Fıkra Koleksiyonum :) (+16 Ve Diğerleri )

Uni_Ts

New member
Aralarında yayınlananlar da varsa kusura bakmayın..Pek Duyulmamış olanları seçmeye çalıştım..Hiç bi yerden copy-paste değildir !!


*** Kadının biri bir petshop a gider ve "bir papağan almak istiyorum" der.Mehmet ismindeki petshop sahibi -"Hanımefendi elimde bir tane papağan kaldı fakat bu papağan çok küfürbaz almak istemezsiniz sanırım" fakat bir papağan sahibi olmak isteyen kadın -" Hayır almak istiyorum" der ve papağını alır. Evine geldiğinde bir bakar ki gerçekten papağan kadını her eve geldiğinde'hoşgeldin orospu' diyerek karşılar. Buna dayanamayan kadın papağanı alır ve petshopa geri götürür. Mehmet bey bu papağan gerçekten çok terbiyesiz. Her eve geldiğimde beni hoşgeldin orospu diyerek selamlıyor ve ben buna dayanamıyorum. Papağını geri getirdim ve paramı geri istiyorum. Fakat o anda paraya ihtiyacı olan Mehmet bey hanımefendi merak etmeyin birkaç gün bana bırakın ben terbiye edeyim daha sonra gelin alın... Kadın inanmayarak da olsa tamam der ve gider. Mehmet papağanı alır ve bir çaydanlık su kaynatır. Ne diyeceksin lan kadın eve geldiğinde diye sorar papağana -"Hoşgeldin orospu diycem." der. Bunun üstüne papağanın kafasını kaynar suyun içine sokar ve tekrar sorar.Papağan yine aynı yanıtı verir. Bir olur , iki olur ve papağan işkenceye dayanamaz -"Hoşgeldiniz hanımefendi diycem" der. Ertesi gün kadın gelir ve Mehmet bey kadına papağanı terbiye ettiğini söyler. Kadın bunu kontrol etmek istediğini söyler ve papağana sorular sormaya başlar. Ben eve geldiğimde bana ne diyeceksin? -"Hoşgeldiniz hanımefendi" diyeceğim der papağan. Kadın çok şaşırır ama emin olmak için devam eder. Peki yanımda bir kız arkadaşımı getirirsem ne diyeceksin? -" Hoşgeldiniz hanımefendiler" diyeceğim peki yanımda bir erkek arkadaşımı getirirsem ne diyeceksin? -"Hoşgeldiniz beyfendi" diycem. peki yanımda 2-3 erkek arkadaşımı getirirsem ne diyeceksin? Papağan biraz duraksar ve cevap verir : -"Oğlum Mehmet suyu kaynat bu karı harbi orospu!!!"


*** 4 rahibe ölmüs ve cennet cehennem sınırında sorgulamaya alınmışlar. Sorgulama meleği demiş ' şimdi herkes sırayla dünyadayken işledigi en büyük günahı anlatsın. Sakın atmayın tespit ederiz. 1. rahibe ben hayattayken bir kere penise dokunmustum parmağımın ucuyla demiş melek hangi parmağınla diyince sağ elinin isaret parmağını göstermiş. Melek: Tamam yavrum şimdi git ve günahı işlediğin o parmağı yan taraftaki kutsal suya sokarak arın günahlarından demiş. 2. Rahibe ben hayattayken bir kere penisi tutmuştum Melek: hangi elinle demiş. Sag elini kaldırmış 2.rahibe, melek de ona gidip o elini yandaki kutsal suya sokarak günahlarından arınmasını ögütlemiş. Bu sırada 3. rahibeyle 4. rahibe aralarında fısıldaşıyolarmış. Sonra aniden yer değiştirmişler. Sorgulama meleği bunu farkederek: 'Bir dakika ne oluyor, siz niye yer değiştirdiniz ' diye sorunca daha önce 4. sırada olup 3. sıradakiyle yer değiştiren rahibe: ' İzin verirseniz, arkadaş kutsal suya g.tünü sokmadan ben bi ağzımı çalkalayıp çıkayım efendim...


*** Mafya babası haraçlarını toplaması için yeni bir tetikçi buldu. seçtigi adam sağır ve dilsizdi. Çünkü baba, bu tetikçi yakalanırsa polise fazla bir şey anlatması mümkün olamaz, diye düşünüyordu. Baba, bir gün ödemelerin geciktiğini fark etti ve tetikçiyi odasına çağırdı, bir de işaret dilini bilen tercüman buldular. Tercüman işaretle sordu: - "Para nerede?" Sağır dilsiz işaretle yanıt verdi: - "Ne parası? Benim paradan maradan haberim yok. Neden bahsettiginizi anlamıyorum." Tercüman tercüme etti: - "Neden bahsettiğinizi anlamıyormuş. " Baba 38'liği koltuk altından çekip sağır dilsizin beyninedayadı: - "Şimdi sor bakalım, para nerede." Tercüman işaretle sordu: - "Para nerede?" Sağır-dilsiz kan ter içinde isaretle yanıt verdi: - "Şehir merkezindeki parkta, büyük heykelin olduğu kapıdan girince soldan 3. ağacınn kovuğunda yüz bin dolar var." - "Ne söyledi?" dedi Baba. Tercüman yanıtladı: - "Dedi ki, hala neden bahsettiğinizi anlamıyormuş, ayrıca o tetiği çekmek de biraz göt istermiş."


