Ezan yasağı 59 yıl önce kalkmıştı_____

LOOPUSED

Altın Üye
Altın Üye
Katılım
6 Haz 2008
Mesajlar
12,048
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
54
Konum
€z€Ld€n €b€d€
Ezan yasağı 59 yıl önce kalkmıştı


Başörtüsü yasağının devamı yönünde Anayasa Mahkemesi'ne giden ve aleyhte karar çıkartan CHP, 59 sene önce bugün, tam 18 yıl süren Arapça ezan yasağının kaldırılması için DP ile birlikte hareket etti. CHP, kendi koyduğu bu yasağın halk nezdinde büyük tepkilere sebep olduğunu anlayarak, o günkü CHP medyasının sert itirazlarına rağmen, yasağın kalkması yönünde olumlu önerilerde bile bulunmuştu


'TANRI ULUDUR' MU MENDERES'İ ASTIRDI

TANSEL ÇÖLAŞAN'IN EZANA HAKARET SÖZLERİ


ORJİNAL EZANI DİNLEMEK İÇİN TIKLAYIN

TÜRKÇE EZANI DİNLEMEK İÇİN TIKLAYIN

Başörtüsü yasağının devam etmesi için Anayasa Mahkemesi'ne başvurarak yasağın lehinde karar çıkmasını sağlayan Ana Muhalefet Partisi CHP, 59 sene önce “Arapça ezan Atatürk ilke ve inkılaplarına aykırıdır” diyen kesimlere aldırış etmeden Arapça ezan için el kaldırmıştı. CHP, tam 18 yıl süren zorunlu “Türkçe ezan” uygulamasının kaldırılması için DP'lilerle birlikte hareket etmişti. İsmet İnönü'nün başında bulunduğu CHP Meclis grubunun bu tavrı, o dönemde basını ve kamuoyunu şaşırtırken, Meclis Genel Kurulu'nda CHP'lilerden en küçük bir eleştiri dahi gelmemesi ise dikkat çekmişti. Hatta 16 Haziran 1950 tarihli TBMM tutanaklarına göre, kanunun yürürlüğe girmesi için “45 günlük ilan süresinin” beklenmemesi ve Arapça ezanın hemen okunabilmesi konusunda CHP'lilerin de DP'lilerle aynı görüşte olduğu görülüyor.

Arapça ezan yasağının kaldırılmasını öngören tasarı, Meclis Genel Kurulu'na 16 Haziran 1950 tarihinde geldi. DP iktidarının ilk aylarında ve çıkartılan ilk yasalardan olan ezanla ilgili yasa tasarısı, öğleden sonra saat 15.00 sularında gündeme alındı.

CHP SIRALARI: “ALEYHİNDE DEĞİL, HAKKINDA SÖZ ALACAĞIZ”

16 Mayıs 1950 günü TBMM'de Başbakan Adnan Menderes'in talebiyle gündeme alınan, ezanın Arapça okunmasının suç olmaktan çıkartılmasına ilişkin kanun değişikliği tasarısı hakkında ilk sözü CHP Milletvekili Cemal Eyüboğlu aldı. Meclis Başkanvekili, “Aleyhte CHP grubu adına...” şeklinde bir ifade kullanınca, CHP sıralarından “aleyhinde değil, hakkında konuşacak” sesleri yükseldi. CHP Trabzon Milletvekili Cemal Eyüboğlu, parti grubu adına yaptığı konuşmada, ezanın Türkçe okunmasından yana olduklarını; ancak Arapça ezanın da serbest bırakılmasını desteklediklerini açıkladı.

“ALLAHUEKBER İLE TANRI ULUDUR AYNI MÂNÂYA GELMEZ”


Eyüboğlu'ndan sonra kürsüye gelen DP Milletvekili Sinan Tekelioğlu da, “Atatürk sağ olsaydı hiç şüphe yok ki, bu büyük Meclis'in düşündüğü gibi düşünecekti. ...‘Allahu ekber' ile ‘Tanrı uludur' kelimeleri bir manaya gelmez” diye konuştu.

