Fethullah Gülen Cemaati'nde 2. Bir Nurettin Veren Vakası Mı Yaşanıyor?

sedapinar

New member
New York Times’ın geçtiğimiz haftalarda, Pazar günkü sayısında Gülen Cemaati’nin Pakistan’daki okullarını anlatan makalede yer alan bir ismin açıklamaları yeni bir tartışma yarattı.

New York Times, bu açıklamaları yapan kişi için ‘Cemaat için karanlık bir tablo çizdi. Gülen Cemaati’nin İslam konusunda tek hakim olmayı istediğine ve mutlak güç için mücadele ettiğine inanıyor’ dedi.



Bahsedilen ve tartışılan o isim; Hakan Yavuz idi.

Gülen Cemaati’yle ilgili bir kitabı da bulunan ve Türkiye’deki pek çok çevre tarafından cemaatin içinde olduğu düşünülen Utah Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi M. Hakan Yavuz, bir toplantı için geldiği Washington’da Odatv.com’un sorularını yanıtladı.



Hakan Yavuz’un açıklamaları; bir dönem çok tartışılan, uzun yıllar içinde bulunduğu Gülen Cemaati’nden ayrıldıktan sonra cemaatle ilgili şok iddialarda bulunan Nurettin Veren’i hatırlatıyor.



İşte Hakan Yavuz’un Odatv.com’a yaptığı çarpıcı açıklamalar:



“O aslında çok uzun bir sohbetin kısa bir bölümüydü. Ben cemaatle ilgili bardağın dolu kısmını da anlattım. Ama açıkça söylemeliyim ki; son dönemde cemaatle ilgili endişelerim arttı.



Bir yapı “güç” denen şeye sahip olmak için farklı alanlarda ilerlemeyi seçebilir. Okullar, finans kuruluşları, medya kuruluşları bunlar bir sistemin parçalarıdır. Ama beni rahatsız eden, bu gücün nasıl kullanıldığı ve İslam’ı paketleme olayıdır.



Ben buna biraz İslamsız İslam diyorum. İslam’ı belli kesimlere hoş gelecek hale dönüştürmek, belli güçlerle uyumlu hale getirmek. Belli yerlerden destek de alıyorlar mutlaka. Amaç İslam’ı global güçlerin ihtiyaçlarına, kapitalizme yakın hale getirmek. İslam’ı özünden koparıyorlar. “Sakız gibi” her yere çekiyorlar. Bunun da ne için yapıldığını bilmiyoruz.



Bir dinin esasları vardır, özü vardır. Bunlara kalsa “her derde deva, herkese uyan bir tarafı var”. Bir de o yazıda Murat Belge Hoca’nın da altını çizdiği bir konu var. Bir “altın nesil”den bahsediliyor. Ben de merak ediyorum. Cemaatin yaratacağı “altın neslin” hedefi nedir? Cumhuriyet neslinin yapamadığı neyi yapmak için hazırlanıyorlar?



Ben aslında cemaate antipatik de bakmıyordum, çok yanında da değildim. Ama özellikle AKP iktidarından, 2002 yılından bu yana özellikle yargı konusunda çok yanlış adımlar attıklarını düşünüyorum.



Dört tane dava var benim için önemli olan: Yücel Aşkın duruşması, Şemdinli davası, Atalar Operasyonu ve Sauna Operasyonu. Şimdi de Ergenekon.



Bu ilk dört davaya cemaat yön vermeye kalkıştı. Cemaatin basın organlarının bu davalarla ilgili yayınlarına bakın. Yücel Aşkın’a ne iftiralar atıldı. Ergenekon’da bir yıldır insanların dava açılmadan içeride tutulmasını izah edemiyorum.



Son dönemde benim ‘cooptation’ dediğim bir durum var. İnsanları çağırıp yazı yazdırmak ya da konuşturmak karşılığı paralar veriliyor.



“Herkesi işin içine sokmak” diyorum ben buna. Gelip konuşuyorsun, hemen 2.000 dolar. Bu para nereden geliyor, makbuz karşılığı mı veriliyor? Amerika’da konuşma yapıp para almak doğaldır ama bu paraların kaynağı ve veriliş şekli bana göre soruşturulmalı. Bütün işlerini nakitle yaptıkları için bir “kağıt izi” bulunamıyor. Bu da harekete dair şeffaf olmama şüphelerini arttırıyor.



