Evvel Zaman İçinde Türk Diye Bir Irk Varmış.

Vtnsvr

New member
Namık K. DİMLİOĞLU

İsrail Tohumu Tek Başına Satmıyor. Tohum Alana Hastalığı Bedava.

Ne yiyip ne içtiğimiz belli değil. İsimleri, Markaları, son kullanım tarihleri belli de neyi ihtiva ettikleri meçhul. Bir yandan zehir soluyup bir yandan zehir yutuyoruz. Serik’in dağ ormanları, Köprülü Kanyon’un ormanları iki gündür yanıyor, Serik’ten geçerken arabanın camını açamadım devamlı Rusya’dan Karadeniz’e postalanan radyasyonu konuşuruz da Irak’tan Türkiye’ye savaş sebebiyle kaç ton radyoaktif maddenin geldiğini düşünmek bile isteyemeyiz.

Bu ne demek?
Bu şu demek; Beş yıldır Irak bombalanıyor. Ne içerdiğini tam olarak bilmiyoruz, ama insan sağlığı açısından zararlı unsurlar içerdiğini tahmin etmek zor değil. Irak’tan İstanbul’a kaç saatte ulaşır radyoaktif duman? Rüzgârın etkisiyle kısa zamanda ulaşır.


Önceleri Karadeniz’de bolca görülen kanser illeti ülkenin tamamını kuşatmış durumda. Kimsede ses yok, tık yok üzerimize ölü toprağı serpilmiş! ABD ile dostluk zedelenmesin diye bu sessizlik. Büyük müttefikimizi (içimizi oyan ) küstürüp üzmeyelim. Rusya ise eski komünist ve ateist bir ülke ona bağırıp, küfredebiliriz hiç önemli değil. Deve dikenden, insan sevenden hoşlanır…


* Ne önemi var öldürülen iki milyon Irak’lının
* Mühim mi tecavüze uğramış on binlerce Iraklı Müslüman kadının onuru
* Mühim mi kocasının kucağından alınan kadınlar,
* Mühim mi Vatanını savunan Iraklı Yurt severlerin esir kamplarında gördükleri işkenceler,
* Mühim mi kundaktaki yavruların bombalarla öldürülüşü,
* Mühim mi Camilerin kasıtlı bombalanışı


Bunlara ses çıkarmayız çünkü ABD’de yaşayan Başkan BUŞT’ UN komşusu HOCA efendiye ayıp olur, gücenir, salya sümük ağlar. Konuyu dağıtmayıp toparlayayım.

Prens Charles’ın Türkiye ziyaretini herkes başka açılardan değerlendirdi. Kravatı, çorabı, saç şekliyle ilgilendi. Tıpkı daha önce gelen Kraliçenin şapkası, ayakkabısı, şemsiyesi ile ilgilendiği gibi. Benim için ülkemde ne gibi anlaşmalar yaptı, bizi yine İngiliz oyununa nasıl getirdi, bizi yine nasıl söğüşlüyor, bunlar önemli. Birde giderken uçağına kasalar dolusu sebze doldurdu bu çok önemliydi.

Koca Prens Türkiye’nin domatesine muhtaç değildi herhalde. Bu kasaların bir anlamı vardı. Evet, Prens Kaz Dağı’nda (Altın Madenlerinin olduğu dağ) kendisi için yetiştirilen organik sebzeleri ülkesine götürüyordu. Meğer o civarda yaşayan birkaç aile sürekli Kraliyet ailesinin sebzesini yetiştiriyormuş ve kraliyet ailesi sadece bu sebzeleri kullanıyormuş.

Tarım ve Köy İşleri Bakanlığında;
* 115 bin kişi çalışıyor,
* 70 tane üniversitemiz,
* 30 tane Ziraat Fakültemiz,
* 50 tane tarım araştırma enstitümüz,
* 10 bin İşsiz Ziraat Mühendisimiz var

Buna rağmen Türkiye tohumda tamamen dışa bağımlı. Geçen hafta domates fidesi üreten 15 dönüm alanı olan bir çiftlikteydim. Arkadaşım tohumların İsrail’den geldiğini ve 1Kg TOHUM; 1Kg Altından daha pahalıdır dedi.

TOHUMUN PATRONU İSRAİL
Domuz geni yerleştirilmiş domates, AIDS mikrobu bulaştırılmış kavun haberleri biraz abartılı olabilir ama İsrail tohumu olayının kesinlikle diğer yüzü var.
Madolyo’nun arkasını çeviriyorum, çevirdim.

