Mephisto
RBL
- Katılım
- 10 Ara 2005
- Mesajlar
- 7,669
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Şimdi bakın bu yazıyı benim kadın ve evli olduğumu yok sayarak okuyun. Tamamen çevre gözlemlerime dayalı, gerçeklerle bire bir örtüşen yaşanmışlıklar. Darılmaca gücenmece yok emi ? ))))
Evli olmak ne büyük bir payedir. Kızlar doğduğu andan itibaren evliliğe hazırlanır. Doğmalarıyla birlikte" bahtı açık" olsun temennileriyle büyütülürler. Azıcık eli yüzü düzgünse de nasılsa iyi ( paralı koca ) bir evlilik yapacağı rahatlığı vardır ebeveynde. Baht açıklığı budur. Sağlam yere kapağı atmak yani. Kız beşikte, çeyiz sandıkta inanışıyla yıllarca sararmaya yüz tutacak danteller örülür. Bohçalanır özenle. Hele de başka kız kardeş yoksa bu ilerisi için iyi bir şımarma gerekçesidir." Bir evin bir kızıydım " diyerek havalar atılır eşe dosta.
Bu bir evin bir kızıyla evlenmek demek ipi gönüllü boğaza geçirmektir. Her daim haklıdır zira. Bir dediği iki olmamıştır ya! Elin gariban damadı da çaresiz katlanacaktır anasının kınalı kuzusunun şımarmalarına. Her cümlesi " babamın evindeyken .. " diye başlar. Babası hep en mükemmeli sunmuştur. Koca da yapmak zorundadır. Çalışır didinir ama yine de hatunu memnun etmek mümkün değildir. Ufacık bir anlaşmazlıkta dahi kadın haklıdır. Aman haaa gıkınızı çıkarmayın. Ne diyorsa, yalansa da yanlışsa da haklıdır)) Geçinmek dedikleri kayıtsız şartsız karınıza boyun eğmektir.
Kimi evli kadınlarda koca dışındaki her erkek üstün yaratıktır. Ancak her nasıl olmuşsa, o en berbatına düşmüştür! Ve kadersizliği de buradan ayan beyan ortadadır. Filancanın kocası... diye başlayan cümlelerde hep kendi kocasını aşağılayıcı bir serzeniş hissedilir. Mütemadiyen bedbahttır bu ablalar. Kocanın terfisinin olmaması, arabanın hala eski model oluşu, horlaması, oturuşu, kalkışı, kalkamayışı hep sorundur)) Sürekli başka kocalar örneklenir. O kadar çok şikayet eder ki birkaç yıldır bitmemiş bir evlilikse büyük ihtimal, koca "yalama" olmuş, kulağını tıkamıştır söylenenlere.
Konu komşu gazına gelen evli kadınlardan uzak durulmalı desem de engellenmesi söz konusu bile değildir. Her gün farklı bir istekle dikilir koca karşısına. Alttakinden, üsttekinden öğrendiklerini pazarlar adamcağıza. " Bu eve bir klima şart! " ya da " Halıcıda kampanya varmış..." ve ya " Hiç giyecek kıyafetim yok, alışverişe çıkma zamanımız geldi de geçiyor ! " gibi kocayı masrafa sokacak isteklerin önü arkası kesilmez. Bunlar altın günlerindeki sohbetlerden çıkan acı! sonuçlardır. İyi koca gak guk etmez ve "peki karıcığım " derse olaysız yatarlar. Yoksa alimallah "başağrısı" krizi tutar kiii günlerce de düzelmez))
Etrafla olan tüm sorunların kızgınlığı kocanın başına patlar. Akşam oldu mu hırs çıkarılacak başkaca bir günah duvarı yoktur. Bahane boldur, bulunur çemkirilecek bir şey ve günün intikamı kocadan çıkarılır. Adam yorgun. Adam şaşkın. Adam habersizdir. Yutar.... Klasikleşmiş regl dönemi sinirliliğine bir zaman sonra menapozun sıkıntılı halleri eklenir. Bu olağan sürece "eyvallah " demek mecburiyetinde olan zavallı kocaya sabırlar dilemek gerekir.