Din ve inanç hürriyetinin geliştirilmesi çerçevesinde yapılan düzenlemeler konusunda belirli bir çevrenin “yarın daha fazlasını isterler” şeklindeki yaklaşımının bundan 59 sene önce de varlığını sürdürdüğü belirlendi. 1950'lerde CHP'yi destekleyen Ulus ve Cumhuriyet gazeteleri “Bugün Türkçe ezan gelirse, yarın da fes ve çarşaf gelir” şeklinde yayın yaparak, CHP grubunun düzenlemeye sert tepki göstermesini istiyorlardı.
O dönem CHP'yi en çok destekleyen Ulus Gazetesi, Arapça ezan yasağının kaldırılması durumunda “İnkılap kanunlarının büyük yara alacağını ve giderek peçe, çarşaf ve fes kullanımının yeniden toplumda hakim olacağını” iddia ediyordu.

28 ŞUBAT'A KADAR KİMSE CESARET EDİP TEKLİFTE BİLE BULUNAMADI

Arapça ezan okumak TBMM'nin ezici çoğunluğu ve CHP'nin de desteğiyle kanunlaşırken, 27 Mayıs 1960 darbesinde, yaranma amacıyla bazı sivil kişiler Arapça ezanın yasaklanması ve dinde reform yapılmasını önerdiler. Ancak Cemal Gürsel ve ekibi, bu taleplere rağmen konuyu tartışmaya açmaya bile cesaret edemedi. 12 Mart ve 12 Eylül'cüler de bu konuya hiçbir şekilde girmediler. Ancak 28 Şubat sürecinde Türkçe ezan konusu yeniden yaygın biçimde gündeme getirildi. Asker ve sivil birçok kişi, gazete ve televizyonlardan açık açık Türkçe ezana taraf olduklarını açıkladılar.



KAYNAK
 
insallah bas örtü yasagininda kalktigi günleri görmeyi nasip eder yarabbim .. amin :(
 
HaLka ve Hakka Rağmen YapıLan UyguLamaLar, Son BuLmaya Mahkumdur.
 
Chp pFf başa gelsin neLer Görücez bak görün.
 
Konu siyaset & politika serbest kürsü bölümüne kaydırılmıştır iyi forumlar.
 
Türkçe ezan okunması İnönünün ve CHP nin değil Atamızın emri ve isteğidir.Ve CHP Türkçe ezanın kaldırılması kararına destek verirken son derece yanlış bir iş yapmıştır.
Buda kanıtı;
http://www.candundar.com.tr/index.php?Did=114
Ezan bir çağrıdır ve çağrı insanların bildiği kullandığı dilde yapılır.Biz arap değil Türk toplumuyuz o halde kullanmamız gereken dilde tabii Türkçe olacaktır.islam'ın arap milletine ait olduğunu zanneden,evrensel bir din olduğunu unutan kişilere sormak gerek,önemli olan anlatılmak istenen mi, yoksa arapça dilbilgisi ve fonetiğiyle anlamadan ezbere sesler çıkarmak mı? kuranın gönderilme amacı insanları bilgilendirme ve belli amaçlara yöneltmeyse o zaman içerdiği anlam önemli olsa gerek.

Ayrıca başlık o kadar yalan ve kışkırtıcıki ezan asla Türkiye Cumhuriyetinde yasak edilmedi!!!!!!!!!
 
Türkçe ezan okunması İnönünün ve CHP nin değil Atamızın emri ve isteğidir.Ve CHP böyle bir karara destek verirken son derece yanlış bir iş yapmıştır.
Buda kanıtı;
http://www.candundar.com.tr/index.php?Did=114
Ezan bir çağrıdır ve çağrı insanların bildiği kullandığı dilde yapılır.Biz arap değil Türk toplumuyuz o halde kullanmamız gereken dilde tabii Türkçe olacaktır.islam'ın arap milletine ait olduğunu zanneden,evrensel bir din olduğunu unutan kişilere sormak gerek,önemli olan anlatılmak istenen mi, yoksa arapça dilbilgisi ve fonetiğiyle anlamadan ezbere sesler çıkarmak mı? kuranın gönderilme amacı insanları bilgilendirme ve belli amaçlara yöneltmeyse o zaman içerdiği anlam önemli olsa gerek.

Ayrıca başlık o kadar yalan ve kışkırtıcıki ezan asla Türkiye Cumhuriyetinde yasak edilmedi!!!!!!!!!

Her Zaman Söylüyorum.. Bunların Gözleri Vardır Görmezler Kulakları Vardır Duymazlar.. :goz:
 
ARAPLAR sevinin 59 yıl önce arapça ezan yasağı kalktı ..

Arapça yasağının kalktığı bu günü ARAPLARIN bayram yapması lazım..

