Farkı Tarzı!

gezegen64

New member
Katılım
30 Kas 2008
Mesajlar
568
Reaction score
0
Puanları
0
Kartal’da Schuster geldi, Denizli’nin uygulamalarından eser kalmadı. Sistemden, kamp ve idman programına kadar her şey değişti. Şu anki tablo (Q7 ve Guti’nin etkisi büyük) camiayı havaya soktu.

Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır. Haliyle her teknik adamın da kendisine özgü futbol anlayışı, çalışma düzeni ve bakış açısı farklıdır. Tıpkı Beşiktaş’a çifte şampiyonluk yaşatıp tarihe geçen ve sonrasında sağlık sorunları nedeniyle görevi bırakmak zorunda kalan Mustafa Denizli ile yerine getirilen Bernd Schuster arasındaki ve uygulamalarındaki farklılıklar gibi. Denizli Siyah-Beyazlı kulübe büyük mutluluklar yaşatırken, Kartal Schuster’le çok farklı bir uçuş yoluna girdi. Gelin iki teknik adam arasındaki farklılıklara bir bakalım...

MUSTAFA DENİZLİ

YORGUN DÜŞTÜ
Denizli, ilk sezonunda kulübe 19 yıl sonra hem lig hem de Türkiye Kupa’sını kazandırdı. Üç büyüklerde şampiyonluk yaşanan teknik adam olarak tarihe geçti. Sonraki sezonda yorgun olduğunu belirtip dinlenmeye çekildi, startı geç verdi. Sonra da bu gecikmenin hata olduğunu itiraf etti.

YEMEKTEYİZ
Denizli, ilk sezonunda özellikle futbolcuları kaynaştırmak adına farklı uygulamalara gitti.
Neredeyse ayda bir yemek organizasyonları düzenlendi. Bazen bu oyuncuların evinde
yapıldı. Kimi zaman takım deplasman havasını yaşamak ve ortama alışmak adına kampa erken alındı.

BABA-OĞUL GİBİYDİ
Mustafa Hoca, futbolcularla yakın ilişki içerisinde oldu. Yerine göre baba-oğul muhabbetleri kurdu. Oyuncuların ekonomik sorunlarından tutun her türlü dertlerine
çare olmaya çalıştı. Bu iletişimi bazı futbolcuların performansında önemli bir etkendi. Pozitif yansımalar gösterdi.

İDMANLARI ELEŞTİRİLDİ
Şu anda yorumculuk yapan Mustafa Denizli’nin idman programları zaman zaman eleştiri aldı. Takıma fazla kondisyon yüklemesi yapılmadığı ve sürekli ayak tenisi oynandığı gündeme geldi. Takım içinden bazı futbolcular hiç taktik çalışmadıklarını bile yakın çevresine söyledi.

ÖNCELİĞİ SAVUNMAYDI
İki teknik adamın oyun sistemlerinde de çok belirgin farklılıklar ortaya çıktı. Denizli,
mevcut kadro yapısını düşünerek önceliği savunmaya verdi, “Gol yemeyeyim de nasıl
olsa bir tane atarım” felsefesindeydi. Bu anlayış, tribünleri pek mutlu etmese de ilk
sezonunda çifte kupayı getirdi.

BERND SCHUSTER

AÇ VE SUSUZDU
Bernd Schuster, Beşiktaş’a imza attığında adeta havalara uçuyordu. Çalışma azmiyle yanıp tutuşuyordu. 2 yıldır takım çalıştırmadığı için bir an önce işe koyulmak, idmana çıkmak istediğini vurguluyordu. Bu şevk ve azimle göreve başladı, takımı kasetlerden izlese de “Canlı görmem gerek” dedi ve dediğini yaptı.

EVDEYİZ
Schuster’in ilk icraatlarından biri, takıma geniş özgürlük tanımak oldu. Herkesi serbest bıraktı. Hatta “İsteyen tesislerde öğle yemeği yer, isteyen yemez” dedi. Maç öncesi kampı iptal etti. Türkiye içi deplasmanlara günübirlik gitme fikrini getirdi.

KAFADAN MESAFE
Sarışın Melek, takımla ilişki konusunda farklı bir yöntem izliyor. Futbolcularla gerek
görmedikçe konuşmuyor. Hatta bu durumu Sivok, teknik adamın “Eğer seni yanıma
çağırmıyorsam sorun yok demektir” sözüyle çok güzel açıklıyor. Tesislerle kimseye
selam vermemesi ise yadırganıyor.

ŞUT VE ORTA
Alman teknik adamla birçok şey değişti. İdman programları da buna dahildi. Her
antrenmanda kondisyon çalışmasına ağırlık verildi, ayak tenisi adeta unutuldu. Futbolcular sürekli kanat organizasyonları üzerinde durduruldu. Kaleye şutlar atıldı ve sonuç olarak hep düşüncede ‘gol’ vardı.

SALDIRIYA GEÇTİ
Real Madrid’i çalıştırdığı dönemde de hücumcu kimliği ile öne çıkan Bernd Schuster, Mustafa Denizli’nin savunma anlayışını tamamen bıraktı. Stoperlere bile ‘saldırı’ emri verdi. Quaresma ve Guti transferi elini güçlendirdi. Sürekli hücum eden bir futbol sergilemesi, taraflı tarafsız herkese keyif verdi.

KAYNAK
 
Mustafa denizLi öLe yada böLebize 2 kupa birden kazandırdı yaptıkLarını inkar etmek nankörLük oLur buda bize yakışmaz..

Schustere geLince.. Onun bakışLarı yeter.. ;)
 
Geri
Üst