pasaklı
New member
- Katılım
- 12 Eki 2005
- Mesajlar
- 6,543
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Kadınlar vardır ve erkekler vardır. Her iki taraf da insandır. Fakat bu yazıda kendilerini sadece erkek olarak görmeyip, insan üstü vasıflara sahip “erkek adam”lar olarak gören kişioğullarından, ve onların çevrenin sağlığını nasıl tehdit ettiklerinden bahsedeceğim. “Erkek adam”ın en önemli özelliği genelde birden fazla kadınla cinsel ilişkiye girmesidir. Ayrıca “erkek oğlu” olması gereken ve küçük bir operasyonla göz pınarlarını aldırması gereken bu tür, ne kadar çok kadınla cinsel ilişkiye girerse bu “adam”ın “erkek adamlık” seviyesi yükselir. Bu bir nevi bilgisayar oyununda “level atlama” durumudur. Ayrıca bir erkek adam otorite sahibi olmalıdır, kadın O’nun yanında ağzını açamamalıdır, otorite budur. Malesef bu erkek adamlar bir de evlenirler. Kesinlikle hastalık kapmak gibi bir kaygıları olmayan bu adamların, karılarına belki de çocuklarına da hastalık bulaştırmaktan da korkuları yoktur. Halbuki hastalıklar diş fırçalarından bile geçebilmektedir.
Birçok insan “erkek adam” zihniyeti nedeniyle hayatlarını uçurum kenarında buluyor. Konu aldatmak, aldatılmak değil; konu bencillik, “erkek adam” olmanın bu kişilere verdiği aşırı güven duygusu. Bir ara çok esprisi yapılırdı, bir “erkek adam” bir hayat kadının kendisine “ben aidsliyim yinede beraber olacak mıyız?” lafı üzerine “atın ölümü arpadan olsun anam” demesi, bir başkasının ise “Türk’e birşey olmaz” demesi. Kadın sanki aidsli olduğunu adamın ölme riski yüzünden söylemişti...! Bile bile lades deyip, sırf bir seviye daha atlayabilmek için AIDS’le yüzleşmek, ve bu hastalığı eşine bulaştırmak, belki de doğacak çocuğuna bulaştırmak... AIDS Kapan hasta bunu ertesi gün öğrenemez, HIV testinin sağlıklı olabilmesi için 3 ay geçmesi gerekir, ve geçecek olan bu üç ayda erkek adamımız kimbilir kimlerin canını yakacaktır. Belki kan verecektir bir hastahenede... Bir de AIDS’e varana kadar bel soğukluğu, frengi gibi bir çok hastalıkla da cebelleşmek zorunda bırakır bu tipler ailelerini.
“Seviye atlama araçlarının” hasta olduklarını bile bile ilişkiye girmelerine bakarsak, bu “erkek adamların” bu yola ne ciddiyetle baş koydukları yadsınamaz. O kadar ciddiler ki cinslerini devam ettirmek konusunda bazen “yapmayın etmeyin, ailenizin de hayatıyla oynuyorsunuz, ilişkiye girdiğiniz diğer kadınların da” yakarışları da döndüremiyor onları bu yoldan. E tabi bir de “çocuk prize parmağını sokmadan canının yanacağını anlamaz, uyarmak fayda etmez” durumu var, başa gelmesi lazım caymak için. Bu durumda hastalık taşıyan hayat kadınlarını tek tek bulmak lazım, afişe etmek lazım gibi bir çözüm üretiliyor. O zaman da hastalıklar değil kadınlar afişe ediliyor, yaşama şartları iyice güçleşiyor. Ama hiç bir zaman “şu şu isimli erkek adam AIDSli bir fahişeyle ilişkiye girdi. Ve bu hastalığı başta karısı olmak üzere birçok kadına bulaştırdı” gibi bir haber duymadık, görmedik. Bu erkek adamlar afişe edilmedi. Yüzleri sansürlendi hep, icraata devam...
Korunma yöntemiyle hastalıklardan kaçmak mümkün aslında. Fakat bu erkek adamlar korunmayı kabul ederlerse tabi. Bir de hangi hastalığın nasıl bulaştığını bilmek gerekir. Belli başlı hastalıklar: AİDS, Bel Soğukluğu, Cinsel Organ Siğilleri, Frengi, Hepatit- B, Klamidya, Mantar, Tricomonas, Uçuklar
amacim sizleri kizdirmak digil ama yukardaki yazilanlarda digru kabul edin
saygilar: )
Birçok insan “erkek adam” zihniyeti nedeniyle hayatlarını uçurum kenarında buluyor. Konu aldatmak, aldatılmak değil; konu bencillik, “erkek adam” olmanın bu kişilere verdiği aşırı güven duygusu. Bir ara çok esprisi yapılırdı, bir “erkek adam” bir hayat kadının kendisine “ben aidsliyim yinede beraber olacak mıyız?” lafı üzerine “atın ölümü arpadan olsun anam” demesi, bir başkasının ise “Türk’e birşey olmaz” demesi. Kadın sanki aidsli olduğunu adamın ölme riski yüzünden söylemişti...! Bile bile lades deyip, sırf bir seviye daha atlayabilmek için AIDS’le yüzleşmek, ve bu hastalığı eşine bulaştırmak, belki de doğacak çocuğuna bulaştırmak... AIDS Kapan hasta bunu ertesi gün öğrenemez, HIV testinin sağlıklı olabilmesi için 3 ay geçmesi gerekir, ve geçecek olan bu üç ayda erkek adamımız kimbilir kimlerin canını yakacaktır. Belki kan verecektir bir hastahenede... Bir de AIDS’e varana kadar bel soğukluğu, frengi gibi bir çok hastalıkla da cebelleşmek zorunda bırakır bu tipler ailelerini.
“Seviye atlama araçlarının” hasta olduklarını bile bile ilişkiye girmelerine bakarsak, bu “erkek adamların” bu yola ne ciddiyetle baş koydukları yadsınamaz. O kadar ciddiler ki cinslerini devam ettirmek konusunda bazen “yapmayın etmeyin, ailenizin de hayatıyla oynuyorsunuz, ilişkiye girdiğiniz diğer kadınların da” yakarışları da döndüremiyor onları bu yoldan. E tabi bir de “çocuk prize parmağını sokmadan canının yanacağını anlamaz, uyarmak fayda etmez” durumu var, başa gelmesi lazım caymak için. Bu durumda hastalık taşıyan hayat kadınlarını tek tek bulmak lazım, afişe etmek lazım gibi bir çözüm üretiliyor. O zaman da hastalıklar değil kadınlar afişe ediliyor, yaşama şartları iyice güçleşiyor. Ama hiç bir zaman “şu şu isimli erkek adam AIDSli bir fahişeyle ilişkiye girdi. Ve bu hastalığı başta karısı olmak üzere birçok kadına bulaştırdı” gibi bir haber duymadık, görmedik. Bu erkek adamlar afişe edilmedi. Yüzleri sansürlendi hep, icraata devam...
Korunma yöntemiyle hastalıklardan kaçmak mümkün aslında. Fakat bu erkek adamlar korunmayı kabul ederlerse tabi. Bir de hangi hastalığın nasıl bulaştığını bilmek gerekir. Belli başlı hastalıklar: AİDS, Bel Soğukluğu, Cinsel Organ Siğilleri, Frengi, Hepatit- B, Klamidya, Mantar, Tricomonas, Uçuklar
amacim sizleri kizdirmak digil ama yukardaki yazilanlarda digru kabul edin
saygilar: )