Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın
son dönemde yaptığı sert çıkışlar,
siyaset gündemine damgasını vurdu
Polemik yaratan açıklamalar yapan Erdoğan, son olarak
"Obama gibi geldi, Bush gibi oldu" diyen Yeni Şafak gazetesi
yazarı Fehmi Koru'yu hedef aldı. İşte, Erdoğan'ın tartışmalı açıklamaları:
TÜSİAD'A: (13 Ekim) Dünyadaki yangına ülkemden körük tutanlar var.
Ateşe körükle gidilmez. Bu ister bir sivil toplum örgütü olsun, ister
kamu bunu söyleyemez. Zira benim ülkemde şu anda sıkıntı yokken,
böyle bir tehlike yokken kalkıp da bu ifadeleri kullanmak çok ciddi bir yanlış.
BANKALARA: (23 Ekim) Sen o reel sektörle ayakta duruyorsun.
Onların aldığı kredi karşısında ödediği faizlerle ayakta duruyorsun.
Ama böyle bir kriz dönemini de kendin için fırsata dönüştürüyorsun,
böyle şey olmaz. Bankaların reel sektöre yaklaşım tarzını hoş bulmuyorum.
IMF'YE: (26 Ekim) Bizimle bir esneklik çerçevesinde anlaşmaya
varırsanız, eyvallah oturur, imzalarız, yoksa, "fırsatı bulduk ümüğünü sıkalım".
Kusura bakmayın, bedeli ne olursa olsun, buna da fırsat
vermeyiz.
"YE SEV YA TERK ET": (2 Kasım) Tek millet dedik, tek bayrak
dedik, tek vatan dedik, tek devlet dedik. Karşı çıktılar. Buna karşı
çıkanın Türkiye'de yeri yok. Buyursun istediği yere gitsin.
ZULALARI VAR: Erdoğan 3 Kasım'da Ekonomi Koordinasyon
Kurulu (EKK) toplantısında TOBB'u sosyal taraflara şikâyet etti.
Erdoğan, "İşlerine gelince başka, gelmeyince başka" dedi.
İş dünyasının kriz tellallığı yaptığını savunan Erdoğan, sert eleştiri
yapanların bu krizden etkilenmeyecek birikimlerinin bulunduğunu söyledi.
Erdoğan, "Bu çevrelerde yakın dostlarımız var ve söz konusu kişilerin
en az 2 yıl yetecek zulalarının olduğunu söylüyorlar" dedi.
"POMPALI" SAVUNMASI: (3 Kasım) Eğer siz vatandaşın hayatına
kastederseniz, vatandaş kalkıp da eğer elinde böyle bir tedbiri, böyle
bir imkânı varsa o da kendisini savunma yoluna gidecektir. Yani bu tür
yollara bu bir sevktir.
ENTELEKTÜELLERE: (5 Kasım) Entelektüel diye gördüğümüz
ya da para sahibi diye gördüğümüz insanların anne babalarını
tek başına yaşama terk ettiğini görüyoruz.
3 ÇOCUK ISRARI: (5 Kasım) Ülkemizde ne yazık ki nüfus planlaması
adı altında, "Aman doğum yapmayın" gibi bir anlayış tavsiye ediliyor.
2038 yılı itibariyle "Yandım Allah" demeye başlayacağız. Ama iş işten
geçmiş olacak. Şu andaki mevcut durumumuzu korumak için bizim her
ailede en azından üç çocuk olması lazım.
FEHMİ KORU'YA: (8 Kasım) Bazıları yazıyor gazetelerde.
Biraz sıkılır insanlar. Güya biz iktidara gelirken Obama gibi
gelmişiz ama, şimdi Bush olmuşuz. Sevsinler seni, yazıklar olsun.
