ErtugruL
ChemisteR
Bombaların patladığı, masum insanların, minicik bebelerin öldürüldüğü vahşice saldırılar karşısında bazen akıl ile duygular iç içe giriyor..
Öfke, aklın önüne geçiyor!
İsrail’in Gazze’ye düzenlediği saldırıyı görüp de öfke duymamak mümkün değil..
140’ı çocuk 600’den fazla kişiyi öldürdüler..
İçinde Hamas militanları var diye üç katlı binayı yerle bir etmek, yarısı çocuk onlarca sivili öldürmek insanlık suçudur!
Vahşettir..
Hele buna sessiz kalmak!
*
Şunu da belirteyim..
Orada bir vahşet yaşanıyor diye Başbakan’ın hamaset dolu politikasına da sessiz kalmak gerekmiyor..
Başbakan’ın politikası nedir?
Kendi sözleriyle tek cümle; Allah İsrail’in cezasını verecek..
Türkiye’nin izlediği politika bu mudur!
Sokaktaki vatandaşın ağzı mıdır?
*
Filistin halkının çektiği çile, gözyaşı ve kan bu politikayla sona erdirilir mi?
Yanlış şuydu..
Erdoğan, Filistin halkının yanında yer alacağına Hamas’ın hamiliğine soyundu.. Hamas militanlarının sözcülüğünü üstlendi..
Arap ülkeleri (Mısır, Suudi Arabistan) Hamas’ı barışı dinamitleyen örgüt olarak görüyor.. Filistin Devlet Başkanı bile!
Batı dünyasını saymıyorum..
İran ve Suriye destekli ‘şiddet yanlısı örgüt’ olarak kabul ediliyorlar..
Dikkatinizi çekmiştir..
Hamas’ı Erdoğan kadar güçlü savunan yok..
Bir tek Türkiye Başbakanı!
*
Peki Erdoğan niye savunuyor?
“Onlar seçimle geldiler” diyor; “demokratik seçimlerin çıkardığı tablo bu.”
Hamas Gazze’de seçimi kazanmış olabilir, bu ona her istediğini yapma, şiddeti savunma, barışı torpilleme hakkını verir mi?
Erdoğan meseleye farklı bakıyor.. Seçilmiş irade her şeyi yapmaya muktedir olmalı..
Hayır değildir..
Demokrasilerde böyle bir şey yok!
*
Aslında Başbakan’ın saplantısı Türkiye’yi bu kulvara itti.. Yüzde 47 aldım, dilediğimi yaparım, herkes boyun eğmeli anlayışı var ya Gazze olayında bu duygusu nüksetti..
Seçildiler diye Hamas’ın tutumunu haklı buluyor..
Bu yüzden taraf oldu..
*
Hamas ile yakın ilişkilerimiz varmış.. Bu yüzden hâlâ önemli rol oynayabilirmişiz!
Geçti!
Dünya Hamas’ı tanımıyor..
El Fetih dahi dışlıyor..
Sonra Filistin demek Hamas mı demek? Gazze demek Hamas mı demek?
*
Artık belli ki..
Orta Doğu’da barış olacaksa, İsrail’le Filistin iki devlet olarak yan yana yaşayacaksa bu, Hamas’la olmayacak..
Hamas’sız olacak!
*
Duyguyla değil akılla hareket etseydik, Filistin halkına daha büyük hizmet etmiş olurduk, acıların bir an önce dinmesini sağlayabilirdik, ateşkes için etkin rol oynardık..
Şimdi sadece konuşuyoruz..
Çünkü Türkiye’yi artık İran-Suriye-Hamas ekseni içinde görüyorlar.. Ne yazık ki kendimize bu rolü biçtik..
*
Başbakan diyor ki; bakkal dükkânı idare etmiyoruz..
Biz de aynı şeyi savunuyoruz.. Bu konuda hemfikiriz.
Türkiye bakkal dükkânı değil..
Büyük ülke..
