Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in, CHP'nin Anayasa Mahkemesi'ne gitmemesi halinde hala uzlaşma ihtimali olduğunu söylemesi ve Baykal'ın da bunu 'ahlaksız teklif' olarak nitelemesiyle ilgili olarak, "Ana muhalefet liderinin yaklaşımı çok çirkindir. Biz onun kullandığı ifadeleri kullanma noktasında değiliz. Çünkü bizim edebimiz adabımızı buna müsaade etmez" dedi.
Başbakan Erdoğan, TBMM'de gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Erdoğan, Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in, 'CHP anayasa değişiklik teklifini Anayasa Mahkemesi'ne götürmezse hala uzlaşma ihtimali var' sözlerinin hatırlatılması ve CHP Lideri Baykal'ın da bunu 'ahlaksız teklif' olarak değerlendirmesine ilişkin bir soru üzerine şunları kaydetti:
"Aslında karşımızda uzlaşmaz bir grup var. Bunlarla böyle bir uzlaşmanın sağlanabileceğine ihtimali vermiyorum. Çünkü biz başından itibaren uzlaşma çalışmalarını hep aradık. Bunları muhalefetle beraber yapalım istedik. Zaten muhalefetin bir kısmı 'seçimden sonra bu iş olsun' teklifiyle karşımıza geldi. Ana muhalefet partisi 'bu parlamento anayasa yapamaz' gibi çok çirkin bir yaklaşımla ve siyaset kurumunu inkar edercesine geldi. Bildiğiniz gibi parlamenter demokraside, parlamentolar seçim anına kadar yasa çıkarır. Bu bazen kanun olur bazen anayasa değişikliği olur. Bu yetki her zaman kendisinde vardır. Ve bu yetkiyi kullanmasından daha tabi bir şey olamaz. Ama yasama organlarının bu yetkisini yok farz eden bir muhalefet ile karşı karşıyayız. Bunlarla uzlaşma yapabiliri misiniz? Yapamazsınız. Fakat hala biz uzlaşmaya varız. Bu AK Parti'nin değil bu tamamıyla 264 milletvekili arkadaşımızın bir teklifidir.
264 milletvekili arkadaşımızın bu teklifi şu anda görüşülmektedir. Bu konuda CHP de içinde olmak üzere diğer siyasi partilerin, sivil toplum kuruluşlarının geçmişte birçok anayasa teklifi hazırlıkları olmuş. Tüm bu çalışmalar masaya yatırılarak atılmış bir adım var ortada. Bu paket böyle bir pakettir ve 264 arkadaşımızın imzasıyla verilmiş bir önergedir, tekliftir. Yapılan çalışma bunun üzerinde sürmektedir. Ama hala ikide bir 'uzlaşma aranmıyor, uzlaşma aranmıyor'... Adalet Bakanımız da bu konuda buyurun uzlaşma kapısı yine de açıktır. Yapılabilecek olan ne varsa gelin bunu yapalım. Ki benim açıklamam olmuştur. Ben demişimdir ki; 'yasal zemini bu işin neyse buyursunlar görüşsünler', ama buna yine yaklaşılmamıştır. Bakan arkadaşım yine bunu söylemiştir. Ama gördüğünüz gibi ana muhalefet liderinin yaklaşımı çok çirkindir. Biz onun kullandığı ifadeleri kullanma noktasında değiliz. Çünkü bizim edebimiz adabımızı buna müsaade etmez."
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin çocuklara af önerisiyle ilgili bir soruya ise, "Bu konuyla ilgili biliyorsunuz şu anda bizim çok yoğun, ciddi bir çalışmamız var. Bu suça itilen çocuklarla ilgili bir çalışmadır. Bu çalışmayı STK'larla da birlikte şu anda ekibimiz yürütüyor. Alt Komisyondan geçmişti, fakat biz Alt Komisyondan geçeni yeterli bulmuyoruz, konunun üzerinde daha geniş, daha detaylı bir çalışma yaparak, biraz belki zaman alacak ama ağır olsun, gayet başarılı bir çalışma olsun dedi. Şu andaki anayasa çalışmaları bittikten sonra büyük ihtimalle o meclisimizin gündemine gelecektir" yanıtını verdi.
SİİRT'TEKİ OLAYLAR
Başbakan Erdoğan, Siirt'te yaşanan son olaylarla ilgili bir soru üzerine, "Siirt'teki olayla ilgili olarak, son olayları derseniz, bu konuyla ilgili bütün adımlar atıldı, atılıyor. Ama bir de bugün bir grubun gazetelerinde çıkan olay var ki, yani bu çok çirkin bir yaklaşım. Yani bir yıl önce olmuş ve bu olayların içerisinde karışan taraflarla ilgili de bütün adımlar atılmış, ki Milli Eğitim Bakanım bu açıklamayı yaptı. Kadın ve Aileden Sorumlu Bakanım yaptı. Siirt Valiliği açıklamayı yaptı.
Yani 1 yıl önce olmuş bir olay hakkında her türlü yasal yollar, bunun yanında ilgili bakanlıkların atması gereken adımlar, valiliğin atması gereken adımlar, hepsi atılmış ve bugün bu tekrar gündeme getiriliyor. Bu gazetecilik değildir. Bu bir medya mantığı değildir, bu basın ahlak ilkelerine yakışan bir yaklaşım değildir. Bu tam aksine gerek o ilimizle ilgili gerek o olayda adı geçenlerle ilgili psikolojik yıkımlara neden olur. Buralarda çok daha dikkatli olmaya bence gerek var diye düşünüyorum" dedi.
kaynak
