icemen
New member
- Katılım
- 7 Şub 2007
- Mesajlar
- 20,136
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Pascal Nouma... Beşiktaş taraftarının gönlünde yer etmiş hiçbir zaman unutulmayacak Senegal asıllı Fransız futbolcu...
6 Ocak 1972 yılında dünyaya geldi. Futbol kariyerine Paris Saint German`ın genç takımında başladı. Daha sonra Lille takımının formasını giydi.
Lille`den sonra bir başka Fransız Kulübü Caen`de futbol oynadı ve 1994 yılında yeniden PSG`ye döndü.
Paris`te futbol olarak başarılı olsa da disiplinsiz hareketlerinden dolayı kulüpte istenmedi ve 1996 yılında Strasbourg`a yollandı.
Strasbourg`da 2 sezon top koşturdu. Ardından Lens`e transfer oldu ve 2 sezon da Lens formasıyla top koşturdu. Lens`de son dönemlerde gösterdiği performansıyla takımını UEFA kupasında yarı finale kadar çıkardı.
Bu performansının ardından 2000 yılında Beşiktaş`a transfer oldu. Neredeyse tamamen yeni kurulmuş bir takımla sezona çok iyi bir başlangıç yaptı.
O dönem Nevio Scala`nın çalıştırdığı Beşiktaş`ta sezon boyunca 24 maçta forma giydi ve 18 gole imza attı.
Beşiktaş`taki ilk macerası 1 yıl süren Nouma ardından 2001-2002 yılında Fransız Kulübü Marsilya`ya transfer oldu.
Marsilya`da sezon boyunca 11 maçta forma giyebilen Nouma sadece 1 gol kaydedebildi.
Bir senelik Marsilya kariyerinden sonra hem kendisinin Türkiye`deki ortamı Fransa`da bulamadığı gerekçesiyle hem de Beşiktaş taraftarının yoğun isteği ve gelmesi için yaptığı baskı ile tekrar Beşiktaş`a transfer oldu.
Bir iki maç dışında Beşiktaş`taki ikinci sezonunda da çok başarılı bir sezon geçirdi ve Mircea Lucescu`nun teknik direktörlüğündeki takımın hem Avrupa Kupalarındaki başarısı, hem de Türkiye Süper Ligi Şampiyonluğu`nda büyük katkı sağladı.
Ancak 20 Nisan 2003 günü oynanan Fenerbahçe maçı kendi kariyeri için dönüm noktası oldu. Takımı şampiyonluğa giderken bu maçta Fenerbahçe`ye attığı gol sonrası tribünlere yaptığı hareketi büyük tepkiyle karşılandı.
Nouma bu hareketini şöyle değerlendiriyordu: "Fenerbahçe maçındaki hatam çok şeye mal oldu. Ama hayat bu. Eğer altı yıl öncesine geri dönebilsem bu hareketi yapmazdım ve belki hala, Beşiktaş’ta olurdum.
Ama artık geride kaldı bütün bunlar. Hayat devam ediyor. Ben gittim ama taraftar da Beşiktaş da hep kalbimde olacak." dedi.
Bu hareketin ardından Beşiktaş Yönetim Kurulu baskılara dayanamayarak ligin bitimine birkaç hafta kala sözleşmesini feshetti ve şampiyonluk kutlamalarına katılmasına dahi izin verilmedi.
Bu hareketi ile ayrıca Türkiye Futbol Federasyonu`ndan 7 ay men cezası aldı.
Beşiktaş`ta 43 lig maçında 22 gole imzasını attı. Beşiktaş`ın gelmiş geçmiş en iyi yabancı futbolcuları arasında yer aldı.
Beşiktaş`a olan sevgisini her fırsatta dile getiren Nouma, Beşiktaş`tan son ayrılışında ise şunları söylüyordu: "Adeta ölmeden kalbimi aldılar. Şimdi nefes alamıyorum. Burası benim evim beni evimden kovamazlar."