Mehmet Tezkan
http://haber.gazetevatan.com/haberdetay.asp?Newsid=217077
Öfke, aklın önüne geçiyor!
İsrail’in Gazze’ye düzenlediği saldırıyı görüp de öfke duymamak mümkün değil..
140’ı çocuk 600’den fazla kişiyi öldürdüler..
İçinde Hamas militanları var diye üç katlı binayı yerle bir etmek, yarısı çocuk onlarca sivili öldürmek insanlık suçudur!
Vahşettir..
Hele buna sessiz kalmak!
*
Şunu da belirteyim..
Orada bir vahşet yaşanıyor diye Başbakan’ın hamaset dolu politikasına da sessiz kalmak gerekmiyor..
Başbakan’ın politikası nedir?
Kendi sözleriyle tek cümle; Allah İsrail’in cezasını verecek..
Türkiye’nin izlediği politika bu mudur!
Sokaktaki vatandaşın ağzı mıdır?
*
Filistin halkının çektiği çile, gözyaşı ve kan bu politikayla sona erdirilir mi?
Yanlış şuydu..
Erdoğan, Filistin halkının yanında yer alacağına Hamas’ın hamiliğine soyundu.. Hamas militanlarının sözcülüğünü üstlendi..
Arap ülkeleri (Mısır, Suudi Arabistan) Hamas’ı barışı dinamitleyen örgüt olarak görüyor.. Filistin Devlet Başkanı bile!
Batı dünyasını saymıyorum..
İran ve Suriye destekli ‘şiddet yanlısı örgüt’ olarak kabul ediliyorlar..
Dikkatinizi çekmiştir..
Hamas’ı Erdoğan kadar güçlü savunan yok..
Bir tek Türkiye Başbakanı!
*
Peki Erdoğan niye savunuyor?
“Onlar seçimle geldiler” diyor; “demokratik seçimlerin çıkardığı tablo bu.”
Hamas Gazze’de seçimi kazanmış olabilir, bu ona her istediğini yapma, şiddeti savunma, barışı torpilleme hakkını verir mi?
Erdoğan meseleye farklı bakıyor.. Seçilmiş irade her şeyi yapmaya muktedir olmalı..
Hayır değildir..
Demokrasilerde böyle bir şey yok!
*
Aslında Başbakan’ın saplantısı Türkiye’yi bu kulvara itti.. Yüzde 47 aldım, dilediğimi yaparım, herkes boyun eğmeli anlayışı var ya Gazze olayında bu duygusu nüksetti..
Seçildiler diye Hamas’ın tutumunu haklı buluyor..
Bu yüzden taraf oldu..
*
Hamas ile yakın ilişkilerimiz varmış.. Bu yüzden hâlâ önemli rol oynayabilirmişiz!
Geçti!
Dünya Hamas’ı tanımıyor..
El Fetih dahi dışlıyor..
Sonra Filistin demek Hamas mı demek? Gazze demek Hamas mı demek?
*
Artık belli ki..
Orta Doğu’da barış olacaksa, İsrail’le Filistin iki devlet olarak yan yana yaşayacaksa bu, Hamas’la olmayacak..
Hamas’sız olacak!
*
Duyguyla değil akılla hareket etseydik, Filistin halkına daha büyük hizmet etmiş olurduk, acıların bir an önce dinmesini sağlayabilirdik, ateşkes için etkin rol oynardık..
Şimdi sadece konuşuyoruz..
Çünkü Türkiye’yi artık İran-Suriye-Hamas ekseni içinde görüyorlar.. Ne yazık ki kendimize bu rolü biçtik..
*
Başbakan diyor ki; bakkal dükkânı idare etmiyoruz..
Biz de aynı şeyi savunuyoruz.. Bu konuda hemfikiriz.
Türkiye bakkal dükkânı değil..
Büyük ülke..
Mehmet Tezkan
http://haber.gazetevatan.com/haberdetay.asp?Newsid=217077