Fıkra okuyup gülmedim demeyin...

kRuMp

murcielago
Katılım
24 Kas 2007
Mesajlar
3,560
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
administration of justice
"Yat" saatinden sonra çavuş ışıkları sönmüş barakaların arasında
dolaşırken koğuşlardan birisinin içerisinden bazı sesler duymuş.. Kapıyı
çarpıp içeriye girmiş:
-"Beni dinleyin!" demiş sertçe,
"Birkaç dakika önce sizlere iyi geceler dediğimi duydunuz.. Öğrenin
artık.. Ne zaman 'İyi geceler' desem bunun gerçek anlamı 'Kapa çeneni
ve zıbar artık o...pu çocuğu demektir!"
Birkaç saniye sonra koğuşun arkalarından ince bir ses duyulmuş,

-"Sana da iyi geceler çavuş..!".................................................. .................................................. ..............................


Cezalı er, yüzbaşının karşısında :
-Komutanım benim bir şikayatim var.
-Söyle.
-Mehmet onbaşı beni döğdi.
-Git, ben onun cezasını veririm.
-Ama yüzbaşım; hem döğdi , hem söğdi.
-Anladım, git cezasını veririm.
-Anama babama laf etti.
-Git cezasını veririz dedik ya.
-Benim anam da yohtur, babam da yohtur.
-ALLAH rahmet eylesin.Benim de öyle.Sen git anladım.
-Ama yüzbaşım, Mehmet onbaşı benim anama da laf etti , babama da
laf etti.Anam da yohtur, babam da yohtur.Anam da sensin, babam da
sensin.
Yüzbaşı :
-Derhal koş; çağır Mehmet Onbaşı`yı buraya! dedi.
************************************************** ********



Rus askerleri dagda bir mağarayı kuşatmıs. mağaradan bir ses
gelmis: "bir çeçen 10 rus'un hakkından gelir". rus komutan
mağaranın içine 10 asker yollamıs. çatısma sesleri duyulmuş ve
ardından bu kez yeni bir ses duyulmuş: "bir çecen 30 rus'un
hakkından gelir...!" komutan sinirlenmiş ve 30 asker daha
göndermiş. yine silahlı çatısma sesleri duyulmuş. bu defa
mağaradan "bir çecen 50 rus'un hakkından gelir" narası duyulmuş.
komutan iyiden iyiye küplere binmiş ve mağaraya 50 asker daha
yollamış.

Silah seslerinin ardından sürünerek gelen kan revan içinde bir rus
askeri görünmüş. asker komutana seslenmiş: "sakın gitmeyin... bu
bir pusu... tuzağa düşürüldük... mağarada bir değil tam iki çeçen
var...!!"
.................................................. .................................................. .......


Ordunun 57. alayında görevli olan bir albay girdiği hiçbir iddayı
kaybetmemesiyle ün yapar.. ak'a kara der gene kazanır.

gün gelir bu albayı 57. alaydan 51. alaya transfer ederler. geldiğini
komutana bildirmek için komutanın ofisine girer ve bekler. komutan
geldikten, gerekli selamlaşma ve formaliteler yerine getirildikten
sonra albay der ki:

