FıkraLar. Vol: 1

Otium

Altın Üye
Katılım
8 May 2007
Mesajlar
8,480
Reaction score
0
Puanları
0
heLLPaix'TeN +18 Fıkralar ( Birleştirildi )

Karne
Baba, ortaokul üçüncü sınıfa giden oğlunun elinde karneyle salona girdiğini görür. "Allah allah, dönem ne çabuk bitmiş..." diye düşünür ve oğluna seslenir:
-"Getir bakayım şu karneyi!"
-"Al baba..."
Adam karneye bir bakar ki, beden eğitimi ve resim dışındaki tüm dersler zayıf.
-"Bir dediğini iki etmiyoruz, bilgisayar dedin, bilgisayar aldık, ingilizce kursu dedin ingilizce kursuna gönderdik, gitar kursu, müzik aletleri, ne istersen yapıyoruz. Kız arkadaş uğruna harcadığın çiçek parasının haddi hesabı yok. Ne bu notların hali, rezil şey!"
-"Baba... O benim karnem değil ki, senin kitaplarını karıştırıyordum, birinin arasında karnelerinden birini bulmuştum..."


3 Bayan 3 Erkek ve Bir Bilet

Üç bayan ve üç erkeğin is icabı trenle bir seyahate çıkmaları gerekir.
Tren garına giderler. Üç bayan 3 bilet aldığı halde erkekler tek bilet alır. Bayanlar bunun sebebini sorduklarında erkekler 'bekleyin ve görün' derler.

Trene binerler ve tren hareket ettikten bir süre sonra üç erkek kalkıp
hep beraber trenin tuvaletine girerler.

Biraz sonra kondüktör gelir ve üç bayandan üç bileti alir. Tuvaletin
önünden geçerken kapıyı tıklatıp,'bilet lütfen,' der. Kapı açılır ve bir el bileti uzatır. Bayanlar bunu görürler.

Taktiği kapmışlardır. Dönüş yolculuğu için yine gara giderler. Bayanlar bu sefer tek bilet almışlardır.

Erkekler ise hiç bilet almaz.

Bayanlar yine şaşırıp sebebini sorduklarında Erkekler yine bekleyip görmelerini
söylerler.

Bir süre sonra yolculuk başlar.

Önce bayanlar kalkıp tuvalete girer. Ardından da erkekler karşısındaki tuvalete. Kondüktörün gelmesine yakın, erkeklerdeb biri çıkıp karsı kapıyı tıklar ve 'bilet lütfen,' der. Açılan kapıdan bir el bileti uzatır. Bileti alan erkek diğer tuvalete geri girer!..







Bir gün bir baba oğlunu dua ederken duyar. "Allahım sen annemi, babamı, ablamı, ninemi ve beni koru" diye. Adam çocuğun dedesini unuttuğunu düşünür ama çocuğa bunu söylemez. Ertesi gün dedeyi araba ezer ve dede ölür. Bir kaç gün sonra baba yine duyar "Allahım sen annemi, babamı, ablamı ve beni koru" diye. Bu sefer nineyi unutur ve ertesi gün nine merdivenlerden düşer boynu kırılarak ölür. Bir kaç gün sonra çocuk yine dua eder "Alla hım sen annemi, ablamı ve beni koru" diye. Baba kendisinin unutulduğunu fark eder ve ertesi gün başına bir şey gelmemesi için her adımını çok dikkatli atar. Aksam eve gelince karısına sorar
- "Hanım bugün ben işteyken neler oldu?" diye.
- Karısı "Bizde bir şey olmadı ama postacı öldü!!!"



Bir adam uçağıyla Afrika'nın üzerinde gezerken birden uçağı arızalanır ve ormanlık bir alana düşer. Adam ne yapayım ne yapayım diye düşünürken birden bir Afrika kabilesinin ona doğru yaklaştığını görür. Adam içinden "İste şimdi b...u yedik" der. O anda düşüncesinde Nur yüzlü dedenin sesini duyar.
- Hayır evladım b...u yemedin.
- Peki ne yapmam gerek ?
- Şuradaki mızrağı görüyor musun?
- Evet.
- Al onu öndeki renkli giysili adamın tam kalbine batır. Adam mızrağı alır ve adamın tam kalbine batırır.
-Evladım işte şimdi b..u yedin.


Papazın biri vaaz verecekmiş ama çok heyecanlanıyormuş. Gitmiş baş papaza, papaz efendi ben vaaz vereceyim ama çok heyecanlanıyorum demiş.Papaz,o zaman git biraz şarap iç heyecanın geçer demiş. Adam,şarabı içmiş sonrada vaazı vermiş. Vaazdan sonra gitmiş papaza,demiş nasıldı papaz efendi beğendiniz mi? Papaz , "Güzeldi yavrum ama bazı hataların var." 1)Merdivenden yürüyerek ineceksin tırabzandan kaymayacaksın. 2)Duaların sonunda oleeeey değil, Amin diyeceksin. 3)En önemlisi de İsa Tanrı'nın oğlu O.Ç değil.


Yaşlı bir adam elinde bastonla bir otobüse binmiş.Fakat oturacak bir yer bulamamış.Bunun üzerine ilerdeki bir delikanlının yanına gitmiş belki bana yer verir diye,ama ne mümkün.Adam ayakta zor duruyor,otobüs hareket ettikçe bastonu sağa sola kayıyor.Durumu gören çocuk adama bakıp
-Amca Bastonunun altına lastik takarsan kaymaz
- demiş.Adam istifini bozmadan
-Zamanında o lastiği baban taksaydı şimdi orada ben oturuyor olacakdım !!!










trabzon otobüsü
________________________________________
Temel’le Dursun Trabzon’a gideceklermiş... Ama ceplerinde hiç para kalmamış...
Neyse Trabzon’a doğru yürümeye başlamışlar... Yolun kenarında giderken otobüs garajı görmüşler... Etrafa bakmışlar kimseler yok...
Temel, Dursun’a demiş ki;
“-Ula Dursun, Trabzon’a kadar yürümektense gel şurdan bir otobüs çalalım onunla gidelim...”
Dursun “Tamam” demiş... Temel içeri girmiş, Dursun ise dışarda etrafı kontrol ediyormuş...
Aradan 10 dakika geçmiş Temel yok... Tam o sırada içerden motor sesi gelmiş ve Temel otobüsle dışarı çıkmış...
Dursun hemen atlamış otobüse ve Temel’e sormuş;
-Neden bu kadar geç kaldın...
“-Ula Trabzon’a giden otobüsü en arkaya koymuşlar...”


ucuz işitme cihazı
________________________________________
Adam işitme cihazı almak için bir mağazaya girmiş...
Tezgâhtar Temel’e “Ucuz bir şey olsun” demiş...
Temel tarifeyi bildirmiş;
“-Fiyatlar 2 dolar ile 2000 dolar arasında değişiyor efendim...”
-2 dolarlık model nasıl bir şey?...
“-Bu butonu kulağınıza takıp şu teli boynunuzun üzerine bırakıyorsunuz efendim...”
-Nasıl çalışıyor?...
“-Çalışmıyor efendim... Kulağınızda bunu görenler daha yüksek sesle konuşmaya başlıyor...”


EŞek Kafasi
________________________________________
İstanbul'a yeni gelen köylü, kuşcu dükkânının vitrinini merakla inceliyordu. Kuyumcunun çırağı, onunla alay etmek için:
• Hemşerim, dedi, ne bakıyorsun
sun öyle?
• Hiç... Bu dükkânda ne satılır
diye merak ettim de...
Çocuk güldü:
• Eşek kafası satılır.
• Allah versin... Alışverişiniz yolunda olmalı...
• Nereden bildin, dayı?
• Baksana, koca dükkânda seninkinden başka kalmamış..






Akbaba
________________________________________
Çiftçi tavuklari için yorulmayan bir horoz almaya pazara gider. Pazarcı "Istediğiniz herşeyi bu horoz yapar" diye azgın mı azgın bir horoz satar.

Adam çiftliğe döner, horozu kümese koyar koymaz tüyler uçusur, gıdaklamalar başlar. Çiftçi çok memnundur. Ama horoz çok azgındır, adam endişelenmeye başlar horoz iki günde ölecek diye. Horozu tutmaya çalışır, başaramaz.

Neyse der, eve döner. Ertesi gün bir bakar ki horozun ayaklar havada dil dışarıda yatıyor ve hatta tepesinde bir akbaba uçuşuyor.

Çiftçi kendi kendine "eh işte geberdi" diye söylenir. Horoz bir gözünü hafif açarak çiftçiye yarım ağızla ve kısık sesle homurdanır.

"Git lan git!.. Kaçıracan şimdi akbabayı!.."

Senin Değil
________________________________________
Adamın biri birgün hemoroit olmuş tek çara k.ç nakli imiş.K.ç nakli yapılmış doktor adamı taburcu etmiş bir kaç hafta sonra adamın telefonu çalmış arayan doktor imiş;
Ne oldu memnun musun k.çında demiş adam memnunum memnun olmayada bu durmadan kaşınıyor demiş doktor biraz araştırayım seni sonra ararım demiş
bir kaç gün sonra yine telefon çalmış doktor arıyormuş
adam ne oldu doktor bey sorun ne diye sormuş
doktor senin k.çın sahibi biraz i.ne imiş ondan kaşınıyor demiş
adam ne yapacağım o zaman demiş;
doktor iki yol var demiş
1-kaşıntıya katlanacaksın.
2-k.ç nasıl olsa senin değil s.ktir gitsin..

CADILAR PARTISI
Evli bir çift cadilar partisine davetliydi. Disariya çikmak için hazirlanirlarken kadinin migreni tuttu, evde kalmak zorundaydi. Kocasina, partiye yalniz gitmesini, onun eglencesini bozmak istemedigini söyledi. Biraz tartistiktan sonra adam kostümünü giydi ve partiye gitti ve kadin da birkaç aspirin alip yatti.
Biraz uyuduktan sonra kendini daha iyi hissederek uyandi ve partiye giderek kocasina sürpriz yapmaya karar verdi.
Tam hazirlanirken "acaba ben yaninda degilken kocam neler yapiyor" diye düsündü ve kocasinin kendisini tanimamasi için degisik bir kostüm giyerek partiye gitti. Oraya vardiginda bir kenarda onu izlemeye basladi. Kocasi arka arkaya degisik kizlarla ve onlarla çok yakinlasarak dansediyordu, nereye kadar gidebilecegini görmeye
karar verdi.Kocasina yaklasti ,Onunla çok samimi bir sekilde dansetmeye basladi,kulaginadisariya çikabileceklerini fisildadi. Arabalardan birine girerek sevistiler ve
gece yarisindan önce maskeler çikarilmadan kadin eve gitti, kocasinin dönüsünü beklemeye basladi.
Adam sabaha karsi 01.00 sularinda döndü ve dogru yataga gitti. Kadin :
-"Parti nasildi kocacigim" diye sordu,
Adam da:
-"Sensiz hiç eglenemedim tatlim" diye yanitladi.
Kadin:
-"inanmiyorum" diye cevapladi, "Bahse girerim çok eglenmissindir"
-"Gerçekten hayatim. Partiye gittigimde bazi arkadaslarla sikildik, altkata inip bütün gece poker oynadik. Fakat kostümümü ödünç verdigim o Allah'in cezasi herif bir eglenmis, bir eglenmis, anlata anlata bitiremedi.."


KARPUZ GIBI
Padisahin bir oglu varmis.
Aska ve kadinlara karsi duyarsiz olmasi padisahin dikkatini çekmis.
Güzel bir kiza talimat evrmis.
Kiz sehzadeyi av bahanesi ile ormana götürmüs. Padisah çaktirmadan gözetlemekteymis.
Ormanda kiz tamamen soyunmus, eline bir tutam ot almis ve ilveli bir sekilde,
-"sehzadem, sen at ol ve gelip elimdeki otu al!" demis ve sehzadeye arkasini dönerek egilmis, alttan bacak arasindan da otu göstererek;
-"Gel sehzadem gel!" der.
sehzadede hiç tik yoktur.
Saklandigi yerden padisah :-"Birak kizim, karpuz gibi göte gelmiyor da bir tutam ota mi gelecek!?"

