3378
 
Geri
Üst