FIFA 13 İncelemesi.[INC]

W.PiTToN

W.C.ConsuAllen
Katılım
2 Kas 2006
Mesajlar
19,043
Reaction score
0
Puanları
0
fifa13-500-x-300-475x285.jpg

Geçtiğimiz seneye damgasını vuran ve oyun dünyasında en çok etki uyandıran FIFA olarak tarihe geçen FIFA 12’den sonra herkesin EA Sports’tan beklentileri bir kademe daha yukarı çıkmıştı. Özellikle 2008 – 2010 arasında PC’lerde yoklara oynayan ve konsol üzerine yoğunlaşan seri, FIFA 11’le birlikte biz bilgisayar oyuncularını da sevindirmiş, PES 2011 ile çok yeni bir yola giren Konami’nin zayıf anını iyi yakalamıştı. Genelde beklentilerin yüksek olması hem oyun firması hem de oyun açısından pek olumlu bir şey değildir bana göre. Ulaşılması gereken seviye için en ufak hatalardan dahi arınmak gerekir çünkü. FIFA 13 bakalım ne düzeyde beklentileri karşılıyor.
FIFA 13 incelemesini aslında PES incelemesinin üzerinden çok geçmeden yazmayı planlıyorduk, ama evdeki hesap çarşıya uymadı. Oyun elimize bir türlü gelmedi. Biz cebimizden para verip almayı düşünürken sonunda imdadımıza yetişenler oldu ki en altta kimden geldiğini göreceksiniz. Bu nedenle geciktiğimiz için öncelikle affınıza sığınıyorum. Şimdi FIFA 13’e geçebiliriz;

Menü değil Açık Büfe mübarek

FIFA geçen yıl olduğu gibi bu yıl da kapak yüzü olarak Messi ile yoluna devam ediyor. İki rakip oyunun iki ezeli rakip oyuncuyu tanıtıcı yüz olarak seçmesi, aradaki rekabetin boyutlarını gösterir nitelikte. Lakin şu Messi’nin daha düzgün bir resmi yok muymuş yahu? Yüzlerce gol atmış bir oyuncu, illaki daha güzel bir pozu mevcuttur. Sanki PS3 salonunda arkadaşına gol atmış gençler gibi gülen halini mi uygun gördün ey EA?
Menüdeki başlıkları görünce Messi’nin pozunu birden unutuveriyor insan. Yok yok derler ya hep, gerçekten de öyle. En basitinden başlayayım öncelikle; normal hazırlık maçı yapmak istediğiniz zaman bile seçenekler sunuluyor önünüze. Gerçek lig fikstürlerinde o haftaya ait önemli maçları yapma şansı sunuyor yapım size. Ayrıca ‘Match Day’ seçeneğini açık tutarsanız gerçek formuna göre takımın puanı artıyor veya azalıyor. Yani oyuncuların gerçekteki form grafiği yansıtılıyor oyuna; mesela Chelsea’de Marin kötü bir hafta geçirmiş olacak ki ben oyunu oynadığım esnada 3 puan düşürülmüştü toplam puanından. Hazard ise 2 puan artırılmış bir şekilde kadrodaydı. Dilerseniz gerçek hayattan soyutlayıp standart halleriyle oynayabilirsiniz elbette.

FIFA 11 ve 12’de menü öncesi bulunan ‘arena’ ekranı bu sene yok. Onun yerine ‘Yetenek Oyunları’ getirilmiş. Aslında ‘arena’ hala duruyor ama bu başlık altında, yani menüde istediğiniz an bir ön ekrana gelip şut alıştırması yapamayacaksınız. Ayrıca bu bölümde şut, orta ve pas atmaya dayalı oyunlar bulunuyor. Bazen kalenin önüne kutular konuluyor ve üzerinden aşırtıp kaledeki hedefleri vurmanız isteniyor. Büyük kovalarla kaplı bir sahada topu belli bir yerden o kovaların içine sokarak puan kazanmanız gerekiyor bazen de. Vakit geçirmek için olduğu gibi gerçekten de oyuncu yeteneğini artıracak türden oyunlar bulunuyor.
Sezon ve kariyer modları olduğu gibi duruyor, aynı şekilde ‘Be a Pro’ da öyle. Biraz çok oyunculu modlardan bahsedeyim. Açıkçası daha önce ‘Ultimate Team’e bulaşmamıştım, daha doğrusu bulaşmak istememiştim, çünkü epey vaktimi alacağını biliyordum. Öyle biraz kurcalayıp terk etmiştim olay yerini. Lakin bu sene zehir tamamen işledi vücuduma. Bilenler bu kısmı atlayabilir, ben bilmeyenler için biraz açayım; ‘Ultimate Team’ birçok gerçek oyuncunun takımlar kurarak toplandığı bir şampiyona. İlk başta rastgele düşük puanlı oyuncular veriliyor ve takımınız kuruluyor otomatik olarak. 5 tane lig bulunuyor, ve maç kazanıp puan aldıkça 1. lige kadar yükselebiliyorsunuz. Lig derken sadece seviye ayrımı yaptığımı belirteyim, yani ayrı ayrı puan tablolarına sahip liglerden bahsetmiyorum burada.

