fareye çin işkencesi

kent55

Süper Moderatör
Süper Moderatör
Katılım
23 May 2008
Mesajlar
31,409
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
ѕαмѕυηѕρσя









e4e59293ba9db23de56ebc77766c6317.jpg
[/URL][/IMG]





 
küfür etmek geliyor içimden!
şerefsizin çocukları alcaksın bunları aynısını yapcaksın!
 
alalalala ne pskoo ınsanlar warr su hayyttaaa yawwww al oldur fareyı anlarımda nıye elektırık werıon kı zaten cınlılerden ne beklenırdı kı
 
Farenin korkusu vallahi suratına yansımış. Yazıktır günahtır ya. Minicik hayvan kötüne kaçmış itin herhalde... Ha bide derisini yüzmüş sanırım. Kitapsız onun çocuğu...
 
Be Pezevenk herifler ne zevk alıyorsunuz bundan....Allahın belaları...
 
İstanbul’da güneşli bir günün sabahında Topkapı Sarayı’nın avlusunda bulunan Has Oda’nın kapısı açıldı. Uzun boylu genç bir adam arka bahçeye doğru ilerliyordu. Bu kişiAvrupa’yı titreten koca Akdeniz’i hâkimiyet altına alan Osmanlı Devleti’nin kudretli hükümdarı Kanunî Sultan Süleyman’dan başkası değildi. Devlet işlerinden vakit buldukça soluklanmak için arka bahçeye çıkar ağaçlarıkuşları denizi seyrederdi.

O gün ağaçlar bir başka güzeldiyalnız ağaçlardan birkaç tanesinin yapraklarının buruştuğunu fark etti. Hemen yanlarına yaklaştı ve eliyle tutup incelemeye başladı. Biraz sonra ağaçların neden buruştuklarını anlamıştı. Karıncalar sarmıştı o güzelim dallarını. Aklına bir çözüm yolu geldi. Ağaçları ilaçlatacaktı. Böylece ağaçlar karıncalardan kurtulacak ve rahat bir nefes alacaklardı. Fakat birkaç dakika daha düşününce bu fikrin o kadar da iyi olmadığını anladı. Karıncalar da can taşıyordu ağaçları ilaçlatırsa onlar ölebilirdi. İşin içinden çıkamayacağını anlayan Kanunî bu konuyu danışmak için hocası Ebussuud Efendi’yi aramaya koyuldu. Hocasının odasına gitti. Ama hocası odada yoktu. Hemen oracıkta bulduğu kâğıt parçasına kafasına takılan soruyu edebî bir üslupla yazdı ve hocasının rahlesi üzerine bıraktı.

Birkaç saat sonra hocası odasına gelmiş ve rahlenin üzerinde el yazısı ile yazılmış kâğıdı görmüştü. Eline hat kalemini alan Ebussuud Efenditalebesinin soruyu yazdığı kâğıdın altına bir şeyler yazdı ve kâğıdı rahleye bıraktı.

Kanunî bir ara tekrar hocasının odasına uğradı. Hocası yine yerinde yoktu; ama rahlenin üzerine bırakmış olduğu kâğıdın üzerine kendi yazısı dışında bir şeylerin daha yazılmış olduğunu gördü. Merakla kâğıdı eline aldı ve okumaya başladı. Yazıyı okuyunca yüzünde bir tebessüm belirdi. Kâğıdın üst kısmında Kanunî’nin hocasına yazdığı sual vardı. Kanunî şöyle diyordu hocasına:

Meyve ağaçlarını sarınca karınca
Günah var mı karıncayı kırınca?
Hocası Ebussuud soruyu şöyle cevaplıyordu:
Yarın Hakk’ın divanına varınca
Süleyman’dan hakkın alır karınca
 
İyi aga kanuni neden oglunu oldurttu ozaman bende onu anlamadım gıttı ona da bır sıırler cewap wersen ya
 
arkadaşlar ilk resme bakın,orda şişe var çince mi ne ise artık asyalı bunu yapanlar.

yok abi bu asyalılar öğrenemicek bunları.özellikle çinliler.

o şişe var ya o şişe anladın sen onu.(fareyi o hale getirenler için söylenmiştir)
 
alalalala ne pskoo ınsanlar warr su hayyttaaa yawwww al oldur fareyı anlarımda nıye elektırık werıon kı zaten cınlılerden ne beklenırdı kı


O fareye yapılan işkence kadar ,Türkçe'ye yapılanı da affetmiyorum.Orada bir fareye,ama burada bir Milletin diline yapılan zulüm var...!Utan be adam...!Yönetim böyle mesajları anında silerek uyarmalı degil mi?:crying:
 
Şerefsiz herif bunu yapan insan normal ,nsan değildir zaten psikolojik sorunları olan insanlar yapar böyle şeyleri
 
Geri
Üst