aSLihaN
New member
Civcivler üzerinde yapılmış bir deney vardır. Bir gruba içmeleri için normal su verilirken, diğerine içinde buz parçaları yüzen erimiş kar suyu içirilmişti. Bundan daha kolay bir deney olamazdı. Ancak sonuçlar şaşırtıcıydı. Normal su içen civcivler oldukça sakindi ve hiç huysuzlanmıyorlardı. Oysa leğen dolusu erimiş kar suyu daima korkunç bir savaş alanına dönüyordu. Değişik bir tadı varmış gibi civcivler açgözlülükle suyu yutuyorlardı.
Birbuçuk ay sonra denek civcileri tarttılar. Erimiş kar suyu verilenler çok daha ağırdı. Normal su içen civcivlere göre daha fazla kilo almışlardı.
Uzun sözün kısası, erimiş kar suyu belirgin ve harikulade özellikler göstermekteydi. Canlı varlıklar için çok yararlıydı. Peki, bunun nedeni neydi?
Başlangıçta, erimiş suda döteryum miktarının daha fazla olmasından dolayı diye düşünüldü. Ağır suyun küçük derişimleri canlı varlıkların gelişimlerini hızlandırıyordu. Ancak bu, yalnızca kısmen doğruydu...
Şimdi, gerçek nedenin erime olayından başka bir yerde olmadığına inanılıyor.
Buz kristal bir yapıya sahiptir. Ancak genel bir deyişle su da sıvı bir kristaldir. Molekülleri tamamen düzensiz değildir, tam bir kafes iskelet oluşturur. Ama doğal olarak yapısı buzunkinden farklıdır.
Buz eridiğinde uzun bir süre yapısını korur. Diğer bir deyişle eirmiş su sıvı olmakla birlikte, molekülleri "buz düzeni"nde kalır. Bu nedenle erimiş suyun kimyasal etkinliği normal sudan daha yüksektir. Biyokimyasal işlemler dizinine kolayca katılır. Organizasyonda çeşitli maddelerle normal suya göre çok daha hızlı birleşir.
Bilim adamları organizma içinde suyun yapısının büyük ölçüde buzun yapısına benzediğine inamaktadırlar. Organizma normal suyu özümlediğinde suyun yapısı yeniden düzenlenir. Erimiş su zaten istenen yapıda olduğundan, moleküllerinin yeniden düzenlenmesi için organizmanın fazladan enerji harcamasına gerek yoktur.
L Vlasov & D Trifonov,
[107 Kimya Öyküsü.(Tübitak, 1996), s 41-42]
Birbuçuk ay sonra denek civcileri tarttılar. Erimiş kar suyu verilenler çok daha ağırdı. Normal su içen civcivlere göre daha fazla kilo almışlardı.
Uzun sözün kısası, erimiş kar suyu belirgin ve harikulade özellikler göstermekteydi. Canlı varlıklar için çok yararlıydı. Peki, bunun nedeni neydi?
Başlangıçta, erimiş suda döteryum miktarının daha fazla olmasından dolayı diye düşünüldü. Ağır suyun küçük derişimleri canlı varlıkların gelişimlerini hızlandırıyordu. Ancak bu, yalnızca kısmen doğruydu...
Şimdi, gerçek nedenin erime olayından başka bir yerde olmadığına inanılıyor.
Buz kristal bir yapıya sahiptir. Ancak genel bir deyişle su da sıvı bir kristaldir. Molekülleri tamamen düzensiz değildir, tam bir kafes iskelet oluşturur. Ama doğal olarak yapısı buzunkinden farklıdır.
Buz eridiğinde uzun bir süre yapısını korur. Diğer bir deyişle eirmiş su sıvı olmakla birlikte, molekülleri "buz düzeni"nde kalır. Bu nedenle erimiş suyun kimyasal etkinliği normal sudan daha yüksektir. Biyokimyasal işlemler dizinine kolayca katılır. Organizasyonda çeşitli maddelerle normal suya göre çok daha hızlı birleşir.
Bilim adamları organizma içinde suyun yapısının büyük ölçüde buzun yapısına benzediğine inamaktadırlar. Organizma normal suyu özümlediğinde suyun yapısı yeniden düzenlenir. Erimiş su zaten istenen yapıda olduğundan, moleküllerinin yeniden düzenlenmesi için organizmanın fazladan enerji harcamasına gerek yoktur.
L Vlasov & D Trifonov,
[107 Kimya Öyküsü.(Tübitak, 1996), s 41-42]