*** Adamın biri motosiklet almış. Satıcı adama bir kutu vazelin hediye ederek "yağmurlu havalarda bunu metallere sür, pas yapmaz" demiş. Adam motorunu göstermek üzere kız arkadaşına gitmiş. Akşama doğru kız "gel seni bize götürüp ailem ile tanıştırayım, hem de akşam yemeği yeriz." demiş. Hemen arkasındanda bir hatırlatmada bulunmuş. "Yalnız dikkat et bizim evde yemek yerken kimse konuşmaz. Konuşan olursa o bütün bulaşıkları yıkar..." Adam 4 kişinin bulaşığından ne olacak diye düşünürken eve girdiklerinde bir de ne görsün dağ taş her yer bulaşık...Uulan bir konuşursak yandık demiş... Yemek yerken aklına "Ben şimdi bu kızın elini tutsam kimse bir şey diyemez." fikri gelmiş. Kızın elini tutmuş, kimseden çıt yok. Bir de öpeyim demiş, Öpmüş gene çıt yok.. Ulan ben bununla bu işi burada pişireyim demiş. Herkesin gözü önünde kızla yatmış ama gene çıt yok.. Adam iyice pişkinliğe vurup yahu bunun anası da güzelmiş deyip onunla da yatmış. Gene çıt yok. Tam bu sırada dışarıda gök gürleyip yağmur yağmaya başlamış. Bizimki motoru paslanmasın diye aldığı vazelini cebinden çıkardığı anda kızın babası bağırarak ayağa fırlamış. "Tamam tamam koy onu yerine bulaşıkları ben yıkarım"


*** Temel ile fadime evlenirler ve gerdek gecesine girerler,fakat Temel tutturur fadimeye illaki ters ilişkiye gireceğim diye,Fadime nekadar olmaz dediysede,Temel yalvara yakara ters ilişkiye girmeyi başarır.Aradan üçgün geçmesine rağmen Temel, Fadime ile konuşmaz.Ensonunda Fadime dayanamaz "Temel bütün suç senin zorla ilişkiye sen girdin konuşmayacak birisi varsa oda benim" der.Temelden tek bir cevap ben göt verenler ile konuşmam.


*** Amerikada en az 3 farklı objeyi kullanarak dünyanın temel sorunlarının ifade edilmesine dayanan bir yarışma düzenlenir. Bu yarışmaya bizim Temel de katılır ve sahneye başında gaz maskesi elinde bir demet çiçek ve prezervatif takmış bir şekilde çıkarak birincilik ödülünü kazanır. Sunucu Temel'i yanına çağırarak bu objelerden maske ile dünyadaki çevre kirliliğine, çiçeklerle doğanın korunmasının gerekliliğine ve prezervatifle de doğum kontrolünün önemine dikkat çektiğiniz için bu ödülü size layık gördük der. Bunun üzerine Temel aslında ben " prezervatifle sevişmek gaz maskesiyle çiçek koklamaya benzer. " demek istemiştim der.


*** Temel geçimini dağdan odun toplayıp, satarak sağlar. Bir gün yine eşeği ile birlikte odun toplamaya gider. Odunları kesip eşeğine yükledikten sonra evin yoluna koyulur. Yarı yola geldiklerinde bir ayı ile karşılaşırlar. Ayı Temel'e -"Bir kere verirsen seni öldürmem" der. Temel kimsenin görmeyeceğini düşünür ve kabul eder. Ayı yalnız bir şartı olduğunu söyler. "İlk önce eşeğini yapacağım" der. Temel kabul eder. Ayı önce eşeği sonra Temel'i becerir. Temel eve doğru yola koyulur. Yalnız Temel'in aklına niçin önce eşeği becerdiği takılır. Geri dönüp ayıyı bulur ve sorar. -Niçin önce eşeği becerdin ? Ayı cevap verir. -Önce seni yapsaydım Eşek kaçardı...


*** Temel Amerika'da bir lokantaya gider. Lokantada tuvalete gidip çişini yaparken yan pisuara gelen zencinin aletini görünce şok olur. Temel "ula hemşerim bu aleti nasıl büyüttün"diye sorar. Zenci Temel'in saf olduğunu anlayınca "Valla her sabah iyi bir kahvaltıdan sonra 1 saat boyunca mutfak tezgahı mermerine vuracaksın,6 ay sonra seninkide bu hale gelir"der. Temel ertesi gün hemen uygulamaya başlar.Aradan altı ay geçer, Temel ile zenci aynı lokantada yine tuvalette karşılaşırlar. Zenci Temel'e sorar "Ne oldu, tavsiyemden sonuç aldın mı?". Temel "Valla hemşerum RENGİNİ TUTTURDUM AMA BOYUNU Bi TÜRLÜ TUTTURAMADIM"


