Ekim 2009 tarihli ABD diplomatik yazışmasında İsrail Ankara Büyükelçisi Gaby Levy’nin ’Erdoğan bizden dini açıdan nefret ediyor’ sözü var.
Başbakan Erdoğan'ın, özellikle Davos ve Mavi Marmara krizlerinin ardından yaptığı bir çok konuşmada "Antisemitizm insanlık suçudur" demesine rağmen, İsrail'in eski Ankara Büyükelçisi tarafından 'Antisemitizm' ile suçlandığı ortaya çıktı.
BM'nin Mavi Marmara raporu pamuk ipliğine bağlı Türkiye-İsrail ilişkilerini kopardı. Wikileaks belgeleri iki ülke arasındaki ilişkilere ışık tutması açısından önem taşıyor.
Belgelerdeki en dikkat çekici ayrıntı ise Ankara'nın sınır dışı etme kararı aldığı İsrail'in Ankara Büyükelçisi Gaby Levy'nin Erdoğan hakkındaki "Bizden dini açıdan nefret ediyor" sözleri.
ABD'nin eski Ankara Büyükelçisi James Jeffrey tarafından 27 Ekim 2009'da Washington'a gönderilen "Kişiye özel" ibareli ve "İsrail Büyükelçisi problemlerinin izini Erdoğan'a kadar sürüyor" başlıklı kriptoyu Taraf gazetesi yeniden gündeme getirdi:
"(1) 26 Ekim'de İsrail Büyükelçisi Gaby Levy, büyükelçiye (Jeffrey kendini kastediyor) yaptığı ziyarette, ülkesinin Türkiye'yle ikili ilişkilerinde son dönemde yaşanan kötüleşmeyle ilgili kaygılarını ve bu kötüleşmenin muhhasıran Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a bağlanabileceği konusundaki kesin kanaatini iletti. Levy, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun kendisine Türkiye'yi ziyaret eden Çek Dışişleri Bakanı aracılığıyla "durumlar daha iyi olacak" diye bir mesaj ilettiğini söyledi.
Levy, ayrıca Dışişleri Müsteşarı (Feridun Sinirlioğlu, Türk Parlamentosu Dışişleri Komisyonu Başkanı Murat Mercan gibi üst düzey kamu görevlilerinden de Erdoğan'ın İsrail'e yönelik sert eleştirilerine sessizce dayanmasını tavsiye eden mesajlar aldığını belirtti. Mercan, Erdoğan'ın defaatle Gazze'deki insani duruma ilişkin öfkeli sözler söylemesinin sadece 'iç siyasi tüketim' olduğunu öne sürmüş.
(2) Levy, Erdoğan’ın husumetinde siyasi hesapların motive edici olduğu fikrine itibar etmedi ve Başbakan’ın İsrail’e yönelik sert çıkışlarının seçimlerde partisine bir puan bile kazandırmadığını öne sürdü.
ERDOĞAN KÖKTEN DİNCİ
Levy, Erdoğan’ın sertliğini, daha ziyade, çok derine nüfuz etmiş bir hissiyata bağlıyordu:
“O bir köktendinci. Bizden dinî açıdan nefret ediyor” ve bu nefreti de çevresine yayılıyordu. Levy, Türk dış politikasında İsrail-karşıtı bir kayma algısı olduğuna işaret etti; Türk hükümetinin bir süre önce Suriye’yle ilişkilerin düzeyini yükseltmesi ve Arap Birliği’nde gözlemci statüsü almak istemesi de bunun bir parçasıydı.
(3) YORUM: Türk hükümetinin hem içinden hem dışından irtibatta olduğumuz kişilerle, Türkiye’nin İsrail’le ilişkilerinin kötüleşmesi konusunda yaptığımız konuşmalar, Levy’nin “Erdoğan İsrail’den basbayağı nefret ediyor” tezini doğrulama eğilimindedir. Ayrı bir telgrafta, Erdoğan’ın İran/Ortadoğu meselelerindeki eğilimine katkı yapan unsurları ele alıyor, ancak İsrail’e duyduğu antipati de bir unsurdur."