LASTIKSIZ
Haylaz bir çocuk annesinin uyarilarina ragmen her zaman tirnaklarini yermis.
Anne :
-"Çocugum tirnaklarini yeme, hasta olursun.." der, çocuk herzamanki tavri ile tirnak yemeye devam edermis.
Bu sefer anne "Çocugum tirnaklarini yeme, yoksa karnin siser" demis, çocuk yine yemeye devam etmis.
Anne dayanamayip, "Çocugum tirnaklarini yeme yoksa ellerine lastik eldiven takacagim" demis ve çocugun devam etmesi üzerine lastik eldivenleri çocugun ellerine takmis.
Bir gün ailece misafirlige gittikleri evin hanimi hamiledir ve çocuk hamile kadina sorar:
-"Ben senin neden karninin sis oldugunu biliyorum, söylememi istermisin?"
Annesi ve aile sasirirlar.
-"Söyle bakalim neden?" der kadin.-"Neden olucak, lastiksiz yediniz dimi!.."


Sultanın göğüsleri
Ahmet sarayın hizmetkarlarından biri.. Yıllardır Kraliçeyi görür ve onun göğüslerine hayran olurmuş.. Artık bir saplantı halini almış Kraliçenin göğüslerine dokunmak.. Tüm cesaretini toplayıp haremağasına açılmış.. - "Bana sultanın göğüslerini koklat. Ömür boyu biriktirdiğim bin altın senin" demiş. Harem ağasının aklı yatmış bu karlı işe. Kenar mahallelerde tanıdığı bir simyacı - büyücü karışımı bir kadın varmış. Ona gidip bir losyon hazırlatmış ve bu losyonu, sultanın o gün banyodan sonra giyeceği korsaya iyice sürmüş. Sultan çıplak tenine korsayı takınca, losyon etkisini hemen göstermiş. Göğüsleri yangın yeri gibi yanmaya başlamış. Saray doktorları merhemlerle, ilaçlarla çare bulamamışlar. Sultan acıdan, kaşıntıdan, yanmadan ölecek. Harem ağası ortaya çıkmış ve padişaha "Saray hizmetkarlarından Ahmet, derdinize derman olabilir. Onun salyası, herşeye iyi geliyor. Tek çare, Ahmed'in dili. Kraliçemizi ancak o kurtarır, eğer siz izin verirseniz" demiş. Padişah çaresiz çağırmış Ahmet'i hareme. Ahmet bir saate yakın sultanla yalnız kalıp muradına ermiş. Ne var ki söz verdiği halde 1000 altını harem ağasına vermeye yanaşmamış. "Bu olayı açıklarsan ikimizin de kellesi gider. Bunu göze alamazsın. Hadi bakalım, çek arabanı" demiş, haremağasına. Çok kızmış harem ağası.. Öyle kızmış ki.. Ertesi gün aynı yakıcı losyonu padişahın, banyodan sonra giyeceği donuna iki kat sürmüş...









Pozisyon..
________________________________________
Yeni evli iki çift gerdek gecesi sevişmek için hazırlanırken kadın birden eşine

- "Yapamayacağım", der.

Eşi sebebini sorduğunda

- "Bu papağan bana bakarken rahat davranamıyorum", yanıtını verir. Bunun üzerine adam papağana doğru yönelir. Papağana

- "Şimdi arkanı dön. Eğer bizim tarafa dönecek olursan senin ananı mikerim" der.

Bunun üzerine papağan arkasını döner. Karı kocanın işi biter, sabah olur. Papağanın arkası hala dönüktür. Çift ise balayına gitmek için
valizlerini toplamaya başlarlar. Fakat son bir parça valize sığmamaktadır. İçeride şu diyalog geçer:

- "İttir ittir..."

- "Olmuyor ittiriyorum."

- "Biraz daha zorla, girdi girecek."

- "Dayanamayacağım, gücüm kalmadı."

- "Ha gayret, sık dişini, az kaldı giriyor."

- "Yok bu böyle olmayacak.Ben en iyisi gardolabın üstüne çıkıp oradan atlayiim, belki o zaman girer."

Bunun üzerine papağan arkasını dönerek

- "Valla diil anamı, sülalemi mikseniz bu pozisyon kaçmaz..."



Hollywood'un 46 kez işlediği, "uçakta
pilotlar ölür ya da bayılır,
yolculardan biri (mümkünse bir çocuk) telsiz talimatlarıyla uçağı sağ
salim indirir" klişesinin otobüse uyarlanmış hali.

*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*-*
- aloo, aloo, abi ben kamil koc istanbul-ankara otobüsünden arıyorum.
kaptan molada içkiyi fazla kaçırdı herhalde, uyuyor şimdi.

+evlat sakin ol, muavin orda mı?
- hayır, otobüste değil, tanrım ona ne
olduğu konusunda hiçbir fikrim yok!

+tamam evlat, hiç korkma, sizi kurtaracağız. şimdi şoförü yavaşça
koltuktan yana çek, sen oturacaksın onun yerine.

- ama onu yana çekersem düşer, kendinde değil!
+ düşsün pezevenk! oraya senin oturman lazım.

- tamam, oturdum. şimdi ne yapmalıyım?
+ direksiyonu tut, ne çok sıkı ne çok gevşek.

- tuttum. çok eğlenceli görünüyor ehu
+ evlat, ciddi ol, 40 yolcunun hayatı senin elinde. şimdi;
önündeki panelde bir çok gösterge var değil mi?

+ tam ortadaki büyük olana bak, ne yazıyor orda?
- bismillahirrahmanirrahim.

+ hayır göstergenin üstündeki yazıya değil göstergeye bak!

+ hız göstergesine bak, kaçla gittiğinizi görebiliyor musun?
- sıfır.

+ nasıl sıfır? dikkatli bak.
- sıfır, gerçekten sıfır. ölecek miyiz?

+ otobüs duruyor mu gidiyor mu bunu söyle bana seni kuş beyinli!
- duruyooor

+ kalk sittir git eşşoğlueşşek! bize de panik yaptırdın. şoför
uyanınca devam edersiniz))


Çocukla annesi, birgün plaja gitmişler. Annesi güneşlenirken çocuk, sürekli annesini üzerine kum serpiyormuş. Annesi, çocuğa ne kadar kızsa da, çocuk, devam ediyormuş. Bu sırada yanlarına bir kıro gelmiş. Kıranun geldiğini duyan kadın, kıroya:

-Amcası, bu çocuk yaramazlık yaparsa döversin, değil mi?

Adam pala bıyıklarını sıvazlayarak "Anasını bile *ikerim" demiş..












Tekrar
________________________________________
18 yaşındaki kız, annesine iki aydır adet görmediğini söyler. Annesi, çok tedirgin olur ve eczaneye bir hamilelik testi almaya gider. Sonuçlar kızın hamile olduğunu gösterir. Anne çıldırmıştır, bağırır çağırır ve “bunu yapan hangi domuz, bilmek istiyorum” der. Kız telefon açar ve yarım saat içinde bir Ferrari evin önünde durur, içinden hafif kırlaşmış saçları ve çok pahalı bir elbisenin içinde manyak yakışıklı bi adam iner ve kapıdan içeri girer. Anne baba ve kızla beraber otururlar. Herif, “kızınız durumu anlattı” der , “kişisel durumumdan dolayı kızınızla evlenemem”, “ancak tüm sorumluluğu üzerime alıyorum.” “Eğer bir kız çocuğu doğarsa annesine bir ev, bir yazlık villa ve 1 milyon dolarlık bir banka hesabı, eğer bir erkek çocuk olursa birkaç fabrika ve bir milyon dolarlık bir hesap, eğer ikiz doğarsa her ikisine de 500 bin dolarlık hesap ve bir fabrika vereceğim”, der.
“Ancak düşük olursa....”
O zamana kadar sessizce bekleyen baba elini dostça adamın
Omuzuna koyar ve “o zaman tekrar s......sin evladım” der.


PURDA YAPACAGUM ( Temel )</B>
Temel görücü usulüyle evlenmis.
Gerdek gecesi odaya çikmislar fakat karisi Temel'e ;
-"Kocacugum, haçan pen utanirum, sen disari çik. Pen hazir olunca seni çagiriyum" demis.
Temel disari çikmis ama merak ya anahtar deliginden baslamis karisini seyretmeye.
Kadin takma gözünü çikarmis masaya koymus, takma kolunu çikarmis masaya koymus, takma bacagini çikarmis masaya koymus.
Temel'in tepesi atmis ve assagidaki verandaya inmis. Bir sigara yakmis ve kendi kendine:
-"Ulan salak herif!.., Haçan böyle bakmadan kari alirsan böle olur. Ula ben ne yapacagum simdi, hay anasini satayim" derken karisi yukardan bagirmis.
-"Kocacum, kocacum!.. Ben hazirum"
Temel'de assagidan bagirmis :
-"Ula at oni, purda yapacagum"

















denizin derinliği
________________________________________
bir İngiliz, bir Alman bir de Temel sahilde
Güneşleniyorlarmış. Alman birden
ayağa kalkıp, deniz kenarına gitmiş, şortunu indirip aletini denize
sokmuş.
Biraz bekledikten sonra:
- Mm, suyun sıcaklığı 32 derece geliyor, demiş.
Diğer ikisi şaşırmışlar. Beş dakika sonra İngiliz ayağa kalkmış, deniz
kenarına gitmiş, o da şortunu indirip aletini denize sokmuş. Biraz
bekleyip:
- Daha ayrıntılı konuşmak gerekirse suyun sıcaklığı tam olarak 32,3 derece geliyor, demiş ve gelip yerine oturmuş.
Temel altta kalır mı? Hemen o da ayağa kalkmış, deniz kenarına gitmiş, şortunu indirip aletini denize sokmuş.
Aradan beş dakika geçtik ten sonra geri gelip yerine oturmuş. Diğer ikisi sormuşlar:
- Ee ,sen ne ölçtün?
- Valla suyun sıcaklığını bilmem de, derinliği 70 cm!



80 LİK DEDE (gerçekten çok iyi)
________________________________________
80 yasinda bir adam doktora gider. Doktor adamin sagligini sordugunda adam "harika, 18 yasinda bir karim var ve hamile" der.
Doktor birkaç dakika düsündükten sonra adama döner ve "sana bir hikaye anlatacagim"demis.

"Avlanmaktan cok hoslanan bir adam varmis. Her gün tufegini alarak ava gidermis. Fakat bir gün dalginlikla yanina tüfek yerine şemsiyesini almis. Ormana gitmis.Agaclarin arasinda yürürken karsida bir geyik görmus. Hemen semsiyeyi çikarmis nisan almis ve...pat...geyik yere yigilmis. " Ihtiyar sasirmis ve doktora dönerek

"Olamaz...Baska birisi vurmus olmali" demis.

Doktor "KESiNLiKLE"















8 Numaralı Kutu
________________________________________
kasabanın birine yeni bir doktor gelir, muayenehane açar, önüne de kocaman bir tabela asar: "tedavi edemeyeceğim hastalık yoktur". vizite ücreti 100 dolardır ve tedavi edemediği hastaya bunun 2 katını geri ödeyeceğini söyler. puşt bir hasta "şunun 200 dolarını alayım" der ve doktora gider.
doktor: buyrun neyiniz vardı?
hasta: tad alma duyumu kaybettim doktor bey..
doktor: hemen halledelim. (hemşireye döner) kızım 8 numaralı kutuyu getir.
(8 numaralı kutu gelir)
doktor: şunun tadına bakın lütfen
(hasta 8 numaralı kutudan bir parmak alır)
hasta: e doktor bey, bu boook?
doktor: bakın, tad alma duyunuz yerine geldi. 100 dolar rica edeyim.
neyse efendim, puşt hastamız 100 dolar kösülmüştür ama aynı zamanda
köpürmüştür de kararlıdır hasta, illa alacaktır o 200 doları, birkaç gün
sonra tekrar doktora gider,
hasta: doktor bey ben hafızamı kaybettim..
doktor: kızım 8 numaralı kutuyu getir.
hasta: e doktor bey, o b*ktu?
doktor: bakın hafızanız yerine geldi. 100 dolar rica edeyim.
işin inada binmesi kaçınılmazdır, birkaç gün sonra yeniden,
hasta: doktor bey ben cinsel isteğimi kaybettim..
doktor: kızım 8 numaralı kutuyu getir.
hasta: ee s**ecem şimdi sekizini de kutusunu da haa !!!
doktor: 100 dolar rica edeyim.