*** Türk'ün birisi Almanya'da işsiz, avare bir şekilde fakat çok şık bir şekilde (grand toulet, ayakkabılar boyalı) geziyordu. Yine bir gün bir barda ayak ayak üstünde, yere bakarak, düşünceli bir halde otururken yanına gelen mini etekli bayandan bile bihaberdi. Parlayan ayakkabısının üstünde beyaz bir şeyin siluet olarak göründüğünü fark edince yanındaki bayanın iç çamaşırı olduğunu anlayıp, hızla bayana döner ve iç çamaşırının rengini söyleyebileceği hakkında iddiaya girmek ister. Bayan, adamın "nereden bilebilecek" düşüncesiyle 1/100 oranında iddiaya girer. Ve adam parlayan ayakkabısına çaktırmadan bir daha bakar ve beyaz olduğunu söyler. Kadın parayı verir ve o sinirle kalkar gider. Ertesi gün aynı barda, aynı yerde oturan adamı gören aynı kadın sevincini belli etmeden yaklaşır ve aynı yere oturur. Alaycı bir tebessümle -hadi bugün de bil sana iki misli para vereceğim der. Adam yine parlayan ayakkabısına şöyle bir süzülerek bakar ve kırmızı olduğunu söyler, kadın dünkünün iki misli parasını verir, iki misli bir sinirle çeker gider. Üçüncü gün kadın tekrar gelir, kahkahalarla karışık adama "-İç çamaşırımın bugün ne renk olduğunu bilirsen on katı para vereceğim" der. Adam gayet emin bir şekilde, birazda kasılarak parlayan ayakkabısına bakıp, anıden irkilmiş bir vaziyette -Hanımefendi siz bugün hiç birşey giymediniz miiii? Bayan -Nereden bildin allah kahretsin der. -Ohhh çok şükür ,der adamda, bende zannettim ayakkabım yırtılmış.


*** İki bayan manava sessiz bir şekilde fısıldar. "Lütfen iki muz verir misiniz ?" Manav muzları tartar ve 3 tane vereyim bir kilo olsun der. Bayanlardan biri heyecanla atılır. "Olsun napalım birini de yeriz.!!!"


*** Temel ile Dursun tarlada çalıyorlarmış. Tesadüfen oradan geçmekte olan Romen bir kadın, bunlara elindeki adresi sormuş. Temel kadına dönüp sana bu adresi tarif ederiz ama bir şartla.. demiş. Kadın ne şartıymış bu? diye şaşkınlıkla sormuş. Arkadaşının düşüncesini anlayan Dursun da eklemiş: Bir kere bizimle yatarsan...söyleriz. Kadın çaresiz iki uyanığın şartını kabul etmek zorunda kalmış ama kendisinin de bir şartı olduğunu söylemiş: Hamile kalmak istemiyorum. Şu prezervatifleri takarsanız sizinle yatarım. Bizim ahbap çavuşlar da kabul edip kadınla yatmışlar. Olaydan bir yıl sonra Temel ile Dursun yine tarlada çalışıyorlarmış. Temel Dursun'a dönüp: -Dursun oğlum, ben bu işten sıkıldım. Kadın hamile kalırsa kalsın ben bunu çıkarıyorum artık..!!!


*** Adamın biri iş arıyormuş. Çok istediği bir firmanın görüşmelerine girmiş. Sorular.. Sorular.. Sınavlar.. Yetkililer de fark etmiş ki adam TIN TIN. Pek bir işe yaramaz. Neyse, Marketing istermisin demişler.Adam" Yok ben daha güzel.. daha kalifiye bir iş arıyorum" demiş. Allah allah şansını zorlama. Peki Satış düşünürmüydün? Adam "Yok o da olmaz, çok basit bir iş o, ne varki mal satmakta, olmaz." Pekii içinde hem sex hem de seyahat olan bir iş sunsak size: "İşte bu yaa, bunu niye baştan söylemiyorsunuz. Tam böyle birşey arıyordum. Neymiş o..??" "Sittir Git"


*** Fransız,İngiliz ve Türk on bin kişilik bir stadyumda yarışıyorlar yarışmanın konusu penisi en iyi kim tarif edecek Birinci turda Fransız penis için ''O bir DEDİKODUDUR''demiş. Stat alkıştan inlemiş. İngiliz ''O bir CENTİLMENDİR'' diyivermiş ve çok büyük bir alkış almış sıra gelmiş bizim Türk'e '' O.... o demiş bir KALLEŞTİR'' statta tık yok İkinci turda Fransız'a sormuşlar penis niçin dedikodudur. Çünkü demiş ''AĞIZDAN AĞIZA DOLAŞIR'' Stat resmen yıkılmış tezarühatın bini bin para İngiliz'de''CENTİLMENDİR ÇÜNKÜ BAYANLARI GÖRÜNCE AYAĞA KALKAR''demiş İngilizi bir anda seyirciler omuzlara almışlar. Bizim Türk'e sıra gelmiş, ama türbinden yuh sesleri yükseliyormuş. Eeee demiş yarışma komitesi penis niçin KALLEŞTİR hadi cevapla bakalım Türk ayağa kalkmış türbinlere meydan okurcasına kartal bakışlarıyla bakmış mikrofona ağır ağır dudaklarını yaklaştırıp boğazındaki gıcığı bir öksürükle bertaraf ettikten sonra haykırmış '' KALLEŞTİR ... ÇÜNKÜ BAZEN ARKADAN VURUR !!!!


*** Temel ve dedesi otele gitmişler. Otelde tekbir yatak boşmuş, dede torun birlikte yatmışlar. Gece yarısı dede Temel'i dürtmüş "Temel bana karı bul". Temel "dede sakin ol yat. Biraz sonra dede ikinci defa "Temel bana karı bul". Temel "Dede sakin ol yat". Dede biraz sonra üçüncü defa "Temel bana karı bul" deyince en sonunda Temel isyan etmiş. "Dede tuttuğuna güveniyorsan o benimkidir."


