YaRpAK.
New member
Erdoğan Kılıç Kuşandı
Genel Kurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın söylediği her söz ve yaptığı her açıklama, Türk insanına ne kadar güven ve umut veriyorsa bir o kadar da emperyalist güç odaklarını ve Başbakan Tayyip Erdoğan’ı nedense rahatsız ediyor.
Türkiyenin varlığına, Türk devleti’nin bütünlüğüne ve Türkiyenin zenginliklerine göz koyan batılı emperyalistlerin TSK’nın gücünden ve bu gücü temsil eden Orgeneral Yaşar Büyükanıt’tan rahatsızlık duymaları doğal da, Türkiye’nin ulusal çıkarlarını savunmak ve ileriye taşımak gibi bir sorumluluğu olan Başbakan Erdoğan’nın, Ordunun ulusun güvenliği ile ilgili hassasiyetlerini ve tehdit algılamalarını seslendiren Genel Kurmay Başkanı’nın açıklamalarından tedirgin olmasını ve bu tedirginliğinin nedenlerini anlamak oldukça zor...
Türkiye’nin büyük riskler, tehdit ve sıkıntılarla karşı karşıya bulunduğu bu dönemde; kurumlararası koordinasyon, dayanışma ve işbirliğinin son derece yaşamsal ve üstlenilen sorumlulukların gereği olmasına karşın, bu işbirliği ve koordisyonu organize etmek durumunda olan Başbakan, başka ülkelerin düşmanca yaklaşımları karşısında bile temkinli hatta edilgen bir tavır izlerken, kendi ülkesinin Anayasal kurumlarına karşı son derece haşin ve akresiv tavırlar sergilemesinin sorgulanması gerekmez mi?
Türkiye’nin etrafında hatta bünyesinde karşılaştığı bir takım oldu-bittilerle uğraşmak ve bu oldu-bittilere karşı caydırıcı politikalar üretmek yerine Sn. Erdoğan’ın sanki Türkiye’nin bir numaralı sorunu Genel Kurmay Başkanının açıklamalarıymış gibi bir tavır sergilemesi anlaşılır gibi değil.
Ne diyor Sn. Genel Kurmay Başkanı: “Türkiye Cumhuriyeti, 1923’ten bu yana bu kadar büyük risk, tehdit ve sıkıntılarla karşı karşıya kalmadı. Bugün Irak, bölünme tehlikesiyle karşı karşıyadır..Irakın Kuzeyinde bir terör örgütü var. Bu Türkiye’nin sorunudur, bölgenin sorunudur. Türkiye’nin Kıbrısla ilgili sorunu var. Kafkaslar potansiyel bir risk bölgesidir..Türkiye’nin İran ile sınırı vardır. Orası da potansiyel bir risk bölgesidir. Türkiye bu kadar sorunla Cumhuriyet tarihi boyunca karşı karşıya kalmamıştır.”
Peki başka neler diyor Orgeneral Yaşar Büyükanıt: “Kuzek Iraktaki aşiret yönetimi; PKK terör örgütü ile işbirliği halindedir. Kürt aşiret reisleri ile görüşmek PKK ile görüşmek anlamına gelir. Ben askerim; böyleleri ile görüşmem. Ama görüşen görüşür, o ayrı mesele..”
Sn. Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın bir diğer önemli uyarısı da “hiç kimse hiçbir kurum Türkiye’yi anayasamızla belirlenmiş rejimin dışına çıkartamaz.”şeklinde.
İşte Sn. Erdoğan’ı asıl kızdıran ve çileden çıkartan da bu sözler..Kendisi, tamı tamına, doğrulardan oluşan bu tesbit ve uyarılardan neden celallendiğini, söylenenlerin hangilerinin yanlış olduğunu ortaya koymak yerine; ‘kılıcını kuşanmayı’ ve cenge gidercesine Büyükanıt Paşaya yüklenmeyi yeğliyor.
Söylediği söze bakın: “Genel Kurmay Başkanı kendi adına konuşuyorsa mesele yok. Ama başında bulunduğu Kurum adına konuşuyorsa o zaman kriz doğar, kaos çıkar.” Tabi geçikmeden “Genel Kurmay Başkanı’nın açıklamaları Kurum adına yapılan açıklamalardır.”yanıtını alıyor.
Görüyorsunuz işte; uluslararası tehdit ve dayatmalar karşısında süklüm püklüm bir politika izleyen ve nedense hep boyun eğen AKP iktidarı; içte hep saldırgan, kavgacı, despotik ve kaba bir tutum sergiliyor. Sn. Erdoğan “askerlik yan gelip yatma yeri değil” diyerek asker ve şehit ailelerine yüklenmeyi yiğitlikten sayıyor. Yine hakkını arayan çiftçiye “ananı al da git lan” diyerek oldukça kaba ve argo bir yaklaşım sergileyebiliyor. Sn. Erdoğan Türk Devleti’nin varlığını idameden ve güvenliğinden, anayasal düzeninden sorumlu olan TSK’ya ve Genel Kurmay Başkanına karşı garip havalara girip “konuşursan kriz ve kaos doğar” diyerek, gerçekleri gözardı edip Türkiyeyi hedef alan tehdit ve tehlikeleri seslendirenlerin seslerini susturmaya çalışıyor..
Sn. Erdoğan Türkiyeyi kuşatan tehdit ve tehlikelere karşı gözlerini kapatıyor, kulaklarını tıkıyor. Buna karşılık, bu tehdit ve tehlikeler karşısında duyarlılık gösteren ulusal güçlere ve özellikle de Ordumuza karşı ise tam bir şahin kesiliyor..
Doğrusu, Türkiye düşmanlarının Atatürk Türkiyesine ve Kemalist orduya düşmanlığını anlarız da Sn. Erdoğan’ın Kemalizm ve ordu allerjisini anlamakta güçlük çekiyoruz.
http://www.hakimiyetimilliye.org/index.php?news=749