ARAPLARIN bu özel günlerini kutluyorum ....
 
Kur`an`ı Arapça Okumanın Hikmetleri

Kur`an-ı Kerim`i indirildiği Arapça ile okumanın fayda ve hikmetleri sayılamayacak kadar çoktur. Onlardan sadece bir kaç tanesini arz ediyoruz:
1. Kur`an`ı orijinal Arabçası ile okuyan ibadet etmiş olur, bu okuma insanı Allah`a yaklaştırır, anlamaksızın dahi olsa okuyorsa sevap kazanır. Anlayarak okuyan ise ücret üstüne ücret elde eder. Yüce Allah`ın:

"Allah`ın kitabını okuyanlar, namazı kılanlar ve kendilerine verdiğimiz rızıktan (Allah için) gizli ve açık sarfedenler, asla zarara uğramayacak bir kazanç umabilirler. Çünkü Allah, onların mükafatlarını tam öder ve lütfundan onlara fazlasını da verir. Çünkü O, çok bağışlayan, şükrün karşılığını bol bol verendir."1 âyet-i celilesinde de ifade edildiği gibi, Allah`ın kitabını okuyanlar methedilmiş, Kur`an`ı mücerret okumak dahi namaz kılmak gibi ibadetlerden sayılmış, hatta Kur`an tilaveti namaz kılmak gibi çok önemli bir ibadetten önce zikredilmiştir.

Hz. Peygamber (a.s.m)`da: "Kim Allah`ın kitabından bir harf okursa onun için bir hasene vardır. Bir haseneye on misli sevab verilir. Ben Elif Lam Mim bir harftir demiyorum. Elif bir harftir, Lam bir harftir, Mim bir harftir diyorum."2 hadislerinde Kur`an`ı bizzat okumanın ibadet sevabı kazandıracağına dikkat çekmişlerdir. Ki, Kur`an bu özelliği ile ayrıcalık kazanmış, başkalarına fark atmıştır.

2. Kur’an-ı Kerim’i Arapça okumak, Allah`ın bundan önceki kitaplarının başına gelen tebdil ve tahriften O’nu korumak içindir. Cenab-ı Hakkın mânâsını anlamasa dahi Kur`an`ı okuyanlara büyük mükafat va`d etmesi, Kur`an`ın koruması ve bekası için en mühim saiklerden biri olmuştur.

Onun için insanlar Kur`an okumaya aşırı düşkünlük göstermişler, hatta bir kısmı Kur`an`ın hâfızı olmuştur. Kıraatın, Kurra ve hafızların çoğalıp her tarafa yayılması, Kur`an`ın dillerde deveranını netice vermiştir. Dolayısıyla hiç kimse onu değiştirmeye cür`et edememiş, çünkü Kur`an`ın ârifleri tarafından şiddetle kınanacağını hesaba katmışlardır. Nitekim buna cüret eden İslâm düşmanları, Kur`an ârifi, âlimi, kurra ve hâfızları tarafından ağızlarının payını almışlardır.

3. Müslümanlar arasında dil birliğini sağlamak, dinî birliklerini kuvvetlendirmek, aralarında anlaşma ve yardımlaşma vesilelerini kolaylaştırmak, böylece saflarını kuvvetlendirmek, güçlerini artırmak, sözlerini yüceltmek.

Bu ilahî ve yüce bir siyasettir. Bu siyaset başarılı olmuştur.
4. Devamlı okuyanın yavaş yavaş düşünme ve anlamaya da yol bulacağını sağlamak ve onunla amel etme imkanını temin etmek. Bu gün onu gafil okuyan, yarın onu hatırlayarak, düşünerek okur, yarın düşünerek okuyan da onun rehberliğinde amel etmeye başlar. Böylece okuyucu bir dereceden daha yüksek bir dereceye intikal eder.3

Şimdi Sorabilir miyiz?
Şimdi şu soruyu sorabilir miyiz?
Kur`an`ın orijinal Arabçasını istemeyenler veya Türkçe Kur`an isteyenler bu saydığımız maddelerin aksini söyleyebilirler mi? Yani müslüman oldukları halde:
Biz Kur`an`ın Arabçasını okumanın ibadet olduğuna inanmıyoruz, ondan sevab da beklemiyoruz, diyebilirler mi?