*** Ufaklık, sokakta oynarken bir kutu Viagra bulur. Bir zamane çocuğu olarak bunun ona neler kazandıracağını şıp diye anlar ve kutuyu cebine atar ! Akşam babasının yanına gider, "Bak sokakta ne buldum ! Bir on milyonluk verirsen senin olur ne dersin ?" Şaşıran baba cevap verir, "Aslında fena teklif değil ama neyse ki benim onlara ihtiyacım yok. Git dedene bir sor belki o alır." Ufaklık derhal dedesine gider ve hapları 10 milyona satmayı teklif eder. Dedesi sorar, "Sağol oğlum ama bunların iş göreceğinden nasıl emin olacağım ?" "Öfff nerden bileyim dede ! ama televizyonda işe yaradığını söylüyorlardı." "Peki" der dedesi, "Bu gece bir deneyeyim. Eğer işe yararsa yarın paranı alırsın tamam mı ?" Ufaklık teklifi kabul eder ve ertesi sabah dedesini ziyaret eder. Gülümseyen dede torununun eline 50 milyon sıkıştırır. Çocuk şaşırır, "Dede ! seninle 10 milyona anlaştığımızı sanıyordum ?" "Tamamdır oğlum hepsi senin. 40 milyonu büyükannenden !"


*** Mykanos Adasının Papaz efendisi pazar vaazında cehenneme gitmemek için islenmemesi gereken günahları anlatıyor... Birincisi öldürmeyeceksin, çalmayacaksın, zina etmeyeceksin... "En büyük günah ise, oğlancılıktır" diyor... "Yunanlı'nın zaten bu konuda adı çıkmış... Bu günahı zinhar işlemeyin... Eğer işlerseniz bilin ki..." Bir nefes alıp anlatıyor papaz efendi bu günahın kefaretini... "Öbür dünyada Sırat Köprüsü var ya, Sırat köprüsü... İste bu köprüyü geçerken becerdiğiniz bütün erkekleri sırtınızda karşı tarafa taşıyacaksınız... Ona göre..." "Yandık ki ne yandık.. Bugüne dek en az yüz erkek becerdim ben." diye mırıldanıyor Todori, yanındaki arkadaşının kulağına... "O köprüden geçerken sırtımda yüz adamı nasıl taşırım?.." "Düşündüğün şeye bak" diyor, arkadaşı... "Ölmeye yakın verirsin birine, binersiniz hep beraber onun sırtına.."


*** Köyün ağasının oğlu komşu köyün ağasının kızına sevdalanır. Oğlanın babası amcaları toparlanıp komşu ağanın kızını istemeye giderler. Karşılama faslından sonra pazarlık başlar. Kızın babası aç gözlü olduğu gibi kızı vermeye de pek niyeti yoktur. İşi yokuşa sürmeye başlar.. 5 inek, 1 boğa isterim.karşı taraf kızı almaya kararlıdır Veririz ağam... 100 baş da koyun isterim... Veririz ağam.. Dere boyundaki 5 tarlanızdan birini isterim... Veririz ağam.. Kızın babası iyice bastırır 6 metre altın kordon isterim... Oğlan tarafı birbirine bakar Onu da veririz ağam... Kızın babası kendince son darbeyi vurur Damatta 30 santimlik alet isterim... deyince Oğlanın babası, amcaları yerlerinde şöyle bir kımıldanıp birbirlerine bakıp kaş göz ederler. Oğlanın babası derin bir nefes alıp cevabi yapıştırır. KESTİRİRİZ BE AĞAM !


*** Terzi ölmüş.Karısı dul kalmış. Onun bunun dedikodusundan, çapkın erkeklerin bakışından tak etmiş canına ve evlenmeğe karar vermiş. Bir demirci ustasının evlenme teklifini kabul etmiş ve evlenmişler. İlk gece demirci pazusunu şişirerek kadına dönmüş. --- Senin terzinde böyle pazu var mıydı? Kadın: ---- Yoktu Demirci yarım bükülerek göğüs kaslarını şişirerek kadına: --- Senin terzinde böyle kas var mıydı? Kadın: ---- Yoktu. Demirci baldırlarını şişirerek --- Senin terzinde böyle güçlü kaslar var mıydı? Kadın: ---- Yoktu Bu şekildeki güç gösterileri devam edip gidince kadın dayanamaz. ---- Bana bak. Der.Benim terzide böyle şeyler yoktu ama şimdi o burada senin yerinde olsaydı bu sürede hem beni s..di, hem seni s..di. Üstüne de bir takım elbise dikerdi.


*** Temel ile Dursun çalışmaya Amerikaya giderler bir süre sonra Temel dayanamayıp - Dursun ya ben memleketi özledim bu yüzden iki haftalığına memlekete gideceğim söyleyeceğin varmı? der. Dursun selam söyle der. Temel iki hafta sonra gelir. Dursun sorar. - Memleketten haber getirdin mi? Temel de bir iyi bir kötü haberim var sana der. Dursun da ne olduğunu sorar. Temel de - iyi o zaman önce kötüsünü söyleyeyim de peşinden iyisini söylerim moralin düzelir der. - Oğlun ibne olmuş der. Bunu duyan Dursun çok üzülür ve sonra sorar. - iyi haberin nedir? Temel de - Ama bir muamelesi var çok iyi..