Başbakan Erdoğan'ın, özellikle Davos ve Mavi Marmara krizlerinin ardından yaptığı bir çok konuşmada "Antisemitizm insanlık suçudur" demesine rağmen, İsrail'in eski Ankara Büyükelçisi tarafından 'Antisemitizm' ile suçlandığı ortaya çıktı.
BM'nin Mavi Marmara raporu pamuk ipliğine bağlı Türkiye-İsrail ilişkilerini kopardı. Wikileaks belgeleri iki ülke arasındaki ilişkilere ışık tutması açısından önem taşıyor.
Belgelerdeki en dikkat çekici ayrıntı ise Ankara'nın sınır dışı etme kararı aldığı İsrail'in Ankara Büyükelçisi Gaby Levy'nin Erdoğan hakkındaki "Bizden dini açıdan nefret ediyor" sözleri.
ABD'nin eski Ankara Büyükelçisi James Jeffrey tarafından 27 Ekim 2009'da Washington'a gönderilen "Kişiye özel" ibareli ve "İsrail Büyükelçisi problemlerinin izini Erdoğan'a kadar sürüyor" başlıklı kriptoyu Taraf gazetesi yeniden gündeme getirdi:
"(1) 26 Ekim'de İsrail Büyükelçisi Gaby Levy, büyükelçiye (Jeffrey kendini kastediyor) yaptığı ziyarette, ülkesinin Türkiye'yle ikili ilişkilerinde son dönemde yaşanan kötüleşmeyle ilgili kaygılarını ve bu kötüleşmenin muhhasıran Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a bağlanabileceği konusundaki kesin kanaatini iletti. Levy, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun kendisine Türkiye'yi ziyaret eden Çek Dışişleri Bakanı aracılığıyla "durumlar daha iyi olacak" diye bir mesaj ilettiğini söyledi.
Levy, ayrıca Dışişleri Müsteşarı (Feridun Sinirlioğlu, Türk Parlamentosu Dışişleri Komisyonu Başkanı Murat Mercan gibi üst düzey kamu görevlilerinden de Erdoğan'ın İsrail'e yönelik sert eleştirilerine sessizce dayanmasını tavsiye eden mesajlar aldığını belirtti. Mercan, Erdoğan'ın defaatle Gazze'deki insani duruma ilişkin öfkeli sözler söylemesinin sadece 'iç siyasi tüketim' olduğunu öne sürmüş.
(2) Levy, Erdoğan’ın husumetinde siyasi hesapların motive edici olduğu fikrine itibar etmedi ve Başbakan’ın İsrail’e yönelik sert çıkışlarının seçimlerde partisine bir puan bile kazandırmadığını öne sürdü.
ERDOĞAN KÖKTEN DİNCİ
Levy, Erdoğan’ın sertliğini, daha ziyade, çok derine nüfuz etmiş bir hissiyata bağlıyordu:
“O bir köktendinci. Bizden dinî açıdan nefret ediyor” ve bu nefreti de çevresine yayılıyordu. Levy, Türk dış politikasında İsrail-karşıtı bir kayma algısı olduğuna işaret etti; Türk hükümetinin bir süre önce Suriye’yle ilişkilerin düzeyini yükseltmesi ve Arap Birliği’nde gözlemci statüsü almak istemesi de bunun bir parçasıydı.
(3) YORUM: Türk hükümetinin hem içinden hem dışından irtibatta olduğumuz kişilerle, Türkiye’nin İsrail’le ilişkilerinin kötüleşmesi konusunda yaptığımız konuşmalar, Levy’nin “Erdoğan İsrail’den basbayağı nefret ediyor” tezini doğrulama eğilimindedir. Ayrı bir telgrafta, Erdoğan’ın İran/Ortadoğu meselelerindeki eğilimine katkı yapan unsurları ele alıyor, ancak İsrail’e duyduğu antipati de bir unsurdur."