a- komutanım ben sizi bir yerden tanıyorum!
k- imkansız! ben seni hayatımda ilk defa görüyorum, ismini dahi
duymadım daha önce.
a- ben sizi vietnam savaşından tanıyorum komutanım, aynı siperde
yan yana savaşmıştık!
k- albayım saçmalamayın ben vietnam'da savaşmadım ki! komuta
merkezindeydim ve bölüğü idare ediyordum
a- yo komutanım çok net hatırlıyorum! hatta sizin kıçınıza bir mermi
isabet etmişti ve çok kötü yara olmuştu!
k- olum adamı delirtme, sen başkasıyla karıştırıyorsun beni!
a- komutanım sizle 20 dolarına bahse girerim kıçınızda bir mermi
yarası var!
--komutan bunun üstüne 20 dolar kazanma karşılığında bunu
kanıtlamaya karar verir ve açıp kıçını yara izi olmadığını gösterir--
a- özür dilerim komutanım sizi hakkaten başkasıyla karıştırmışım!!
k- neyse olur böyle şeyler! der ve 20 dolarını memnun bir ifadeyle
alır!
albay gittikten 10 dakka sonra telefon çalar ve komutan telefonu
açar, karşıdaki ses 57. alay komutanının sesidir.
-albay geldi değil mi?
-geldi!
-kimseyle iddiaya girmedi değil mi?
-aslına bakarsanız girdi ve hatta kaybetti!
-komutanım lütfen bana albayın sizin kıçınızı gördüğünü
söylemeyin!!!
-nerden anladınız bunu?
-o kurnaz eşşoğlueşşek 57. alaydaki herkezle kişi başı 50şer
dolarına 51.alayın komutanının kıçını görebilirim diye iddiaya girdi..
Komutanlar kendi aralarında tartışıyorlar. konu: biz haftada iki ya da üç
karıları düzüyoruz. bu görev midir angarya mı? yarısı görevdir yarısı
angaryadır diyor ve sonuçta bir yere varamıyorlar. hal böyle olunca hırs da
yapmış vatandaşlar münazarayı sonlandırmak adına başkana çıkıyorlar:
paşam bir maruzatımız vardır, biz işin içinden çıkamadık. yardım edin
lütfen!
buyrun diyor paşa. durumu anlatıyolar. paşa kızarıp bozarıyor ve sonunda
"ben bilmem, yanlış adama sordunuz. halktan birine sormak lazım bunu,
objektif bakar " diyor. kışlada halka en yakın kişi olarak paşa emirerini
çağırıyor. giriyor selam verip asker. oğlum sana bişey soracağım, iyi
düşün ve fikrini söyle, diyor. emredersiniz komutanım!. paşa soruyu
soruyor. soru biter bitmez asker yapıştırıyor cevabı
- görevdir komutanım
- ama oğlum hiç düşünmedin. nasıl vardın bu fikre?
- angarya olsa bize yaptırırdınız komutanım!.................................................. .................................................. ................


Temel askerdedir. ilk gün komutan gelir ve:
-benim adım ali kırç. unutmayın kırç, arada r var. soyadımı yanlış
söyleyen veya dalga geçen olursa yakarım.
komutan ara sıra askerlere kendi soyadını sorar. en sonunda sıra temel'e
gelir.
-temel söyle bakalım benim adım ne?
temel düşünür ama bi türlü hatırlayamaz. o sırada arkadaşı kopya verir:
-temel olum unutma arada r var.
-haah hatırladım komutanım. ali gört!!!


************************************************** *****


Uzun bir avdan sonra Temel köyüne geri dönmüş. hiçbirşey getirmediği
gibi ağızını bıçak açmıyor. Herkes biliyorki Temel dertli. Kahvede bizimki
otururken kadim dostu Dursun yanına yaklaşıyor.

"Temel gözüm neyin var niye böylesin ?" .

Temel biraz ofluyor pufluyor ardından anlatmaya başlıyor

"Dursun avın son gününde bir mağradan geçiyordum , merak ettim içeri girdim"

"eeee??"

"Eesi o ki baktım içeride kocaman bir AYI tabi tam tüfeği
doğrulttum ki Ayı uyandı atladı üstüme , elbiselerimi yırttı ve remen bana
tecavüz etti yaaa..."

Dursun arkadaşının derdine çok üzülmüş hemen teselliye
başlamış " Vah canım arkadaşım benim merak etme kimseye söylemem
boşverceksin unutacaksın..."

Temel şöyle içli içli dönmüş gözler yaşlı.
"İyi diyorsunda Dursunum bak 10 gün geçti ne bir tatlı söz ne bi çiçek
...."............................................. ..... .................................................. ................

