Vtnsvr
New member
Mehmet Bedri Gültekin - İşçi Partisi
İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bedri Gültekin bugün (1 Nisan 2008) İstanbul İl Merkezi önünde bir basın açıklaması yaparak Ergenekon tertibiyle ilgili basında çıkan haberleri değerlendirdi. Gültekin’in açıklaması şöyle:
Genel Başkanımız Sayın Doğu Perinçek’in ve diğer arkadaşlarımızın gözaltına alındığı 21 Mart 2008 tarihinden bu yana Türkiye, tarihinde görülmedik bir yalan bombardımanı altındadır.
Emniyet ve yargı içinde yuvalanmış Türkiye ve Cumhuriyet düşmanı Çete, her gün bir yalan üretmekte ve basın yayın organlarına servis yapmaktadır. Çetenin sahip olduğu basın kuruluşları ise bu malzemeleri günü gününe yayınlamaktadır.
Çete’nin yalanlarını ve kendi imal ettiği “kanıtları”, bugüne kadar yaptığımız basın toplantılarında teşhir ettik. Şimdi 10 günün ardından toplu bir değerlendirme yapacağız.
Birinci yalan: 23 Mart günü Taraf ve Star gazeteleri, gözaltına alınan kişilerden birinin bilgisayarında yapılan incelemede, AKP kapatma davasının iddianamesinin, iddianame açıklanmadan iki gün önce kaydedildiğinin tespit edildiğini ileri sürdüler.
Gerçek: İP bilgisayarlarında olan belge, iddianame yayınlandıktan sonra İP Genel Başkan Yardımcısı Avukat Mehmet Cengiz tarafından özetlenerek, Aydınlık dergisinde yayınlanmak amacıyla internetten aynen alınmıştır. Yazının altında, “Ara başlıklar dışında İddianameden aynen alınmıştır” notu bulunmaktadır.
İkinci Yalan: “İşçi Partisi binasında yapılan aramada bir CD’ye kayıtlı olarak Yargıtay binasının krokisi bulundu. Yargıtay’ı vuracaklardı.” (Taraf 24 Mart 2008)
Gerçek: İşçi Partisi binasında böyle bir kroki hiçbir zaman olmadı. Herhangi bir CD’ye kayıtlı olarak da yoktu. Taraf’ta yayınlanan faks kâğıdının üzerinde 13 Mart tarihinin bulunması ve gazetenin Ankara bürosunun telefonunun yazılı olması; tertibi gözler önüne serdi.
Üçüncü Yalan: 25 Mart tarihli Taraf ve Bugün ile 26 Mart tarihli Zaman gazeteleri; İşçi Partisi’nde ele geçen CD’lerden birinde bulunan belgede, Yargıtay’daki Hakim ve Savcıların hepsinin tek tek fişlendiğinin açığa çıktığını yazdı.
Gerçek: Arama tutanağında böyle bir belgenin kaydı bulunmuyor. Ayrıca İşçi Partisi’nde böyle bir belge olamaz.
Dördüncü Yalan: 27 Mart tarihli Taraf, Bugün, Zaman ve Akşam gazetelerinde yayınlanan habere göre: “İşçi Partisi Genel Sekreteri Nusret Senem, bürosunda bulunan
altı adet bilgisayarın hard disklerini yakmaya çalışırken kıskıvrak yakalandı”.
Gerçek: Yalanlamayı Ankara Barosu yaptı. Büroda arama, savcı nezaretinde ve Ankara Barosundan iki avukatın refakatinde yapıldı. Nusret Senem büroda olmadığı için kapı, çilingir marifetiyle açıldı. Bütün bilgisayarların hard diskleri kopyalanmış ve bir kopyası da Nusret Senem’in avukatına verilmişti. Baronun açıklamasına göre yakılan bir hard disk yoktu.
Beşinci Yalan: “Ergenekon’un Yeniden Yapılandırılması Planı’nı Doğu Perinçek yazdı. Bilecik’te Doğu Perinçek, Veli Küçük, Hasan Yalçın, Suphi Karaman ve Deniz Bilge’nin katıldığı toplantıda Ergenekon’un programı yazıldı.”
Gerçek: Ne Doğu Perinçek ne de diğer arkadaşlarımız Bilecik’te böyle bir toplantıya katılmadılar. Söz konusu belgeyi okuyan en cahil insan bile bu belgenin dili ve üslubu ile Doğu Perinçek’in yazı ve kitaplarındaki dil ve üslup arasındaki farkı görür.