Restoran
________________________________________
Gecen hafta bir aksam arkadaslarla yemege gittik. Lokantada siparisimizi
alan garsonun, gomlek cebinde bir kasik tasidigini
farkettim. Once biraz garip geldi, ama fazla dikkat etmedim. Daha
sonra,masaya su ve catal kasik getiren kominin de cebinde bir
kasik tasidigini gordum. Salona baktigimda tum garsonlarin cebinde birer
kasik tasidigini anladim. Siparislerimizi kontrol etmeye
gelen garsona:
"Neden kasik?" diye sordum.
"Soyle anlatayim," diyerek soze basladi,
"lokantanin sahipleri Andersen Danismanlik"tan, yaptigimiz islerle ilgili
danismanlik aldilar. Aylar suren istatistiksel analizlerden
sonra musterilerin kasiklarini, catal bicaklara oranla %74 daha sik
dusurdugune karar verildi. Bu durumda, masa basina saatte
dusen kasik adedinin uc oldugunu gorduler. Garsonlarimizin bu duruma karsi
hazirlikli olmalariyla, mutfaga gidip gelmelerden
yapacagimiz tasarruf, vardiya basina saatte bir bucuk adam ediyor."
Konusmamiz bittiginde arka masadan metalik bir ses duydum. O anda garson,
yere dusen kasik yerine cebindekini koyarken "bir
dahaki mutfaga gidisimde yeni bir kasik alacagim, boylece fazladan mutfaga
gidip gelmeme gerek kalmiyor," dedi. Etkilenmistim;
garson masadaki diger siparislerle ilgilenirken ben de cevremi incelemeye
koyuldum. Bu sefer dikkatimi baska bir sey cekti.
Garsonlarin tumumunun fermuarlarindan disari incecik ipler sarkiyordu.
Merakima yenik dusup garson uzaklasmadan sordum: "Ozur dilerim, suradan
sallanan ip ne isinize yariyor, soyler misiniz?"
"Tabii ki!" diye yanitladi, sesini alcaltarak.
"Herkes sizin gibi iyi bir gozlemci degil. Bu bahsettigim danismanlik
firmasi tuvaletlerde de zaman kazanabilecegimizi kesfetti."
"Nasil yani?"
"Bakin," diye devam etti, "ipin ucunu ...seyimize...bagladigimiz zaman
pisuar onunde elimizi degdirmeden disari cekebiliyoruz,
boylece elimizi yikamaya gerek kalmadigi icin tuvalette harcadigimiz sureyi
%76 oraninda azaltmis oluyoruz."
"Tamam, mantikli... ama bu ip disari cikmasina yardimci oluyor da, geriye
nasil sokuyorsunuz?"
"Sey," diye fisildadi, sesini iyice alcaltarak,
"Baskalarini bilmiyorum ama ben kasigi kullaniyo


Hala Zonkluyor 18+
________________________________________
Bir cumartesi sabahi.. Iki genc kadin golf oynuyorlar. Sarisin olani topu dikmis.. Sopayi oyle bir savurmus ki.. Top havada kursun gibi ucmus, obur delikte golf oynayan bir erkege o hizla carpmis.. Kadinlar dehset icinde, erkegin iki elini bacaklarinin arasinda kelepceleyip iki buklum kaldigini gormusler.
Sarisin hizla oraya kosmus ve ozur dilemeye baslamis..
"Lutfen izin verin size yardim edeyim.. Ben bir fizik tedavi uzmaniyim ve eger izin verirseniz cektiginiz aciyi azaltabilecegimi biliyorum."
"Yooo.. Yooo.. Gerek yok" diye inler gibi konusmus adam, elleri hala bacaklarinin arasinda kelepceli.. "Onemli degil.. Birkac dakika icinde duzelirim merak etmeyin.."
Sarisin israr etmis.. Oyle israr etmis ki adam "Peki" demis sonunda..
Kadin cok yumusak hareketlerle adamin ellerini birbirinden ayirip iki yana sarkitmis once. Sonra adami cimlere uzatmis. Pantolonun kemerini gevsetmis.. Elini iceri sokmus ve masaj yapmaya baslamis..
Biraz sonra sormus..
"Simdi nasil hissediyorsunuz kendinizi.."
"Harika" demis adam.. "Harika hissediyorum.. Ama bas parmagim hala fena halde zonkluyor!.


Sincap 18+
________________________________________
Karısının sözünden hiçbir şekilde çıkmayan bir iş adamı varmış. Bu adam bir gün iş için Japonya'ya uçacakmış ki karısı ondan gelirken bir sincap getirmesini istemiş. Adam tamam karıcım diyerek Japonyaya uçmuş. İşlerini bitirdikten sonra karısının isteği üzerine bir sincap almış ve havaalanına gitmiş. Kapıda uçağa hayvanların bindirilemeyeceğine ilişkin bir yazı görmüş ve WC'ye gitmiş. Sincabı donunun içine koymuş. Uçağa binmiş. Uçak havalandıktan bir süre sonra adam bi "Ah" çekmiş. Yanında oturan adam
-"Beyfendi noldu bişeyiniz mi var?" demiş. Adam yok bişey diyerek geçiştirmiş... 1 saat kadar sonra bir kez daha "Ah" çeker. Bu sefer bütün yolcular sorar;
-"Beyfendi noldu bişeyiniz mi?" var diye. Adam yine yok bişey diyerek geçiştirir. Kısa bir süre sonra yeniden "Ah" çeker ve hosteslerden biri gelip
-Beyfendi ne oldu bişeyiniz mi var der. Adam yine yok bişey der. Uçak artık Türkiyeye inmek üzeredir; bizim ki öyle bir "AH" çeker ki pilotlar bile gelip nasıl olduğunu sorarlar adam
-"Yok bişey siz sadece uçağı yere indirin yeter!" der. Uçak iner ve bizim ki hemen WC'ye gider sincabı çıkarır ve başlar onunla konuşmaya:
-"A.... kodumun sincabı, s.k.mizi dal sandın sallandın bişey demedik, g.tümüzü yuva sandın girdin çıktın birşey demedik, ...aşşaklarımızı ceviz sandın birbirine vurup kırmaya çalıştın bişey demedik, be or.spu evladı o cevizleri o yuvaya sokmanın ne anlamı vardı?"


bu değil.....
________________________________________
Köyü basan bir gurup terörist bütün köy halkını sıraya dizer... Grubun başı köy halkına derki...
- Hayatta kalabilmeniz için bir şansınız var. Köyün erkekleri tek sıra dizilecekler. Hepiniz mallarınızı çıkartacaksınız. Karıların gözünü bağlayacağım. Gözü bağlı olarak kadınlar hepsine elleyecek. Kim kocasınınkini elleyerek tanırsa o karı kocanın hayatını bağışlayacağım... Derken kadınlar birer birer gözleri bağlanıp getirilir.
- Birinci kadın başlar. “ Bu değil, bu değil, bu değil BU!! “ kocasını ve kendini ölümden kurtarır.
- İkinci kadın gelir. “Bu değil, bu değil, bu değil, bu değil, bu değil, bu değil, BU!”.. onlarda kurtulurlar. Üçüncü kadınıda getirdiklerinde terörist dayanamayıp adamların arasına geçer. Kadın başlar kocasını aramak için ellemeye.
- Bu değil, bu değil, bu değil, bu değil, Bu Bizim Köyden Değil, bu değil, bu değil, Bu....


sihirli sandalet:)
________________________________________
Bir adamla karısı Mısır'da eski bir çarşıda geziyorlarmış. Ayakkabı satılan bir dükkânın önünden geçerlerken satıcı içerden seslenmiş, buyur etmiş, girmişler.
- Satıcı "çok özel büyülü sandaletlerim var beyefendi, sizi sex te çok vahşi ve kuvvetli yapacak sandaletler..." Adam tabi ki erkekliğe leke sürdürmemek için pek önemsememiş ama eski günleri özleyen karısının ısrarlarına dayanamayıp sandaletleri denemeye karar vermiş. Adam sandaletleri giyer giymez gözleri parlamış, kalbi hızlı hızlı atmış, fiziksel değişimler başlamış, nefesi serileşmiş gözleri büyümüş ve etrafına seri bir şekilde bakınmaya başlamış. Karısı bir adım geri kaçmış "Aman allahım dur dur..." derken adam koşmuş, satıcıyı yakaladığı gibi tezgaha yatırmış, pantolonunu parçalayarak çıkarmaya başlamış, bu arada satıcı bir yandan kurtulmaya çalışırken bağırıyormuş,
-"Sandaletleri ters giydin lan!..."






BENIM BISIKLET
Afrika'da, çok geri kalmis olan bir köye gelen bir papaz, yerlileri egitmeye çalisiyormus.
Her sabah insanlarin iyilik yapmalarini, birbirlerine karsi iyi davranmalarini vaaz ederken, ögleden sonralari da kabilenin reisine, ingilizce ögretmeye çalisirmis.
Bir gün papaz yanina kabile reisini alip dolasmaya baslamis. Bu arada gördükleri seylerin ingilizcelerini de söyleyerek reisin ingilizce bilgisini arttirmaya çalisiyormus.
Bir kayanin önünde papaz "Kaya" demis, reis de "Kaya" diye tekrar etmis.Bir göle gelmisler, papaz "Göl" demis, reis de "Göl" deyince papaz sevinip "Aferin" demis.Biraz sonra çaliliklarin arasinda sevismenin son asamasinda olan bir çifte rastlamislar.
Papaz : biraz kizarmis ve yutkunarak "Bisiklete binmek" demis.
Reis oynasanlara söyle bir bakmis ve oku ile her ikisini de öldürmüs.
Papaz saskinlik içinde bagirmis :
-"Ne yapiyorsun, bunca zamandir sizi medenilestirmek için ugrasiyorum, insanlara karsi iyi davranmanizin lâzim oldugunu, bunu Tanrinin istedigini anlatiyorum. su yaptigin ise bak!"
Reis parmagi ile ölü kadini göstermis,
-"Bisiklet benim bisiklet"


SUTLU KAKAKO
Adam 80 yasina gelmis olan babasini huzur evine birakir. Bir hafta sonra da gidip ziyaret eder. Halini, hatirini sorar:
-"Nasilsin, baba? Iyi bakiyorlar mi sana burada? Bir seye ihtiyacin varmi?"
-"Oglum, bu huzurevi çok güzel. Bana burada çok iyi bakiyorlar, her aksam yatmadan önce bir bardak sütlü kakao bir de viagra veriyorlar. Allahrazi olsun, çok memnunum, hiç bir seye ihtiyacim yok." der babasi.
Ziyaret sonunda adam hemen hemsireyi bulur.
-"Hemsire hanim, babam birseyler anlatiyor. Yatarken bir bardak sütlü kakao bir de viagra veriyormussunuz, dogru mu?"
-"Dogru" der hemsire. -"Doktor beyin talimati. Sütlü kakao çabucak uyutuyor, viagra da yuvarlanip yataktan düsmelerine engel oluyor."
 
Fıkralar. Vol:2

BEN SANA DEMISTIM
Bir gün bir kiz cocugu fen bildisinde ögretmene sormus.
-"Ögretmenim, benim annanemin cocugu olur mu?"
-"Annanen cocuk yapmak icin cok yasli" diye cevap vermis ögretmen.
-"Peki annemin cocugu olur mu?"diye sormus
-"Olur ama yasi ilerledikce ihtimal azalir" demis ögretmen
-"Tamam, onlari anladim ögretmenim, peki benim cocugum olur mu?" diye sormus kiz.
Ögretmen sasgin sekilde cevap vermis.
-"Hiç olur mu sen daha cok kücüksün!"
Bunun üzerine arka siralardaki bir oglan cocugu bagirarak:-"Baaaaaaaak!, ben sana demisdim hic bir sey olmaz diye!!!"
SARHOS
Adamin biri sevgilisinden ayrilmis, morali bozuk bir sekilde meyhaneye içmeye gitmis.
Kendi kendine söylenmeye baslamis :
-"Kadin sen bana nasil bunu yaparsin?" diye.
Aradan biraz zaman geçmis, adam sarhos olmus ve masasina bir FARE gelmis, fare adama sormus:
-Hayirdir kardes, ne derdin var?" diye.
Adam da fareye olan biteni anlatmis, sonra FARE ile karsilikli içmeye baslamislar. Aradan biraz zaman geçmis ikisinin de kafasi iyi olmus.
Fare adama
-"Yürü, gidiyoruz." demis.
Adam da fareye sormus:
-"Hayirdir fare kardes, nereye?"
Fare:
-"Seni üzen o kaltagin evine.."
Adamla fare bir süre sonra evin önüne varmislar. Adam baslamis nara atmaya..
-"Kadin çik lan disari, sen beni bu durumda nasil birakirsin. Çik disari oruspu!.." diye bagirmis.
Apartman sakinlerinden biride bu duruma rahatsiz olmus ve adama bagirmaya baslamis.
-"Lan avradini sitim çocugu, sabaha kadar seni mi dinliyecegiz.. Sus!.."
Sarhos adam kendisine küfür edem adama:
-"Erkeksen gel lan asagi!..." diye bagirmis.
Bizim farede arkadan kükremis:-"Kedini de getir lan kedini de.."