*** Temel'in oğlu her akşam sinemaya gitmek için Temel'den para istemektedir. Temel de itiraz etmeden parayı vermektedir. Fakat bir kaç hafta sonra, durumdan şüphelenen Temel bir gece oğlunu takip eder ve onun seks filmlerine gittiğini tespit eder, fakat gençtir, bir süre sonra hevesi geçer deyip sesini çıkartmaz. Ancak günler geçip te durumda bir değişiklik olmadığını görünce, bir gece oğlu eve geldiğinde onunla sert bir şekilde konuşmaya başlar; Temel- Oğlum bu yaşına geldin hiç utanmadan her gece benden para istiyorsun. Para istediğin yetmiyormuş gibi bir de bu paraları seks filmlerine harcıyorsun.Mesela bu geceyi ele alalım, neydi bu gece gittiğin filmin ismi? Çocuk- " İNTİKAM PEŞİNDE " Temel- Hayret ilk defa normal bir filme gitmişsin der, ancak şüphelenmeye devam eder ve sorar:Söyle bakalım baş roldeki oyuncu kimdi? deyince , cevap verir çocuk: " İNTİK " dedik ya baba


*** Temel bir gün bir kitap yazmaya karar verir ve hemen Orhan Pamuk'a koşar 'Sevgili üstat, ben bir kitap yazmaya karar verdim ama çok satsın istiyorum ne yapmalıyım ?' der. Pamuk, bak Temel Türkiye'de tutan üç şey vardır. Birincisi seks, ikincisi asalet, sonuncusu da de gizem. Sen kitaba bunları içeren bir başlık koyarsan kitabın en az on bin satar. Temel hemen başlamış kitabi yazmaya, 3 ay sonra geri gelmiş. Orhan Pamuk kitabın adını sormuş, temel de, 'Kontesi kim sikti?' demiş. Orhan 'Afferim, çok güzel olmuş, kontes ile asaleti, sikmekle seksi vurgulamışsın, kim de gizemle ilgili. Ama sana söylemeyi unuttuğum bir şey daha var. Bu baslığa bir de din katabilirsen en çok satanlar listesine tepeden girersin. Temel yine çıkmış ve kitabı değiştirmeye başlamış. 1 ay sonra tekrar geri gelmiş. Orhan Pamuk kitabin adini sorunca Temel: 'Allah Allah, kontesi kim sikti?

*** Bir çifçinin bir atı varmış bu at hiç gülmezmiş.Çiftçi bu durumdan para kazanmayı düşünmüş ve gazeteye ilan vermiş. Atımı güldürene 1000$ güldüremeyen 5$ verir diye.Kuyruklar oluşmuş gelen güldürememiş.Bir gün bir adam gelmiş ve adam ahırdan çıkarken at kahkahalarla gülüyormuş.Adam çiftçiden parayı almış ve gitmiş.Bu sefer çifçi hiç durmadan gülen atını ağlatan için ödül koymuş.Yine birçok kişiden sonra aynı adam gelmiş ve bu sefer at hüngür hüngür ağlamaya başlamış.Adam parayı almış giderken çiftçi meraktan sormuş.Nasıl bu atı güldürüp,ağlattın diye . Adam :Bak ilk geldiğimde atına dedim ki benimki seninki sinden büyüktür.At gülmeye başladı.İkinci geldiğimde ise çıkartıp gösterdim.....


*** Temel askere gitmiş, komutanı askerleri toplamış. Şimdi herkes sırayla evlendiğinin ilk gecesini anlatsın demiş. İlk üç kişiden sonra sıra temele gelince Temel - Komutanım evlendiğimin yedinci gecesi demiş. Komutanı ilk gece dedik oğlum deyince Temel yine -Komutanım evlendiğimin yedinci gecesi demiş. Komutan bu sefer temeli geçip herkese anlattırdıktan sonra tamam ne oldu ulan yedinci gece diye sormuş. Temel - Komutanım Fadime dediki - Çıkar oni işeyeceğum.


*** Temel ve Dursun bir akşam otobanda iki sarışını arabalarına alırlar ve ıssız, kuytu bir yere gitmek için basmışlar gaza... Yarım saat sonra gidecekleri yere yaklaştıklarında sarışınlardan biri der ki :- Şimdiden söyleyelim, biz dönmeyiz. Temel kendinden emin,cevap verir :- Valla bu kadar geldikten sonra biz de dönmeyiz....!!


*** Kadının biri bir hayvan dükkanına girmiş.Papağanlardan birini çok beğenmiş ve tezgahtara fiyatını sormuş.Adamda "10 milyon ama size o hayvanı önermem çünkü bize de genelevden geldi.Ağzı çok bozuktur." demiş.Kadın bos ver deyip papağanı satın almış,eve getirmiş.Papağan başlamış "Oooo..yeni ev,yeni mama.." Kadın bozuntuya vermemiş.Sonra evin kızları gelmiş.Papağan "Ooo..yeni ev..yeni mama..yeni sermaye.." demiş.Kadın biraz bozulmuş.Sonra kadının erkek çocukları gelmiş.Papağan "Ooo..yeni ev..yeni mama..yeni sermaye..yeni müşteriler" demiş.Kadın bu sefer bayağı bozulmuş.Sonra kadının kocası gelmiş.Papağan yine başlamış"Ooo..yeni ev..yeni mama..yeni sermaye..yeni müşteriler..vee..ooooo..MEHMET ABI HOSGELDIN!!"