Nouma üstün fizik gücü ile rakip savunmaları yıpratmakla kalmayıp, gerektiğinde defansına yardımcı olarak takım oyununun tüm gereklerini yerine getirmekteydi.
Pascal Nouma futbol sahalarında son derece yetenekli olmasına rağmen belki de disiplinsiz hareketleri nedeniyle kariyer başarısı bakımından hakkı olan yere bir türlü gelemedi.
Nouma Beşiktaş`tan ayrıldıktan sonraki sezonlarda Katar ve İskoçya Ligleri gibi zayıf liglerde oynadı. Ancak kariyerinin son senelerinde başarılı olamadı.
Pascal Nouma, Beşiktaş formasıyla toplam 44 maç oynadı, 22 gole imza attı. 14 kez Avrupa Kupası maçlarında görev alan Fransız yıldız, 5 gol kaydetti.
Dinamo Kiev`le İnönü`de oynanan ve Beşiktaş`ın 3-1 önde tamamladığı UEFA Kupası maçında attığı o muhteşem aşırtma golü hala hafızalardan silinmedi.
O Beşiktaş taraftarları ve Beşiktaş için değişilmez bir efsane olarak kaldı.
“Fransa’da doğdu, Beşiktaşlı oldu. Helal olsun sana Pascal Nouma” tezahüratı ile ölümsüzleşti.
Nouma`nın futbol kariyeri boyunca birçok vukuatı bulunuyor.
Bunlardan birini de Lens forması giyerken gerçekleştirmiş. Lens`te oynarken olaylı bir maçta kendisine "pis zenci" diye hakaret eden futbolcuyu bulmak amacıyla maç sonrası rakip takımın soyunma odasına gidip "Bana `pis zenci` diyen kimdi?" seklinde meydan okuyan Nouma, ardından lafı sahiplenen çıkmadığı için soyunma odasındaki tüm futbolcuların arasına dalıp kavga edebilecek kadar çılgın bir futbolcuydu. Nouma bu olayın dışında Beşiktaş`ta oynarken Leeds United`la oynanan Şampiyonlar Ligi maçında kendisiyle ilgili olmayan bir pozisyonda Danny Mills`e yumruk atarak takımını yanlız bıraktı. Türkiye liginde Gençlerbirliği maçında rakibine kafa attı. Nouma`nın hırsıyla birlikte sergilediği bu davranışlar onu takımından uzak bıraksa da, takımı için gösterdiği bu hırs ve arzu taraftar tarafından hiç de yadırganmadı. Tamamen amatör ruhla oynadığı futbol ve tepkisini anında sahada göstermesiyle, bu takıma zarar verse dahi, Beşiktaşlı taraftarların sevgilisi oldu. Nouma bir röportajında Beşiktaş taraftarına ve İnönü Stadı`na olan sevgisini şöyle anlatıyordu: Öldüğümde buraya gömülmek istiyorum. İnönü benim bahçem. Hayatımda hiç buradaki kadar mutlu olmamıştım. Daha maçtan önce yapılan tezahüratlarla tüyleriniz diken diken olur. Avrupa’da birçok takımın taraftarı pozisyonları izler alkışlar, kötü oynarsa çeker gider. Ama Çarşı öyle değil. Nouma saha içinde olduğu kadar saha dışında da oldukça renkli bir kişiliğe sahip.Nouma saha dışında modayı son derece iyi takip etmesiyle de tanınır. Nouma futbolu bıraktıktan sonra Türkiye`de bir kaç iş daha yaptı. Mehmet Ali Erbil`in "Dünyayı kurtaran adamın oğlu" filminde oynayan Nouma, son dönemde Acun Ilıcalı`nın hazırladığı ve televizyonda yayınlanan futbol turnuvasında boy gösterdi. Nouma futbolu bıraktıktan sonraki yaşantısını şöyle özetledi: "Futbolu bıraktım. İki çocuğum var, onlarla uğraşıyorum. Yarı iş sayılır bu. Hatta bence en iyi iş. Fransa’dayken sık sık Türkiye’yi ve Beşiktaş’ı düşünüyorum. Beşiktaş benim kulübüm ve çok seviyorum." dedi.