Ve yine diyebilirler mi ki, bizim, Kur`an`ın kıyamete kadar korunması, tahrif ve tağyirden uzak kalması gibi, müslümanların birliğini korumak gibi bir derdimiz yok, diyebilirler mi?

Müslüman oldukları için bunu diyemeyeceklerdir. Diyemeyeceklerine göre Kur`an`ın Arabçasına sahip olmalıdırlar, Türkçe ibadet, Türkçe Kur`an, Türkçe kâmet gibi basit, hiç bir ilmî ve dinî değeri olmayan heva ve heveslerden vazgeçmelidirler.

"Çünkü aziz Kitab`ın, arşını terk etmesi mümkün değildir. Onun arşı Arabçadır. Kur`an`ı o arşa oturtan da Yüce Allah`tır. Padişah tahtını boşaltırsa izzet ve kuvvetten padişah için ne kalır? İşte bu Kur`an`ı Allah, sözlerin padişahı yapmış, ona i`caz tâcını giydirmiş, onun Arabçasını da bu i`caz ve i`tizaza bir ayna yapmıştır.4 "O bir Kitab-ı Azizdir. Ne önünden ne arkasından batıl ona yaklaşamaz. O, çok övülen hikmet sahibi Allah`dan indirilmiştir."5

Biz milletimizi, vatanımızı, milli değerlerimizi, Türkçemizi seviyoruz. Ama aynı zamanda biz en mukaddes varlığımız olan Dinimizi, Kur`an`ımızı ve Kur`an`ın dili olan Arabçayı da seviyoruz.

Türkçe ibadet konusunda ısrar edenler Arabçaya olan düşmanlıklarını da îlan ve itiraf etmektedirler. Arapçaya olan düşmanlıklarından nerdeyse Kur`an`a da düşmanlıklarını söyleyecekler ama hamdolsun ki, bir İslâm ülkesinde yaşamakta ve kendilerinin de müslüman olduklarını söylemektedirler.

Zaman zaman öylesine garip tutum ve tavır içine girmektedirler ki, ırkçılık sevdasından mıdır yoksa din düşmanlığından mıdır sözü: "Neden Kur`an Türkçe gelmedi de Arabça geldi, neden Peygamber Araplardan çıktı da Türklerden çıkmadı?" demeye getiriyorlar. Bu benim aklıma şu ayeti getirdi: "İsrailoğulları Hz. Musa (a.s)`ya: "Ey Musa, onların tanrıları olduğu gibi, bizim için de bir ilah yap." dediler. Musa: "Gerçekten siz cahil bir toplumsunuz." dedi.6 Halbuki bu tavır ve anlayış ne kadar yanlıştır.

Biz aciz bir mahluk olarak, âlemlerin Rabbi ve Hâlıkı olan Allah`ı yargılamaya hakkımız var mı?

O Allah, dilediğini yapmakta ve istediği gibi hükmetmede serbest olmasaydı Allah olamazdı. O böyle yapmışsa mutlaka bunun bir hikmeti vardır, deyip Allah`ın hükmüne boyun eğmemiz gerekir, müslümana da yakışan budur.

İmam Şafii`nin Risalesinde şu ifadelere rastlıyoruz:
Arap olmayanların, Arap lisanına tâbi olmaları gerekir. Çünkü o bütün insanlığa elçi olarak gönderilen Allah Resulu (a.s)`nün dilidir. Onun dinini kabul edenler dilini de seve seve kabul ederler.

Her müslüman elinden geldiği kadar Arap dilini öğrenmesi lazımdır. Ta ki, Allah`dan başka ilah olmadığına, Muhammed`in O`nun kulu ve Resulu olduğuna şehadet edebilsin. Allah`ın kitabını okuyabilsin, tekbir ve tesbihlerle Allah`ı zikredebilsin.7

Yüce Allah Peygamberini Türklerden, kitabını da Türkçe gönderseydi bu sefer de başka milletler neden peygamber bizden çıkmadı, kitab bizim dilimizle gönderilmedi diyebilirlerdi ve bu soruların ardı arkası kesilmezdi.

Öyleyse bize düşen Allah ne yaparsa doğru yapar deyip O`nun son Peygamberinin dinini ve dilini benimsemek, onu anlamak ve o istikamette yaşamaktır. Hepsi bu kadar.