*** Temel ile Dursun sosyeteye girmişler ve sosyetik delikanlılarla arkadaşlık kurmuşlar. Bir gün kendi aralarında oyun oynamaya karar vermişler. Delikanlı: -Bir odada kız erkek karışık toplanacağız ve sonra lambaları kapatacağız ondan sonra kim kime neyaparsa .. diye oyunun kurallarını açıklamış. Oyun başladıktan bir süre sonra pat diye ışıklar yanmış. Priz başında temel duruyor. Dursun: -ula uşağum ne cuzel oyniduk niçun oyin bozanluk yapisun. Temel: -Sikiyum böyle oyinu da..Tuttuğumiz iki meme yeduğumuz yarrağun haddi hesabu yok.


*** Bir Fransız turist kafilesi Trabzon'a gelir. Şehri gezerler.Şehir turu yaptıktan sonra yaylaları dağları da gezerler ve dönüş zamanı gelmiştir.. Herkez otobüslere biner ancak bir Fransız kadının eksik oldugu anlaşılır. Ararlar ve sonunda bi yaylada kadını bir çobanla birlikte bulurlar. Çoban kadını iyice becermiştir. Her ikisinide yakalayıp karakola götürürler ve kadına şikayetçi olup olmadığını sorarlar. Kadın da: -"Ne şikayeti ben bugüne kadar böylesini görmedim. Yanlız benimle birlikte Fransa'ya gelirse şikayetçi olmam" der. Durumu çobana söylerler çoban da : -"Nasıl gelirem karı burda, çoluk çocuk burda, sürü burda" der ve ekler : -"Benim biraderim var askerdedir. Teskeresine az kaldı eğer olursa o gitsin" der. Durumu kadına söylerler. Kadın da: -"Eğer kardeşi de onun kadar iyiyse gelsin" der. Kadının bu sözünü çobana iletirler. Çoban: -"Valla bilemem ama askere gitmeden önce bizim birader bir ayı siktiydi şerefsizim ayı ona hala bal getiriyor


*** Temel akciger kanseri olmus, doktorlar, " Iki aydan daha fazla yasaman mucize olur!" demisler ve umitsiz oldugu icin tedaviye de son vermisler. Olecegini anlayan Temel, butun dostlariyla helallesmeye karar vermis. Fakat bizim Temel gordugu herkese kendisinin AIDS hastaligina yakalandigini ve iki ay icinde olecegini anlatiyor ve helal etmelerini istiyomus haklarini... Bunu duyanlar Temel'e helallik veriyorlarmis ama bir yandan da elini bile son bir defa sykyp, kucaklasmaktan kaciniyorlarmis. Temel'in en iyi arkadasi Dursun Temel'in bu yaptigini duyunca sormus; "Ya Temel, anladik sen Kanser oldun olecen, neden millete AIDS oldum diyon, bak herkesi bir korku sardi" demis. Temel; "Ya Tursun, oyle de oleceeezzz boyle de olecez, bari kariyi saglama alalim" dedim...


*** Birgün köylü kadının biri jinekoloğa gider. Doktor muayene ettikten sonra sorar "-Sevk aldın mı?", kadın da cevap verir "-Azcuk...".


*** Iki arkadaş "kim daha çok pozisyon biliyor?" diye atışıyorlarmış. Biri pozisyonun adını söylüyor, diğeri tarif ediyormuş. 5, 10, 20... İkisi de biliyor pozisyonları. Sonunda sıradaki "Rodeo pozisyonu" demiş. Arkadaşı bilememiş: -"Bak bunu bilemedim. Nasıl oluyor?" -"Köpekleme başlıyorsun, kadın zevk almaya başlayınca kulağına eğilip "Kızkardeşin de bu pozisyonu çok seviyor" diyorsun,sonra da 10 saniye üzerinde durmaya çalışıyorsun..."


*** Sihirli Kurbağa bir gün ormanda gezerken, Tavşan kovalayan ayı ile karşılaşmış. Tavşan can derdinde, ayı et derdinde derken sihirli Kurbağa duruma el koyup demiş ki: - Her ikinizin de üç hakkı var. Dileyin benden ne dilerseniz ! Ayı : - Bu ormandaki tüm ayılar dişi olsun ve tümü bana tutkun olsun" demiş. Kurbağa anında ayının isteğini yerine getirmiş. Tavşan ise: - Bana bi kask ver demiş... O da hemen olmuş. Ama ayı içinden : - Bu Tavşan geri zekalı. Çuvalla para isteseydi, bin tane kask alırdı. demiş. Kurbağa ikinci isteklerini sormuş. Ayı (babası da ayıymış zaten!): - Yan ormandaki tüm ayılar da dişi olsun ve hepsi sadece beni arzulasın demiş. Trilink!!!! O da tamam. Tavşan ise: - Ben hızlı bir motosiklet isterim demiş. Ayı iyice şaşırmış. "Bu Tavşan hepten aklını yemiş olmalı !" diye düşünmüş. Sıra gelmiş son isteklere.... Ayı: - Bu gezegendeki tüm ayılar dişi olsun ve hepsi benim için çıldırsın demiş. Kurbağa bu isteği de hemen yerine getirmiş. Tavşan önce kaskı takmış, sonra motora binip marşa basmış ve son isteğini söyleyip gaza basmış: - Bu ayi ibne olsuuuun !