CÖNELIVEDIM
Agir ceza hakimi, tecavüz davasini yürütürken, karsidaki çifte bakar.
Kiz irisi bir kiza, siska, çelimsiz kisa boylu birisi tarafindan tecavüz edildigi iddia edilmektedir. Hakim buna bir türlü ikna olmaz, bu kiza bu adamin tecavüz etmis olabilecegine inanmaz ve olay yerinde kesif ve tatbikat yapilmasina karar verilir.
Kesif günü dag basindaki bir köye gidilir, tecavüz olayinin evin bahçesinde tenha bir kösede gerçeklestigi ifade edilir.
Hakim delikanliyi çagirir :
-"Nasil oldu anlat?" der.
Delikanli kizin yari beline gelmektedir. Kizin yanina yaklasip anlatmaya baslar.
Hakim;
-"Sen buna yetisemiyorsun nasil yaptin" der.
Oglan :
-"Bir biriketin üstüne çikip yaptim" der.
Biriketin üstüne çikar gene yetisemez. Hakim kizinca "iki biriketti" der, gene yetisemez.
Hakim kizinca üçüncü biriketi koyar, biriketlerin üzerinde düsmemeye çalisirken hakim çok sinirlenir, "Dogruyu söylemiyorsun" der.
Bu esnada hakimin çok kizdigini gören kiz, duyulur duyulmaz bir sesle ve yörenin sivesiyle konusur:-"Eccük de ben çömelivedim!."


POTANSIYEL
Adamin küçük oglu sorar:
-"Babacigim potansiyel ile fiili arasindaki fark nedir?"
Babasi: -"Anlatayim" der v e karisina döner.
-"1 milyon dolar verseler Robert Redford'la yatar misin?"
Karisi: "Tabii, sorulur mu? Hayatta kaçirmam!"
Bunun üzerine adam kizina döner ve 1 milyon dolar karsiliginda Brad Pitt ile yatip yatmayacagini sorar!
Kizi:- "Vay be! Tabii ki! Hep hayalini kurdugum sey!" diye cevap verir.
Daha sonra adam büyük ogluna dönerek:
-"1 milyon dolar için Tom Cruise ile yatar misin" diye sorar...
Büyük oglan: "Evet! Neden yatmayayim? Düsünsene 1 milyon dolarla neler yapilmaz? Bir saniye beklemem!" der. Bunun üzerine babasi küçük ogluna döner ve: -"Anladin mi oglum? Potansiyel olarak 3 milyon dolarin üzerinde oturuyoruz, Ama "fiili olarak 2 orospu ve 1 ibne ile birlikte yasiyoruz!.."
FLUT
Ana sinifinin genç bayan ögretmeni çocuklarla zeka gelistirici oyunlar oynamakta,onlara kafa yorulmasi gereken bilmeceler sormaktadir.söyle bir bilmece sorar:
-"Hadi bakalim,bana hanginiz bir deligin içinde bir baska delik yapabilecek?"
4 yasindaki Dilara atlar hemen:
-"Ben size bir deligin içinde baska bir delik yapabilirim"
Göster bakalim der genc bayan ögretmen
Dilara eline aldigi izola bandi,diger elindeki makasin delik olan tutulacak kisminin içine yerlestirir ve :
-"Bakin iste bir deligin içinde baska bir delik..."
Aferin der Ögretmen ve herkes Dilarayi alkislar.
-"Oda bisey mi der sinifin yaramazi Emre. İsterseniz ben size bir deligin içinde 4 delik yaparim."
sasirir ögretmen ve sorar:
-"Nasil yapacaksin!!!"
Basit,elinize bir flüt alin ve seyinize sokun. İste size 1 deligin içinde 4 delik...
Bayan ögretmen utancindan kipkirmizi olur ve tabi çok kizar Emre`ye :
-"Terbiyesiz,nasil böyle birsey söylersin,sende utanma yok mu hiç..." dedikten sonra :
-"Hem flütte 4 tane degil 8 tane delik vardir ."
Emre biraz mahçup, bir haylide sasirmis:-"Ögretmenim , flütte 8 delik oldugunu biliyodum ama sizinkinin o kadar alabildigini bilmiyodum!."

TERZI SADIK USTA
Adamin birinin sürekli kizlari olurmus. Bir gün Allaha el acmis ve yalvarmis ve Allaha söyle söz vermis:
Allahim bana bir erkek evlat ver, ben de her hangi bir erkege arkadan verecegim.
Gün gelir gün gecer ve bir erkek evladi olur. Adam kosar kahveye ve tüm icecekler benden der. O sirada Allaha verdigi söz gelir. Adam düsünür, kahveden bunu taniyan birine versem adim cikar en iyisi baska köye gideyim der ve yola cikar. Baska bir köyde kahvede otururken bir kör çobandan laf olur, tamam der bu benim adam der ve cobani bulur.
Çobana meseleyi anlatir ve coban da onu kirmaz.
Çoban eliyle adamin pantolonunu bükerek cikarir ve adami güzel bir düzeltir.
Adam pantolonunu ceker ve yola cikarken kör çoban pesinden seslenir...
-"Afyonlu terzi Sadik Usta memlekete selam söyle..."
Adam kan ter icinde çobana döner ve sorar .
-"Benim Adimin Sadik oldugunu nerden biliyorsun" der.
Çoban ise:
-"Allaha verilmis sözünü tutan bir insanin anca adi Sadik olabilir" der,
Adam :
-"Ee!, terzi oldugumu nerden biliyorsun" der.
Çoban da:
-"Pantolonunu cikarirken dikislerden anladim, bunu yapsa yapsa terzi yapar" diye.
Adam sasar ve sorar:
-"O zaman Afyonlu oldugumu nerden bildin" diye.-"Hemserim ben körüm ama salak degilim, senin ..t masallah kaymak gibiydi."
KAYBEDECEZ
12 yasinda bir çocuk bir kadina tecavüz etmekten yargilaniyormus. Üstelik çocugun avukati da bayanmis.
Mahkemede bayan avukat, çocuğun pipisini dısari çikarip eline almış ve sallayarak:-"Hakim bey, bu çocuk bu ufacik pipisiyle bu kadina nasıl tecavüz edebilir?"
Tam bu sirada çocuk avukatin kulağina eğilerek fisildamış:
-"Avukat hanim, biraz daha sallarsaniz davayi kaybedicez!.."


DÜDÜK
"Evlenecegim kizin ilk erkegi ben olmaliyim, hatta cinsellik hakkinda hiç bir sey bilmemeli ve hatta erkek organinin adini dahi bilmemeli." diye düsünen bir adam, bu aradigi kizi bulabilmek için diyar diyar geziyormus. Fakat erkek organinin adini bile bilmeyen kiz nerdeeee ?Nihayet köyün birinden bir kiz tavsiye etmisler adam kizi görmeye gitmis, ne yapip edip kizla samanlikta bulusmus, konusurlarken lafin arasinda çikarip göstermis kiza:
- "Bunun adini biliyor musun?" diye sormus,
kiz:
- "Penis" demis.
Adam kizi begenmemis. Zaman içinde birçok köylerde,birçok kizlar tavsiye etmisler adama, adam ayni sekilde görüsüp sormus
- "Bunun adi nedir?" diye bütün kizlarda bilmis
adini. Aradigi türden bir kiz bulamayacagini anlayan adam tam evlenme fikrinden vazgeçecegi zaman bir kiz daha tavsiye etmisler.Kizin yasadigi köye giden adam, kizi bir bahane ile kömürlüge indirmis, lafin arasinda çikartip
- "Bu nedir?" diye sormus. Kiz adaminkini eline alip biraz inceledikten sonra
- "Düdüük" demis. Bunun üzerine aradigi kizi buldugunu düsünen adam formaliteleri
tamamladiktan sonra bu kizla evlenmis. Aradan yillar geçmis, kari-kocanin çocuklari olmus, çocuklar büyümüs torunlari olmus,evliliklerinin otuzbesinci yillarini kutlarken adamin aklina tanistiklarinda yasadiklari olay gelmis ve gevrekgevrek gülerek karisini dürtmüs :
- "Hatirliyormusun hanim,bundan seneler önce sana kömürlükte birsey göstermistimde, düdük demistin, nerden aklina geldi o ?" deyince
kadin kikirdeyerek :
-"Onu bilmeyecek ne var senden iki gün önce komsumuzun oglu seninkine benzer birsey gösterdi de ne oldugunu bilemedimdi, o da zurna demisti. Seninkine baktim, onunki zurna ise seninki de ancak düdük olur diye düsündüm.!!!!!"


AVRUPA MASAJ
Urfali Aganin biri İstabula gezmeye gider;
Etiler de bir saunada kendine masaj yaptirir ve masaj yapilirken hep "Offf offff çekmektedir.
Masör Agaya der ki:
-"Avrupa bir masaj var onuda yapalim mi?"
Aga:
-"O nasil oluyor ki?"
Masör:
-"Sen disini sik gerisine karisma" der.
Aga "Tamam" deyince masör Agaya yerlestirir, bunun üzerine Aga "Offf" larin en büyügünü çekerek:-"Ulan Kurban olurum böyle memlekete yawww!. Bizim oralarda olsa simdi adimiz verene çikardi.."
BENDEN BASKA
Köyün birinde bir çoban ve çokta güzel bir karisi varmis. Köyden biri devamli kariya asilirmis. Kari da devamli adami reddedermis. Birgün dayanamayip kocasina her seyi anlatmis. Kocasida yarin aksam onu ahira çagirmasini söylemis.Kadin adama haber göndererek yarin aksam koyunlar otlaktan gelince ahira gelimesini söylemis. Ertesi gün çoban koyunlari otlaktan getirip ahira koymus. Adam gizlice ahira girer ve süt sagmakta olan kadini ellemeye baslar ve bu arada pantolonunu da çikarir.
Tam bu sirada ahirin kapisi açilir ve kadinin kocasi ahira girer. Kadin adama eyvah kocam geldi bizi yakalarsa öldürür der ve kenarda duran koyun postunun altina girmesini ve koyunlar gibi durmasini söyler. Adam çaresiz yari çiplak postun altina girer ve koyunlarin arasina dalar ve koyun gibi gibi domalarak durur.
Çoban karisina seni ahirda yapmak istiyorum der kadinda olmaz der. Çoban o zaman ben bir koyun sikeyim der. Koyunlar arasinda duran adami bulur ve onu düzer. Adam korkusundan sesini çikaramaz.
Aradan zaman geçer ve çoban yine karisini öpmeye çalisir. Karisi olmaz der. Çoban ben bir koyun daha sikeyim der. Koyunlarin arasinda gezerek postun altinda koyun gibi duran Adami bulur ve yine düzer.
Yarim saat sonra çoban karisina seni ahirda düzeyim der. Kadin bu aksam sana vermeyecegim der.,
Çoban ben bir koyun daha sikeyim der ve adami koyunlarin arasinda bulur ve tam düzecekken adam kalkarak postu çikarir ahirin tabanina vurur ve eliyle koyunlari isaret ederek :
-"Ulan bu ahirda benden baska koyun yok mu?"


