vasya
New member
şın kılıçları,ejderhalar,bücüyüler...
genellikle bunları barındıran eserelere fk(fantastik kurgu) etiketi yapıştırılır.içinde "normalde olamayacak" bir şeyler olan her şeye olduğu gibi.bu işin yücezsel kısmı.bir bakıma cevizin kabuğu.
ve cevizin kabuğunu kıramayan biri cevizi yalnızca kabuktan ibaret zanneder...
şimdi kabuğu kırıp içindekilere bakalım!
fantastik bir eserden neler beklersiniz?çocukken ; henüz düş gücünüz ve yaratıcılığınız bu duyarsız dünya tarafından köreltilmemişken hayalini kurduğunuz maceraları,görmek isteyip de göremediğiniz,yaşamak isteyip yaşayamadığınız hayatı?yoksa sadece bir yığın garip yaratık ve olağanüstü işler başaran "malkoçoğlu" tipi kahramanları mı? eğer ikincisine benzer bir şey bekliyorsanız fazla aramanıza gerek yok ; dünyayı kurtaran adam , lord of the rings , ve bütün battalgazi serisi emrinize amade!
gelelim fantastik kurgu dolayısıyla fantastik kültürün gerçek içeriğini görmek isteyenlere.fk bir bakıştır aslında ; size sıradan bir gözün göremediklerini anlatan...fantastik bir kişilik,fantastik inançlar,fantastik amaçlar...
en basiti ; dünyada her toplumun bir kültürü vardır.bu kültür onların yaşam şekline , destranlarına , giyimlerine , inançlarına , mimarilerine yansır.iyi bir fk yazarı dünyada hiç bulunmayan bir kültürü yaşatabiliyorsa eserlerinde o başarılı bir yazardır.
iyi bir fk yazarı günümüzün dünyasına bile öyle bir yerden bakar ki...sanki odayı aydınlatan beyaz renkli fenerin önüne renkli bir cam tutulmuşcasına ; bu günün gri dünyasının rengini değiştiriverir bakışıyla , anlatımıyla...
böyle düşününce özellikle son zamanlarda çıkmış olan ve "fantastik" etiketi yapıştırılan pek çık eserin aslında hiç de fantastik olmadığı anlaşılır.özellikle tolkien'in yapıtı olan yüzüklerin efendisinde(ortadünya adı verilen yerde geçen malkoçoğlu senaryosu olan filmden değil , gayet özgün bir yapıt olan kitaptan bahsediyorum) adı geçen ırkları kullanıp , akşam yapacak başka bir şey olmadığında televizyonda izlediğiniz ucuz aksiyon filmlerinden çalıntı senaryolarla oluşturulmuş eserlerin ne kadar "fantastik" olduğu , cevizin kabuğunu kırmayı başarmış bir beyin için tartışma konusu bile olamaz.
dünyaya tozpembe gözlüklerle bakıp kendilerini ve diğer insanları uyutanlara değil ; dünyayı bin bir desenle renklendirip şimdiye kadar söylemek isteyip söyleyemediklerimizi , yaşamak isteyip yaşayamadıklarımızı gerçeğe dönüştürmek arzusunda olanlara...
genellikle bunları barındıran eserelere fk(fantastik kurgu) etiketi yapıştırılır.içinde "normalde olamayacak" bir şeyler olan her şeye olduğu gibi.bu işin yücezsel kısmı.bir bakıma cevizin kabuğu.
ve cevizin kabuğunu kıramayan biri cevizi yalnızca kabuktan ibaret zanneder...
şimdi kabuğu kırıp içindekilere bakalım!
fantastik bir eserden neler beklersiniz?çocukken ; henüz düş gücünüz ve yaratıcılığınız bu duyarsız dünya tarafından köreltilmemişken hayalini kurduğunuz maceraları,görmek isteyip de göremediğiniz,yaşamak isteyip yaşayamadığınız hayatı?yoksa sadece bir yığın garip yaratık ve olağanüstü işler başaran "malkoçoğlu" tipi kahramanları mı? eğer ikincisine benzer bir şey bekliyorsanız fazla aramanıza gerek yok ; dünyayı kurtaran adam , lord of the rings , ve bütün battalgazi serisi emrinize amade!
gelelim fantastik kurgu dolayısıyla fantastik kültürün gerçek içeriğini görmek isteyenlere.fk bir bakıştır aslında ; size sıradan bir gözün göremediklerini anlatan...fantastik bir kişilik,fantastik inançlar,fantastik amaçlar...
en basiti ; dünyada her toplumun bir kültürü vardır.bu kültür onların yaşam şekline , destranlarına , giyimlerine , inançlarına , mimarilerine yansır.iyi bir fk yazarı dünyada hiç bulunmayan bir kültürü yaşatabiliyorsa eserlerinde o başarılı bir yazardır.
iyi bir fk yazarı günümüzün dünyasına bile öyle bir yerden bakar ki...sanki odayı aydınlatan beyaz renkli fenerin önüne renkli bir cam tutulmuşcasına ; bu günün gri dünyasının rengini değiştiriverir bakışıyla , anlatımıyla...
böyle düşününce özellikle son zamanlarda çıkmış olan ve "fantastik" etiketi yapıştırılan pek çık eserin aslında hiç de fantastik olmadığı anlaşılır.özellikle tolkien'in yapıtı olan yüzüklerin efendisinde(ortadünya adı verilen yerde geçen malkoçoğlu senaryosu olan filmden değil , gayet özgün bir yapıt olan kitaptan bahsediyorum) adı geçen ırkları kullanıp , akşam yapacak başka bir şey olmadığında televizyonda izlediğiniz ucuz aksiyon filmlerinden çalıntı senaryolarla oluşturulmuş eserlerin ne kadar "fantastik" olduğu , cevizin kabuğunu kırmayı başarmış bir beyin için tartışma konusu bile olamaz.
dünyaya tozpembe gözlüklerle bakıp kendilerini ve diğer insanları uyutanlara değil ; dünyayı bin bir desenle renklendirip şimdiye kadar söylemek isteyip söyleyemediklerimizi , yaşamak isteyip yaşayamadıklarımızı gerçeğe dönüştürmek arzusunda olanlara...