Feminizm ve Kadınlar üzerine

sake

New member
Yirmi birinci yüz yılımızın bu 'modern' çağında,insanlık geldiği aşamayla geçmiş çağların çok ilersinde bir yerde duruyor. Klasik anlamda söylersek,İnsanlık geçmiş tarihi süreçten çok daha 'ileri' bir aşamaya ulaşmıştır. Ama,ne var ki bu görünüm ve biçimde öğledir,fakat kadından yana bakışımız hiçbir zaman değişmemiştir.
Bu olgu tüm yakıcılığıyla üstümüze üstü müze geliyor.Şu ana kadar okuduğum,incelediğim ve araştırdığım kaynakların yazarları nedense hep çoğunluğu kadınlardan oluşmaktadır. Neden bu sorun tek başına kadınları ilgilendirmektedir acaba? Nedeni açıktır; çünkü hayatın tüm alanlarında olduğu gibi burada da erkeklik ideolojisinin egemenliğini görmekteyiz.
Peki düşündünüz mü hiç neden erkek egemenliği vardır? Tarih içerisinde yaşanan birçok süreç içerisinde kadının sosyal statüsünde neden değişiklik olmamıştır?
İki milyon yıllık insanlık tarihi içerisinde kadının sosyal düzendeki pozisyonu hep arka görevde yer almak ve çocuk yapmak olmuştur. Şimdi bunun nedenlerini değişik alanlarda inceleyelim
1. SİYASAL ALANDA KADINLAR
Tarih içerisinde insan oğlu birçok toplumsal yapı meydana getirmiştir. Bunlar, kabileler, komünler, monarşik, otokratik devletler ve demokrasi ve komunist sistemler olarak sayılabilir. Bu sistemler içerisinde adına Amazonlar adı verilen miolojik bir topluluk haricinde hiçbir ana erkil toplum bulunmamaktadır. Bunu bize kadınların siyasi anlamda yönetici yeteneklerinin olmadığını rahatlıkla ispatlar.
2. DİN BAKIŞI İLE KADINLARBildiğimiz gibi üç büyük dinde insanlığın yaradılışı aynı temel üzerinden gelmektedir. Hz. Adem ve onun kaburgasından yaratılan Hz. Havva yoluyla bütün insanlık türetilmiştir. İslamiyete göre mükemmel olan erkeğin eksik bir parçası olarak yaratılan kadın günaha yatkındır. Nitekim bu sav daha en başa, cennet bahçesinde Hz. Havva’nın şeytan tarafından kandırılmasına kadar dayanır. İslamiyette yaratıcı kendisinin de erkek özellikleriyle anılmasını emretmiştir. Kendisini tanımlamak için erkek özelliklerini kullanmasının nedeni elbette kadınlar gibi zayıf ve güçsüz tanımlanmamak buna mukabil olarak doğurmadığını ifade etmek için olduğu birçok din alimi tarafından ortak görüş olarak benimsenmektedir. Gene İslam dininde “kadınlarınızı koruyun ve onlara sahip çıkın” buyurulmaktadır. Bu görüşler üç büyük dinde çok büyük benzerlikler göstermektedir.
3. SOSYAL VE İŞ HAYATINDA KADINLARKadınlar sosyal alanda tarihin başından beri ilk defa bu kadar yoğun olarak yer almaktadırlar. Bir çok elektronik firması kadınları erkeklere oranla tercih etmektedir. Ellerinin küçük işlere erkeklere oranla daha yatkındır. Fakat çalışma hayatında kadınların yeri batılı toplumlarda bile yüzde 30’u geçmemektedir. Uzmanlar kadınların sistem içerisinde parazit olduğuna dikkat çekerek sistemde sadece tüketim kısmında yer aldıklarını söylemektedir. Türkiye de kadınların toplam çalışan nüfusa oranı ise yüzde 10’lara dahi ulaşmamaktadır. Seks objesi olmaktan nefret ettiğini iddaa eden kadınlar, sürekli seks karşılığı kendilerine ömür boyu baktırmaya çalışmaktadır. Buna toplumlarda evlilik denilmektedir. Evet evlilik kutsal bir kurumdur en azından eskiden öyle idi zira eski kadınlar evlerinde boş durmuyor ev işleri ve bir çok işle uğraşmakta idiler. Oysa günümüz kadınları yemek yapmaktan dahi anlamamaktadırlar.
Gülay Sabancı bir konuşmasında “İş yerlerinde mız mız yapan, çalışanların ilgisini dağıtan ve hamile kalıp 2-3 ay işten ayrılan kadınları çalıştırmak yerine erkekleri tercih ederim.” Demiştir. Bir kadının gözlemi olarak çok doğru bir yaklaşımdır
BİN YILIN SORUSU KADINLAR NEDEN AÇIK SAÇIK GİYİNİRSosyologlar bu sorunun yanıtının kadının egosunda gizli olduğunu ortaya koymuşlardır. Karşı cinse cinsellik sinyalleri yollayacak şekilde giyinerek, ilgiyi kendi üzerlerine toplamaya çalışmaktadırlar. Oysa karşı cinsin bu duruma tepkisi tamamen cinsel olmaktadır. Bu tarz giyinen, çok makyaj yapan kadınlar aslında kendine güveni olmayan ve insanların ilgisini çekebilmek için her yolu denemeye hazır olan kişilerdir. Bacaklarını, kalçasını severlerse belki onuda seveceklerini düşünmektedir. Bu düşünce yapısındaki birçok arkadaşı televizyonlarda hüngür hüngür ağlarken zaten izlemekteyiz.
TEKNOLOJİ VE KADINLARBu konuda konuşmaya dahi gerek yoktur. O konuyu da yüzlerine gözlerine bulaştıran kadınların yüzde 90’ı teknoloji kullanma özürlüdür. Buna rağmen teknolojinin bazı alanlarında çok başarılı oldukları yadsınamaz bir gerçektir. Örneğin msn de çıplak görüntüleri olan birçok bayan arkadaşımız vardır. Sadece zeka özürlü yada ……. bir insan msn de tanımadığı insanlara soyunur.
Yukarıdaki açıklamalar kadınların sadece yüzde 90lık bir oranını kapsamakta olup genelleme özelliği taşımaz.
 

HTML

Üst