Erdoğan'dan tartışılacak sözler

1001Design

330i ///M3 Design
Altın Üye
Katılım
28 Eki 2006
Mesajlar
25,561
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
Shut up and train!
Erdoğan: Her üniversite bitiren iş bulacak diye bir kaide yok

erdo-deu.jpg

ERDOĞAN'I PROTESTO EDEN GENÇ YAKA PAÇA DIŞARI ATILDI

İzmir'de Dokuz Eylül Üniversitesi'nin akademik açılışına katılan Başbakan Erdoğan üniversite gençliğinin iş kaygısıyla ilgili olarak yine çok tartışılacak sözler söyledi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin olması gereken, bulunması gereken konuma doğru emin adımlarla ilerlediğini belirterek, "Türkiye yıllardır özlemini duyduğu öneme kavuşuyor. Türkiye, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ifade ettiği muasır medeniyetler seviyesine her zamankinden çok daha yakın bir mesafede bulunuyor" dedi.

Sabancı Kültür Sarayı’ndaki Dokuz Eylül Üniversitesinin (DEÜ) 2009-2010 akademik yılı açılış töreninde konuşan Erdoğan, İzmir’in, Ege’nin, hatta tüm Türkiye’nin takdirlerini kazanmış olan DEÜ’nün açılış heyecanını paylaşmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

ABD’ye yaptığı son temaslarından bahseden Başbakan Erdoğan, ABD’deki bir üniversitede öğrencilerle bir araya geldiğini, arzusunun bu tür adımları hiç çekinmeden heyecan dolu bir şekilde Türkiye’de de atmak olduğunu söyledi.

ABD’deki Türk öğrencilerin yanı sıra yabancı öğrencilerin de gündemi çok yakından takip ettiklerine şahit olduğunu, Türkiye’ye ilişkin, bölgesel meselelere ilişkin çeşitli sorular sorulduğunu, Türkiye’nin bölgeye ve küresel meselelere bakışının merak edildiğini kaydeden Erdoğan, 2002 yılında Türkiye’deki yerleşik yabancı medya kuruluşu temsilcisi sayısının 35 iken, bugün bu rakamın 265’e ulaştığını, son 7 yılda Türkiye ile ilgili yazılan makalelerin, haber sayılarının arttığını vurguladı.

Türkiye ile ilgili master tezi, doktora tezi gibi akademik incelemelerin katlanarak arttığını, sadece medya mensuplarının değil, çok sayıda akademisyen ve araştırmacının da Türkiye’nin değişim, dönüşümünü yakından takip ettiğine dikkati çeken Başbakan Erdoğan, BM’nin 64. Genel Kurulu ve G-20 zirvesi nedeniyle bulunduğu ABD’de 6 gün boyunca çok sayıda ülke lideriyle görüştüğünü, 32 ikili görüşme yaptığını, birçok ayak üstü sohbette bulunduğunu, program yoğunluğu nedeniyle birçok görüşme talebini de yerine getiremediğini söyledi.

-TÜRKİYE’NİN YENİ DURUMU-

New York’ta Türk vatandaşlarıyla bir araya geldiğini de dile getiren Erdoğan, şunları söyledi: "Burada durumu bir kez daha teyit etme imkanı bulduk. Yurtdışındaki vatandaşlarım Türkiye Cumhuriyeti pasaportunu gururla taşıyor. Türk lirasını gururla taşıyor. Birin yanında artık 6 sıfır yok. Eskiden ’zengin’ milyoner olana deniyordu, o hale geldik ki 1 milyona tuvalete gidiyorduk. Şimdi tekrar aslına dönüş gerçekleşti ve paramıza değer kazandırdık diye eleştiri almaya başladık.

’Türk lirası çok değerli’ demeye başladılar. Türk lirasının değer kazanmasıyla dünyada nereye geldiğimiz çok açık, net ortaya çıktı. Türk lirasının değerini koruma yasası yok mu, var. Niye buna rağmen bu eleştiriler yapıldı? İki ucu keskin bıçak. İşte burada biz durumu çok iyi değerlendirmek ve kararlı bir şekilde cesaretle yolumuza devam etmek durumundayız. Türkiye nihayet olması gereken, bulunması gereken konuma doğru emin adımlarla ilerliyor. Türkiye yıllardır özlemini duyduğu öneme kavuşuyor. Türkiye Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ifade ettiği muasır medeniyetler seviyesine her zamankinden çok daha yakın bir mesafede bulunuyor. Benim özellikle üniversite öğrencilerimizden beklediğim husus şudur, özgüveniniz tam olacak. Bu ülkenin evladı asla bir aşağılık kompleksi içinde olmayacak ve olmamalı. ’Ben yaparım’ diyecek, ’Biz yaparız’ diyecek."