6 Ocak 1972 yılında dünyaya geldi. Futbol kariyerine Paris Saint German`ın genç takımında başladı. Daha sonra Lille takımının formasını giydi.
Lille`den sonra bir başka Fransız Kulübü Caen`de futbol oynadı ve 1994 yılında yeniden PSG`ye döndü.
Paris`te futbol olarak başarılı olsa da disiplinsiz hareketlerinden dolayı kulüpte istenmedi ve 1996 yılında Strasbourg`a yollandı.
Strasbourg`da 2 sezon top koşturdu. Ardından Lens`e transfer oldu ve 2 sezon da Lens formasıyla top koşturdu. Lens`de son dönemlerde gösterdiği performansıyla takımını UEFA kupasında yarı finale kadar çıkardı.
Bu performansının ardından 2000 yılında Beşiktaş`a transfer oldu. Neredeyse tamamen yeni kurulmuş bir takımla sezona çok iyi bir başlangıç yaptı.
O dönem Nevio Scala`nın çalıştırdığı Beşiktaş`ta sezon boyunca 24 maçta forma giydi ve 18 gole imza attı.
Beşiktaş`taki ilk macerası 1 yıl süren Nouma ardından 2001-2002 yılında Fransız Kulübü Marsilya`ya transfer oldu.
Marsilya`da sezon boyunca 11 maçta forma giyebilen Nouma sadece 1 gol kaydedebildi.
Bir senelik Marsilya kariyerinden sonra hem kendisinin Türkiye`deki ortamı Fransa`da bulamadığı gerekçesiyle hem de Beşiktaş taraftarının yoğun isteği ve gelmesi için yaptığı baskı ile tekrar Beşiktaş`a transfer oldu.
Bir iki maç dışında Beşiktaş`taki ikinci sezonunda da çok başarılı bir sezon geçirdi ve Mircea Lucescu`nun teknik direktörlüğündeki takımın hem Avrupa Kupalarındaki başarısı, hem de Türkiye Süper Ligi Şampiyonluğu`nda büyük katkı sağladı.
Ancak 20 Nisan 2003 günü oynanan Fenerbahçe maçı kendi kariyeri için dönüm noktası oldu. Takımı şampiyonluğa giderken bu maçta Fenerbahçe`ye attığı gol sonrası tribünlere yaptığı hareketi büyük tepkiyle karşılandı.
Nouma bu hareketini şöyle değerlendiriyordu: "Fenerbahçe maçındaki hatam çok şeye mal oldu. Ama hayat bu. Eğer altı yıl öncesine geri dönebilsem bu hareketi yapmazdım ve belki hala, Beşiktaş’ta olurdum.
Ama artık geride kaldı bütün bunlar. Hayat devam ediyor. Ben gittim ama taraftar da Beşiktaş da hep kalbimde olacak." dedi.
Bu hareketin ardından Beşiktaş Yönetim Kurulu baskılara dayanamayarak ligin bitimine birkaç hafta kala sözleşmesini feshetti ve şampiyonluk kutlamalarına katılmasına dahi izin verilmedi.
Bu hareketi ile ayrıca Türkiye Futbol Federasyonu`ndan 7 ay men cezası aldı.
Beşiktaş`ta 43 lig maçında 22 gole imzasını attı. Beşiktaş`ın gelmiş geçmiş en iyi yabancı futbolcuları arasında yer aldı.
Beşiktaş`a olan sevgisini her fırsatta dile getiren Nouma, Beşiktaş`tan son ayrılışında ise şunları söylüyordu: "Adeta ölmeden kalbimi aldılar. Şimdi nefes alamıyorum. Burası benim evim beni evimden kovamazlar."
Nouma üstün fizik gücü ile rakip savunmaları yıpratmakla kalmayıp, gerektiğinde defansına yardımcı olarak takım oyununun tüm gereklerini yerine getirmekteydi.