BALON
Küçük çocuk, annesinin kendisini yikadigi bir anda annesinin gögüslerini göstererek sorar;
"-Anne bunlar ne?" Ne diyecegini bilemeyen annesi, unutacagini düsünerek,
"-Yarin kahvaltida babana sorarsin! Diyerek geçistirir. Ertesi gün kahvaltida çocuk soruyu bu kez de babasina sorar.
Baba ;
"-Oglum onlar birer balon, annen öldügü zaman onlari sisirecegiz ve annen de cennete uçacak!" diye cevap verir.
Aradan uzun bir süre geçtikten sonra, birgün eve erken gelen baba, küçük çocugu gözyaslari içinde bulur:
-Baba kos, annem ölüyor.
-Nereden anladin yavrum? -içerideki amca annemin balonlarini sisiriyor ve annem de "Tanrim, geliyorum" diye agliyor.


SUPER ERKEK
Orta yasli zengin ve dul bir kadin artik hayatini yalniz geciremeyecegini anlayarak gazeteye bir ilan vermis:
"Zengin bir dul bayan hayatini ve parasini paylasabilecegi bir hayat arkadasi ariyor..Yalniz asagida yazili sartlarima uymasi gerekir"
1- BENI DOVMEYECEK
2- BENI BIRAKIP KACMAYACAK
3- YATAKTA SUPER OLACAK
Aylarca telefonu caldi. Ev mektuplardan gecilmedi ve kapinin zili durmadi ama sonucta kadin hic birini begenmedi ve kendine uygun bulmadi. Bir gun yine kapi caldi. Kadin kapiyi actiginda yerde paspasin ustunde yatan kollari ve bacaklari olmayan bir adam gordu:
-"Kimsin ve burda ne yapiyorsun?"
-"Merhaba, artik aramaniz gerekmiyor, bugun sansli gununuz ve ben hayallerinizde ki erkegim.. Bakin kollarim yok sizi dovemem. Bacaklarim yok istesemde kacamam!"
-"Eee.. Yatakta super oldugunu nerden cikardin? "
Adam ters ters bakarak cevap verir.. -"Kapiyi caldik ya!! "
ASLAN
Uçakla bir ilden baska bir ilin hayvanat bahçesine Aslan sevkediliyormus.
Bir hava boslugunda aslanin kafesi açilmis. Garibin karni da aç.
Havayi koklaya koklaya Cockpit' e kadar gelmis. Kapiyi açmis.
Karsisina ilk gelene;
-"Seni yiycem !" demis.
Adam gözleri fal kadar açilmis sekilde;
-"Ama ben bu uçagin kaptaniyim. Uçagi yönetiyorum. Beni yersen uçak düser. Sen de ölürsün."
Aslan düsünmüs. Kaptan hakli. Onun yanindakine dönmüs:
-"Öyleyse seni yiycem" demis.
O adam da
-"Aman aslan kardes, beni yersen yolumuzu kaybederiz. Yakit biter. Düser ölürsünüz. "
Aslan düsünmüs bu adam da hakli. Bu arada arkasinda bir ses duymus.
Dönmüs.Bakmis.
Fistik gibi hostes.
-"Ama artik seni yiycem."demis hostese.
Hostes çaresiz: -"Ye! Ye de, aksam kaptanlar otelde seni sitsin."



KADIFE KUMAS
Uzun yillar önce köyün birinde kadife kumas çok modaymis fakat kimsenin gÖzü yetipte alamiyormus.
birgün köyün zengin ailelerinden bir tanesinin oglu 2 metre kadife almis ve evine gitmis.
Çok sevdigi pantolonunun agi yirtilmis ve annesine;
-"Anacigim!. Bunun 1 metresini pantolonumun agina dik, geriye kalan bir metresinide sakla." demis.
Annesi oglunun dedigini yapmis ve 1 metresini pantolona dikmis.
Çoçuk nereye giderse gitsin bacaklari acik oturuyormus görenlere "Aaaaaaaa!.." dedirtiyormus
Birgün gencin karsi köyde sevgilisi varmis, çocuk nisanlisinin yanina giderken yolda cok yorulmus bir agacin dibine oturmus ve aradada uyuya kalmis. Alinkanlik ya yine bacaklari acikmis.
Hirsizin biri kadife kumasi ordan almis.
Neyse bizim genc nisanlisinin yanina gitmis karsilikli oturmuslar genc yine bacaklari açik oturmus.
Nisanlisi;
-"Aaaaaaaaa!.." demis
Genc biraz da gururla:-"Daha bu neki, 1 metreside evde!."



MAYMUN VE ZURAFA
Hayvanat bahcesinin birinde bir maymun ve bir zürefa varmis.
Bunlar birbirlerine asik olmuslar ve evlenmeye karar vermisler.
Maymun ailesine durumu anlatmis fakat maymunun ailesi karsi cikmis.
-"Olmaz oyle sey!, sen bir zÜrefa ile evlenemezsin, kendi cinsinden evlenmelisin." demisler.
Maymun nasihatlari dinlelemis ve israr etmis, ailede mecburen kabul etmis.
Sonunda evlenilir, dugun dernek yapilir. halaylar cekilir.
En son maymun ve zurefayi gerdege kapatirlar
Ertesi gün maymun'un akrabasi elinde bir tepsi bakalva ile gelir ev kapiyi calar, kapiyi acan maymun bitmis perisan bir haldedir.
Maymun hemen sorar:
-"Damat sana ne oldu böyle?"
-"Ya hic sorma" der damat.
-"Sen anlat hele, sana ne oldu?"
-"Ya evlendigime evlenecegime pisman oldum." der damat
-"iyi ama neden? sen istemistin?" -"Evet ama, bütün gece yukari çikip öpmekten, assagi inip sitmekten anam agladi."
DONMUS TAVUK
Adamin biri kendisine bir kutu viagra alir ve kullandiktan sonra dalginlikla salondaki masanin üzerinde açik biraklir.
papaganda gezinti için kafestsn çiktigi sirada vitamin hapi diye iki tane birden içer.
Adam isten döndügünde birde ne görsün. Papagani kan ter içinde gözleri kizarmis ve etrafta deli gibi uçuyor. Belki biraz sakinlesir diye buzdolabinin deepfrezine koyar papagani.
Aradan 45 dakika kadar geçer, adam dolabin kapaginin açinca birde gormüs ki papagan daha fecii terli ve yorgun.
-"Ne oldu da bu kadar yoruldun, bu halin ne ?"-"Sen hiç donmus tavuklarin donmus bacaklarini ayirmaya çalistin mi be adam?."


TEDITI
Çocuk peltekmis. Ögretmeni tahtaya kaldirmis ve tahtadaki "kedi sütü iç" yazisini okumasini istemis.
Çocuk "Tedi tütü it" demis.
Ögretmen bagirmis "Dogru söyle" demis.
Çocuk yine "Tedi tütü it" demis.
Ögretmen acaip sinirlenmis ve çocugu dövmüs, "Dogru oku dedim sana sunu!" demis.
Çocuugun artik canina tak etmis ve bagirmis: -"Anatini tittimin tediti ittene tu tütü!"


GARAJ
Komutan karargah garajina telefon açar:
-"Zirrr Zarrr..."
-"Aluuu"
-"Su anda garajda kaç tane araç var?"
-"su anda ibne generalin jipinden baska bi poh yok!"
-"Ulan sen kiminle konustugunu biliyor musun? Ben o generalim!"
-"Yaa öyle mi? Eee peki siz kiminle konustugunuzu biliyor musunuz?"
-"Yooo..." -"O zaman bay bay .ina godumun generali!"


MUZ
Bir gün çocuk havuzun kenarinda muz yiyormus.
Muzu havuza düsürmüs ve Havuzun kenarinda agliyormus.
Kadinin biri sormus :
-"Niye agliyorsun çocugum!"
-"Muzum havuza düstü..."
Kadin soyunup suya atlamis, bir adam cocugun yanina gelmis.
-"Niye agliyorsun" demis.
-"Muzum havuza düstü!" demis.Adamda soyunup havuza atlamis.
Kadin adamin seyini tutmus tutmus.
Kadin bagirmaya baslamis.
-"Tuttum oni kaçayi!.."
Bir yandan da adam bagiriyormus.
-"Birak oni kopayi."

UCMASINI BECERIR
Eve dönen 87 yasindaki kadin kocasini yatakta baska bir kadinla yakalamis. Fena halde öfkelenmis tabii.
Adami önce balkona dogru sürüklemis...
Sonrada tuttugu gibi asagiya firlatmis.
Esini öldürdügü gerekçesiyle mahkemeye çikarildiginda yargiç sormus :-"Kocanizi neden balkondan asagi attiniz ?"
-"Madem ki 92 yasinda seks yapiyor, uçmasini da becerir diye düsündüm!"


KISSADAN HISSE
Kizilderili sefin oglunun adi Tek Tas imis. Bu ad ona dogdugunda verilmis.
Oglan büyüyüp sef olunca ilan etmis ki:
-"Bundan böyle her kim ona "Bir Tas diye, öldürüle.."
Duyuru hemen etrafa yayilmis ve bir daha ona kimse, Bir Tas dememis..
Bir gün genç bir kiz, adi Mavi Kus gurbetten gelmis, sefe "Günaydin Bir Tas" deyivermis.. sef firlamis, kizi atinin terkisine atmis.. Dogru ormana.. Agaçlarin derininde kiza baslamis tecavüz etmeye.. Aksama kadar, aksamdan sabaha kadar.. Ertesi gün aksama kadar..
Zavalli Mavi Kus dayanamamis, ölmüs..
Olay hemen duyulmus..
Tek Tas'in dedigini yaptiginin kaniti olmus..
Aradan yillar geçmis.. Uzun süredir baska kabilede yasayan bir baska genç kiz, Sari Kus, köye dönmüs..
sefi görünce "Seni gördügüme sevindim Bir Tas" demis..
Tek Tas, Sari Kus'u atmis atinin terkisine.. Dalmis ormanin derinliklerine.. Çikmis kizin üstüne.. Aksama kadar, sabaha kadar, ertesi aksama, daha sabaha kadar tecavüz.. Tecavüz.. Amma Sari Kus bir türlü ölmemis..
simdi bu hikayeden alinacak ders ne?..
Bayilacaksiniz.. -"Tek Tasla iki Kus vurulmaz!.."


GORIL
iki homoseksüel hayvanat bahçesinde dolasiyorlarmis.
Gorillerin kafesine geldiklerinde bir gorili ereksiyon halinde görüp, pek bir sasirmislar.
Heyecanla seyrederlerken goril, homolardan birini yakalayip, herkesin içinde evire çevire becermis.
Öyle ki bizim homo hastanelik olmus.
Bir kaç gün sonra arkadaslari hastaneye ziyarete gittiklerinde, caninin yanip yanmadigini sormuslar.
Homo cevap vermis:-"Hem de nasil canim yaniyor!.. Kaç gün geçti ne bir telefon, ne de bir kaç satirlik mektup!.."


GUNAYDIN BACANAK
Evli olan adamin baldizi yatiliya misafir gelmis.
Aksam hos sohbet derken adam ve karisi yatmislar.
Gece adam karisini sevisirken baldizi tuvalete kalkar ve kapidan bunlarin sesini duyup izlemeye baslamis.
Baldiz o kadar azmis ki buzdolabindan bir salatalik almis ve ..a sokmaya baslamis.
Tuvalete giden enistesi baldizini görmüs ve sesini çikarmadan yatmis.
Sabah kiz ve ablasi erken kalkmislar ve kahvaltilik hazirlamaya baslamislar. Domates, salatalik, peynir ve zeytin gibi.
Adam mutfaga gelince karisini öpüp :
-"Günaydin karicigim.." demis
Baldizini öpüp :
-"Günaydin baldiz" demis.
Sofradaki salatayi görünce :-"Sana da günaydin bacanak.."
GELIN-KAYNANA
Her gün tarlalarina ekine giden bi gelin-kaynana varmis..
İki adam gelinle kaynanayi gözlerine kestirmisler..
bunlari alip kaldiralim, diye düsünmeye baslamislar..
Bir gün, gelinle kaynana tarlaya giderken ortaligi yikan bi aglama duymuslar..
Sesleri dinlemisler ki kulübeden geliyor..
-"Çikalim bi bakalim.." demisler..
Kapiyi çalmislar, adamlardan biri açmis..
Kaynana. :
-"Hayirdir? ne oldu?"
Adam demis ki:
-"Cenazemiz var, .buyrun içeri girin.."
Gelin kaynana içeri girmisler... Giris o giris...!!!!
Adamlar islerini halletmisler..
Gelin kaynana evden çikmislar..
Gelin sormus:
-"ana be, naapcaz simdi?"
Kaynana cevap vermis, -"Valla gelin seni bilmem ama, ben yedisine de gelicem kirkina da.."