Bu Gün Gelinen Nokta
Kur`an, Türkçe`yi kanatlandırmış ve Kur`an`ın ana kavramlarını, fiillerini, tabirlerini ve kültürünü hayranlık uyandıracak bir marifetle Türkçe`ye taşıyan ecdadımızın kendi dillerini beynelmilel ve beynel İslam çapta bir kemal derecesine ulaştırmıştır. Dil ırkçılarının Türkçe`den kovmaya çalıştıkları şey Arapça`dan ibaret değildi; onlar Türkçe`deki Kur`anî kültür ve muhtevayı kazımaya kararlı idiler.8

Bu gün artık gelinen nokta ve hâkim olan kanaat şudur: Kur`an Arapçasız olmaz. Arapça`nın dışında bir dille ortaya konan da Kur`an sayılmaz. Çünkü Üstad Bediüzzaman`ın ifadesiyle "Lisan-ı nahvi olan Arapça`dan başka Kur`an`ın meziyetlerini ve nüktelerini hiçbir lisan muhafaza edemez."9


Bu yüzden dolayı Ezan da arapça okunmalıdır..Bilip bilmeden sallamayın..
 
Boşuna yorulma hakikat kardeş bunlar İslama uymayı değil, islamı kendilerine uyarlamayı tercih etmişlerdir. Doksan yıldır buna çabalarlarda hak ve hakikat suratlarına şamarı yapıştırdığı halde yollarından dönmezler.

Bu sistem İslamı hiçe saymanın bedelini sancılı bir şekilde ödemekte ve millete ödetmektedir. Güneş balçıkla sıvanmaz, dinin koruyucusu Allahtır. Hak gelmeye batıl zail olmaya mahkumdur. Aydınlık günler pek uzak değildir.

NAKARAT

Küçükken derdi ki, dadım:
Çoğu gitti, azı kaldı.
Büyüdüm, ihtiyarladım,
Çoğu gitti, azı kaldı.



Vur kazmayı dağa Ferhat
Çoğu gitti, azı kaldı
.
Kişne kır at, kişne kır at
Çoğu gitti, azı kaldı.



Doğar bir gün benim günüm,
Çoğu gitti, azı kaldı.
Kırk gün, kırk gece düğünüm,
Çoğu gitti, azı kaldı.



Ektik, ektik, yetişecek,
Çoğu gitti, azı kaldı.
Bütün yollar bitişecek,
Çoğu gitti, azı kaldı.



Bir gün anlaşılır şiir;
Çoğu gitti, azı kaldı.
Ekmek gibi azizleşir,
Çoğu gitti, azı kaldı...

Necip Fazıl Kısakürek
 
Hani islam alemlere rahmetti ne olduuuu?

Hiç alemlere rahmetin sınırı olurmu?ezan türkçe okunamıyorsa islam alemlere değil araplara rahmettir....

İslama sınır getiren mezhepçiler attıkları bütün iftiralara allahı kitabı peygamberi alet ediyorlar.

Evet islama sınır getiren mezhepçilerin en büyüğü imam şafi denen zattır.
 
Kur`an`ı orijinal Arabçası ile okuyan ibadet etmiş olur, bu okuma insanı Allah`a yaklaştırır, anlamaksızın dahi olsa okuyorsa sevap kazanır. Anlayarak okuyan ise ücret üstüne ücret elde eder.

anlayarak okumak için türkçe okunması gerekiyor işte .ne yani herkes arapçamı öğrenecek .adam türkçeyi zor konusuyor kalksın bide arapçamı öğrensin ? türkçesini okuyacaksın anlayacaksınki üsttede dediği gibi ücret üstüne ücret yani sevap üstüne sevap alacaksın


Bu gün artık gelinen nokta ve hâkim olan kanaat şudur: Kur`an Arapçasız olmaz. Arapça`nın dışında bir dille ortaya konan da Kur`an sayılmaz. Çünkü Üstad Bediüzzaman`ın ifadesiyle "Lisan-ı nahvi olan Arapça`dan başka Kur`an`ın meziyetlerini ve nüktelerini hiçbir lisan muhafaza edemez."9

sizin üstad dediğiniz kürd sait fethullahcıların dışında kimse için kaynak değil ve inandırıcı değil .biz kürd saidi din adına yetkin biri olarak görmüyoruz .osmanlı döneminde deli diye tımarhaneye atılmış bir insanın sözlerini burada kaynak delil diye gösterip söylediklerinizi ispatlayamazsınız haberiniz olsun . bu söylediklerinize anca fettullahcı müridler inanır .