Mesela ‘Division 5’i aşabilmeniz için belli bir puana ulaşmanız gerekiyor, tabi seviye atladıkça para kazanıp daha iyi oyuncular alabiliyorsunuz. Rakipleriniz de öyle, üst liglerde daha güçlü kadrolara ve daha tehlikeli futbolculara sahip işini biraz daha iyi bilen oyuncularla mücadele ediyorsunuz. Oyuncu alıp satma işlemi oldukça güzel bir sisteme oturtulmuş. Açık artırma usulü ile herkes istediği oyuncuyu, daha doğrusu takımda istemediği oyuncuyu piyasaya sürüyor. Belli bir taban fiyatı çerçevesinde gelen tekliflerden kiminki iyiyse oyuncuyu o alıyor. Açık artırmanın ne kadar süreceğini futbolcuyu satan kişi, piyasaya arz etmeden önce belirliyor. Yani teklif yaptığınız oyuncuyu son 10 saniye kala bir başkası kapabiliyor.
Transfer yaparken sadece yeteneklere bakmak yanlış olur, zaten bu oyun moduna benim gibi yeni başlamış olanlar için gayet güzel ipuçları veriyor sistem. Takım kimyasının önemi büyük, eğer yetenekli ancak birbirleriyle alakasız oyuncuları alırsanız sahada futboldan ziyade kaos görürsünüz. Aynı ülke vatandaşı olan veya aynı takımda veya aynı ligde oynayan oyuncular, takım kimyanızın artmasını sağlar. Ben İngiliz ekolü üzerinden fena da olmayan bir kadro ile ‘Division 3’te kendime yer edindim.

Bir diğer değinmem gereken ‘online’ mod da ’11 vs 11’; tüm oyuncular tek bir futbolcu yöneterek sahada futbol oynamaya çalışıyor. Seyircilerin izlediği muhtemelen sirk gösterisini andırıyor olsa da keyifli dakikalar harcayabilirsiniz burada. Rastgele maçlar yaparak seviyenizi artırın ve CV’nizi güçlendirin. Bu sayede kurulmuş takımlara dahil olarak daha disiplinli ve düzenli maçlarda görev alabilirsiniz.
Çok oyunculu modun olumsuz yanları da bulunuyor elbette. ‘Ultimate Team’de maçın ortasında sunucular arıza yapabiliyor ve maçtan atılabiliyorsunuz. Önde götürdüğünüz maçları hükmen 3-0 kaybetmiş sayılabilirsiniz. Benim başıma 3-4 kere geldi bu olay, birinde galip bir diğerinde mağlup idim. Diğer ikisi 0-0 devam ediyordu ve bana en çok dokunan o maçlardan biriydi. Dakika 70 ve skor 0-0, ama baskılı oynayan ve rakibi bunaltan benim, golü bulmam an meselesi. Bir de ne göreyim, hata mesajı ve hükmen yenildiğime dair bir ibare. Ayrıca bazen menülerde işlem yapamıyorsunuz çünkü ‘sunucularımız şuan çok meşgul kardeşim, bekleme yapma daha sonra gel’ tadında bir mesaj veriyor sistem.

Bu hakemler çok can yakar

Artık sahanın içine girelim, biraz topa dokunalım yahu. FIFA 12 ile temelde hemen hemen aynı bir oynanış sistemi var FIFA 13’ün ve bunu normal karşılamak gerekir. Oynanabilirlik konusunda FIFA 12 zaten oldukça iyiydi ve üstüne bir şeyler katmak yeterliydi. Ayrıca bir sene içinde çok büyük değişimlerin yapılması pek sağlıklı olmuyor, hem PES serisinde hem de FIFA serisinde bunun getirdiği faciaları gördük. Geçen sene getirilen ‘taktiksel defans’ sistemi bu sene de bir opsiyon olarak bulunuyor. Aslında ‘klasik defans’ sistemi ikinci bir opsiyon olarak sunuluyor, çünkü ‘online’ modlarda ‘taktiksel defans’ tek seçenek.
Geçen yıl hızlı oyuncuların defans oyuncularını geçmeleri oldukça zordu, hızlanmaları zaman alıyordu ve kendilerinden yavaş oyuncuları geçebilmeleri için çok geniş alana ihtiyaç duyuyordu tüm futbolcular. Mesela PES’te Messi’nin aralardan süzülme özelliğini FIFA 12’de göremiyorduk pek. Bu sene ‘dribbling’ sistemi geliştirilmiş ve hızlı oyuncular zaman zaman çok tehlikeli olabiliyorlar. Bunun yanında defans oyuncularının yapay zekası artırılmış. Kademe alırken doğru yönlere doğru hareket ediyor ve rakiplerinin açılarını daraltıyorlar.
Geçen yıl birçok eksiği ile sunulan ‘çarpışma motoru’ da geliştirilerek FIFA 13’e eklenmiş. Oyuncular çöp torbası gibi yere düşmüyor veya birilerine çarpıp bilardo topu gibi oradan oraya sekmiyorlar. Hala fizik kurallarına aykırı görüntülere denk gelecek olsanız da, geçen yıla oranla çok daha iyi durumda bu özellik. Sahadaki fiziki mücadele yine mükemmel bir şekilde yansıtılıyor. Hava topu mücadeleleri, omuz omuza koşular oldukça gerçekçi. Topun vermesi gereken tokluk hissi hala PES’teki gibi değil; şut çekmek, hele ki uzaktan sert şut çekmek insana keyif vermeli ama hala o gerçekçi hissiyatı uyandıramıyor EA Sports.