KERE
Ukrayna'da ögretmen ögrencilere para birimlerini sormaktadir.
Ögretmen: "Almanya," der. Ögrenciler hep bir agizdan: "Mark" derler.
Ögretmen: "Amerika," der. Ögrenciler hep bir agizdan: "Dolar" derler.
Ögretmen: "İngiltere," der. Ögrenciler hep bir agizdan:"Sterlin"derler.
Ögretmen: "Türkiye" der. Ögrencilerden ses çikmaz.
Ögretmen bir daha sorar. Ögrencilerden biri "kere" der.
Ögretmen sasirir :
-"Oglum nerden çikardin onu?"
Ögrenci: -"Gecen sene ablam Turkiye ye tatile gitti ve geldiginde iki "kere" verdim palto aldim, bir "kere" verdim Çanta aldim, bir "kere" verdim pantalon aldim, üç "kere" verdim dönüs bileti aldim" diyordu.

SIVRISINEK
Erkek sivrisinek fena derecede azmis ve becerecek bir disi ariyormus ama ortalikta hic disi yokmus.
Tek gorebildigi otlanan bir inekmis.
Gözü dönmüs bir sekilde inegin arkasina gecimis baslamis becermeye.
Tam o sirada agactan kopan bir elma inegin kafasina düsmüs.
Cani yanan inek "Möööö" diye bagirmis.
Sivri sinek kanter icinde gururla basini kaldirmis:-"O kadar da aciyacak canim."
SOYUNMAK
Üç genç kiz göl kiyisinda arabadan inmisler. Çevrede kimsecikler yokmus.
Soyunmaya baslamislar. Ilk soyunan, mayosunu giymeye gerek görmeden göle dogru ilerlemis.
Suya dalacakken, bir bekçi arkasindan seslenmis:
-"Bayan, burada göle girmek yasak."
Kipkirmizi olan genç kiz, arabaya dogru giderken:
-"Soyunmadan önce söyleseydin ya be adam!" diye bagirmis.

-"Soyunmak yasak degil ki..."

SANDALCI
Eski zamanlarda bir nehrin diger tarafina geçmek için sandal kullanilirmis.
Bu nehirde calisan ünlü bir sandalci varmis.
Herkez bu sandalciya "çapkin" dermis.
Sandalina binen kimseyi becermeden birakmazmis.
Bu haberi alan namuslu mu namuslu bir kadin:
-"Hadi canim sende, ben binicem de beni yapacak he!.." demis ve sandala binmeye gitmis.
Sandala binmis, nehrin karsisina geçmeye baslamislar.
Sandalci kendi kendine "Derler, derler, derler!.." deyip duruyormus .
Kadin en sonun da kendini tutamayip sormus:
-"Ne derler be adam, söylesene..."
Sandalci da:-"Ben seni yapsam da yapti derlerrrr, yapmasam da yapti derler.."


BIKINI
Kadinin biri denizde yuzerken bikinisinin lastigi biraz gevsek olunca dusuyor.
Tabiki kadin bunun farkinda degil. Bir saat, iki saat falan yuzuyor.
Tam denizden cikmaya karar veriyorki bir de bakiyor bikinisinin alti dusmus. Ne yapacak nasil denizden cikacak bir turlu karar veremiyor.
Bir de bakiyor ki yaninda bir tane tahta parcasi. Tamam bunu onume alip, elimlede arkami kapatirsam, soyunma kabinine kadar gidebilirim, diye dusunuyor.
Tahtayi onune alip, elinide arkasina koyarak kosmaya basliyor. Ama bu arada plajda bulunan herkes kahkadan kiriliyor.
Orada bulunan herkes gulmekten yerlere yatiyor.
Kadin tabiki bu arada utanctan kipkirmizi olarak soyunma kabinine geliyor.
-"Ne oldu ben onumu ve arkami kapattim ama herkes bu kadar guldu" diye dusunurken dikkatini tahtada yazan bir yazi cekiyor;-"Derinlik 2 metre, 18 yasindan kucukler giremez.!!"
SULTANIN GOGUSLERI
Pala sarayin hizmetkarlarindan biri.. Yillardir Kraliçeyi görür ve onun gögüslerine hayran olurmus..
Artik bir saplanti halini almis kraliçenin gögüslerine dokunmak..
Tüm cesaretini toplayip haremagasina açilmis..
- "Bana sultanin gögüslerini koklat. Ömür boyu biriktirdigim bin altin senin." demis.
Harem agasinin akli yatmis bu karli ise.
Kenar mahallelerde tanidigi bir simyaci-büyücü karisimi bir kadin varmis. Ona gidip bir losyon hazirlatmis ve bu losyonu, sultanin o gün banyodan sonra
giyecegi korsaya iyice sürmüs. Sultan çiplak tenine korsayi takinca, losyon etkisini hemen göstermis. Gögüsleri yangin yeri gibi yanmaya baslamis.
Saray doktorlari merhemlerle, ilaçlarla çare bulamamislar. Sultan acidan, kasintidan, yanmadan ölecek.
Harem agasi ortaya çikmis ve padisaha
-"Saray hizmetkarlarindan Pala, derdinize derman olabilir. Onun salyasi, herseye iyi geliyor. Tek çare, Pala'nin dili. Kraliçemizi ancak o kurtarir, eger siz izin verirseniz" demis.
Padisah çaresiz çagirmis Pala'i hareme.
Pala bir saate yakin sultanla yalniz kalip muradina ermis.
Ne var ki söz verdigi halde 1000 altini harem agasina vermeye yanasmamis.
-"Bu olayi açiklarsan ikimizin de kellesi gider. Bunu göze alamazsin. Hadi bakalim, çek arabani". demis.
Haremagas çok kizmis.. Öyle kizmis ki ertesi gün ayni yakici losyonu padisahin, banyodan sonra giyecegi donuna iki kat sürmüs...
Sonra Pala'yi çagirtmis..

-"Padisahin kasintisi varmis, seni emretti.."

BALAYI
Çiftler tam 49 yillik bi evliligin ardindan 50 yil dönümlerini balayini geçirdikleri otelde ayni odada geçirmek istiyorlar.
Otel sahibi isteklerini anlayisla karsiliyor.
Hemen o odaya yerlesmelerini sagliyor.
-"Aksam yemegini odamizda yemistik hayatim." diyor.
Kadin :
-"Yine öle yapalim"
Erkek :
-"Haklisin.."
O geceki menüyü istiyor ve yemek geliyor
Kadin :
-"Ama o aksam çiplak yemistik yemegimizi" degince soyunuyolar masaya oturuyorlar.
Kadin :
-"Ah hayatim!,ayni o günki gibi sol gögsümde bi sicaklik hissettim, sana hala asigim.."
Adam :-"Salak!, o ask degil. sol memen çorbanin içine girdi.."

PASTACI MIYIM?
Adamin biri bir geminin kaptaniymis.
Birgün eve geldiginde bahçeye bir bakmis darma daginik.
-"Kadin, nedir bu bahçenin hali?"
-"Erkek isidir bi el atsana."
-"Sen bana bak bakiyim, ben gemiciyim. Bahçivan miyim lan ben???" diyerek bagirmis. Içeri girmis duvarlar çok kirlenmis ayak izleri duvarlara kadar çikmis.
-"Kadinn. Bu davrin hali ne böyle?"
-"Kaptan, erkek isudur bi badana yapsan...."
-"Sen bana bak bakiim, ben badanaci miyim?" demis.Bir gün mesai çikisi eve gelmis. Bahçe tertemiz. Duvarlar badanali. Bas bas bagirmis
-"Sütçüye mi yaptirdin bunlari?"
-"Evet. Karsiliginda ya bir kere verecektim yada bir pasta yapacaktim."
-"Pasta yaptin dime kiz?"
-"Ben pastaci miyim?"
BANA YETMEDI
Köyün birinde usul geregi damat evlendikten bir hafta sonra kaynana evine el opmeye gider.
Eniste koye varinca mahalledeki gencleri gorur gormez siritmaya basmamis.
Genclerden biri:
-"Herhalde kizimiz çok hosuna gitti de, gulersin.."
Damat bu sozun uzerine :
-"Ne munasebet, bana yetmedi de, bir tane daha almaya geldim."
Bir amca konusmalari duymus :-"Ula nasil sana yetmez, bu mahallenin bitün gencleri uzerine atlardi da uhhh bile demezdi."


INCE UZUN, KALIN KISA
Uzun penise karsi kisa kalin penisin daha iyi oldugunu idda eden iki hayat kadini amansiz bir kavgadan sonra hakim karsisina çikarlar.
Her iki tarafi dinleyen hakim karar icin davayi ileri bir tarihe atar.
Sorunu bir türlü çözemeyen hakimin gecesi gündüzüne karismistir.
Bildigi bütün kitaplari tekrar tekrar arastiran hakimin bitkin halini gören karisi yardimci olup olmayacagini sorar kocasina.
Karisina bir iki defa kendisini ilgilendirmedigini soylemesine ragmen sonunda dayanamaz ve icinde oldugu problemi karisiyla paylasir.
Karisi cok sakin bir edayla kocacim kafani yordugun seye bak ;
-"Ne ince uzun olani, ne de kalin kisa olani ; onemli olan içinde çok kalani" der.
Hakimin yüz ifadesinde artik rahatlik belirtileri görünmüstür.
Dava günü geldiginde taraflar tekrar dinlenir, yine birsuru gurultu kopar, hakim bagrarak;
-"Yeter artik ne ince uzun olani, ne de kalin kisa olani; onemli olan icinde cok kalani" der.
Dava duuser, hakim mutludur ancak hanimlardan biri cikista yanina gelir, hakimi tebrik ederek;-"Bu cevabi hangi o...udan ögrendiniz?!!!!"


TESTERE
Adam karisini yatakta baska biriyle yakalar, tabancayi ceker, adami aletinden yakalayip, surukleyerek dogru garajdaki calsima tezgahina kadar goturur...
Uzvunu iyice mengeneye sikistirir, mengenenin kolunu söker. Bir testere bulmak icin giderken oteki bagirmaya baslar...
-"Yapma etme, oldu bir hata , kesme ne olur..!"-"Yok, yok, kesmeyecegim, garaji atese verecegim sadece. Testereyi de yanina birakacam..."
SEKS KITABI
Iki horoz mutfaga girerler.
Etrafa merakli gözlerle bakarlarken tezgahin üzerinde bir yemek kitabi görürler.
Kitabin üzerinde "Yumurta yapmanin 100 yolu" yazmaktadir.
Biri digerini dürter ve der ki : -"Olum bak lan, seks kitabi bulduk allaaaaaaa ..."


FIRINCI
Fahrettin Kerim Gökay, Istanbul Belediye Baskanligi zamaninda firinlari geziyormus.
Kendisine, agzi oldukça bozuk bir firinci pasta ikram etmis.Fahrettin Bey, söyle bir tadina bakmis ve sormus:
-"Himmm!... Çok güzelmis, ne kattin buna?"
Firinci pis pis siritarak yanitlamis:
-"Sana koydum efendim!"
Fahrettin Bey, bu söz üzerine pastadan bir lokma daha almis ve devam etmis:
-"Ben de bütün firincilara söyleyeyim de, hepsi Sana koysunlar!..."