Türk devleti toplumuna göre özgürleştiricidir. Toplumumuz daha baskıcıdır. Sivas’ta yaşananlar, en son Düzce’de olanlar... Devlet çökünce her şey çöküyor Türkiye’de. Çünkü toplum daha bireyselleşemedi. Toplum hala kabadayı bir toplum. Devlet zayıfladığı sarsıldığı zaman, toplumun içindeki cemaatler, kabileler, mahalleler hemen ayrışıyor ve birbirine karşı durum alıyor. Irak’taki durum ortada. Devlet düşmanlığı ile bir yere varılmaz. AKP’nin temel hatası “Kemalizm” karşıtlığı yapacağız diye, devlet düşmanlığı yapmaları.



Türkiye’de devlet bireyi dinsel cemaatlere karşı korumak zorundadır. Bu nedenle de laiklik anlayışı daha dayatmacı görünebilir. Ama Amerika’da bir dini grup polis teşkilatını ele geçirmeye çalışmak istemiyor. Askeri okulları ele geçirmek istemiyorlar. Devletin üniversitelerini “Kırıkkale Nakşilerin, Sütçü İmam bilmem hangi grubundur” diye parsellemiyor. Kendimizi tanıyalım.



Türkiye’de İslami hareket Tanzimat’tan bu yana muhalif olmuştur. Batılılaşmaya reformlara karşı olmuştur. İslami hareketin böyle bir yapısı var. AKP o muhalefet dilinin üzerine oturuyor. Hem devlete muhalif hem de Kemalizme muhalif. Kendi dilini üretemedi. Borç aldığı söylemle yaşıyor. Kendi ideolojisini üretmiş bir parti değildir.



Her yerde aynı şey söyleniyor. AKP nedir? Hangisi AKP’dir? Washington’da yansıtılan mı? Konya’daki mi? İstanbul’daki mi? AKP diye bir parti de yok. Bir lider var sadece. Anayasa Mahkemesi bir hayaleti kapatıyor.



AKP belli bir cemaatle ilişkisini gözden geçirmek zorunda. Cemaat bazı bakanlıkları ele geçirmek için büyük mesafe aldı. Bundan rahatsızlık var partinin içinde. Türkiye’de bazı cemaatler de çete gibi hareket ediyor.”

http://www.odatv.com/index.php?id=12570

Hakan YAVUZ cemaate yakın bir akademisyen olarak biliniyor.Zaman gazetesinde daha önce Yavuz dan şöyle sözediliyor;
''Hakan Yavuz, ‘Gülen Hareketi: Türk Puritanlar’ başlıklı makalesinde Fethullah Gülen’i ‘sosyal çığır açan’ birisi (social innovator) olarak tasvir ederken, Türkiye’nin ve belki de tüm İslam dünyasının bu nev–i şahsına münhasır müstesna sivil toplum hareketinin kırk yıllık tekamül hikâyesini anlatıyor. Yavuz, "İstikrarlı bir Türkiye için İslami değerlerle Kemalist siyasi sistem arasında bir denge gerekir. Gülen hareketi bu dengeye bir ulaşma yolu sunuyor." diyor.''
 

Madness

Banned
“O aslında çok uzun bir sohbetin kısa bir bölümüydü. Ben cemaatle ilgili bardağın dolu kısmını da anlattım. Ama açıkça söylemeliyim ki; son dönemde cemaatle ilgili endişelerim arttı.



E günaydın demekten başka nasıl bir laf düşer ki bize. Cemaat üyelerinin ve sempatizanlarının gerçeği görmelerini dilemekten başka ne yapabiliriz ki.
 

sedapinar

New member
HİKMET ÇETİNKAYA

Hakan Yavuz Neden Korkuyor?

Prof. Dr. Hakan Yavuz on yıldır ABD’de çalışıyor. Yavuz, Utah Üniversitesi’nde siyaset bilimi dersleri veriyor. Hakan Yavuz’un eski eşi Edibe Sözen ise AKP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili...

Hakan Yavuz, bunca yıl Fethullah Gülen hareketini savunmuş bir kişiydi...

Bir de baktım ki şimdilerde içini bir korku sarmış Fethullahçı hareketin Türkiye’yi kuşatmaya başladığına tanık olunca...