Top kontrolü sistemi ile neden oynadı yapımcılar bilmiyorum ama alışmak için oldukça zaman alacak bir ‘First Touch Control’ nanesi geliştirmişler. Özellikle hızlı atılan paslarda oyuncular topu kontrol etmekte zorlanıyor ve ayağından aşarak hakim olmak için debeleniyor. Bazen oldukça yavaş attığınız paslarda da bu görüntüye şahit olabilirsiniz. Kontrol yeteneği yüksek olan oyuncularla nadiren sorun yaşanıyor olsa da, oyun birçok zaman ‘L2’ tuşunu kullanmayı emrediyor. Sahadaki güzel futbolun, kıran kırana mücadelenin içine “L2 ile kontrol et, sağ analog ile güzel hareketler yap” gibi alengirli işler girdiği zaman benim tadım kaçıyor. Ve özellikle bu kontrol olayının birçok pozisyonda dayatma olarak sunulması, FIFA 13’ün oynanış zevkini oldukça düşürüyor. Lampard ile top almaya korkar oldum, kontrol etmeden hemen pas vermeye çalışıyorum, ayıptır yahu.
Sahadaki bir diğer olumsuz faktör de hakemler kesinlikle. Hadi yanlış karar verebilir veya şikeye karışıp rakip takıma yardım edebilirler. Top çizgiyi geçtiği halde, geçmedi de diyebilirler. Hepsine kızarım ama koşu yapan oyuncumun önüne geçip onu engellerse, pas attığım yönde olduğu halde o koca vücudunu oynatmadan topun geçmesine müsaade etmezse daha çok kızarım. Yapay zekalarına toptan kaçmaları veya oyun alanının engel teşkil edecek şekilde içinde olmamaları talimatı eklenmemiş.

Görsel olarak Konami’ye göre yine daha renkli bir yol izlemiş EA (burada ‘daha renkli’ parlak veya cıvıl cıvıl anlamında), grafiklerde gerçekçilikten ziyade canlılığa önem veriyorlar belli ki. Yüz modellemelerinde bana göre PES’in hala gerisindeler. Ancak PES 2013’teki cenaze törenini andıran saha atmosferi aklıma geldikçe FIFA 13’teki atmosfere övgüler sıralamak istiyorum. Spikerler sürekli maçın içindeler ve heyecanlı bir şekilde sunum yapıyorlar. Taraftarlar doğru yerlerde tezahürat yapıyor ve doğru zamanlarda doğru tepkiler veriyorlar. Topun direkten döndüğünü ve içinde bulunduğum dakikanın ne kadar kritik olduğunu çıkardıkları gürültüyle tarif edebiliyorlar.
Sonuç

Zengin oyun modu içeriği, yüzlerce lisanslı takım ve binlerce futbolcu, gerçekçi futbol mücadelesi ve atmosfer… FIFA 13’ü iyi bir futbol oyunu kılmak için yeterli unsurlar. Ancak yeni top kontrol sistemi ve yapay zekadaki sorunlar oyun keyfini oldukça baltalıyor. Bunun yanında hala ‘script’, yani önceden kurgulanmış maçlara, pozisyonlara denk geldiğimi hissettim ve bana göre FIFA serisinin en büyük eksiği bu yönü. Tıpkı rakibi gibi FIFA 13 de selefine göre gelişme kaydetmiş, ancak benim beklentilerimi karşıladığını söyleyemeyeceğim.
Demem o ki FIFA 12’nin kendi döneminde verdiği heyecan, FIFA 13’ün bu sene verdiği heyecandan biraz daha ötede benim için. Lakin şuan güncel piyasada FIFA 13’ten daha çok keyif verecek bir futbol oyunu yok bence.
 
Geri
Üst