Erdemli miyiz?

snıper

New member
Katılım
17 Ocak 2006
Mesajlar
2,345
Reaction score
0
Puanları
0
Duygularımız var saklıyoruz,
umutlarımız var erteliyoruz,
fikirlerimiz var savunamuyoruz,
sevgimiz var söyleyemiyoruz,
ağlamak istiyoruz , korkuyoruz.
var işte, hepsinden, ondan bundan, şundan. Ne yok ki ? Oscar Wilde'nin dediği gibi ''İnsanların yüzde doksanı yaşamazlar, sadece vardırlar'' sadece varız işte. Sadece boş gezen bir ruh misali varız .

İçimizdeki insanı, dışarıya çıkartamıyoruz. İçimizdeki özgüvenin turşusunu kuruyoruz. Günde gerçekten kaç saat yaşıyoruz ? Menfaatler, ideolojiler, ihtiraslar, kavgalar, aşklar, acılar, hüzünlere bölersek bu teoriyi kaç saat yaşıyoruz ? Geriye koskoca bir melankoli kalıyor evet :smile: yani geriye bir saat bile kalmıyor. İnsanları Dünya'ya tekrardan getiren bir icat, bir mucit olmayacak kimse beklemesin. Öncekiler de bunu bekledi, ama nafile. Kendinle carpe diem olayına girmekten başka hiçbir alternatifin yok.

Bu yaşıma kadar incelemeye fırsat bulduğum her ideolojiyi derinlemesine araştırdım, fakat hiçbiri sevginin yerini almadı. Çünkü sevginin olmadığı yerde genellikle ideoloji barınmıyordu, ya fikirlerin nefreti, ya da düşüncelerin kanlı savaşı barınıyordu. Yoldan geçen 5 yaşındaki çocuğun yüzündeki masumluğu farkedemiyorsan yaşadığın tüm hayat, tüm ideolojiler sahtedir.

Sığ bir hayat yaşıyoruz, bakmasını bilmeyi değil, düşünmeyi bilmiyoruz. Ayrıntı burda gizli işte, hayata lüks güneş gözlükleriyle kimse bakamaz, sadece insanlara bakarsınız. Işığımız maddesel, düşüncelerimiz alıntı, ama bu değil işte;

Kendi kendimize ışık olmadan, çevreyi aydınlatmaya çalışıyoruz,
Kendimize inanmadan başkalarına inanıyoruz,
İçimizdeki doğrulara değil, dışarıdaki yanlışlara inanıyoruz,
Popüler olmak için can atıyoruz,

Pracelsus’a göre, “Erdem” her nesnenin bireysel karakteristiğidir. Bir taşın ya da bir çiçeğin, tüm nesnelerin birer erdemi vardır. Bu erdem onların özgül niteliklerinin bir bileşimidir. İnsanın erdemi de bunun gibi, insan türüne özgü kesin niteliklerin bir dizisidir. Oysa her kişi’nin erdemi, onun tek bireyselliğidir. O eğer “Erdem”ini gözler önüne açarsa, “erdemlidir”.

Peki erdemli miyiz ? ''Kusura bakmayın değiliz, gözümüzü açamadık, hep kapattık.''
 
Yazıyı çok beğendim .

Sığ bir hayat yaşıyoruz, bakmasını bilmeyi değil, düşünmeyi bilmiyoruz.

Mükemmel bir düşünce . Teşekkürler
 
Sahip olduklarımızla yetinmeyen ve sürekli tüketim durumunun canlı birer projesi olan bizler aslında hep bardağın boş tarafıyla yetiniyoruz. Bizi hayatın hiçbir şartında "dolu" olan kısımdakiler ilgilendirmiyor, bundandır ki doyumsuzuz. Daima daha iyisini istiyoruz ondandırki birçoğu hayatta başarısız oluyor, herşeyi yapabileceğini zannedip hiçbirşeyi yapamayanlar ruhsal buhranlara giriyor. Yazıda söylendiği gibi içimizdeki insanı dışarı çıkartmak aklımıza hiç! gelmezken, dışarıdaki insanı kopyalıyoruz. Aslında hepimiz etrafımızın birer adi kopyasıyız. Modern kültürün önümüze koymuş olduklarıyla yetiniyor, onların "iyi" dediğine "iyi, "kötü" dediğine "kötü" diyoruz. Kendi düşüncelerimiz ve fikirlerimiz yok. Hayat standartlarımız sürekli edilgen durumda ve hep saldırı altındayız ama işin acısı bunun farkında bile değiliz! Yazıda söylendiği gibi "sevgi" bizim için yine önümüze dayatılan "norm"lar gereği elde ettiğimizi sandığımız ama gerçek anlamda hiç sahip olamadığımız bir farklı gerçeklik. Güzellik, çirkinlik kavramımız bile belirli ölçütlerle yüzyıllar öncesinden belirlenmiş ama bu anlayış "estetik" adı altında şirinleşmiş ve artık hiç değişmez bir gereklilik haline gelmiş. Onun içindirki modayı takip ettiriliyoruz! onun içindirki giyinik dolanmak zorundayız onun içindirki gerektiğinde diyet yapmak gerektiğinde ise vücut ölçülerimizi genel geçer standartlara uydurmak zorundayız. Peki biz insanlık olarak bireye indirgemeden erdemli miyiz? bence değiliz, olamayız ve olmayacağız. Sadece öyle olduğumuzu zannetmeye devam ediyoruz...
 
Geri
Üst