S
SiR ReaLiST
Guest
Hasan Şaş'ın yanlışları!!!
Pazar gecesi Kanaltürk Televizyonu Telegol Programı'nda Hasan Şaş'ı üzülerek izledim. Galatasaray yönetimini açık açık tehdit etti.
"Konuşursam taraftar Galatasaraylılığından utanır" ifadesiyle aslında hem kendine hem de 10 yılı aşkın süredir ekmek yediği camiasına büyük ayıp etti. Şimdi Hasan Şaş'a sorarlar:
"Madem taraftarı Galatasaraylılığından utandıracak şeyler vardı, sen böyle rezil bir ortamda nasıl yaşadın? Niye o zaman konuşmadın da; şimdi Galatasaray'dan kopartılırken takımında çirkin şeyler yaşandığını üstü kapalı ifade ediyorsun?"
Diğer bir husus da bir gazetede Hasan Şaş'ın parasını alamadığı için kulübünü mahkemeye verdiği şeklindeki bir haberle ilgili itirazdı. Bu da Hasan Şaş tarafından fazla büyütüldü.
Zira Telegol'deki telefon bağlantısında Hasan Şaş "Paramı alamazsam tabi ki kanuni yollarla paramı tahsil edeceğim" açıklamasını yaptı. Bu da gösteriyor ki Hasan Şaş'ın kulübünü mahkemeye vermesi kendisine göre yanlış bir durum değil. Ve işin tuhafı Hasan Şaş'ın ağzından duyduğum "Ben Galatasaray'a bunca yıl hizmet ettim. Ama taraftarın bana yaptıklarını hazmedemiyorum" sözleriydi.
Romantik açıdan baktığınızda Hasan Şaş haklı olabilir. Ama ben şimdi aynı Hasan Şaş'a sormak istiyorum:
10 küsur yıl Galatasaray'a hizmet ettin de karşılığını almadın mı? O yıllar Galatasaray'dan kazandığın paraları alt alta bir topla bakalım. Türkiye'de bu kadar kısa sürede bu kadar parayı kaç tane genç adam kazanabiliyor?
Diğer bir soru da Galatasaray'da görev yapmış tüm futbolculara: Hanginizin parası eninde sonunda ödenmedi?
Hele Hasan Şaş'a üzerine basa basa soruyorum. UEFA şampiyonu olduğunuzda paralarınız tıkır tıkır ödeniyor muydu, yoksa gecikmeli olarak mı alıyordunuz?
KULÜPLER HANCIDIR
İşin acı tarafı şu:
Maalesef insanlar eğer bir yanlış varsa maddi ve manevi menfaatleri uğruna işler iyi giderken susuyorlar. Ama eşyanın doğasına uygun olarak takımdan uzaklaştırıldıklarında da "Konuşursam yer yerinden oynar" ifadeleriyle akılları sıra karizma yaptıklarını sanıyorlar.
Şunu kimse unutmasın: Kulüpler hancıdır. Onlardan ekmek yiyen, büyük paralar kazanan, çoluk çocuklarının geleceklerini kurtaran futbolcular ise yolcu...
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Beşiktaş'ın Gökhan Zan çelişkisi
Galatasaray Gökhan Zan'ı bonservis ücreti ödemeden Beşiktaş'tan kaptı. Başta Yıldırım Demirören ve diğer idareciler "Gökhan Zan Galatasaray'a hayırlı olsun" demekle yetindiler. Kulislerdeki iddia şu:
Beşiktaş Gökhan Zan'ın opsiyonlu mukavelesini uzatmayı unuttu ve futbolcu boşa çıktı.
Beşiktaş bu dedikoduyu yalanlıyor; "Biz anlaşmadık, Gökhan da nereye giderse gitsin"deyiveriyor. Ortada ciddi bir çelişki var.
Eğer opsiyonu unuttular ve Gökhan bedelsiz boşa çıkmışsa bu affedilmeyecek bir yönetim hatasıdır. Veya Gökhan Beşiktaş için çok önemli bir oyuncu değilse bunun adı büyük bir futbol cehaletidir. Beğenirsiniz ya da beğenmezsiniz; Gökhan sakat olmadığı sürece Milli Takım'ın değişmez stoperidir.
Üstelik Beşiktaş'ın ciddi anlamda yabancı oyuncu fazlalığı var. Tello, Holosko, Bobo(eğer kalırsa) , Delgado, Fink ve Ernst. Bunlar banko oynaması gereken, oynayan ve oynayabilecek oyuncular. Bu 6 yabancı oyuncu demek. Ayrıca Sivok ve Zapo var, etti sekiz. Bunlardan hangisini keseceksin?
Gökhan gibi sağlıklı olduğunda önemli katkıda bulunabilen bir milli defans oyuncusunu bedelsiz bırakmanın hangi mantığı olabilir?
