Eyalet yasası yürürlükte

aybars24

New member
AB’nin dayattığı federalizm Kalkınma Ajansları adıyla
devreye girdi, ülke 8’e ayrıldı.

Kendi meclisleri olacak!
Avrupa’nın, Osmanlı’ya dayattığı federalizm, AKP tarafından “Kalkınma Ajansları” adı altında resmen uygulamaya konuldu. Proje kapsamında Türkiye, 8 ayrı bölgeye bölündü. Bu bölgelerde 100 üyeli kalkınma kurulları oluşturulacak ve ‘kalkınma için’ yabancı ülkelerle bile direkt temasa geçilebilecek.

Mahkemeler de sırada...
TÜRKİYE’yi ‘şimdilik’ 8’e bölen proje kapsamında İstanbul, Konya, Samsun, Erzurum, Van, Gaziantep, Diyarbakır ve Mardin ’merkez’ iller seçildi. Ülkeyi eyaletleştirme planının bir başka ayağını ise İstinaf Mahkemeleri oluşturuyor. Bu mahkemelerin ilki de Diyarbakır’da AB parasıyla kuruldu!


Demirel ve Özal savundu, Erdoğan da hayata geçirdi
Kalkınma Ajansları ma-rifetiyle eyaletleşme projesi AKP iktidarından önceki iktidarlar döneminde de savunulmuştu. Gazetemizin yazarı Aslan Bulut konuyu
20 Ekim 2006’da özetle şöyle köşesine taşımıştı:
(...) Hani Turgut Özal, daha DPT’de çalışırken Güneydoğu için ABD’deki Tennesse Eyaleti’nde uygulanan kalkınma projesini öne-rince dönemin Başbakanı İsmet Paşa, “Bayrak da verelim mi?” diye sormuştu ya!
Hani Turgut Özal, Cumhurbaşkanı iken “Federasyonu tartışalım” demişti ya!
Hani Erdoğan Hükümeti, ülke içindeki bütün siyasi veya sosyal gruplara kendi kaderlerini tayin ve kendi bölgelerindeki ekonomik varlıklara sahip çıkma hakkı tanıyan ikiz yasaları kabul ettikten sonra, kamu yönetimi reformu ile Türkiye’yi “81 ile 81 devlet” dediğimiz bir yönetim tarzına doğru sürüklüyor ve bunu “Kalkınma Ajansları” adı altında ve Melih Gökçek’in Ankara’ya davet ettiği MOSSAD Başkan Yardımcısı David Kimche’nin (asıl adıyla David Kamhi’nin) Globalleşme projesi ile tamamlamaya çalışıyor ya!

***

Bütün bu bilgileri niçin hatırlattığımı merak ediyorsunuzdur!
Genel Yayın Müdürümüz Hayri Köklü, Günaydın gazetesinin 1979 Aralık ayı cildini açtı ve bana bir yazı gösterdi. Benim gazeteciliğe başladığım yıl!
6 Aralık 1979 tarihli Günaydın gazetesinin 12’nci sayfasında ve sağ alt köşede Ferit Öngören’in yazısı ve sütun içinde bir gazete kupürü var.
Kupürün başlıklarında aynen şöyle deniliyor:
Üst başlık: Adalet Partisi Genel Başkanı: “Türkiye’yi Ankara’dan yönetmek imkânı kalmamıştır.”
Ana başlık: Demirel: “Türkiye, 15 bölgeye ayrılmalı, her bölge için ayrı plan yapılmalı.”
Ferit Öngören ise “Demirel, neler neler vaat etmiş?” başlıklı kısa yorumunda “Türkiye 15 bölgeye bölünecek, her biri için ayrı bir plan uygulanacak. Bu nasıl olacak orasını bilmem. Bakalım Demirel, bu vaadini yerine getirmeden Türkiye’yi Ankara’dan nasıl idare edecek?” diye sormuş.


***

Biliyorsunuz, Kalkınma Ajansları Türkiye’yi önce 26’ya sonra 12’ye böldü.
Paflagonya Projesi sırasında ortaya çıkan bir belgede ise Türkiye 16 bölgeye bölünmüş ve isimleri de tek tek sayılmıştı. Erdoğan, Esenboğa havaalanının yeni terminaline “Anatolia” adını vererek bu projeyi de başlatmış durumda!
Paflagonya Projesi’nde ne denildiğini hatırlayalım:
“Amacı ulusal devletlerin iç fe-derasyonu (devletler federasyonu) şeklini gerçekleştirmek olan, Avrupa karakterli bir fenomen geliştiriliyor.”

Peki bu fenomen yeni mi? Hayır, 20’nci yüzyılın başında İngiliz gizli servisinin kontrolünde olan Prens Sabahaddin’in görüşleri doğrultusunda proje önce Lübnan’da uygulandı ve Lübnan elden gitti! Abdülhamit, projeyi rafa kaldırınca halledildi ve gerisini savaşla tamamladılar!
Şimdi elimizde kalan vatan parçasını yine aynı yöntemle parça parça etmeye çalışıyorlar...

Devlet özelleştiriliyor
CHP Mersin milletvekili İsa Gök ise Kalkınma Ajanslarının hiçbir şekilde Türkiye’deki bölgeler arasındaki dengesizliği ortadan kaldırmayacağını, tam tersine bölgeleri kendi içerisine hapsederek, dengesizliği daha da derinleştireceğini söyledi. Kalkınmanın merkezi bir kavram olduğunu ve bölgelere arasındaki dengesizliğin merkezi planlamayla aşılabileceğini belirten Gök, “Başından beri karşı çıkmamıza rağmen bu konuda geri adım atılmıyor. Bölgeler arasında ki dengesizliği bölgeler rekabeti ile ortadan kaldırmayı düşünüyorlar. Bu asla Türkiye’ye hizmet edecek bir anlayış değildir. Tam tersine Türkiye Cumhuriyeti devletinin tasfiye edilmesi anlamına gelir. Kalkınma Ajansları devletin kaynaklarının özel kişi ve kuruluşlara peşkeş çekilmesi anlamına gelmektedir. Bu ajanslar aracılığıyla devlet özelleşiyor ve özelleştiriliyor” diye konuştu.

Federasyona götürür
Yerel Yönetim Araştırma Yardım ve Eğitim Derneği (YAYED)’nin hazırladığı Kalkınma Ajansları Sorunu isimli çalışmanın editörlüğünü yapan Manas Turan Bölge Kalkınma Ajansları sorununa yaklaşırken iki temel noktanın dikkate alınması gerektiğini söyledi. Bu ajansların temel amacının bölgeler arası dengesizliği, bölgeler arası rekabetle ortadan kaldırmak olduğunu belirten Turan, “ Birinci olarak bölgeler arası rekabet, Türkiye’de bölgeler arasındaki dengesizliği ortadan kaldıracak mı, bu soru önemli. İkinci olarak da yönetim yapısına olumsuz etkileri olacak mı, yani federalizm taleplerinde bir araç olarak kullanılabilir mi? Birinci sorudan başlarsak bölgeler arasındaki dengesizliği bu ajansların ortadan kaldırması çok zor görünmekte. Aksine bu anlamda farklılıkları derinleştirme kaygısı taşımaktayız. Eğer farklılıklar derinleşecekse o zaman ayrışma da beraberinde gelecektir. Kalkınma Ajansları DPT ve merkezi yönetimin planlaması dışında yerel güçlerin etkinliğine bırakılırsa ayrışma, federasyon taleplerini kaçınılmaz olarak getirir düşüncesindeyiz” şeklinde konuştu.



KAYNAK
 

HTML

Üst