Ne denir? Günaydın!..

New York Times’tan sonra İngiltere merkezli uluslararası haber ajansı Reuters’in deneyimli muhabiri Alexandre Hudson, Türkiye’ye gelmiş, Fethullahçılarla konuşmuş...

Fethullahçı Zaman gazetesi bakın haberi nasıl vermiş manşetten:

“Reuters’in Gülen yorumu: Modern hayata kök salan İslam’ın savunucusu...”

Oysa, Reuters’in başlığı şuydu:

“Türk-İslam Vaizi: Tehdit mi, hayırsever mi?”

Reuters’in tüm dünyaya geçtiği haberde, daha düne dek Fethullah Gülen’e övgüler yağdıran, onları yere göğe sığdıramayan, yazıları Zaman gazetesinde çıkan Hakan Yavuz sanki incir ağacından baş üstü düşmüş...

Hakan Yavuz’un Reuters ajansı muhabirine söyledikleri şu İngilizce metinde:

“Bu siyasi bir hareket... Ve her zaman da öyle oldu. İktidarın çok önemli olduğunu düşünüyorlar. Türkiye’yi ileride dindar dünyanın merkezine dönüştürecek ve ülkeyi İslamlaştıracak elit bir sınıf yetiştirmek istiyorlar. Bu şu anda ülkedeki en güçlü hareket. Medyada, Eğitim Bakanlığı’nda ve polis teşkilatı içinde güçlüler... Bugün geldikleri nokta beni korkutuyor. Toplumda onların karşısında denge yaratacak başka hiçbir hareket yok...”

***

Yıllardır bu köşede Fethullah Gülen hareketinin “siyasal” olduğunu yazdım; devletin duyarlı kurumlarında nasıl örgütlendiklerini kanıtlarıyla ortaya koydum...

Fethullahçıların “maskelerini” indirdikçe medyanın sözde demokrat yazarları, sağ ve sol yelpazedeki politikacılar “Hocaefendi” diye sahip çıktılar...

Fethullahçılar devletin duyarlı kurumları olan Milli Eğitim, emniyet teşkilatında, yargı ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nde F tipi örgütlenmeye 1983 seçimlerinden sonra Turgut Özal döneminde başladılar.

Yıl 2008 ve işlem bitmiştir!..

Reuters ajansının geçtiği haberde Hakan Yavuz her şeyi açıkça söylüyor. Ancak, Fethullahçı gazeteler ve internet siteleri Hakan Yavuz’un konuşmasındaki işlerine gelmeyen bölümleri makaslayıp, iki satır veriyorlar:

“Türkiye’yi dini dünyanın merkezi yapmak için elit bir sınıf meydana getirmek istiyorlar. Toplumda onları dengeleyebilecek başka bir hareket yok.”

Peki, Fethullahçıların devlet kurumlarında güçlenmelerini; bu güçlenmeden korktuğunu, eylemlerinin siyasal olduğunu söylemiyor mu Hakan Yavuz?

Söylüyor!..

TV kanallarında gazetecilik etiğinden sık sık söz eden Zaman gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı, Hakan Yavuz’un şu sözlerini niçin sansürlüyor?

“Medyada, Milli Eğitim Bakanlığı’nda ve polis teşkilatı içinde güçlüler... Bugün geldikleri nokta beni korkutuyor...”

Hakan Yavuz yıllar önce Zaman gazetesinde (1 Eylül 2002) ne diyordu:

“Seçim telaşı içinde olan Türkiye’nin dini haritası değişiyor. Bir yanda Fethullah Gülen ile diğer yanda başörtülü kızlarla uğraşan ve sivil dini oluşumları düşman olarak gören Türkiye ne yazık ki her açıdan çöküntü içinde. Çöken sadece Türk ekonomisi değil. Asıl çöküntü ahlaki yapıda. Kısacası, modern insana kendi kutsalını inşa etme imkânı sunamayan Türkiye bari o hakkı tanımalı. Yoksa, harita ummadığımız şekilde değişecektir. Dışarıdan Türkiye’deki dinsel haritadaki kıpırdanmaları izleyen biri olarak gördüğüm şu: Yavaş ama derin şekilde Türkiye’nin dinsel haritası değişiyor. Türkiye gerçekçi anlamda laikliğin tohumlarını ekiyor. Dinsel çoğulculuğun arttığı Türkiye’de inananlar devletin kutsal alandan çekilmesini istiyorlar.”