Bu yüzden dolayı Ezan da arapça okunmalıdır..Bilip bilmeden sallamayın..


bu yüzden dolayıda ezanın türkçe olmasında sakınca yoksa arapçadansa türkçesi olmalı .anlamalı herkes neyin ne olduğunu .arabistanmı burası .zamanında kaşgarlı mahmutlar boşunamı türkçe sözlükler yazmış bosunamı araplara türkçe öğrenin çünkü türkler bu dünyanın hakimi olucaklar demiş .türkçe dururken anlamak dururken banane arapçadan
 
Herkes Attıgı Mesajlara Dikkat Etsin Konuya Son Uyarımdır
 
anlayarak okumak için türkçe okunması gerekiyor işte .ne yani herkes arapçamı öğrenecek .adam türkçeyi zor konusuyor kalksın bide arapçamı öğrensin ? türkçesini okuyacaksın anlayacaksınki üsttede dediği gibi ücret üstüne ücret yani sevap üstüne sevap alacaksın




sizin üstad dediğiniz kürd sait fethullahcıların dışında kimse için kaynak değil ve inandırıcı değil .biz kürd saidi din adına yetkin biri olarak görmüyoruz .osmanlı döneminde deli diye tımarhaneye atılmış bir insanın sözlerini burada kaynak delil diye gösterip söylediklerinizi ispatlayamazsınız haberiniz olsun . bu söylediklerinize anca fettullahcı müridler inanır .





bu yüzden dolayıda ezanın türkçe olmasında sakınca yoksa arapçadansa türkçesi olmalı .anlamalı herkes neyin ne olduğunu .arabistanmı burası .zamanında kaşgarlı mahmutlar boşunamı türkçe sözlükler yazmış bosunamı araplara türkçe öğrenin çünkü türkler bu dünyanın hakimi olucaklar demiş .türkçe dururken anlamak dururken banane arapçadan

Lagalugaya lüzum yok ezan orjinali gibi okunacak yeniden türkçeye çevirmek sıkar biraz. Gücü yeten denesin yiyorsa. Artık milleti katakulleye getirerek jandarma dipçiğiyle devrim yapma devri kapandı geçmiş olsun. Ayasofyanında ibadete açılması yakındır. Ezanı muhammedinin ayasofyanın duvarlarında çınlaması yakındır. İçimizdeki haçlılara duyrulur.
 
Kuran'da namaz için bir çağrı yapıldığı görülmektedir. Fakat Kuran'da bu çağrının şekli açıklanmaz. Ezan dediğimiz namaz çağrısının nasıl yapılacağı bizlere bırakılmıştır. Eğer Allah isteseydi ezanın (namaza çağrının) sözlerini de açıklardı. Ezanın sözleri açıklanmadığı gibi, hangi dilde yapılacağı da Kuran'da geçmez. Aslolan namaza çağrının yapılmasıdır. Ezanın hangi dilde, hatta ne şekilde yapılacağı tamamen insanlara bırakılmıştır.

Ezan gibi namazın da Kuran okumanın da Türkçe yapılmasında hiçbir engel yoktur. Kuran'da tefekkür etmemiz geçer. (Tefekkür: düşünme, fikir üretme, kafayı çalıştırma demektir.) Kuran’da Kuran’ı tedebbür etmemiz söylenir. (Tedebbür: derinlemesine kavramak, düşünüp taşınmak, inceliğini kavramak manalarına sahiptir.) Kuran'da akletmemiz, tezekkür ile Kuran'ı okumamız, fıkhetmemiz (ince anlayış sahibi olmamız) de söylenir. Hiç şüphe yok ki bunları en iyi şekilde ancak ana dilimizde Kuran okur, namaz kılarsak yapabiliriz.
 