Siirtli mıho avcı olmaya karar verir ama hiçbir hayvanda tanımaz. hayvanat
bahçesine gidip hayvanları tanımaya karar verir. gördüğü ilk hayvanı
rehbere sorar;
rehber:"katır" der.
mıho:"nasıl olii"
Rehber:"eşşek ile atın çiftleşmesinin ürünüdür"der.
mıho şaşırır ama belli etmemeye çalışır, bir hayvan daha görür rehbere sorar:
Rehber:"kurt köpeği" der
Mıho:"nasıl olii"
Rehber:"köpek ile dişi kurtun çiftleşmesinin ürünüdür"der
mıho gene şaşırır ama belli etmeme çabalar
mıho bir hayvan daha görür ve merakla
"bu ne "
Rehber:"deve kuşu"
mıho:"ha ***tir puşt herif"

Ava çıkmış adam, başına gelenleri anlatıyormuş : -Ormanda ilerlerken,
karşıma kocaman bir ayı çıkmaz mı? Çifteyi doğrultacak vakit yok! Silahı
bir kenara attığım gibi başladım kaçmaya. Fakat ayı peşimde! Benden
hızlı koşuyor. Bir ara ayının sıcacık nefesini ensemde hissettim. O kadar
yaklaşmıştı. Derken ayının ayağı kaydı, yere düştü. Fırsat bu fırsat,
tabana kuvvet arayı açtım. Ama ayı toparlandı, kalktı, bana yetişti. Yine
nefesi ensemde... Pençesini uzatsa omuzumdan yakalayacak. Allahtan
tam o sırada yine ayının ayağı kaydı, yere düştü. Talih bana gülüyor!
Hızımı arttırabildiğim kadar arttırdım, yeniden arayı beşyüz metre kadar
açtım. Tanrı sizi inandırsın arkadaşlar, ayı yine bana yetişti. Yine nefesi
ensemde... şansa bakın... ayının tekrar ayağı kayıp yere düşmez mi?
Serüveni dinleyenlerden biri dayanamamış: -Sen de çok yürekliymişsin
kardeşim! Hayvan bana üç defa nefesi enseme gelecek kadar sokulsa,
çok ayıptır söylemesi, ben korkumdan altıma ederim. Avcı dönüp ters
ters sözünü kesene bakmış : -Lafı karıştırma yahu! Ayı üç kez neyin
üstüne bastı da ayağı kayıp yere düştü sanıyorsun?.................................................. .................................................. ................


Temel ve yardımcısı dursun dünyanın en ıyı maymun avcılarıymıs.aslında
bütün maharet onların özel av köpeğindeymiş şöyleki; jurı bir maymunu
salıyormus hıç bir gurup yakalıyamıyormuş fakat temel maymunun cıktığı
ağacı sallıyormuş ve maymun aşşağı düşünce köpek yakalayıp tecavüz
ediyormuş.en son yapılan yarışmada juri artık bunlardan bıkıp daha
uzman bir maymun getirip salmışlar yine kimse yakalayamamış. temel
hangi ağaçta saklandığını bulmuş ağacı sallamış sallamış maymun bir
türlü düşmemiş.temel dursuna dönmüş "tursun habu tüfeği al ben ağaca
çıkayım sende bi yandan ağacı salla maymun düşerse elleme ama ben
düşersem habu köpeği vur"demiş

************************************************** **************

İskoçyada iki avcı ava çıkarlar.Yürüme esnasında avcılardan biri yere
düşer ve hareketsiz olarak yatar.Bunu gören arkadaşı hemen yanına gelir
bakarki arkadaşı nefes almıyor,gözlerindeki ferin de kaybolduğunu
farkeder ve hemen acil sevisi arar.Arkadaşım öldü,der neyapmam gerekir
diye sorar.Telefonun ucundaki ses:-"Sakin olun ben size yardım
edebilirim ama önce arkadaşının öldüğünden emin olmamız gerek"der,ve
birkaç saniye sessizlikten sonra bir el silah sesi duyulur.Sonra:-"Tamam
şimdi ne yapacağım".................................................. .................................................. .............................


