Tunyukuk
New member
- Katılım
- 9 May 2007
- Mesajlar
- 17,591
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Dünyanın en pahalı otomobil sporlarından biri olan Formula 1'de araçların aerodinamik yapıları, güvenliği ve daha hızlı gitmesi için her geçen yıl daha yeni bir teknoloji geliştiriliyor. Formula 1 tarihinde bu teknolojiler birer birer yerlerini alırken, aynı zamanda insanlığa da büyük bir hizmet ediyor.
Londra'daki ünlü Science Müzesi'nde, Avustralya'daki Grand Prix ile start alacak olan 2009 Formula 1 sezonunun başlamasına günler kala açılan bir sergi, F1 araçlarının parçalarının üretimi sırasında geliştirilen teknolojinin günümüzde endüstrinin hangi alanlarında kullanım imkanı bulduğunu gözler önüne seriyor. "Hızlı İlerleme: Dünyamızı değiştiren 20 adım" adı altında düzenlenen sergide Ovei Wellbeing Capsule, Baby Pod II ve Solar B Solar Probe gibi 20 ayrı parça yer alıyor.
Örneğin McLaren'in MP4-21 modelinin şasisinin oluşturulması sürecinde geliştirilen teknoloji, günümüzde, hastalar ile prematüre bebeklerin kurtulma olasılığını geçtiğimiz 10 ya da 20 yıla oranla daha üst seviyelere çıkardı.
Aynı şekilde F1 teknolojisinin askeri alana adapte edilmesi ile askerler daha asgari bir ağırlığa sahip ürünlerle, daha üst seviyede korunma imkanı buldu. Ya da "laso" olarak bilinen ve merkezi ısıtmalı gövdeye sahip yarış motorlarının geliştirilmesinde kullanılan teknolojisi sayesinde balıkçıların avlanmasını geliştiren bir başka teknolojinin ortaya çıkması gibi.
Bir teknoloji ve mühendislik harikası sayılan McLaren MP4-21, McLaren takımının 2006 sezonundaki aracı oldu. İçerisinde birçok mikroskobik detayların bulunduğu bu araçta 11 bin bileşen bulunurken, araştırma süreci neredeyse 16 ayı buldu.
Her ortamda gidebilen tekerlikli sandalye K2; günümüz modern yarış araçları "monocoque" adı verilen güçlü karbon fiber kaplamadan üretiliyor. Formula 1 için geliştirilen bu ürünü dünyada ilk kez tekerlekli sandalye üretimi için kullanan İngiliz bir mühendislik firması, bu sayede tekerlekli sandalye üretimi hakkındaki tüm düşünceleri değiştirdi.
Ovei Wellbeing Capsule; teşhisi kolaylaştırıcı bir alet olarak tasarlandı. Amacı dünyanın her noktasındaki doktor, terapist ve psikolog gibi sağlık uzmanlarına kişisel sağlık bilgilerini ulaştırmak. Ovei'nin gövdesinde de "monocoque" adı verilen karbon fiber kaplama kullanıldı.
Baby Pod II; F1'den esinlenilerek ortaya çıkan bu ürün ciddi derecede hastalıklı olan bebeklerin taşınması sürecinde yaşanan problemleri ortadan saldıran bir çözüm oldu.
Baby Pod II, F1 araçlarının kokpitleri gibi tasarlandı ve bu sayede taşıyan kişiye daha geniş bir kavrama imkanı sağladı.
Surface Table; 1981 yılında McLaren, ilk kompozit malzemeli karbon fiber şasisini üretti. Bu malzemelerle yapılan şasi hem çok dirençli hem de oldukça hafifti. Daha sonra bu materyal Terence Woodgate ve John Barnard isimli tasarımcılar tarafından kullanıldı ve 4 metre uzunluğunda ve 2 milimetre kalınlığında dayanıklı ve hafif bir yemek masası üretildi.
Öte yandan sergilenen diğer araç-gereçler arasında Servo 300 Vantilatör, BVG-Airflo Dirge Line Fly Fishing Line and Rod, Zircotec ceramic composite coated F1 wishbones, Guardian Wellington Boot, the Gen3 Leg Brace, the Magnum Formula 1TM Filter, the Fernox/Cookson Electronics Boiler Buddy, the BERU Formula 1TM Tyre Pressure Monitoring System, the Flybrid Systems the KERS Flywheel, the Solar B Solar Probe, ve Composite Stairs bulunuyor.
Science Müzesi küratörü Katie Maggs, "Burada sergilediğimiz 20 objeyle, Formula 1'de kullanılan bilim ve mühendisliğin günümüzde hastanelerde ve yaşamın diğer alanlarında nasıl kullanıldığını gösteriyoruz. Formula 1 oldukça popüler bir spor. Amacımız bu spora insanların daha farklı bir bakış açısı ile yaklaşmaları. Motor sporları dışında kalan dünyada bu gelişmeler ve teknoloji birçok alanda kullanılıyor" dedi.
Serginin proje menajeri Marcus Kirsch ise, "F1 teknolojisinin günlük yaşamımıza adapte ettik ve bu noktada büyük bir çıkar sağladık. Mesela dünyanın ilk monocoque tekerlekli sandalyesi bu konuda iyi bir örnek" diye konuştu.
Örneğin McLaren'in MP4-21 modelinin şasisinin oluşturulması sürecinde geliştirilen teknoloji, günümüzde, hastalar ile prematüre bebeklerin kurtulma olasılığını geçtiğimiz 10 ya da 20 yıla oranla daha üst seviyelere çıkardı.
Aynı şekilde F1 teknolojisinin askeri alana adapte edilmesi ile askerler daha asgari bir ağırlığa sahip ürünlerle, daha üst seviyede korunma imkanı buldu. Ya da "laso" olarak bilinen ve merkezi ısıtmalı gövdeye sahip yarış motorlarının geliştirilmesinde kullanılan teknolojisi sayesinde balıkçıların avlanmasını geliştiren bir başka teknolojinin ortaya çıkması gibi.
Ovei Wellbeing Capsule; teşhisi kolaylaştırıcı bir alet olarak tasarlandı. Amacı dünyanın her noktasındaki doktor, terapist ve psikolog gibi sağlık uzmanlarına kişisel sağlık bilgilerini ulaştırmak. Ovei'nin gövdesinde de "monocoque" adı verilen karbon fiber kaplama kullanıldı.
Baby Pod II; F1'den esinlenilerek ortaya çıkan bu ürün ciddi derecede hastalıklı olan bebeklerin taşınması sürecinde yaşanan problemleri ortadan saldıran bir çözüm oldu.
Science Müzesi küratörü Katie Maggs, "Burada sergilediğimiz 20 objeyle, Formula 1'de kullanılan bilim ve mühendisliğin günümüzde hastanelerde ve yaşamın diğer alanlarında nasıl kullanıldığını gösteriyoruz. Formula 1 oldukça popüler bir spor. Amacımız bu spora insanların daha farklı bir bakış açısı ile yaklaşmaları. Motor sporları dışında kalan dünyada bu gelişmeler ve teknoloji birçok alanda kullanılıyor" dedi.
Serginin proje menajeri Marcus Kirsch ise, "F1 teknolojisinin günlük yaşamımıza adapte ettik ve bu noktada büyük bir çıkar sağladık. Mesela dünyanın ilk monocoque tekerlekli sandalyesi bu konuda iyi bir örnek" diye konuştu.
)