Bir de Hakan Yavuz’un ABD’de yapılan Gülen Sempozyumu’nun kitaplaştırılan yayınında yer alan makalesinden bir bölümü aynen aktaralım:

“İstikrarlı bir Türkiye için İslami değerlerle Kemalist siyasi sistem arasında bir denge gerekir. Gülen hareketi bu dengeye bir ulaşma yolu sunuyor...”

***

Yıllardır Fethullah Gülen hareketinin “siyasal amaçlı” olduğunu yazmaktan yoruldum...

Gerçekler bir bir ortaya çıkarken bizim aydınlarımız, solcularımız olup bitenleri görmezden geliyorlar...

Hakan Yavuz, Fethullah hareketinden korkuyor... Yavuz 6-7 yıl önce korkmuyordu...

Hakan Yavuz’un bir yanıtı olmalı korkularına ilişkin...

Öyle değil mi?
 

elfevaid

New member
HİKMET ÇETİNKAYA
“Medyada, Milli Eğitim Bakanlığı’nda ve polis teşkilatı içinde güçlüler... Bugün geldikleri nokta beni korkutuyor...”
10-15 yıl sonrasını hayal edebiliyomusunuz:):):) halk cemaatin çalışmalarının hakkını her kesimiyle vermeye başlamış ve halk desteği %70lere gelmiş..cemaatin desteklediği parti tek başına iktidar oluyo, türk-kürt kavgası bitmiş,hatta solcuların bile bir kısmı gülen hareketinin korkulacak bi hareket olmadığını kabul etmeye başlamışlar, cemaatin iş çevresi ekonomide tusiadı susturacak konuma gelmiş,yahudi medyasının elinde sadece doğan grubunun bi kaç parça kanalı ve gazetesi kalmış ( zaten gariban solcularmızın medya gücü falan da yok ki kaybetsinler..onların yahudi medyasının elinde alet olmaktan başka çareleri yoktu o zaman da yine aynı durum ve baykal hala partinin başında ve partisi seçimlerde barajı nasıl aşarım hesabı yapıyor:) ) Radikal solcu kardeşlerimizin tek hakim olduğu alan devletti o da yavaş yavaş ellerinden çıkmış.. o zaman da böle forumlarda yazı yazarak kendilerini avutuyorlar ve biraz yaşlanmışlar:)...cemaat yahudi ve solcu yapılanmaların ipini her alanda kesmeye başlamış ve ülke gerçek adaleti eşitliği demokrasiyi ve laikliği görmeye başlamış ve ülkemiz türk-islam coğrafyasının kontrolünü ele almaya başlamış...amerika ekonomik çıkmazlara girmiş sesini yavaş yavaş kesmeye başlamış ve dünyada 4 kutup oluşmuş çin-rusya-avrupa ve iç bütünlüğünü sağlamış bölgesinin yıldızı olmuş türkiye..yurtdışındaki türk okullarından mezun olanlar ülkelerinin yönetiminde söz sahibi olmaya başlamış ve türkiyeyi yurt dışındaki ilk iş birlikçi olarak görmeye başlamışlar (günümüz amerikası gibi) ve osmanlının torunları dünyaya yeniden gözlerini açmış ... bu arada çinle rusya işbirliğine gitmiş dünyayı sallamaya başlamışlar, avrupa türkiyeye kayıtsız şartsız ortaklık teklif ediyor türkiye bi düşünelim diyor ama sonra hemen kabul ediyor tabi:) ve artık dünya 2 kutuplu olmuş falan filan böle devam eder gider....ne güzel olurdu dimi:):)
 

fare_07

**forum haşeresi**
ahaha cemaatde çatlak var =)

cemaatde birileri kral çıplak demiş sonunda...hoş dienleri aforoz ediyolar ama =)
 

elfevaid

New member
10 milyonda bi kaç tane de çıksın artık nolacak hem nazarlık olur işte:) geride 9999999 tane sağlam var, hem 10 yılda yanına bi 9 daha eklerler olur 99miyon 999bin..:)
 

HTML

Üst