Biz ne Obama’yız ne Bush'uz. Biz biziz. Bizi kimse birilerine benzetmesin
http://www.milliyet.com.tr/Siyaset/...1.2008&Kategori=siyaset&b=Erdoganin salvolari
son dönemde yaptığı sert çıkışlar,
siyaset gündemine damgasını vurdu
Polemik yaratan açıklamalar yapan Erdoğan, son olarak
"Obama gibi geldi, Bush gibi oldu" diyen Yeni Şafak gazetesi
yazarı Fehmi Koru'yu hedef aldı. İşte, Erdoğan'ın tartışmalı açıklamaları:
TÜSİAD'A: (13 Ekim) Dünyadaki yangına ülkemden körük tutanlar var.
Ateşe körükle gidilmez. Bu ister bir sivil toplum örgütü olsun, ister
kamu bunu söyleyemez. Zira benim ülkemde şu anda sıkıntı yokken,
böyle bir tehlike yokken kalkıp da bu ifadeleri kullanmak çok ciddi bir yanlış.
BANKALARA: (23 Ekim) Sen o reel sektörle ayakta duruyorsun.
Onların aldığı kredi karşısında ödediği faizlerle ayakta duruyorsun.
Ama böyle bir kriz dönemini de kendin için fırsata dönüştürüyorsun,
böyle şey olmaz. Bankaların reel sektöre yaklaşım tarzını hoş bulmuyorum.
IMF'YE: (26 Ekim) Bizimle bir esneklik çerçevesinde anlaşmaya
varırsanız, eyvallah oturur, imzalarız, yoksa, "fırsatı bulduk ümüğünü sıkalım".
Kusura bakmayın, bedeli ne olursa olsun, buna da fırsat
vermeyiz.
"YE SEV YA TERK ET": (2 Kasım) Tek millet dedik, tek bayrak
dedik, tek vatan dedik, tek devlet dedik. Karşı çıktılar. Buna karşı
çıkanın Türkiye'de yeri yok. Buyursun istediği yere gitsin.
ZULALARI VAR: Erdoğan 3 Kasım'da Ekonomi Koordinasyon
Kurulu (EKK) toplantısında TOBB'u sosyal taraflara şikâyet etti.
Erdoğan, "İşlerine gelince başka, gelmeyince başka" dedi.
İş dünyasının kriz tellallığı yaptığını savunan Erdoğan, sert eleştiri
yapanların bu krizden etkilenmeyecek birikimlerinin bulunduğunu söyledi.
Erdoğan, "Bu çevrelerde yakın dostlarımız var ve söz konusu kişilerin
en az 2 yıl yetecek zulalarının olduğunu söylüyorlar" dedi.
"POMPALI" SAVUNMASI: (3 Kasım) Eğer siz vatandaşın hayatına
kastederseniz, vatandaş kalkıp da eğer elinde böyle bir tedbiri, böyle
bir imkânı varsa o da kendisini savunma yoluna gidecektir. Yani bu tür
yollara bu bir sevktir.
ENTELEKTÜELLERE: (5 Kasım) Entelektüel diye gördüğümüz
ya da para sahibi diye gördüğümüz insanların anne babalarını
tek başına yaşama terk ettiğini görüyoruz.
3 ÇOCUK ISRARI: (5 Kasım) Ülkemizde ne yazık ki nüfus planlaması
adı altında, "Aman doğum yapmayın" gibi bir anlayış tavsiye ediliyor.
2038 yılı itibariyle "Yandım Allah" demeye başlayacağız. Ama iş işten
geçmiş olacak. Şu andaki mevcut durumumuzu korumak için bizim her
ailede en azından üç çocuk olması lazım.
FEHMİ KORU'YA: (8 Kasım) Bazıları yazıyor gazetelerde.
Biraz sıkılır insanlar. Güya biz iktidara gelirken Obama gibi
gelmişiz ama, şimdi Bush olmuşuz. Sevsinler seni, yazıklar olsun.
Biz ne Obama’yız ne Bush'uz. Biz biziz. Bizi kimse birilerine benzetmesin
http://www.milliyet.com.tr/Siyaset/...1.2008&Kategori=siyaset&b=Erdoganin salvolari