Esir edilen yargı!

ramo46

New member
HH Üyesi
Katılım
2 Mar 2008
Mesajlar
1,913
Reaction score
0
Puanları
0
CİDDİ bir iddia: "Türkiye’de yargı, Adalet Bakanı’nın tutsağıdır!"

Kim diyor bunu?

Onursal Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş!

Eğer bir başkası söyleseydi, bu sözlerin üzerinde durulmazdı. Fakat

Vural Savaş, yıllarca yaptığı görev gereği, yasaları iyi bilen bir hukuk adamı...

Diyor ki: "Bugün ülkemizde bağımsız sayılabilecek hákimler,
sadece yüksek mahkemelerimizin üyeleridir."

Onların da bağımsızlığı tehlikede...

Çünkü AKP iktidarı, Meclis’teki çoğunluğuna güvenerek, Anayasa
değişiklikleriyle, yüksek mahkemelerde de çoğunluğu kendilerine
tabi kılmaya ve yargıyı tam anlamıyla esir almaya çalışıyor.

Yargının, iktidarın tutsağı olduğu bir ülkede adalet olur mu? Hayır!

Peki ne yapacağız? AKP, yargının da kolunu kanadını kırarak bütün
Türkiye’ye, kendisini seçen yüzde 47’nin dışındaki kitleye de egemen
olmak, hükmetmek istiyor.

Tehlikeli bir gidiş bu ama kafa böyle!

O zaman yolsuzluklar doludizgin gitse, rüşvet, dolandırıcılık ve
hortumlama arşı áláya çıksa bile kimse iktidar partisinden hesap
soramayacak!

* * *

Bugünkü durum zaten pek parlak değil,
AKP’nin düşüncesi gerçekleşirse ülke kapkaranlık olacak.

Vural Savaş, bakınız yargıdaki mevcut durumu nasıl anlatıyor?

"Hákimler ve Savcılar Kanunu’na 12 Eylül sonrası konulan ve hiçbir
iktidarın değiştirmeye yanaşmadığı Anayasa’ya aykırı hükümler var.
Hákimler ve savcıların görevleri sırasında oluşan suçları veya sıfat
ve görevlerinin gereğine uymayan tutum ve davranışları nedeniyle
haklarında inceleme ve soruşturma yapılması Adalet Bakanlığı’nın
iznine bağlıdır."

Yani, hákim veya savcının rüşvet aldığı, görevini kötüye kullandığı,
irticai faaliyetlerde bulunduğu, bölücülük yaptığı, belgelerle saptansa
bile, Adalet Bakanlığı izin vermeden soruşturma açılamıyor.

Adalet Bakanı, kendi dümen suyuna girmiş bir hákimin veya
savcının yaptığı eylemler ne derecede yasaya aykırı olursa olsun,
himaye edebilir. Bunun örnekleri daha önce çok görüldü.

Hákimlik ve savcılık mesleği, insanın en kolay lekelenebileceği bir
meslektir.

Hákim ve savcı, yaptığı her işlemle adeta düşman kazanır.
Hele güçlü kişilerin üzerine gitmişseniz başınız iyice derde girebilir.

* * *

Adalet Bakanlığı müfettişleri de dünyanın en teminatsız memurlarıdır.
Bakan isterse tümünün birden görevine son verir ve dilediği kişileri
adalet müfettişi olarak atar.

Başka bakanlıkların müfettişleri, bu şekilde görevden alınırsa idari
yargıya başvurup hakkını arayabilir. Adalet Bakanlığı müfettişleri arayamaz.

Teminatsız memurların yaptığı hiçbir işlem tarafsız değildir.
Müfettişlerin bizzat bakan tarafından görevlendirilmesi halinde,
bu görevlendirmede siyasi görüşlerin rol oynaması mümkündür.

Hangi hákim ve savcının nereye atanacağına ilişkin kararname
taslağını Adalet Bakanlığı hazırlar. Vural Savaş’a göre, her bakan,
ne yapar yapar, yolsuzluğun en çok görüldüğü illere, kendi
ideolojilerine yakın bildiği hákim ve savcıların atanmasını sağlar.

"Adalet müfettişleri, yanlı soruşturmalarla sicilimizi bozarlar"
korkusuyla, savcılarımız kovuşturma yapıp açılması gereken bazı
davaları açmamakta, hákimlerimiz pek çok davada "vicdani
kanaatlerine" dayanarak hüküm verememektedir.

Vural Savaş,

"Yargı, Adalet Bakanları’nın tutsağıdır"

demekte haksız mı?


http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/10211355.asp?yazarid=228&gid=61&sz=81733


Bağımsız Tarafsız Yargı bu İktidarla mümkün değildir.
 
"Anayasanın 10. maddesi eşitlik ilkesidir.
Herkes dil, ırk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayrım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.
Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.
Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar. "

Kanun böyle diyor ama, Sn. Tayyip Erdoğan halkın gözünün içine baka baka savcıya Ergenokan davası için ben talimat verdim diyor. Sen kimsin Tayyip bey? Senin kanunun üzerinde bir yanın yok. Senin hiçbir savcıya selahiyet verme gibi bir hakkın yok. Senin adaletin terazisinde sıradan bir vatandaştan farkın yok.

Türkiye' de insanlar kanunları bilseler ve özümseseler bu adam bu kadar rahat bir şekilde suç işlediğini söyleyemez. Evet Sn. Recep Tayyip Erdoğan o demeciyle alenen yargıya müdahele ettiğini belirterek suç işlediğini kabul etmektedir. Savcı da Tayyip Beyden emir aldığını söyleyerek suç işlediğini kabul etmiştir.

Suçlar ortada ama hesap soran yok. Çünkü dokunulmazlık zırhı var üzerlerinde.
 
Geri
Üst