Altıncı Yalan: 28 Mart tarihli Star ve Sabah gazeteleri başta olmak üzere bütün Fethullahçı gazeteler; İşçi Partisi’nde ele geçen CD’lerden birinde Genelkurmay Başkanının İzmir ve Balıkesir illerine yaptığı bir gezinin ayrıntılı yol planlarının bulunduğunu yazarak bu haberlerini “Paşaya Suikast” başlığı ile verdiler.
Gerçek: Genel Başkanımız Emniyetteki ifadesinde bu yalanı şöyle cevapladı: “Böyle kanun dışı, saçma sapan, vatana millete hıyanet anlamı taşıyan işlerle bizim işimiz olmadığını Genelkurmay Başkanı, Emniyet Genel Müdürü, MİT Müsteşarı bilir. Bu tür CD’leri aynı marka CD’lerle değiştirmek mümkündür.”
Yedinci yalan: “İşçi Partisi’nde ele geçen CD’lerden birinde yazar Ergün Poyraz’ın JİTEM’den maaş aldığının belgeleri bulundu.”
Gerçek: İşçi Partisi’nde böyle bir belge olamaz. Bu “kanıt” da, diğerleri gibi masa başında üretilmiştir.
Yalan onların, gerçek bizimdir!
Ortaya çıkan gerçek şudur:
Görüldüğü üzere Genel Başkanımızın gözaltına alındığı 21 Mart gününden bu yana, neredeyse hemen her gün bir sahte kanıt üretilmiş ve Fethullahçı basın tarafından yayınlanmıştır.
Arkadaşlarımızın ve avukatlarımızın ulaşamadığı “kanıtlar”, Fethullahçı basının elinde “suç” ve “suçlu” imal etmenin malzemeleri olarak kullanılmıştır.
Sadece bu durum bile Amerikalı ve Avrupalı emperyalistlerin emrinde Türkiyemize ve Cumhuriyetimize kasteden karanlık bir Çete’nin varlığının kanıtıdır.
Ama çırpınışları boşunadır. Yalanları onları kurtaramayacaktır.
Fethullahçı Çete’nin yalana, bundan sonra da başvurmaya devam edeceğini biliyoruz. Yalana sarılmaya devam ederek sadece kaçınılmaz sonlarını yakınlaştıracaklardır.
Gerçek yalanı yenecektir.
İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bedri Gültekin bugün (1 Nisan 2008) İstanbul İl Merkezi önünde bir basın açıklaması yaparak Ergenekon tertibiyle ilgili basında çıkan haberleri değerlendirdi. Gültekin’in açıklaması şöyle:
Genel Başkanımız Sayın Doğu Perinçek’in ve diğer arkadaşlarımızın gözaltına alındığı 21 Mart 2008 tarihinden bu yana Türkiye, tarihinde görülmedik bir yalan bombardımanı altındadır.
Emniyet ve yargı içinde yuvalanmış Türkiye ve Cumhuriyet düşmanı Çete, her gün bir yalan üretmekte ve basın yayın organlarına servis yapmaktadır. Çetenin sahip olduğu basın kuruluşları ise bu malzemeleri günü gününe yayınlamaktadır.
Çete’nin yalanlarını ve kendi imal ettiği “kanıtları”, bugüne kadar yaptığımız basın toplantılarında teşhir ettik. Şimdi 10 günün ardından toplu bir değerlendirme yapacağız.
Birinci yalan: 23 Mart günü Taraf ve Star gazeteleri, gözaltına alınan kişilerden birinin bilgisayarında yapılan incelemede, AKP kapatma davasının iddianamesinin, iddianame açıklanmadan iki gün önce kaydedildiğinin tespit edildiğini ileri sürdüler.
Gerçek: İP bilgisayarlarında olan belge, iddianame yayınlandıktan sonra İP Genel Başkan Yardımcısı Avukat Mehmet Cengiz tarafından özetlenerek, Aydınlık dergisinde yayınlanmak amacıyla internetten aynen alınmıştır. Yazının altında, “Ara başlıklar dışında İddianameden aynen alınmıştır” notu bulunmaktadır.
İkinci Yalan: “İşçi Partisi binasında yapılan aramada bir CD’ye kayıtlı olarak Yargıtay binasının krokisi bulundu. Yargıtay’ı vuracaklardı.” (Taraf 24 Mart 2008)
Gerçek: İşçi Partisi binasında böyle bir kroki hiçbir zaman olmadı. Herhangi bir CD’ye kayıtlı olarak da yoktu. Taraf’ta yayınlanan faks kâğıdının üzerinde 13 Mart tarihinin bulunması ve gazetenin Ankara bürosunun telefonunun yazılı olması; tertibi gözler önüne serdi.