Bir avcı diğerine sordu: Köpeğinizi satın almak istiyorum ama sadık
mıdır? -Hem de fazlasıyla sadık. Size bu konuda yüzde 100 garanti
verebilirim. -Nasıl bu kadar emin olabilirsiniz? Şimdiye kadar 5 kere
sattım. Her seferinde de geri geldi.................................................. .................................................. ..............................

İki avcı sohbet ediyormuş. Birisi sana bir av hikayemi anlatayım deyip
başlamış. Ben bir kurşunla tilkinin hem kulağıdan hemde arka
bacağından vurdum der demez diğeri atlamış ve ne büyük yalan bir
kurşunla bu dediğin olurmu deyip gülerken diğeri niye olmasın ben nişan
alıp ateş ederken tilki kulağını kaşıyordu demiş................................................... .................................................. ..............................

İki Türk Fransa'ya geyik avına gitmiş. Av da av yani... Deniz uçağıyla
bir krater gölüne inecekler, dağlarda avlanacaklar sonra dönecekler...
Şimdi onlara katılalım...
Pilot: Beyler göle indik, size iyi avlar. Bir hafta sonra tekrar bu göle
sizi almak üzere iniyorum. Ancak şunu peşin peşin söyleyeyim, adam
başı bir geyik taşıma hakkınız var. Deniz uçağı daha fazlasını
kaldırmıyor.
Bizimkiler: Tamam, biz zaten seri avı düşünüyor değiliz, asıl kafamız
dağılsın diye buradayız.
Pilot: Harika, iyi avlar. Rastgele!.
***
Bir hafta sonra deniz uçağı göle iner... Pilot bir bakar ki... Bizimkilerin
yanında, adam başı iki geyik!
Pilot: Bravo da, adam başı tek geyik demiştik. Bu uçak, bu ağırlığı
taşımaz.
Bizimkiler: Taşır taşır.
Pilot: Taşımaz.
Bizimkiler: Taşır taşır.
Pilot: Beyler bakın! Burası Avrupa Birliği, her şeyin bir kuralı var.
Nizam var intizam var! Dört geyikle binerseniz bu uçak havalanamaz.
Bizimkiler: Havalanır havalanır.
Pilot: Olmaz!
Bizimkiler: Geçen yılki pilot havalandı ama...
Pilot: Havalandı mı? Dört geyikle mi? Buradan mı?
Bizimkiler: Evet tastamam öyle. Geçen yılki pilot, dört geyikle
havalandı!
Pilot: Madem o pilot yaptı, ben de yaparım. Hayatımda ilk defa böyle
bir şey yapıyor olacağım ama kanıma girdiniz. Hadi yükleyin geyikleri,
binin, bağlayın kemerlerinizi, kalkalım
Pilot gazı verir... Deniz uçağı göl üzerinde süratlenir... Süratlenir...
Kızaklar sudan kesilir ama uçak bir türlü ağırlığı kaldırıp
yükselemez.... Ve sonuçta burun üstü ormanın içine çakılır, bin
parçaya ayrılır. Şans eseri kimsenin burnu kanamadan herkes
kurtulur. Ormanda, yarı baygın, paramparça olmuş uçağın yanında,
bizim avcılardan biri kendine gelir, kafayı kaldırır... Arkadaşı da
gözlerini açmıştır...
Gözlerini açan sorar:
- Len Ahmet, neredeyiz biz?
Bizimki şöyle bir etrafa bakar...
- Hemen hemen.... Geçen yıl düştüğümüz yerin 200 metre kadar
gerisinde!
 
Bence Güzeldi Eline Sağlık 1-2 Tanesini okumuştum ama olsun :d
 
eline sağlık..güzldiii..
 
Geri
Üst