ORMAN MUDURU
Bilirsiniz aslanlar günde on-onbeskez çiftlesirler.
Bir gün disi aslan günese sere serpe yatmis uzanmis . Mallar ortada.
Bunu gören tilki bir iyilik düsünmüs . Uyuyan disi aslana bir güzel yerlestirmis ve aslan uyanmadan çekmis gitmis .
Biraz sonra erkek aslan gelmis muameleye baslayacak disi uyanmis .-"Biraz evvel yaptigin gibi yap çok hosuma gitti" demis .
Erkek:
-"Ben sabahtan beri avdayim. Seni baska biri becermis" demis ve hemen tüm hayvanlari toplamis.
-"Bayan aslan' i kim becerdi ise ortaya çiksin, benimle özel olarak görüssün" demis.
Tilkinin korkudan ödü patlamis .Tam o sirada toplantinin sonuna yetisen çakal tilkiye sormus.
-"Ne var niye toplandik?"
Tilki cevaplamis.
-"Aslan ormana müdür ariyor, aday olurmusun?" demis.
Çakal hemen atlamis aslanin yanina gitmis aradiginiz hayvan benim diye.
Aslan hemen oracikta çakali bir güzel becermis . Acisindan zar zor yalpalayarak yürüyen çakali gören tilki;
-"Çakal kardes, müdür oldun yürüyüsün bile degisti."
KURULU DUZEN
Yasli iki ihtiyar karikoca yatiyorlarmis. Yasli erkekegin penisi çis zoruna kalkmis, karisina dönüp söyle demis:
-"Hanim hadi su isi görelim."
Karisi da
-"Herif uykum var.." demis
Yasli ihtiyar yine dayanamayip karisina tekrar "hadi" demis.
Karisi yine reddetmis. Yasli erkek kizarak karisina :-"Ulan kari seninki kurulu düzen bizimki ölüden dirilicek...."


PIRINC
Birbirini seven iki genç evlenmisler .Evlenirken de bir anlasma yapmislar.
Ikisininde birer kavanozu olacak ve birbirlerini her aldattiklarinda kavanozun içine bir adet pirinç atacakmis.
Yillar su gibi geçivermis, adam yaslanmis ve ölüm dösegine düsmüs.
Karisina ölmeden önce kavanozunu göstermek istedigini söylemis, kadin kabul etmis.
Önce adam göstermis.
-"Iste benim kavanozum içinde 3 tane pirinç var, seni 3 kez aldattim beni affet " demis.
Sira kadina gelmis. Adam bi bakmis kavanoz tika basa dolu.
Adam :
-"Yaziklar olsun beni bu kadar çok mu aldattin " diye sormus.
Kadin:-"Olur mu sevgilim yedigin pilavlari unuttun mu?"


GUVERCINLER
Kekeme adam arkadasina dert yaniyordu..
-"Bir parkta nisanlim ile otururken opusen guvercinleri gorerek sevgilime icimden opusmek istedigimi dolayli olarak soylemek istedim."
-"Se se sevgilim, bi bi biz de gguvvercinlleer gibi yapalim mi? dedim sevgilim Sidetli bir tokat atip uzaklasti."
Arkadasi
-"Bunda tokat atip gidecek ne var?" deyince,-"Yahu bbbirraddder ben sooyllleeyinnccceye kadar kkkuuuslar siii......"



PATLAK
Oto lastik tamiricisi biri evlenmis ve gerdege girmişler.
Tam mutluluga ereceklerken adam :
-"Bir saniye..."
-"Ne oldu!.."
-"Su dolu küvete girermisin?" demis ve kuvete sokup cikarmis.
Esi ne oldugunu anlamaya calisiyormus..-"Patlak olup olmadigina bakiyorum."
 
Fıkralar. Vol:3

Restoran

Gecen hafta bir aksam arkadaslarla yemege gittik. Lokantada siparisimizi
alan garsonun, gomlek cebinde bir kasik tasidigini
farkettim. Once biraz garip geldi, ama fazla dikkat etmedim. Daha
sonra,masaya su ve catal kasik getiren kominin de cebinde bir
kasik tasidigini gordum. Salona baktigimda tum garsonlarin cebinde birer
kasik tasidigini anladim. Siparislerimizi kontrol etmeye
gelen garsona:
"Neden kasik?" diye sordum.
"Soyle anlatayim," diyerek soze basladi,
"lokantanin sahipleri Andersen Danismanlik"tan, yaptigimiz islerle ilgili
danismanlik aldilar. Aylar suren istatistiksel analizlerden
sonra musterilerin kasiklarini, catal bicaklara oranla %74 daha sik
dusurdugune karar verildi. Bu durumda, masa basina saatte
dusen kasik adedinin uc oldugunu gorduler. Garsonlarimizin bu duruma karsi
hazirlikli olmalariyla, mutfaga gidip gelmelerden
yapacagimiz tasarruf, vardiya basina saatte bir bucuk adam ediyor."
Konusmamiz bittiginde arka masadan metalik bir ses duydum. O anda garson,
yere dusen kasik yerine cebindekini koyarken "bir
dahaki mutfaga gidisimde yeni bir kasik alacagim, boylece fazladan mutfaga
gidip gelmeme gerek kalmiyor," dedi. Etkilenmistim;
garson masadaki diger siparislerle ilgilenirken ben de cevremi incelemeye
koyuldum. Bu sefer dikkatimi baska bir sey cekti.
Garsonlarin tumumunun fermuarlarindan disari incecik ipler sarkiyordu.
Merakima yenik dusup garson uzaklasmadan sordum: "Ozur dilerim, suradan
sallanan ip ne isinize yariyor, soyler misiniz?"
"Tabii ki!" diye yanitladi, sesini alcaltarak.
"Herkes sizin gibi iyi bir gozlemci degil. Bu bahsettigim danismanlik
firmasi tuvaletlerde de zaman kazanabilecegimizi kesfetti."
"Nasil yani?"
"Bakin," diye devam etti, "ipin ucunu ...seyimize...bagladigimiz zaman
pisuar onunde elimizi degdirmeden disari cekebiliyoruz,
boylece elimizi yikamaya gerek kalmadigi icin tuvalette harcadigimiz sureyi
%76 oraninda azaltmis oluyoruz."
"Tamam, mantikli... ama bu ip disari cikmasina yardimci oluyor da, geriye
nasil sokuyorsunuz?"
"Sey," diye fisildadi, sesini iyice alcaltarak,
"Baskalarini bilmiyorum ama ben kasigi kullaniyom



Yanımda Kılıyodu

Memleketin tekinde 3 kere camiye gitmeyeni idam ediyolarmış. Ama bu arada idam edilmeden önce 3 dileğini yerine getiriyolarmış. Adamın teki 3 kere gitmemiş. İdam edilmeden önce sormuşlar; "1. dileğin ne?" Adam; "Vezirin karısını s.kicem" demiş. Vezir "Olmaz" dese de padişah; "Mecbur" demiş. Daha sonra "2. dileğin ne?" demişler. Adam; "Padişahın karısını s.kicem" demiş. Padişah "Hayır" demiş. Ama herkes itiraz edince mecbur kalmış. "Son dileğin ne?" demişler. Adam, bi vezirin götüne bakıyomuş, bi padisahın. Vezir bakmış göt elden gidiyo; "Ben bunu sanki camide gördüm gibi geldi" demiş. Padişah da ordan "Ne gibisi lan! Yanımda kılıyodu" demiş.


İmam
________________________________________
Bir imam ve yardımcısı varmış.İmam birgün ölmüş.İmamın cenazesini yıkamak için yardımcısı odaya girmiş, bir de ne görsün imamın aleti çok uzun. -en iyisi bunu hatıra olarak yanıma alayım.. diyerek imamınkini kesmiş ve ceketinin cebine atmış. Eve gelmiş, ceketini askıya asmış.Yemekten sonra karısından çakmağını istemiş. -Çakmağın nerede bey? -Ceketimin cebinde (adam imamın aletinin , cebinde olduğunu unutmuş) kadının gitmesiyle gelmesi bir olmuş -İMAM MI ÖLDÜ?


(+18)ÜÇ Kez!!!
________________________________________
Ava çıkmış adam, başına gelenleri anlatıyormuş :

-Ormanda ilerlerken, karşıma kocaman bir Ayı çıkmaz mı?Çifteyi doğrultacak vakit yok!..Silahı bir kenara attığım gibi başladım kaçmaya.Fakat Ayı peşimde!Benden hızlı koşuyor.Bir ara ayının sıcacık nefesini ensemde hissettim.O kadar yaklaşmıştı.Derken Ayının ayağı kaydı, yere düştü...Fırsat bu fırsat, tabana kuvvet arayı açtım.Ama Ayı toparlandı, kalktı, bana yetişti.Yine nefesi ensemde... Pençesini uzatsa omuzumdan yakalayacak.Allahtan tam o sırada yine Ayının ayağı kaydı, yere düştü.Talih bana gülüyor!Hızımı arttırabildiğim kadar arttırdım, yeniden arayı beşyüz metre kadar açtım.Tanrı sizi inandırsın arkadaşlar, Ayı yine bana yetişti.Yine nefesi ensemde...şansa bakın...Ayının tekrar ayağı kayıp yere düşmez mi?

Serüveni dinleyenlerden biri dayanamamış :

-Sen de çok yürekliymişsin kardeşim!...Hayvan bana üç defa nefesi enseme gelecek kadar sokulsa, çok ayıptır söylemesi, ben korkumdan altıma ederim.

Avcı dönüp ters ters sözünü kesene bakmış :

-Lafı karıştırma yahu!Ayı üç kez neyin üstüne bastı da ayağı kayıp yere düştü sanıyorsun?

(+18)Bomba!!
________________________________________
Bir tımarhanede deliler ayaklanır ve binanın orta bahçesini işgal ederler. Hiçbiride dağılmaz. Bunun üzerine doktorlar toplanarak yönetmeliği açarlar ve aynısını uygulamaya karar verirler.

Yönetmeliye göre bir doktoru çırılçıplak soyar delilerin içine atarlar. Doktor içeri girince * BOMBAAA * diye bağırır. Bunu gören deliler doktoru tuttukları gibi camdan dışarı atarlar.

Bunun üzerine doktorlar tekrar toplanır ve konuşurlar. Bu işte bir yanlışlık vardır. Delilerin hepsinin dağılması gerekmektedir. Yeniden denerler. Bir doktoru daha soyup içeri atarlar ve oda * BOMBAAA * diye bağırır.

Deliler onu da tuttukları gibi camdan dışarı atarlar. Başhekim en sonunda bir de ben deniyeyim der ve soyunup delilerin arasına girer ve * BOMBAAA * diye bağırır.

Bunun üzerine bütün deliler kaçışır ve binayı ve orta bahçeyi terk ederler. Doktorlar merak eder ve biraz akıllı olanlarından toplayarak bu durumu sorarlar. Niçin siz ilk iki doktor girdiğinde binayı boşaltmadınız da son başhekim girdiğinde boşaltınız? der.

Delilerde "İlk giren iki bombanın fitili uzundu ama son giren bombanın fitili kısaydı zamanımız yoktu içerde patlamasın diye böyle yaptık" derler.


+18)Kontrol!!!
________________________________________
Kızılderililerin genç reisi 18 yaşına geldiğinde canı kadın ister. Kabilenin büyücüsüne gider, der ki:
- "Oturan Boğa kadın ister." Büyücü:
- "Oturan Boğa ormana gitsin, üzerinde delik olan bir ağaç gövdesi bulsun ve onun üstünde eğitim yapsın, hazır olunca gelsin. 15 gün sonra reis geri gelir. Der ki:
- "Oturan Boğa hazır." Büyücü de kabiledeki en güzel kızı ona verir. Reis alır kızı çadıra girer.
- "90 derece eğil" der. Kız eğilince, kıza bir tekme vurur. Kız çığlık atarak bunu niçin yaptığını sorar. Reis şöyle cevap verir:
- "Oturan Boğa akıllandı, önce yaban arılarını kontrol!"

Demokrasi
________________________________________
Çocuk akşam eve gelmiş ve babasına ; "Baba hayat bilgisi dersinde yonetimleri işliyoruz, bana demokrasiyi anlatır mısın? " demiş. Babası; "Anlatmasına anlatırım yavrum, ama senin bazı tanımları bilmen gerekiyor." demiş. "Bak şimdi benim fabrikam var ve eve para getiriyorum, ben kapitalistim. Paranın nasıl harcanacağına annen karar verir, o hükümet. Hepimiz senin için yaşıyoruz, sen halksın. Beşikteki kardeşin, gelecek. Hizmetçimiz ise işçi sınıfı. Sen bunları öğren. Ben sabah sana demokrasiyi anlatırım" demiş. Gece çocuk uyanmış bir bakmış ki küçük kardeşi altını pisletmiş ve durmadan ağlıyor. Hemen anne ve babasının odasına gitmis. Annesi horul horul uyuyor. Uyandırmaya çalışmış ama başaramamış. Babası yatakta değil, geçerken hizmetçinin odasına bir bakmış ki hizmetçiyle babası sevişiyor. Çaresiz dönüp yatmış. Ertesi sabah babası "Gel oğlum sana demokrasiyi anlatayım." demiş. Çocuk: "Gerek yok baba, ben artık biliyorum" yanıtını vermiş ve anlatmış; "Kapitalistler işçi sınıfını! becerirken hükümet uyuyor, halk endişeli, gelecek ise bok içinde."

