Serdengeçti
Banned
- Katılım
- 8 May 2007
- Mesajlar
- 1,808
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Ergenekon'dan tutuklu Doç. Gürses, TSK içindeki gizli yapılanmadan bahsetti. Pes eden ilk Ergenekoncu olan Gürses, "aydınlatayım" dedi ama tek şartla.
Ergenekoncular Ötmeye Başladı
Doç. Emin Gürses dilekçesinde, Ergenekon’un TSK bünyesinde gizli bir yapılanma olduğunu, devleti ele geçirmek istediğini öne sürerek, serbest bırakılması talebinde bulundu. Doç. Emin Gürses, tahliyesi halinde Ergenekon’un aydınlatılabileceğini öne sürdü.
Ergenekon soruşturması kapsamında Kandıra F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan Doç. Dr. Emin Gürses, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na 8 sayfalık bir dilekçe göndererek tahliyesini istedi.
Soruşturma kapsamında 22 Ocak’ta gözaltına alındığında evinde bulunan ve Ergenekon operasyonuna temel teşkil ettiği öne sürülen “Ergenekon Analiz Yeni Yapılanma Yönetim ve Geliştirme Projesi-İstanbul-29 Ekim 1999” başlıklı ve “Strateji Grubu” imzalı dokümanın, 2 Mart 2001 tarihinde İstanbul polisince hakkında işlem yapılan Tuncay Güney’den elde edilen dokümanla aynı olduğunu savunan Gürses, Ergenekon adı altında “naylon terör örgütü” olduğunu ileri sürdü.
Gürses, dokümanda yapılan incelemede, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) bünyesinde faaliyet gösterdiği iddia edilen ve Ergenekon ismi verilen gizli bir örgütlenme olduğunu; örgütün başkanlık, daire komutanlığı ve daire başkanlıklarından oluştuğunu ve sadece Ergenekon Başkanı tarafından bilindiğini belirtti.
Ergenekon örgütünün, TSK mensubu ve sivil şahısları kullanarak Mustafa Kemal Atatürk’ün adı, ilke ve inkılaplarını maskeleme yaptığını savunan Gürses, bu yolla illegal kazanç, gizli istihbarat, legal ve illegal faaliyetler, naylon terör örgütü kurmak, suikast ve propaganda gibi yöntemler vasıtasıyla bir örgütlenme oluşturduklarını ileri sürdü.
Örgütün gizlilik prensipleri altında Türkiye Cumhuriyeti’nin tüm devlet kademelerini ele geçirmek istediğini, amaçları doğrultusunda bir devlet yapısı kurmak olduğunun tespit edildiğini iddia eden Gürses, “Operasyona temel teşkil eden dokümandan yola çıkılarak yapılan soruşturmada TSK’nın ve Türkiye Cumhuriyeti devletinin milli güçlerinin hedef alınmaya yönelik bir çaba olduğu dikkat çekmektedir” dedi.
http://www.aktifhaber.com/news_detail.php?id=172263
Ergenekoncular Ötmeye Başladı
Doç. Emin Gürses dilekçesinde, Ergenekon’un TSK bünyesinde gizli bir yapılanma olduğunu, devleti ele geçirmek istediğini öne sürerek, serbest bırakılması talebinde bulundu. Doç. Emin Gürses, tahliyesi halinde Ergenekon’un aydınlatılabileceğini öne sürdü.
Ergenekon soruşturması kapsamında Kandıra F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan Doç. Dr. Emin Gürses, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na 8 sayfalık bir dilekçe göndererek tahliyesini istedi.
Soruşturma kapsamında 22 Ocak’ta gözaltına alındığında evinde bulunan ve Ergenekon operasyonuna temel teşkil ettiği öne sürülen “Ergenekon Analiz Yeni Yapılanma Yönetim ve Geliştirme Projesi-İstanbul-29 Ekim 1999” başlıklı ve “Strateji Grubu” imzalı dokümanın, 2 Mart 2001 tarihinde İstanbul polisince hakkında işlem yapılan Tuncay Güney’den elde edilen dokümanla aynı olduğunu savunan Gürses, Ergenekon adı altında “naylon terör örgütü” olduğunu ileri sürdü.
Gürses, dokümanda yapılan incelemede, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) bünyesinde faaliyet gösterdiği iddia edilen ve Ergenekon ismi verilen gizli bir örgütlenme olduğunu; örgütün başkanlık, daire komutanlığı ve daire başkanlıklarından oluştuğunu ve sadece Ergenekon Başkanı tarafından bilindiğini belirtti.
Ergenekon örgütünün, TSK mensubu ve sivil şahısları kullanarak Mustafa Kemal Atatürk’ün adı, ilke ve inkılaplarını maskeleme yaptığını savunan Gürses, bu yolla illegal kazanç, gizli istihbarat, legal ve illegal faaliyetler, naylon terör örgütü kurmak, suikast ve propaganda gibi yöntemler vasıtasıyla bir örgütlenme oluşturduklarını ileri sürdü.
Örgütün gizlilik prensipleri altında Türkiye Cumhuriyeti’nin tüm devlet kademelerini ele geçirmek istediğini, amaçları doğrultusunda bir devlet yapısı kurmak olduğunun tespit edildiğini iddia eden Gürses, “Operasyona temel teşkil eden dokümandan yola çıkılarak yapılan soruşturmada TSK’nın ve Türkiye Cumhuriyeti devletinin milli güçlerinin hedef alınmaya yönelik bir çaba olduğu dikkat çekmektedir” dedi.
http://www.aktifhaber.com/news_detail.php?id=172263
