Ergenekon Denilen Soruşturma ve İktidar Yandaşı Medya

Vtnsvr

New member
İlginç bir soruşturma sürecinden geçiyor Türkiye…

Herkes kaygı içinde…

“Sabahleyin kör karanlıkta benim de kapım çalınır ve ben de yaka paça götürülür müyüm acaba?” kuşkusu ortada kol geziyor…

Sanki demokratik bir ülkede değil de bir darbe ortamında, bir korku imparatorluğunda yaşıyoruz…

***

Niçin herkesi bir korku sardı?

Bu sorunun yanıtını, nesnel bazı gerçekleri anımsatarak vermeye çalışalım.

1) Operasyonun resmi adı yok; bu husus Meclis’te de açıkça ifade edildi.

Hatta resmi bir suçlama bile yok, çünkü iddianame dahi yok ortada.

Operasyona, Türk folklorunun efsanelerinden biri olan “Ergenekon” adını iktidar yandaşı medya koydu.

2) Gözaltına alınanların telefonları yasal izinle dinlenmiş, konuşmalar yazıya dökülmüş, sorgularda bu tutanaklar kullanılıyor.

Soruşturma zaten yasalara göre gizli.

Üstelik mahkeme, soruşturma ile ilgili yayın yasağı da koymuş.

Ama telefon konuşmalarının tutanakları iktidar yandaşı medya tarafından, üstelik saptırılarak yayımlanıyor.

Bu tutanakları iktidar yandaşı medyaya sızdıran kişiler sorgulamaları yapanlar:

Ya emniyet ya da adalet görevlileri; başka seçenek yok.

3) Gözaltına alınacakların isimleri iktidara yakın medya tarafından listeler halinde, günler, haftalar hatta aylar önce yayımlanıyor.

Böylece toplumda bir “beklenti” oluşturuluyor.

Ardından, zaten beklenen(!) tutuklamalar, (ne tesadüf) listelere uygun olarak yapılıyor.

Zamanlamaya bakılırsa, iktidar yandaşı medya bu konuda yargının öncüsü ve hatta yol göstericisi konumuna giriyor.

4) Ortada iddianame yok ama “Ergenekon” adıyla yayımlanan kitaplar bile var.

Tabii buralarda, tutuklanacakların isimleri de çok önceden yayımlanıyor.

5) Gözaltına alınanlar arasında yazarlar, gazeteciler, doçentler, profesörler, bir eski rektör, bir siyasal parti lideri, bir eski kuvvet komutanı, bir eski ordu komutanı, bazı emekli generaller ve subaylar da var.

Bunların bazıları bir yıla yakın süredir hapiste.

Belki bir bölümü mahkemeye çıksa tahliye edilecek.

Ama ortada henüz iddianame olmadığı için tutukluluk halleri devam ediyor.

Hukuk otoriteleri bu durumu “yargısız infaz” diye niteliyor.

6) Sabahın köründe evleri basılarak gözaltına alınanlar, evleri, adresleri, işyerleri belli, bazıları zaten devlet korumasında olan ya da devlet lojmanında oturan kişiler.

Savcılık bunları normal saatlerde ve normal yollarla çağırsa zaten gidecekler.

7) Soruşturmanın odak noktasında, Cumhuriyet gazetesine bomba atan, Danıştay’ı basarak yargıçları yaylım ateşine tutan ve bir tanesini de öldüren bir katil var.

Yaygın gözaltına almalar, bu iğrenç cinayet eylemini sulandırıyor.

8) Soruşturma bağlamında, önce iktidar yandaşı medya, Cumhuriyet gazetesini suçlayıcı yayınlar yapıyor, sonra bomba eyleminin mağduru olan Cumhuriyet gazetesinin yönetici ve mensupları gözaltına alınıyor.

Böylece mağdurlar sanık oluyor.

***

İşte bütün bu nedenlerle, toplum huzursuz, insanlar korku içinde…

“Sivil darbe yapıldı” sözü de böyle çıkıyor…
Emre KONGAR
 

LOOPUSED

Altın Üye
Niçin herkesi bir korku sardı?(alıntı yukardan)emre kongar beyden.... o korku herkeste yok miiiirimmm o korku sadece sizde var millette yokki..yamuğun içindeysen senide o korku basar böylee.korku dağları aştı değilmii..hepiniz kubilay olmaya hazırdınız hanii ürktünüzmü. yargıya müdahele atmeyelim emre bey vatansever bey yargı sizin yargınız..
 

HTML

Üst