1996 yılında Belek’te bir otelin sebze serasında mavi renkli biber, sarı renkli patlıcan gördüm. Sorduğumda İsrail, Hollânda, İspanya gibi ülkelerin tohumların genleriyle oynadığını söylediler. İsrail’li araştırmacıların, genleriyle oynayarak, gül ile limon kokulu domates yetiştirdiğini Şalom Gazetesinin internet sayfasından çıkan yazılardan okumuştum. İstediğiniz şekle sahip domatesleri bulabilirsiniz; çekirdeksiz, kalp şeklinde, salatalık şeklinde, dilimli…

Bu tohumların bir ekimlik olduğunu bilmeyen yok. İsrail tohumunu toprağa bir ektin mi artık isteseniz de yerli tohuma dönemiyoruz. Genetik tohum o toprağa da zarar veriyor. Artık hep bu genetik tohumu kullanmak zorundasınız. 50-70 yıl sonra toprak kansorejen maddelerle dolduğu için tamamen kullanılmaz hale geliyor.

Buna en güzel örnek, Türkiye’nin patates deposu olan NİĞDE ve NEVŞEHİR bölgelerinde yetiştirilen patateslerde kansorejen maddeye rastlandığı için artık patates ekimine izin verilmemesidir. YANİ İSRAİL TOHUMU TEK BAŞINA SATMIYOR. TOHUM ALANA HASTALIĞI BEDAVA. Tohumların içine hastalık yerleştiren İsrail bu sayede zirai ilâç satımını da garanti altına almış oluyor.(Çift Kaymaklı Ekmek Kadayıfı!, Sayın halkım doymadıysanız bir daha yiyebilirsiniz)

Kanser vakaları o kadar çoğaldı ki, son bir yıl içinde en az tanıdığım on kişi kanserden öldü. Bir o kadar da tanıdık kanser tedavisi görüyor. Grip hastalığı gibi. Bütün bu acı tabloya rağmen Türkiye’de yabancıların menfaatine çalışan bir PATENT sistemi işletiliyor. Ne korkunç. Köylümüz kendi bahçesinde tohum bırakamayacak. Yoksa Uluslar arası mahkemede yargılanacak!!

Şu anda dünyada İsrail tohumu kullanma yasası çıkartan ilk ülke işgal altındaki Irak’tır. İkincisi de biz olacağız.

Evet, Sayın Halkım; ben sadece yazıp, sizleri aydınlatmaya çalışıyorum. Benim bu işlerle ilgili hiç suçum, günahım yok. Bu tohumlar bu yasalar, tarlanı ipotek ettiğin çoğu yabancı Bankalar, borç, faiz, sıkıntı. Hep sizlerin suçu ve günahı oylarınızı verip bu ülkeyi bu hale getirdiniz. Şimdi de aman ha Bana Dokunmayan Yılan Bin Yaşasın diyorsunuz. Yılan belki bugün sana az dokunuyor ama yakında çocuklarına ileride torunlarına dokunacak.

Üzdüysem affola…

http://www.yenidenuyanis.net/modules.php?name=News&file=article&sid=28
 

VolkaN

Altın Üye
kaynak linkini ekliyebilirmisiniz
 

ramo46

New member
Arkadaş birazda şöyle göğsümüzü kabartacak haberler koysan
vallahi daraldım. Niye daralmimki İsrail tohum satmıcak aç
kalacaz,Iran+rusya gazı kesecek karanlıkta kalacaz,Topraklarımız
satılacak evsiz yurtsuz kalacaz,Birileri düğmeye basacak iletişimsiz
kalacaz,havamız radyasyonlu suyumuz arsenikli hade gelde daralma.
 

64general1

New member
Vtnsvr'den bir güzel konu daha.Öyle bir ülke olduk ki kökten dinci bir iktidar başımızda sanıyoruz ama Köktendincilerin dogal olarak karşıt olması gereken,karşıt olduklarına "mason","sebatayist" dedikleri halde başımızdaki köktendinci görüntülü yöneticilerimiz ,masonlugun merkezi İsrail'le çok derin ilişkiler içindeler ve onların çıkarlarına ne varsa emirlerine amadeler ve onlarda altta kalmıyorlar ve yöneticilerimizi ödüle boguyorlar.Yöneticilerimizin gerçek çıkarlarını düşünmesi gereken halksa yukarıda anlatıldıgı gibi sömürülüyor ve öldürülüyor.
 

bereketim

New member
yahu kardeşim dünyanın en verimli topraklarında kendimize bi domates bile kyetiştiremiyoruz, yapamıyoruz ne acı ne acı
 

Albayrak

Can Feda
Neden bu bizdeki kazık yeme hevesi.

Bir de birileri sanki bilerek seçiyor. Özellikle İsrail diye.

Biz onlardan tohum almazsak, nasıl katliam yapacaklar, nasıl dost olacağız abd ile de mi ama?
 

HTML

Üst