Kuran'da namaz için bir çağrı yapıldığı görülmektedir. Fakat Kuran'da bu çağrının şekli açıklanmaz. Ezan dediğimiz namaz çağrısının nasıl yapılacağı bizlere bırakılmıştır. Eğer Allah isteseydi ezanın (namaza çağrının) sözlerini de açıklardı. Ezanın sözleri açıklanmadığı gibi, hangi dilde yapılacağı da Kuran'da geçmez. Aslolan namaza çağrının yapılmasıdır. Ezanın hangi dilde, hatta ne şekilde yapılacağı tamamen insanlara bırakılmıştır.


kardeş nerden biliyorsun. hangi kaynaktan okudunda bu satte bu işi yoruma açtın.
ezanın asli haliyle okunmasıyla alakalı hadis-i kutsi denilen kurandan olmayan ama rasülünün kalbine nakşederek rüyada belitilen sözlerle ALLAHIN ilham ettiğini,tevatür denilen yalan söylemesi mğmkün olmayan o gün için araalrında birçok seçkin sahabede aynı gece aynı sözleri rüyada görerek peyganbere sabah anlattıkalrında bu ezanın sözleri sahih hadisle ortaya çıkıyor. herşey sen ben gibi insanlara bırakıldıysa vay halimize..
 
insallah bas örtü yasagininda kalktigi günleri görmeyi nasip eder yarabbim .. amin :(

işte koca olayı 1 cümleye sığdırdığın için ne kendini anlayabiliyorsun ne de senin şu " yasak " dediğin olayı yapanları anlayabiliyorsun... Arkadaşım YASAK dediğin şey hiçbir şekilde hiçbir yerde baş örtüsü takılmasına izin vermemektir. Senin şu YASAK dediğin yer neresi oluyor ??? MEB ve YÖK'e bağlı eğitim ve öğretim kurumları. Yani öğrencilerin ilim öğrenecekleri yerler oluyor. Kusura bakma ama bu ülkede yaşayanlar bu ülkenin kurallarına uyacaktır. İbadetine karışan da yok , namazına karışan da yok , okuldan çıktığı an nerede ne yapmak istiyorsa yapsın. Ha buna rağmen hala mırın kırın ediyorsa , hala yasak kalksın diye diretiyorsa kusura bakmasınlar ben onda gösterişçilik ararım. O yüzden avrupanın güzel bi ülkesinde okuyup gösterişçiliklerini orada yapsınlar o zaman....


Bu arada yorumlara göz gezdiriyorum da gerçekten bazıları komik. Ezanın hangi dilde olduğu önemli midir sizce ???? Ne kadar gösterişe meraklıyız , Türkçe olsun Arapça olsun bu neyin tartışmasıdır ki. Ezan'ın görevi nedir arkadaşlar ? Müslümanları namaza davet etmektir değil mi ? Peki burada yok arapça olmalı yok türkçe olmalı diyen kaç kişi ezan okunduğu an elinde ne varsa , uğraştığı ne varsa bırakıp ibadet ediyor ??? İslam dini akıl dinidir , fazla gösterişe takılmayalım arkadaşlar. Madem konu dil tartışması , o zaman ben de samimi düşüncemi söyleyeyim , ezanın okunması falan bunlar değil de asıl olarak biz müslümanlara Allah tarafından verilen emirler ve öğütler o zamanki o zamanın şartlarına ve Peygamberimizin bulunduğu yere bağlı olarak Arap topraklarında verilmiştir ve arapça olarak verilmiştir. Bir arap , Kuran-ı Kerim'i bir kitap gibi okur ve ne yazdığını anlar , fakat bir Türk , Kuran-ı Kerim'i okuyup tam olarak anlayamaz çünkü lisan farkı ortada. Burada asıl amaç okumak mıdır yoksa okuduğunu anlamak mıdır asıl konu burada işte. Ben okumasını bilmediğim , okunduğunda da anlamadığım kutsal kitabımdaki emir ve öğütleri nasıl uygulayayım ?? O kadar emir ve öğütü neden arapça bilen ve açıklayan , hatta açıklamanın yanında kendi kişisel yorumlarını da katan hocalara bırakayım ?? Ben eğer Allah'ın emirlerine ve öğütlerine uymanın gerekliliğini biliyorsam o yüzden anladığım dile okumalıyım ve anlamalıyım.... Bundan ötesinde yapılan yorumlar ve kavgalar sadece gösteriştir. Kimisi boş boş ülkücü ayaklarında kimisi de boş boş sağcı ayaklarında yapar klavye erkekliğini ama sonuç olarak Ezan vakti geldiğinde de kimse oturup namazını kılmaz. Ya da Türkçeleştirilmiş Kuran-ı Kerim'i okumak için gayret göstermez....
 