(+18)FlÖrt!!
________________________________________
Küçük çocuk annesine:
-Anneciğim flört ne demek?Anne:
-Bak evladım aksam ablanın erkek arkadaşı gelecek onları izle öğren.
Akşam çocuk gizlenerek ablasıyla arkadaşını izler.Ertesi gün annesi sorar:
-Anlat bakalım flört neymiş öğrendin mi?
Çocuk anlatmaya baslar:
-Ablam ve arkadaşı bir sure oturup konuştular. Sonra ablam fenalaştı ve arkadaşı elini ablamın kazağının altına sokarak kalbini kontrol etti. Ablamın ateşi çıkmış olmalı ki arkadaşı ablamın üstünü çıkarmak zorunda kaldı. Sonra ablamın hastalığı ona da bulaşmış olmalı ki, o da soyunmak zorunda kaldı. Sonra sarılıp öpüştüler. Arkadaşının önünde birden bire bir yılan çıktı. Ablam ısırıp yılanı öldürmeye çalıştı. Uzun bir sure uğraştıktan sonra yılanı öldürdü.
Çok yorulmuşlardı bir sure dinlendiler.Ama yılan tekrar dirildi. Demek ki ölmemişti. Sonra ablam yılanın üstüne oturarak onu tekrar öldürmek için uğraştı en sonunda öldürmeyi başardı. Bu defa öldürdüğünü biliyorum çünkü arkadaşı yılanın derisini soyup tuvalete attı

(+18)YÜzme Dersİ!!
________________________________________
İki sevgili bir saatten beri suyun içindeydiler. Sarışın Kiz, kendisine yüzme ögrettigini söyleyen sevgilisine dayanamayarak sordu :

- Sevgilim... Gerçekten parmagini o delikten çekersen su alip batar miyim?
 
Fıkralar. Vol:4

Herkeze Benden Bir İçki

Adamın biri bara girmiş. Garson, herkese içki ver kendine de al demiş. İçkiler içilmiş garson hesap için gelince adam: Para yok demiş. Tabi garson bunu bir güzel dövüp dışarı atmış. Diğer akşam tekrar gelmiş ve yine garson herkese içki kendine de al demiş ve sonuçta parası olmadığı için yine dayak yemiş ve gitmiş. Bu üç akşam böyle devam etmiş. Dördüncü gün yine gelmiş ve garson herkese içki fakat bu sefer sen içme, içince sapıtıyor, sonrada kavga çıkarıyorsun.

Hiiç
Adam günün yorgunluğu üzerinde, perişan bir vaziyette İETT durağında otobüs beklemektedir. Nihayet uzun bir zaman sonra beklediği güzergâhın aracı gelir ve biletini attıktan sonra arka taraflara doğru ilerlemeye başlar. Bir, iki adım ilerisindeki çift kişilik koltuğun boş olanına doğru ilerler; tam oturacağı sırada engelleyici bir ses tonu onu durdurur:
- Buraya oturamazsın! Ben kimim biliyor musun?
- Kim olduğunuzu bilmeli miyim?
- Ben Yrd. Doç. falan kişiyim.
- Evet?
- Benim gibi kıdemli birinin yanına oturamazsın!
- Size bir soru sormak istiyorum. Siz Yrd. Doçentlik ünvanınızdan sonra ne olacaksınız?
- Doçent.
- Peki sonra?
- Şayet başımıza bir şey gelmezse Profesör.
- Daha sonra?
- Belki zor ama, Ordünaryus Profesör.
- Evet... Peki bu dereceden sonra?
- Hiiç...
- Ben şimdiden 'hiç'im; lütfen müsade edin yanınıza oturayım...
- !!?

Gerdek gecesi
Temel ile Fadime evlenirler ve gerdeğe girerler,fakat Temel tutturur Fadime ye illaki ters ilişkiye gireceğim diye, Fadime ne kadar olmaz dediyse de, Temel yalvara yakara ters ilişkiye girmeyi başarır. Aradan üç gün geçmesine rağmen Temel, Fadime ile konuşmaz. En sonunda Fadime dayanamaz "Temel bütün suç senin zorla ilişkiye sen girdin konuşmayacak birisi varsa oda benim" der.Temelden tek bir cevap ben g*t verenler ile konuşmam.

Viski İşeyen Alkolik
Alkolik bir adam bir marketin önünden geçerken viskilere bakıp, ahbe şöyle işedik mi viski olsa ne olur sanki diye hayal kurmuş. Bunun üzerine dileği kabul olmuş. Akşam eve gelip karısına hanım iki bardak getir de viski içelim diyince karısı da ne oldu paramı buldun demiş. Adam olanları anlatmış, karısıda görmek için hadi yap ta içelim demiş. Adam gerçekten viski işiyormuş. Gel zaman git zaman adam bir gün yine akşam olmuş evine gelmiş karısına hanım bir bardak getir kafayı çekeceğim demiş. Karısı da bey bugün bensiz mi içeceksin diyince adamda hayır sen bugün şişeden içeceksin demiş.

Noel Baba
John sabah kalktığında vakit çok geçtir. Ve acele ile giyinip hemen bir taksiye atlayıp işe gider. Fakat işe geldiğinde patronu onu her zaman geç kaldığı için isten kovar. İşten kovulan John üzgün bir şekilde eve döner. Eve geldiğinde yatak odasında Karısını bir Zenci ile yatarken bulur. Ve kadın artık kendisini sevmediğini, evini ve arabasını aldığını söyleyip John'u evden kovar. İyice çaresiz kalan John sokaklarda dolaşırken kendini köprüden atıp ölmeyi düşünür. Tam köprüden atlarken bir Noel Baba gelir. Noel Baba niçin ölmek istediğini sorar. John başından geçenleri anlatır.
- Noel Baba “ Şöyle 20 yaşında sarışın bir kadının olsun ister mi sin?
-John “ Elbette”
-Noel Baba “ Şöyle kendi işin, Porche ve muhteşem bir villan olmasını ister mi sin?”
-John tereddütsüz “Tabi elbette isterim.”
-Noel Baba “Ama bir şartım var.”
-John “ Nedir şartın?”
-Noel Baba “ Bir kere yapacağım!!!!” John düşünür, biraz sabredeceğim ve muhteşem şeyler kazanacağım der. Tamam der. John soyunmaya başlar ve bu işi yaparken
-Noel Baba sorar. “ John kaç yaşındansın?”
-John “41”
-Noel Baba “John 41 yaşındasın ama hala Noel Baba'lara inanıyorsun!!!!!”

Emeklilik İşlemleri
Emeklilik islemleri için uğraşan adam sigortaya şahsen başvurur. Görevli kadın yaşını doğrulatmak için bir kimlik belgesi sorunca adam ceplerini arar, tarar ve cüzdanını evde unuttuğunu fark edince durumu anlatır. Görevli kadin '' gömlek düğmelerinizi açın o zaman'' der. Şaşıran adam bir bir açar düğmeleri ve bembeyaz göğüs kılları ortaya çıkınca görevli kadın '' tamam bu gördüğüm yeterli '' yanıtıyla evrakları onaylar. Şaşkınlık içinde eve gidip emeklilik işlerini nasıl hallettiğini eşine anlatır adamcağız. Eşinden gelen yanıt bir başka olur:
- ''Keşke pantalonunun düğmelerini açsaydın, o zaman bir de maluliyet farkı da alırdın...''

Çamaşır Yıkama
Anne ve baba çocukları anlamasın diye sevişmeye "çamaşır yıkama" demişler. Yani sevişmek istediklerinde çamaşır yıkayalım mı diyorlarmış. Bir gün baba oğlunu çağırmış ve "git anana sor bakalım çamaşır yıkayacak mıymış" demiş. Oğlu da gitmiş ve sormuş. Annesi "olmaz oğlum git babana söyle bugün yorgunum" demiş. Ertesi gün adam bir daha oğlunu çağırmış ve anana git sor demiş. Anne yine aynı cevabı vermiş. Ondan sonraki gün anne oğlunu çağırmış. "Git babana söyle bugün çamaşır yıkayabiliriz" demiş. Oğulda gitmiş babasına sormuş. Babası "yok oğlum olmaz anana söyle ben çamaşırları elde çitiledim" demiş.

Maaşa Zam
Kalabalık bir belediye otobüsünde kadının biri haykırmış:
-Terbiyesiz adam ,yeter artık! –Adam “Aman bayan ne oldu ki?” – “Daha ne olacak geçtin arkama. Taksim den beri ayıptır be!” – Adam “Efendim yanlış anladınız herhalde. Bugün aybaşı. Maaşımı aldım, cebimde o var. O dokunmuş olacak.”
-Kadın “İyi de be Adam , Taksim'den Şişli'ye gelene kadar maaşına zam mı geldi? “

Dünyanın temel sorunları
Amerikada en az 3 farklı objeyi kullanarak dünyanın temel sorunlarının ifade edilmesine dayanan bir yarışma düzenlenir. Bu yarışmaya bizim Temel de katılır ve sahneye başında gaz maskesi elinde bir demet çiçek ve prezervatif takmış bir şekilde çıkarak birincilik ödülünü kazanır. Sunucu Temel'i yanına çağırarak bu objelerden maske ile dünyadaki çevre kirliliğine, çiçeklerle doğanın korunmasının gerekliliğine ve prezervatifle de doğum kontrolünün önemine dikkat çektiğiniz için bu ödülü size layık gördük der. Bunun üzerine Temel aslında ben " prezervatifle sevişmek gaz maskesiyle çiçek koklamaya benzer. " demek istemiştim der.

Fizik Dersi
Alican fizik dersindeymiş... Hoca bütün öğrencileri kaldırıp rutin sorular soruyormuş...
- " Otobüstesin çok sıcak ne yaparsın?
-Öğrenci: camı açarım,
-Hoca: söyle giren havanın sürtünme katsayısı,
-Öğrenci: bilmiyorum,
-Hoca: otur sıfır" Bu böyle bir değil iki değil bütün sınıfta sürmüş herkes dökülüyor... Alican kalkmış...
-Hoca: oğlum otobüstesin çok sıcak ne yaparsın?
-AliCan: Ceketimi çıkarırım.
-Ama oğlum çok sıcak...
-Gömleğimi çıkarırım...
-Oğlum çok çok sıcak...
-Alican dayanamamış: Hocam anamı da becerseniz size o camı açtırmam....!

Sincap
Temel İle dursun 5 İla 10 yıl arasında Amerika'da yaşarlar ve orada kürkü çok pahalı bir sincap çeşidi bulurlar Türkiye'ye gelirken bundan getirip, üretip, çok zengin olmayı tasarlarlar. Dursun sincabı sırt çantasına koyar ve havaalanından içeri sokar Temel de hemen arkasından havaalanına gelir ve uçağa binerler. Bir süre sonra dursun uyur kucağında bulunan çanta yere düşer ve sincap çantadan dışarı çıkar. Hemen Temelin kucağına gelir onunla oynar ve sonra Temel sincabi öldürür.Dursun uyanıp sincabı ölmüş görünce hemen temele sinirle sorar ne oldi buna? Temel cevaplamaya başlar sincap çantadan çıktı kucağıma geldi oradan pantolonuma girdi aleti yakaladı bir sağa salladı bir sola salladı kaldırdı üzerine çıktı İndi çıktı İndi çıktı sesimi çıkarmadım. Sonra biraz aşağı indi taşakları buldu oynadı ,tokuşturdu ceviz zannetti oynadı ellemedim.Biraz daha aşağıya indi deliği buldu yuva zannetti galiba girdi çıktı girdi çıktı yine ellemedim,ama ne zaman cevizleri yuvaya taşımaya kalktı İşte o zaman öldürdim oni.
 
prezervatifle sevişmek gaz maskesiyle çiçek koklamaya benzer

Süper bir örnek
 
Ah bi de Teşekkür Etseniz tam Süper olacak =P
 
Geri
Üst