Pascal Nouma futbol sahalarında son derece yetenekli olmasına rağmen belki de disiplinsiz hareketleri nedeniyle kariyer başarısı bakımından hakkı olan yere bir türlü gelemedi.
Nouma Beşiktaş`tan ayrıldıktan sonraki sezonlarda Katar ve İskoçya Ligleri gibi zayıf liglerde oynadı. Ancak kariyerinin son senelerinde başarılı olamadı.
Pascal Nouma, Beşiktaş formasıyla toplam 44 maç oynadı, 22 gole imza attı. 14 kez Avrupa Kupası maçlarında görev alan Fransız yıldız, 5 gol kaydetti.
Dinamo Kiev`le İnönü`de oynanan ve Beşiktaş`ın 3-1 önde tamamladığı UEFA Kupası maçında attığı o muhteşem aşırtma golü hala hafızalardan silinmedi.
O Beşiktaş taraftarları ve Beşiktaş için değişilmez bir efsane olarak kaldı.
“Fransa’da doğdu, Beşiktaşlı oldu. Helal olsun sana Pascal Nouma” tezahüratı ile ölümsüzleşti.
Nouma`nın futbol kariyeri boyunca birçok vukuatı bulunuyor.
Bunlardan birini de Lens forması giyerken gerçekleştirmiş. Lens`te oynarken olaylı bir maçta kendisine "pis zenci" diye hakaret eden futbolcuyu bulmak amacıyla maç sonrası rakip takımın soyunma odasına gidip "Bana `pis zenci` diyen kimdi?" seklinde meydan okuyan Nouma, ardından lafı sahiplenen çıkmadığı için soyunma odasındaki tüm futbolcuların arasına dalıp kavga edebilecek kadar çılgın bir futbolcuydu. Nouma bu olayın dışında Beşiktaş`ta oynarken Leeds United`la oynanan Şampiyonlar Ligi maçında kendisiyle ilgili olmayan bir pozisyonda Danny Mills`e yumruk atarak takımını yanlız bıraktı. Türkiye liginde Gençlerbirliği maçında rakibine kafa attı. Nouma`nın hırsıyla birlikte sergilediği bu davranışlar onu takımından uzak bıraksa da, takımı için gösterdiği bu hırs ve arzu taraftar tarafından hiç de yadırganmadı. Tamamen amatör ruhla oynadığı futbol ve tepkisini anında sahada göstermesiyle, bu takıma zarar verse dahi, Beşiktaşlı taraftarların sevgilisi oldu. Nouma bir röportajında Beşiktaş taraftarına ve İnönü Stadı`na olan sevgisini şöyle anlatıyordu: Öldüğümde buraya gömülmek istiyorum. İnönü benim bahçem. Hayatımda hiç buradaki kadar mutlu olmamıştım. Daha maçtan önce yapılan tezahüratlarla tüyleriniz diken diken olur. Avrupa’da birçok takımın taraftarı pozisyonları izler alkışlar, kötü oynarsa çeker gider. Ama Çarşı öyle değil. Nouma saha içinde olduğu kadar saha dışında da oldukça renkli bir kişiliğe sahip.Nouma saha dışında modayı son derece iyi takip etmesiyle de tanınır. Nouma futbolu bıraktıktan sonra Türkiye`de bir kaç iş daha yaptı. Mehmet Ali Erbil`in "Dünyayı kurtaran adamın oğlu" filminde oynayan Nouma, son dönemde Acun Ilıcalı`nın hazırladığı ve televizyonda yayınlanan futbol turnuvasında boy gösterdi. Nouma futbolu bıraktıktan sonraki yaşantısını şöyle özetledi: "Futbolu bıraktım. İki çocuğum var, onlarla uğraşıyorum. Yarı iş sayılır bu. Hatta bence en iyi iş. Fransa’dayken sık sık Türkiye’yi ve Beşiktaş’ı düşünüyorum. Beşiktaş benim kulübüm ve çok seviyorum." dedi.
Haber1903