işte koca olayı 1 cümleye sığdırdığın için ne kendini anlayabiliyorsun ne de senin şu " yasak " dediğin olayı yapanları anlayabiliyorsun... Arkadaşım YASAK dediğin şey hiçbir şekilde hiçbir yerde baş örtüsü takılmasına izin vermemektir. Senin şu YASAK dediğin yer neresi oluyor ??? MEB ve YÖK'e bağlı eğitim ve öğretim kurumları. Yani öğrencilerin ilim öğrenecekleri yerler oluyor. Kusura bakma ama bu ülkede yaşayanlar bu ülkenin kurallarına uyacaktır. İbadetine karışan da yok , namazına karışan da yok , okuldan çıktığı an nerede ne yapmak istiyorsa yapsın. Ha buna rağmen hala mırın kırın ediyorsa , hala yasak kalksın diye diretiyorsa kusura bakmasınlar ben onda gösterişçilik ararım. O yüzden avrupanın güzel bi ülkesinde okuyup gösterişçiliklerini orada yapsınlar o zaman....


Bu arada yorumlara göz gezdiriyorum da gerçekten bazıları komik. Ezanın hangi dilde olduğu önemli midir sizce ???? Ne kadar gösterişe meraklıyız , Türkçe olsun Arapça olsun bu neyin tartışmasıdır ki. Ezan'ın görevi nedir arkadaşlar ? Müslümanları namaza davet etmektir değil mi ? Peki burada yok arapça olmalı yok türkçe olmalı diyen kaç kişi ezan okunduğu an elinde ne varsa , uğraştığı ne varsa bırakıp ibadet ediyor ??? İslam dini akıl dinidir , fazla gösterişe takılmayalım arkadaşlar. Madem konu dil tartışması , o zaman ben de samimi düşüncemi söyleyeyim , ezanın okunması falan bunlar değil de asıl olarak biz müslümanlara Allah tarafından verilen emirler ve öğütler o zamanki o zamanın şartlarına ve Peygamberimizin bulunduğu yere bağlı olarak Arap topraklarında verilmiştir ve arapça olarak verilmiştir. Bir arap , Kuran-ı Kerim'i bir kitap gibi okur ve ne yazdığını anlar , fakat bir Türk , Kuran-ı Kerim'i okuyup tam olarak anlayamaz çünkü lisan farkı ortada. Burada asıl amaç okumak mıdır yoksa okuduğunu anlamak mıdır asıl konu burada işte. Ben okumasını bilmediğim , okunduğunda da anlamadığım kutsal kitabımdaki emir ve öğütleri nasıl uygulayayım ?? O kadar emir ve öğütü neden arapça bilen ve açıklayan , hatta açıklamanın yanında kendi kişisel yorumlarını da katan hocalara bırakayım ?? Ben eğer Allah'ın emirlerine ve öğütlerine uymanın gerekliliğini biliyorsam o yüzden anladığım dile okumalıyım ve anlamalıyım.... Bundan ötesinde yapılan yorumlar ve kavgalar sadece gösteriştir. Kimisi boş boş ülkücü ayaklarında kimisi de boş boş sağcı ayaklarında yapar klavye erkekliğini ama sonuç olarak Ezan vakti geldiğinde de kimse oturup namazını kılmaz. Ya da Türkçeleştirilmiş Kuran-ı Kerim'i okumak için gayret göstermez....

İngiltere’deki tüm kamu kuruluşlarında (okullar dahil) erkek ya da kadın olsun, çalışanların veya öğrencilerin, dini inançları gereği istedikleri geleneksel kıyafeti giyme özgürlüğü olduğunu biliyor muydunuz?


Ezanın Arapça okunmasını hikmetlerini verdim hala konuşuyosun ya ... :gulumseCocuk:
 
İngiltere’deki tüm kamu kuruluşlarında (okullar dahil) erkek ya da kadın olsun, çalışanların veya öğrencilerin, dini inançları gereği istedikleri geleneksel kıyafeti giyme özgürlüğü olduğunu biliyor muydunuz?


Ezanın Arapça okunmasını hikmetlerini verdim hala konuşuyosun ya ... :gulumseCocuk:

Hani batının Kötü Örneklerini Kendimize Örnek Alıyoruz Diyordu ya Tayyip Bundan Mı Bahsediyor... :durdurun:durdurun:durdurun

Ya O kadar Çok Konuşuyorsunuz Arapça Şöyle Böyle.. Yolda Karşılaşsak Şu Arapça Şeyi Oku Toplasan 1 bilemedin 2 kişi okursunuz... bırakın bu din gösterisini :goz:
 
Geri
Üst