Kızı olan evli kadınların öğretisidir kızlarına; " kocanın iki donu varsa birini yırtacaksın. " Mal sahibi olan koca, potansiyel aldatma meyillisidir çünkü. Fazla para görmesine izin vermemelidir akıllı bir kadın! Yani kendi harcayacak, kendi biriktirecek, koca da çalışıp avucunu yalayacak...İşten güçten başını kaldırmasına fırsat verilirse başka kadınlara gözü kayacak korkusuyla her zaman diken üstünde olan bu evli kadınların da sonunu hayır etsin Allah...Kaçınılmaz son bekliyor onları)))
Yasemin Özmen
Evli olmak ne büyük bir payedir. Kızlar doğduğu andan itibaren evliliğe hazırlanır. Doğmalarıyla birlikte" bahtı açık" olsun temennileriyle büyütülürler. Azıcık eli yüzü düzgünse de nasılsa iyi ( paralı koca ) bir evlilik yapacağı rahatlığı vardır ebeveynde. Baht açıklığı budur. Sağlam yere kapağı atmak yani. Kız beşikte, çeyiz sandıkta inanışıyla yıllarca sararmaya yüz tutacak danteller örülür. Bohçalanır özenle. Hele de başka kız kardeş yoksa bu ilerisi için iyi bir şımarma gerekçesidir." Bir evin bir kızıydım " diyerek havalar atılır eşe dosta.
Bu bir evin bir kızıyla evlenmek demek ipi gönüllü boğaza geçirmektir. Her daim haklıdır zira. Bir dediği iki olmamıştır ya! Elin gariban damadı da çaresiz katlanacaktır anasının kınalı kuzusunun şımarmalarına. Her cümlesi " babamın evindeyken .. " diye başlar. Babası hep en mükemmeli sunmuştur. Koca da yapmak zorundadır. Çalışır didinir ama yine de hatunu memnun etmek mümkün değildir. Ufacık bir anlaşmazlıkta dahi kadın haklıdır. Aman haaa gıkınızı çıkarmayın. Ne diyorsa, yalansa da yanlışsa da haklıdır)) Geçinmek dedikleri kayıtsız şartsız karınıza boyun eğmektir.
Kimi evli kadınlarda koca dışındaki her erkek üstün yaratıktır. Ancak her nasıl olmuşsa, o en berbatına düşmüştür! Ve kadersizliği de buradan ayan beyan ortadadır. Filancanın kocası... diye başlayan cümlelerde hep kendi kocasını aşağılayıcı bir serzeniş hissedilir. Mütemadiyen bedbahttır bu ablalar. Kocanın terfisinin olmaması, arabanın hala eski model oluşu, horlaması, oturuşu, kalkışı, kalkamayışı hep sorundur)) Sürekli başka kocalar örneklenir. O kadar çok şikayet eder ki birkaç yıldır bitmemiş bir evlilikse büyük ihtimal, koca "yalama" olmuş, kulağını tıkamıştır söylenenlere.
Konu komşu gazına gelen evli kadınlardan uzak durulmalı desem de engellenmesi söz konusu bile değildir. Her gün farklı bir istekle dikilir koca karşısına. Alttakinden, üsttekinden öğrendiklerini pazarlar adamcağıza. " Bu eve bir klima şart! " ya da " Halıcıda kampanya varmış..." ve ya " Hiç giyecek kıyafetim yok, alışverişe çıkma zamanımız geldi de geçiyor ! " gibi kocayı masrafa sokacak isteklerin önü arkası kesilmez. Bunlar altın günlerindeki sohbetlerden çıkan acı! sonuçlardır. İyi koca gak guk etmez ve "peki karıcığım " derse olaysız yatarlar. Yoksa alimallah "başağrısı" krizi tutar kiii günlerce de düzelmez))
Etrafla olan tüm sorunların kızgınlığı kocanın başına patlar. Akşam oldu mu hırs çıkarılacak başkaca bir günah duvarı yoktur. Bahane boldur, bulunur çemkirilecek bir şey ve günün intikamı kocadan çıkarılır. Adam yorgun. Adam şaşkın. Adam habersizdir. Yutar.... Klasikleşmiş regl dönemi sinirliliğine bir zaman sonra menapozun sıkıntılı halleri eklenir. Bu olağan sürece "eyvallah " demek mecburiyetinde olan zavallı kocaya sabırlar dilemek gerekir.
Kızı olan evli kadınların öğretisidir kızlarına; " kocanın iki donu varsa birini yırtacaksın. " Mal sahibi olan koca, potansiyel aldatma meyillisidir çünkü. Fazla para görmesine izin vermemelidir akıllı bir kadın! Yani kendi harcayacak, kendi biriktirecek, koca da çalışıp avucunu yalayacak...İşten güçten başını kaldırmasına fırsat verilirse başka kadınlara gözü kayacak korkusuyla her zaman diken üstünde olan bu evli kadınların da sonunu hayır etsin Allah...Kaçınılmaz son bekliyor onları)))
Yasemin Özmen
