Eyvallahı olmayan kadınlar

MaYdOnOz

New member
Katılım
23 Haz 2005
Mesajlar
1,072
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
44
Eyvallahı olmayan kadınlar



Sebep neydi şimdi hatırlamıyorum bile... İncir çekirdeğini doldurmazlardan olduğu kesindi, önce o bağırdı. Aslında o hep bağırıyordu.

Ben susardım genelde. "Anlatsam da anlamaz" derdim kendime. Daha da sinir olurdu susunca. Artık ne olduysa, dayanamadım sonunda parladım ben de.

Taksim'de, İstiklal'in göbeğinde, onca kalabalığın arasında dişlerimizi sıka sıka bağırıyorduk birbirimize.

Korktu galiba. Hadisenin boyutunu da o vakit anladı.

Hep yutan kadın patlamıştı. Ben bağırınca o sustu. Ne zaman kavga anında ağzımı açsam hep aynı türküyü söylerdim zaten.

Yine öyle yaptım: "Bitsin!.. Sen de kurtul ben de!.."

Bu onu daha da çıldırttı. Yumruğunu sıktı, derin bir nefes çekti, gözlerinden iki damla süzüldü. Erkekler de ağlardı işte. Sinirlerimiz boşalmıştı. Kolumdan çekti, bahçeli bir kafeye götürdü.

Yeşillik iyi gelmişti dalgalı yüreğimize. Hamağı andıran koltuklara uzandık.

Başını göğsüme yasladı.

Saçlarını okşadım ben de.

"Neden böyle oluyor?.." dedim.

"Bana eyvallahın yok da ondan!.." dedi.

Tutunamadım sevgime
Uzun uzun sustuk. Galiba anlamıştım ne demek istediğini. Neden 'Bitsin'i ağzıma sakız ettiğimi... Normalde üç kere yutkunup söylenen ayrılma talebini bu kadar kolay dile getirişimi... Tabii ki seviyordum ama ayakta kalmak için tutunmamıştım sevgime.

Çalışıyordum. İşim, evim, kendime ait bir hayatım vardı. Ayaklarımın üzerinde bir başıma durabiliyordum. Ne aileme, ne 'olmayan kocam'a yaslamıştım sırtımı.

Gecenin bir yarısı, canımın istediği saatte evden çıkıyor, gün ağarınca da dönüyordum evime. Yalnızlığımı seviyordum. İşin kötüsü yalnızlığımla yetiniyordum.

Dışarı çıkmak için arkadaş aramıyordum kendime. Sorun buydu belki de:

Kimseye ihtiyacımın olmaması!..

Eyvallahı olmamak böyle bir şeydi işte. Birine ihtiyaç duymadan yaşayabilmek. Hele ki bir erkeğe!..

Bu bir kadın için hem iyi hem kötü aslında. Kötü, çünkü...

Erkekler korkuyor, yanaşamıyor "Nasılsa bana muhtaç değil" diye... Sözünün geçmeyeceğini biliyor. Bunca zaman geçimini kendi sağlayan, o olmadan yaşayan kadın, dün hayatına giren bir erkeğe teslim olacak değil elbette.

Erkekler sözünün geçeceği kadını istiyorlar. Ara dediğinde arayan, git dediğinde giden, gel dediğinde gelen.

Her an gitme duygusu
Eyvallahı olmayan kadın ise her an çekip gidebileceği duygusu yaşatıyor. "Sen yokken de ben vardım" diyor; "İhtiyaçtan değil sevgim, kalpten!.."

Ardında enkaz bırakmayacak olması, kadın gibi erkeği de yiyip bitiriyor mu bilemem. Bildiğim, bir yandan da cazip geldiğimiz erkeğe... Kendimize güvenimiz, hayata diklenmemiz, özgürlüğü dibine kadar yaşayışımız hoşlarına da gidiyor içten içe.

Hayranlık uyandırıyor. 'Ötekiler'den farklı kılıyor. Canım zaten aşk da gelirken haber vermiyor ki: "Bak oğlum bu kadın seni ipler, bu iplemez" diye kategorize etmiyor.

Etse de kalp bu, dinler mi?..

Zor günler bekliyor kendi kendine yetebilen bir kadına kapılan erkeği. Her an ensede hissedilen o 'kaybetme korkusu'yla daha da güçlü sarılıyorlar ilişkilerine. Ne diyeyim, Allah kolaylık versin cümlesine.

Kim derdi ki, birçok duygunun eceli korku, aşkın en büyük dostu olacak diye...

P.S. Bu yazıdan feminist olduğuma dair bir sonuç çıkaran olursa oyarım!.. Allah yazdıysa bozsun!.. Erkeğe ihtiyaç duymamak derken hayata tutunmaktan bahsediyorum. Yoksa yatak odamın kapısı açık 'istediğim'e.


03.11.2005

EBRU DREW..
 
Erkekler korkuyor, yanaşamıyor "Nasılsa bana muhtaç değil" diye... Sözünün geçmeyeceğini biliyor. Bunca zaman geçimini kendi sağlayan, o olmadan yaşayan kadın, dün hayatına giren bir erkeğe teslim olacak değil elbette.

Erkekler sözünün geçeceği kadını istiyorlar. Ara dediğinde arayan, git dediğinde giden, gel dediğinde gelen

Haklıı bir yazı bu
valla kızada helal olsun diyorumm :)
En mantıklısı ve en güzeli
Kimseye muhtaç olmadan kendi ayaklarının üzerinde durmak
buncaa karamsar yazıdan sonra iyi geldi
 
Erkekler korkuyor, yanaşamıyor "Nasılsa bana muhtaç değil" diye... Sözünün geçmeyeceğini biliyor. Bunca zaman geçimini kendi sağlayan, o olmadan yaşayan kadın, dün hayatına giren bir erkeğe teslim olacak değil elbette.

Erkekler sözünün geçeceği kadını istiyorlar. Ara dediğinde arayan, git dediğinde giden, gel dediğinde gelen.

Her an gitme duygusu
Eyvallahı olmayan kadın ise her an çekip gidebileceği duygusu yaşatıyor. "Sen yokken de ben vardım" diyor; "İhtiyaçtan değil sevgim, kalpten!.."


çok dooru ve güsel bi yazı saolasın
 
Geri
Üst