Sabah

Pazar gecesi Kanaltürk Televizyonu Telegol Programı'nda Hasan Şaş'ı üzülerek izledim. Galatasaray yönetimini açık açık tehdit etti.
"Konuşursam taraftar Galatasaraylılığından utanır" ifadesiyle aslında hem kendine hem de 10 yılı aşkın süredir ekmek yediği camiasına büyük ayıp etti. Şimdi Hasan Şaş'a sorarlar:
"Madem taraftarı Galatasaraylılığından utandıracak şeyler vardı, sen böyle rezil bir ortamda nasıl yaşadın? Niye o zaman konuşmadın da; şimdi Galatasaray'dan kopartılırken takımında çirkin şeyler yaşandığını üstü kapalı ifade ediyorsun?"
Diğer bir husus da bir gazetede Hasan Şaş'ın parasını alamadığı için kulübünü mahkemeye verdiği şeklindeki bir haberle ilgili itirazdı. Bu da Hasan Şaş tarafından fazla büyütüldü.
Zira Telegol'deki telefon bağlantısında Hasan Şaş "Paramı alamazsam tabi ki kanuni yollarla paramı tahsil edeceğim" açıklamasını yaptı. Bu da gösteriyor ki Hasan Şaş'ın kulübünü mahkemeye vermesi kendisine göre yanlış bir durum değil. Ve işin tuhafı Hasan Şaş'ın ağzından duyduğum "Ben Galatasaray'a bunca yıl hizmet ettim. Ama taraftarın bana yaptıklarını hazmedemiyorum" sözleriydi.
Romantik açıdan baktığınızda Hasan Şaş haklı olabilir. Ama ben şimdi aynı Hasan Şaş'a sormak istiyorum:
10 küsur yıl Galatasaray'a hizmet ettin de karşılığını almadın mı? O yıllar Galatasaray'dan kazandığın paraları alt alta bir topla bakalım. Türkiye'de bu kadar kısa sürede bu kadar parayı kaç tane genç adam kazanabiliyor?
Diğer bir soru da Galatasaray'da görev yapmış tüm futbolculara: Hanginizin parası eninde sonunda ödenmedi?
Hele Hasan Şaş'a üzerine basa basa soruyorum. UEFA şampiyonu olduğunuzda paralarınız tıkır tıkır ödeniyor muydu, yoksa gecikmeli olarak mı alıyordunuz?
KULÜPLER HANCIDIR
İşin acı tarafı şu:
Maalesef insanlar eğer bir yanlış varsa maddi ve manevi menfaatleri uğruna işler iyi giderken susuyorlar. Ama eşyanın doğasına uygun olarak takımdan uzaklaştırıldıklarında da "Konuşursam yer yerinden oynar" ifadeleriyle akılları sıra karizma yaptıklarını sanıyorlar.
Şunu kimse unutmasın: Kulüpler hancıdır. Onlardan ekmek yiyen, büyük paralar kazanan, çoluk çocuklarının geleceklerini kurtaran futbolcular ise yolcu...
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Beşiktaş'ın Gökhan Zan çelişkisi
Galatasaray Gökhan Zan'ı bonservis ücreti ödemeden Beşiktaş'tan kaptı. Başta Yıldırım Demirören ve diğer idareciler "Gökhan Zan Galatasaray'a hayırlı olsun" demekle yetindiler. Kulislerdeki iddia şu:
Beşiktaş Gökhan Zan'ın opsiyonlu mukavelesini uzatmayı unuttu ve futbolcu boşa çıktı.
Beşiktaş bu dedikoduyu yalanlıyor; "Biz anlaşmadık, Gökhan da nereye giderse gitsin"deyiveriyor. Ortada ciddi bir çelişki var.
Eğer opsiyonu unuttular ve Gökhan bedelsiz boşa çıkmışsa bu affedilmeyecek bir yönetim hatasıdır. Veya Gökhan Beşiktaş için çok önemli bir oyuncu değilse bunun adı büyük bir futbol cehaletidir. Beğenirsiniz ya da beğenmezsiniz; Gökhan sakat olmadığı sürece Milli Takım'ın değişmez stoperidir.
Üstelik Beşiktaş'ın ciddi anlamda yabancı oyuncu fazlalığı var. Tello, Holosko, Bobo(eğer kalırsa) , Delgado, Fink ve Ernst. Bunlar banko oynaması gereken, oynayan ve oynayabilecek oyuncular. Bu 6 yabancı oyuncu demek. Ayrıca Sivok ve Zapo var, etti sekiz. Bunlardan hangisini keseceksin?
Gökhan gibi sağlıklı olduğunda önemli katkıda bulunabilen bir milli defans oyuncusunu bedelsiz bırakmanın hangi mantığı olabilir?
Sabah