*** Bir dede torununa savaş hikayelerini anlatıyormuş: -Savaşta düşmanlar etrafımızı sarmıştı.. Bizi esir aldılar.. Komutanları bize dedi ki: "Simdi iki seçeneginiz var: Ya simdi burada ölürsünüz ya da hepinizi teker teker beceririz!" Torun hemen merakla sormuş, -Peki sonra ne oldu dede? -Hepimizi öldürdüler...


*** Otobüste on koltukta otururken yanına çok güzel bir rahibe oturmuş. Adam biraz sora dayanamamış rahibeyle laflamaya baslamış ve "sizinle deli gibi sevişmek istiyorum" demiş. Rahibe "kesinlikle imkansız ben tanrıyla evliyim" demiş ve bir daha da konuşmamış ve ilk durakta inmiş... Adam kendi kendine lanet okurken söför "bayım konuşmalarınızı duydum, ben bu rahibeyi tanıyorum onunla sevişmek için bir yol da biliyorum Rahibe her perşembe gecesi geceyarısı mezarlığa gider orada Meryem Ana büstünün önünde tanrıya dua eder sen de geceyarısı orada olup üstüne çarsaf geçirip birdenbire ortaya çıkarsan seni Tanrı'nın görüntüsü sanıp hiçbir isteğine karşı çıkmayacaktır". Adam sağol demiş ve gece mezarlığa gitmiş biraz sonra rahibe gelmiş dua etmeye başlamış adam birden ortaya çıkmış. "Kızım evladım ben Tanrııı" demiş, rahibe ayaklarına kapanmış . Adam : "Şimdi bana ask yapmanı emrediyorum" demiş. Rahibe "peki ama ben kızım sadece arkadan olur" demiş ve arkasını dönüp cubbesini kaldırmış adam da bi güzel rahibeyi becermiş...Ve işi bittikten sonra muziplik olsun diye çarsafları atıp bağırmış "ben Tanrı diilim ben geçen gün otobüste senden isteyen adamımmmm!" Bunu duyan rahibe adama dönerek "Ben de rahibe değil otobüs söförüyüüüüüm"...


*** Orta yaşlı zengin ve dul bir kadın artık hayatını yalnız geçiremeyeceğini anlayarak gazeteye bir ilan vermiş: "Zengin bir dul bayan hayatını ve parasını paylaşabileceği bir hayat arkadaşı ariyor.. Yalnız asağıda yazılı şartlarıma uyması gerekir" 1-BENİ DÖVMEYECEK 2-BENI BIRAKIP KAÇMAYACAK 3-YATAKTA SUPER OLACAK Aylarca telefonu çaldı. Ev mektuplardan geçilmedi ve kapının zili durmadı ama sonuçta kadın hiç birini beğenmedi ve kendine uygun bulmadı. Bir gün yine kapı çaldı. Kadın kapıyı açtığında yerde paspasın üstünde yatan kolları ve bacakları olmayan bir adam gördü: - Kimsin? Ve burda ne yapıyorsun? -Merhaba, dedi adam, artık aramanız gerekmiyor, bugün şanslı gününüz ve ben hayallerinizde ki erkeğim.. Bakın kollarım yok sizi dövemem. Bacaklarım yok istesemde kaçamam! - Eee.. Yatakta süper olduğunu nerden çıkardın? - Kapıyı çaldık ya!! ."


*** Bush ölmüş, cehenneme gitmiş. Zebani başı "tamam" demiş, "Amerikadan gelenler için özel bölmemiz var. Ama üç kişilik, hepsi de dolu. Senin günahın hepsinden fazla olduğu için seçme şansı senin olacak. Birini affet, yerine sen geç." Bush ilk hücreye girmiş, bakmış Nixon elinde balyozla taş kırıyor. Başında da bir Vietnamlı onu kamçılıyor. "yok" demis, "Benim zaten biraz omuzum ağrıyor, taş kıramam". İkinci hücrede, babası bush'u bulmuş. Irak savaşı ardından petrole bulanmış körfez suyundan bir havuza dalıyor, tam çıkınca bir daha dalmak zorunda kalıyor. "Aman" demiş Bush, gözü korkmuş, "Benim yüzmeyle aram öteden beri iyi değildir." Üçüncü hücrede Clinton varmış. Sırt üstü bir yatağa İsa vaziyetinde bağlanmış, çıplak, Monica'da yatakta ve Clintona'a Oral seks yapıyor. Bush'un ağzı kulaklarına varmış, "tamam" demiş, "Bu cezayı kabul ediyorum". Zebani başı bir tuhaf bakmış, "Emin misin?" diye sormuş. "Eminim" demiş Bush. "Sen bilirsin" diye kafasını sallamış Zebani, sonra hücrenin kapısını açıp bağırmış: "Tamam Monica, serbestsin!"


*** Berberin biri dükkanında çalışırken radyodan bir anons duyulur: Dikkat!Akıl hastanesinden bir deli kaçmıştır,çok tehlikeli ve saldırgan olduğundan sakın tartışmaya girmeyin ne derse yapın.... Berber hay Allah neler oluyor derken birazdan içeri biri girer koltuğa oturur: Beni traş et..! berber:Nasıl olsun efendim?.. -Kafamın tam tepesini traş et yanlar kalsın... Berber:Amma cins adam der; traşı yapar. Adam: Şimdi git biraz tütün ve köz getir...çırağı gönderip getirtir.. -Simdi tütünle közü traş ettiğin tepeme koy... Berber: Eyvah deli bu galiba diye düşünürken çaresiz denileni yapar Deli:Şimdi nargileye benzedimmi.... Berber: Bıyık altından gülerek:- Evet! der. Deli ayağa kalkar,fermuarını indirir... -ÖYLEYSE::ÇEK BAKALIM!..


