eL-İnsaf
Banned
- Katılım
- 8 Şub 2010
- Mesajlar
- 410
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Ergenekon paşaları, Balyoz paşaları ve Özkök Paşa!
Ergenekon paşaları, Balyoz paşaları, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Hilmi
Özkök’den hiç hoşlanmadılar, hatta onu hiç sevmediler.
Neden mi?..
Çok fazla kafa yormaya gerek yok. Çünkü Özkök Paşa onlardan farklıydı.
Askerle siyaset, askerle demokrasi ilişkisine onlar gibi bakmıyordu.
Askerin anayasal konumu ile ilgili yaklaşımı da onlar gibi değildi.
Askerin sivil otorite, seçilmiş hükümet karşısında nerede durması gerektiğine de başka
pencereden bakıyordu.
Ergenekon paşaları, Balyoz paşaları, Avrupa’nın birinci sınıf demokrasilerine uzaktı.
Özkök Paşa yakındı.
Ergenekon paşaları, Balyoz paşaları, ‘özel koşullar’a sahip Türkiye’de ikinci sınıf
demokrasiden yanaydılar.
Özkök Paşa değildi.
Ergenekon paşaları, Balyoz paşaları, ‘son söz’ün seçilmiş siyasal otorite tarafından
söyleneceğine inanmıyorlardı.
Özkök Paşa inanıyordu.
Bu açıdan en ilginç kavgalardan biri 2003-2004 yıllarında Kıbrıs sorunuyla ilgili olarak
yaşanmıştı. Ergenekon paşaları, Balyoz paşaları muhtıra diye, müdahale diye, hatta darbe
diye bastırmışlardı.
Ankara’da askeri arkasına alan Denktaş ve Denktaşgiller siyaset sahnesini Erdoğan-Gül
ikilisine karşı darmaduman etmişlerdi.
Ama Genelkurmay Başkanı olarak Özkök Paşa, anayasal olarak askerin nerede durması
gerektiğini herhangi bir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirtmiş, meşru olmayan
yolları tıkamıştı.
Oysa Ergenekon paşaları, Balyoz paşaları, Kıbrıs’ı çözümsüzlüğe itip Türkiye’nin Avrupa
Birliği yolunu torpillemenin sinsi tezgahlarını kendi kafalarındaki bazı sivillerle birlikte
kurmanın peşindeydiler.
Çünkü bu paşalar, birinci sınıf demokrasi olduğu kafalarına dank edince AB’nin yeminli
düşmanı haline gelmişlerdi.
Kısacası:
Ergenekon paşaları, Balyoz paşaları demokrasiden korkuyorlardı.
Özkök Paşa ise korkmuyordu. Onlardan farkı buydu.
Ergenekon paşaları, Balyoz paşaları “Türkiye’nin özel koşulları” diyerek AB’ye sırtlarını
dönüyorlardı.
Özkök Paşa, AB’ye sıcak bakıyordu.
Ergenekon paşaları, Balyoz paşaları, demokrasi ve hukuk gibi değişim sözcüğünden de
korkuyorlardı.
Özkök Paşa ‘değişim’den yanaydı.
Hem Türkiye’nin hem Türk Silahlı Kuvvetleri’nin değişmesi gerektiğini savunuyordu.
Emekli Orgeneral Hilmi Özkök Genelkurmay Başkanı’yken özellikle 2003-2004 döneminde
Ergenekon ve Balyoz paşalarına karşı büyük mücadele verdi.
Bu paşalar darbe tertipleriyle, Sarıkız’la, Ayışığı’yla, Eldiven’le, Yakamoz’la, Balyoz’la bir
yandan Türkiye’nin başına yeni çoraplar örerken, aynı zamanda Özkök Paşa’yı
kuşatmaya, teslim almaya çalışmışlardı o yıllarda.
Kendilerinden ne kadar da emindiler.
Üstelik çok da kibirliydiler.
Özkök Paşa’yı küçümsemişlerdi.
Ayrıca kendisini haksız yere ‘Ak Parti yandaşı’ olarak damgalamışlardı.
Basındaki kalemşorlarıyla Özkök Paşa’yı o dönemde sürekli yıpratmaya çalışmışlardı. O
kadar ileri gitmişlerdi ki, bir ara Özkök Paşa kendi yemeğini evinden sefertasıyla getirmişti
karargahına...
Şunu yazın bir kenara:
Ergenekon ve Balyoz paşaları Türkiye’nin değiştiğini göremediler. Borularının eskisi gibi
ötmeye devam edeceğini sandılar.
Ama olmadı.
Sonunda da yakayı ele verdiler.
Türkiye’de ilk defa darbe tertipleri, cuntacılar, darbeciler yargı sahnesine çıkmaya
başlayınca da ezberleri bozuldu, nerden geldiklerini şaşırdılar.
Ama daha hâlâ, bunca yaşanandan sonra bile Özkök Paşa’yı hedef tahtası yapacak kadar
küçülüyorlar.
Ya da akılsızlaşıyorlar.
Özkök Paşa, ne kadar zamandır “Daha fazla üstüme gelmeyin!” diye uyarıyor ama bunu
da galiba anlayamıyorlar. Ergenekon paşaları, Balyoz paşaları böyle...
Ama şunu iyi bilsinler:
Türkiye artık onların görmek istediği Türkiye değil ve olmayacak.
Hasan CEMAL / Milliyet