-"İŞSİZLİK AZALACAK"-

Türkiye’nin artık çok farklı kulvarda ilerlediğini, güçlü lider ülke olma yolunda kararlılıkla yürüdüğünü ifade eden Başbakan Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü: "Birçok sorunumuzu çözdük. Çözüm yoluna da koyduk. Mevcut sorunlarımızı uzlaşı içinde, mutabakat içinde çözmenin gayretindeyiz. Küresel krizin aşılacağını biliyoruz. 2010 bunun ciddi başlangıcı olacak ve 2010’dan itibaren pozitif büyüme beklentilerimizi kamuoyuna orta vadeli programda açıkladık. Krizin sona ermesiyle birlikte üniversite gençliği başta olmak üzere tüm gençlerimizin işsizlik kaygısında biraz daha azalma olacak. Gençler, bakınız her üniversiteyi bitiren veya tüm halk iş sahibi olur diye bir kaide yok. Dünyanın hiçbir yerinde, ABD başta olmak üzere halkının tümüne iş sağlamıştır diye bir gerçek yok. Bakın şu anda onlar da yüzde 7-8 oranlarına varan işsizlikle uğraşıyor. İspanya, buyurun yüzde 18 işsizlikle başbaşa. Biz ise şu anda yüzde 13’deyiz. Tabii ki mücadelemizi vereceğiz. Bunu daha aşağıya çekmenin gayreti içinde olacağız.

Göreve gediğimde 10.7 idi, şu anda krize rağmen yüzde 13’deyiz. Bunu hiçbir zaman iyi bir yerdeyiz demek için söylemiyorum. Bunu kesinlikle tek haneli orana düşürmek durumundayız. Onun için de gerek tarım endüstrisinde, gerek hizmet sektöründe yoğun çalışma yapmak suretiyle bunları düşürmenin gayreti içinde olacağız."


Kaynak
 
Saolsun,İktidarda Bulunduğu Süre İçinde Söyleyipte Efsaneleştirdiği Sözlerine Yenisini Elemiş :durdurun
 
funda ararın bi şarkı sözüyle yorumumu yapiym...

Aslında hayat zor değil
Mutsuzluk diye bişey yok (YALANN)
Herşey güzel olacak herşey güzel olacak

NE ZAMAN NE ZAMANN ?????
 
Yazının tamamını okuduğunuzda yorum yazılabilecek o kadar çok şey varken . Satır arasından cımbızla çekilip alınmış bir söze takılıp kalmışsınız.. Bu bakış açısına at gözlüğü ile bakmak denir.
 
Kim olursa olsun bu ülke için çalışan birisine, elinden geleni yapmaya çalışan birisine bir teşekkürü borç bilirim
 
Yazının tamamını okuduğunuzda yorum yazılabilecek o kadar çok şey varken . Satır arasından cımbızla çekilip alınmış bir söze takılıp kalmışsınız.. Bu bakış açısına at gözlüğü ile bakmak denir.


psikolojide algıda seçişsilik diye bişey vardır. yani insan bir bütüne bakarken aslında kendini ilgilendiren parçaların peşindedir.

ben mesela bu yzıyı okurken sadece işsizlik oranı üzerinde durdum.
çünkü işsizim.


art niyetle düşünmemek gerek herzaman.
 
Yaptığı yollar bir heyelanda yerle bir oldu , sonra dedi ki biz bilmem kaç km yol döşedik tren yolu yaptık.Tren yolunda kazalar birbirini kovaladı yapılan araştırmalarda 7 yılda en fazla tren kazası gerçekleşti.Ülke 2.el araba pazarındaki 84 model kartal niyetine bir bir satılıverdi dış güçlere.Elimizde milyon dolarlık şirketler bir bir uçtu gitti.

Ama arkadaşımız haklı tüm bunların içinden cımbızla bu kadarını çekemeyiz,en iyisi biz kepçe kullanalım daha kolay olur ;)
 
iyi de işsizlige çareyi kimler bulacak, yanlış hatırlamıyorsam bu görev hükümetlere aitti,
 
Hay maşallah. Sayın Başbakanımız yine döktürmüşler(!).
 
Eylül ayı ihracatı %30 azalmış (iktidar borazanı trt söyledi)
Denizli'nin devi Deba tekstil batmış,
bir çok ilde işsizlik maaşı alanlar %450 artarken

satırların arasından aldığınız cımbızlarıda saymayıverin be arkadaşlar.

Bakın hayat ne güzel,
 
Yazının tamamını okuduğunuzda yorum yazılabilecek o kadar çok şey varken . Satır arasından cımbızla çekilip alınmış bir söze takılıp kalmışsınız.. Bu bakış açısına at gözlüğü ile bakmak denir.

Yazının tamamındaki yalanları neredeyse her yönetici söylüyor onu geç.