*** Laz ın biri Ankara'da bir barda içerken cep telefonu çaldı,telefonunu açtı,bir o kulağına bir bu kulağına götürürken sevinçle bardaki herkese içki ısmarladı. Sonrada çevresindekilere karısının 15 kg lık tipik bir laz bebeği doğurduğunu söyledi.Bardaki hiç kimse bir bebeğin 15 kg. gelebileceğine inanmadı fakat laz inat etti. "Dediğim gibi,bizim oralarda ortalama bebek kilosu budur,benimki de tipik bir laz bebeği? Dört bir yandan tebrikler yağdı; bardaki herkes lazı kutladı...İki hafta sonra laz tekrar bara uğradı. Barmen adamı tanıdı ve sordu''Sen şu 15 kg doğan bebeğin babası değilmisin?Herkes bebeğin iki haftada kaç kilo olduğunu merak ediyor. Söyle bize, bebek kaç kilo?" Baba gururla yanıtladı, "10 kg." Barmen şaşırmış ve meraklanmıştı "Ne oldu?Doğduğu gün zaten 15 kg.dı." Laz baba içkisini başına dikti, ıslak dudaklarını koluna sildi ve barmene doğru eğildi, gururla yanıtladı....... "Sünnet ettirdim".


*** Temel ile Fadime nişanlılarmış, yerleri yok, arkadaşlarından da bir türlü ev bulamamışlar. Elele tarlada yürürken Temel dönmüş ve Fadime'ye yumulmuş, o heyecanla yattıkları yerin tren rayı olduğunu görememişler. Baslamışlar sevişmeye... Derken uzaktan tren geliyor. Makinist bir bakıyor rayların üzerinde 2 insan.. sireni çekiyor.. Temelle Fadime tınmıyor, 100 m kala tekrar çekiyor gene kaçmıyor bizimkiler, 50m..30m derken imdat frenini çekiyor makinist... Vagonlar birbirine giriyor çok büyük maddi hasar var... Hemen Fadime ile Temel'i suç üstü mahkemesine çıkarıyorlar... Hakim: Ya kardeşim treni görmedin mi sireni duymadın mı ? Temel: Duyduk hakim bey -Ula niye kaçmadınız o zaman?.... -Valla hakim bey bir baktım ben geliyorum , fadime geliyor, tren geliyor...... Dedim ki "FRENI OLAN DURSUN.."


*** 10 kişiyi öldürmekten ömür boyu hapis mahkumu olan adam hapisten kaçar. Kaçarken önüne çıkan bir eve girer ve yataklarında uyumakta olan bir çifti esir alır. Adamı bir sandalyeye, kadını da yatağa bağlar. Bir an etrafına bakınıp kadının üstüne atlar ve boynunu öpmeye başlar. Aradan bir dakika bile geçmez, mahkum yeniden ayağa fırlar ve odayı terkeder. Bunun üzerine adam karısıyla konuşmaya başlar: - "Sevgilim, bu adam yıllardır kadın görmemiş. Boynunu nasıl öptüğünü gördüm. Sanırım geri gelince seninle birlikte olmak isteyecektir. Aman ne derse yap, onu sinirlendirme, sadece memnun olmasını sağla ki burdan sağ çıkabilelim. Unutma ki hayatımız buna bağlı. Dayanıklı ol ve unutma, seni seviyorum!" Kadın bu sözler üzerine gülümser ve sakince konuşur: - "Haklısın sevgilim bu adam yıllardır kadın görmemiş ama o sırada benim boynumu öpmüyor, kulağıma senin çok yakışıklı olduğunu, seni çok beğendiğini söylüyordu. Hemen ardından da bana vazelinin banyoda olup olmadığını sordu. Dayanıklı ol ve unutma, ben de seni seviyorum!"


*** Temel ile Dursun çalışmaya Amerika’ya giderler bir süre sonra Temel dayanamayıp - Dursun ya ben memleketi özledim bu yüzden iki haftalığına memlekete gideceğim söyleyeceğin varmı? der. Dursun selam söyle der. Temel iki hafta sonra gelir. Dursun sorar. - Memleketten haber getirdin mi? Temel de bir iyi bir kötü haberim var sana der. Dursun da ne olduğunu sorar. Temel de - iyi o zaman önce kötüsünü söyleyeyim de peşinden iyisini söylerim moralin düzelir der. - Oğlun ibne olmuş der. Bunu duyan Dursun çok üzülür ve sonra sorar. - iyi haberin nedir? Temel de - Ama bir muamelesi var çok iyi






Emeğe Saygı..Bi Teşekkür..
 

Uni_Ts

New member
Eyw kardeşim..Ama 50 görüntüleme 4 teşekkür..Burdan 2 sonuç çıkıyor..Ya fıkralar iyi değil..Yada sömürücülüğün zirvesindeyiz..
 

emperor33

New member
emeğine sağlık dostum gerçekten hepsi güzel
 

Uni_Ts

New member
Eyw kardeşler..Emeğine saygı duyulduğunda insan mutlu oluyor..
 

Uni_Ts

New member
Eyw kardeş..Elime geçtikçe seçip paylaşacağım..
 

HTML

Üst