Üçüncü Yalan: 25 Mart tarihli Taraf ve Bugün ile 26 Mart tarihli Zaman gazeteleri; İşçi Partisi’nde ele geçen CD’lerden birinde bulunan belgede, Yargıtay’daki Hakim ve Savcıların hepsinin tek tek fişlendiğinin açığa çıktığını yazdı.
Gerçek: Arama tutanağında böyle bir belgenin kaydı bulunmuyor. Ayrıca İşçi Partisi’nde böyle bir belge olamaz.
Dördüncü Yalan: 27 Mart tarihli Taraf, Bugün, Zaman ve Akşam gazetelerinde yayınlanan habere göre: “İşçi Partisi Genel Sekreteri Nusret Senem, bürosunda bulunan
altı adet bilgisayarın hard disklerini yakmaya çalışırken kıskıvrak yakalandı”.
Gerçek: Yalanlamayı Ankara Barosu yaptı. Büroda arama, savcı nezaretinde ve Ankara Barosundan iki avukatın refakatinde yapıldı. Nusret Senem büroda olmadığı için kapı, çilingir marifetiyle açıldı. Bütün bilgisayarların hard diskleri kopyalanmış ve bir kopyası da Nusret Senem’in avukatına verilmişti. Baronun açıklamasına göre yakılan bir hard disk yoktu.
Beşinci Yalan: “Ergenekon’un Yeniden Yapılandırılması Planı’nı Doğu Perinçek yazdı. Bilecik’te Doğu Perinçek, Veli Küçük, Hasan Yalçın, Suphi Karaman ve Deniz Bilge’nin katıldığı toplantıda Ergenekon’un programı yazıldı.”
Gerçek: Ne Doğu Perinçek ne de diğer arkadaşlarımız Bilecik’te böyle bir toplantıya katılmadılar. Söz konusu belgeyi okuyan en cahil insan bile bu belgenin dili ve üslubu ile Doğu Perinçek’in yazı ve kitaplarındaki dil ve üslup arasındaki farkı görür.
Altıncı Yalan: 28 Mart tarihli Star ve Sabah gazeteleri başta olmak üzere bütün Fethullahçı gazeteler; İşçi Partisi’nde ele geçen CD’lerden birinde Genelkurmay Başkanının İzmir ve Balıkesir illerine yaptığı bir gezinin ayrıntılı yol planlarının bulunduğunu yazarak bu haberlerini “Paşaya Suikast” başlığı ile verdiler.
Gerçek: Genel Başkanımız Emniyetteki ifadesinde bu yalanı şöyle cevapladı: “Böyle kanun dışı, saçma sapan, vatana millete hıyanet anlamı taşıyan işlerle bizim işimiz olmadığını Genelkurmay Başkanı, Emniyet Genel Müdürü, MİT Müsteşarı bilir. Bu tür CD’leri aynı marka CD’lerle değiştirmek mümkündür.”
Yedinci yalan: “İşçi Partisi’nde ele geçen CD’lerden birinde yazar Ergün Poyraz’ın JİTEM’den maaş aldığının belgeleri bulundu.”
Gerçek: İşçi Partisi’nde böyle bir belge olamaz. Bu “kanıt” da, diğerleri gibi masa başında üretilmiştir.
Yalan onların, gerçek bizimdir!
Ortaya çıkan gerçek şudur:
Görüldüğü üzere Genel Başkanımızın gözaltına alındığı 21 Mart gününden bu yana, neredeyse hemen her gün bir sahte kanıt üretilmiş ve Fethullahçı basın tarafından yayınlanmıştır.
Arkadaşlarımızın ve avukatlarımızın ulaşamadığı “kanıtlar”, Fethullahçı basının elinde “suç” ve “suçlu” imal etmenin malzemeleri olarak kullanılmıştır.
Sadece bu durum bile Amerikalı ve Avrupalı emperyalistlerin emrinde Türkiyemize ve Cumhuriyetimize kasteden karanlık bir Çete’nin varlığının kanıtıdır.
Ama çırpınışları boşunadır. Yalanları onları kurtaramayacaktır.
Fethullahçı Çete’nin yalana, bundan sonra da başvurmaya devam edeceğini biliyoruz. Yalana sarılmaya devam ederek sadece kaçınılmaz sonlarını yakınlaştıracaklardır.
Gerçek yalanı yenecektir.