Ama bir Başbakan kendinden ümitsizse ve ülkeye gelecek ümidi veremiyorsa, benimde evin köşesinde yukarda duran biblom var. O da ümitsiz :smile:
 
Ömrümün En GüzeL YıLLarını Okumaya Vermeseydim Keşke Baksana Sokaktaki İLkokuL Mevzunuda İşsiz Üniversite Mevzunuda.
 
Eylül ayı ihracatı %30 azalmış (iktidar borazanı trt söyledi)
Denizli'nin devi Deba tekstil batmış,
bir çok ilde işsizlik maaşı alanlar %450 artarken

satırların arasından aldığınız cımbızlarıda saymayıverin be arkadaşlar.

Bakın hayat ne güzel,

Arkadaşım eylül ayı ihracatı geçen yılın eylül ayına göre % 30 azalmış.... 2001 yılının eylül ayına göre değil. Türkiye Cumhuriyetinin 78 yılında çalışa çalışa gelinen yeri yıllık 30 milyar doları bulmuyordu.

Örneğin :
2001 yılı eylül ayı ihracatı : 2.595.000 USD
2008 yılı eylül ayı ihracatı : 12.162.000 USD
2009 yılı eylül ayı ihracatı : 8.388.000 USD


Televizyondaki haberlerin sadece başlıklarını dinleyenler böyle yalan yanlış mutluluklar yaşarlar... hesap makinasına gerek yok. yukardaki değerler amerikan doları cinsinden verilmiştir ( USD = United States Dollar yani Amerikan Dolarının ingilizce kısaltması ) ne diye mi yazdım. Anlama özürlülere daha açıklayıcı olsun diye....
 
Yazının tamamındaki yalanları neredeyse her yönetici söylüyor onu geç.

Ama bir Başbakan kendinden ümitsizse ve ülkeye gelecek ümidi veremiyorsa, benimde evin köşesinde yukarda duran biblom var. O da ümitsiz :smile:

Başbakanın ümitsizliği konusunda yeniden düşün istersen. Muasır Medeniyetler seviyesinden bahsediyor. Ulu Önder'in işaret ettiği seviye.. Ama Zerkli arkadaşım bahsetmiş ya bir psikoloji teriminden. Algılama farkı var aramızda.

SENİNLE BENİM ARAMIZDA KOCAMAN BİR FRK VAR.....
 
Kızdıracaksınız beni sonra kötü olacak :p
Dert ettiğiniz şeye bak. Varsın onlarda işsizler grubuna katılsınlar ne olurki? Alt tarafı birkaç üniversiteli (Türkiye'nin emanetçileri) genç.

Ben hiçbir sorun göremiyorum :p
Herşey tıkır tıkır işliyor.
Hepsini tebrik etmek gerekiyor.

Hayat çok güzel ve yaşanması çok ucuz.
Etrafınızda görmüyormusunuz insanları. Hani şikayetçi olan varmı?

Yapmayın arkadaşlar. Hükümet çalışıyor hemde çooook bu belli değilmi. (Anladınız siz onu) tövbe tövbe
 
~SiLenT ScЯeaM~;4676505' Alıntı:
Ömrümün En GüzeL YıLLarını Okumaya Vermeseydim Keşke Baksana Sokaktaki İLkokuL Mevzunuda İşsiz Üniversite Mevzunuda.

Kardeş hata sende yada bende değil. 1990 lı yıllarda devrin C.Bşk. Süleyman Demirel " HER İLE BİR ÜNİVERSİTE " cümlesini kuran ilk siyasetçiydi. Her zaman olduğu gibi en populist fikirlerin babası. O zamanlarda kimse sormuyordu "Bu kadar üniversiteyi ne yapalım. Bu çocuklara iş lazım. Üniversite ihtiyaç miktarı kadar kurulsun. "

Doğramacılar,Dalanlar,Haberallar,Koçlar,Vakıflar, Holdingler bir bir üniversite kurma yarışına girdiler. Devlet teşvikte ediyordu. Getiriside güzeldi. Ama üniversiteler arttıkça kalitelerinin yükseleceğini zannedenler yanılmıştı. Bilakis Üniversiteler birileri aracılığıyla siyasetin oyuncağı edilmişti. oysaki Kapısında "....... üniversitesi " olan her okul milyonlarca liraya kuruluyordu. Yani Levhasında "......... fabrikası " yazabilecek bir üretim tesisi açılabilecek bir işletme fiyatı.. Eğer O fabrikalar yapılabilseydi Bu Ülke 15 yıl öncesinde işsizliğe çözüm bulmuş olurdu. Ama daha önce gelen siyasiler hep Halkın " BABASI " olmak için hareket ettiklerinden ve yakın çevresindeki birkaç yalakasının " SEN BİZİM BABAMIZSIN " sloganlarından ötürü yaptıkları işlerin çok güzel olduğuna ve Bu halkın gerçekten Babası olduklarına inanıyorlardı... Taakii Takke düşüp kel görünene kadar.......
 
Geri
Üst