Erdal Demirkan * Sen Şimdi GidecekSin Ya Cehenennemin Dibine Git !
Ben Bağrıma Taş Basarım
Uzun süredir beklenen ve Erdal Demirkıran tarafından kaleme alınan “Sen Şimdi Gidecen ya Cehennem’in Dibine Git” isimli kitabı.
Yazarın aşk üzerine yazdığı bu son kitabı şu an piyasada bulunan birçok aşk kitabının tersine aşkın zararlarından, aşkın kullanım biçimine ve aşkın oluşturduğu köklü önyargılara kadar geniş bir açıdan insanlığa parlak bir ışık tutmakta ve okuyucusunu her zaman olduğu gibi sarsarak kendine getirmektedir. Yaklaşık 500 sayfa civarında olan kitap; Allah Aşkı, evliliklerin nasıl sağlamlaştırılabileceği , aldatma, insandaki potansiyel aşk enerjisi gibi bir çok değişik konuya da yer vermiş bulunuyor… Ayrıca yazarın daha önceki kitaplarında olduğu gibi bu kitabında da yine kitabın köşesine yerleştirilmiş olan “Bağır Taşı” isimli bir kutunun içinde özellikle aşk mağdurlarını ilgilendiren bir hediye de bulunmaktadır.
Erdal Demirkıran kimdir ve Diğer Eserleri nelerdir:
Dünyanın en akıllı insanı olduğunu iddia ediyor
Psikologların ‘akıl hastası’ dediği Erdal Demirkıran, kartvizitine ‘Dünyanın En Akıllı Adamı’ yazdırdı. Binlerce insana ücretli kişisel gelişim seminerleri veren ‘Dünyanın En Akıllı Adamı’ Demirkıran, öğrencileri tarafından beğenilip takdir ediliyor.
Marmara Üniversitesi (MÜ) İşletme Bölümü mezunu Erdal Demirkıran, dünyanın en akıllı insanı olduğunu iddia ediyor. ‘Ben dünyanın en akıllı insanıyım.’ sözünün kendisine ait olduğunu Bakırköy 10. Noteri’ne tasdik ettiren Demirkıran, internetteki sitesi ile kartvizitine bu sözü yazdırdı. Demirkıran, Kashna&Kashna adını verdiği öğretisini, seminerlerle öğrencilerine aktarıyor. İstanbul Emniyeti, TEMA, İETT, İSKİ, Birikim Dersaneleri, İhlas Koleji seminer verdiği yerlerden bazıları.
Türk Psikologlar Derneği Başkanı Doç. Dr. İhsan Dağ’ın “akıl hastası” dediği Demirkıran’ın hayat hikayesi şöyle: Demirkıran, 14 sene öncesine kadar ‘pısırık’ bir kişiliğe sahipti. 1993′te doğum günü akşamı verdiği karar, hayatını değiştirdi. O yıl MÜ İşletme Fakültesi 3. sınıfta okuyordu. O güne kadar kendisine öğretilen ve anlatılan her şeyi bir kenara itti, kendi öğretisini oluşturdu. Böylece pısırık Erdal Demirkıran gitti, yerine tepki vermesini bilen biri geldi. Her gün defterlere sayfalarca “Ben akıllıyım.” yazdı. Bir süre sonra “Ben onlardan daha akıllıyım.” ve “Ben dünyanın en akıllı insanıyım.” diye yazdı. Bu arada saçlarına sürdüğü jöleden vazgeçti. Darmadağınık saçlar ve eski elbiselerle okula gidiyordu. Kendi ifadesiyle ‘bu çilesi’ tam bir yıl sürdü. Ertesi yıl yine doğum günüydü. Babası Cahit Bey, gazete okuyordu. Babasına, “Baba, biliyor musun, sen dünyanın en akıllı insanının babasısın.” dedi. Babası “Delirdin mi sen?” diyerek, onu yanından kovdu. Hemen annesi İsminaz Hanım’a koştu. Benzer şeyleri ona da söyledi. “Vah yavrum vah!” çeken anne hemen üst kattaki komşuya koşarak oğlunu okuttu. Anneye göre oğlu, delirmek üzereydi. Ama Erdal Demirkıran değişmedi.
“Benim özgeçmişim yok, özgeleceğim var.” diyen Demirkıran, seminerlerde sınav kaygısı, özgüven, az uyumak, programlı çalışmak, kusursuz olmak gibi konuları anlatıyor. İnsanlara örneğin 4 saat uykunun yeteceğini öğretiyor. 33 yaşındaki Gümüşhaneli Demirkıran, öğretisine neden Kashna&Kashna ismini verdiğini ise şöyle açıklıyor: “Sülalemizin lakabı Kaşnalardı. Uzakdoğu’yu çağrıştırsın diye bunu Kashna&Kashna yaptım.” İnternette adlı sitesi bulunan Demirkıran, sitesindeki ‘özgeleceğinde’, 2010 yılına ait şunu söylüyor: “Dünyanın En Akıllı İnsanı, dünya liderlerine yönelik eğitim programını başlattı.”
Türk Psikologlar Derneği Başkanı Doç. Dr. İhsan Dağ, Erdal Demirkıran’ın akıl hastası olduğunu ileri sürdü. Doç. Dr. Dağ, “Bu insanın dersanelerde, belediyelerde ders veriyor olması tamamen çok iyi reklamını yapmasına bağlı.” dedi. İnsan kaynakları uzmanı yazar Melih Arat ise “Kendisiyle hiç tanışmadım; ancak sitesini gezdim. Kendisi, ilginç ve cesur bir pazarlamacı olarak görünüyor.” değerlendirmesini yaptı. Demirkıran’dan eğitim alan Bahçelievler Belediyesi Başkan Yardımcısı Yusuf Savaş, “Kendime güvenimi yeniden kazanmaya başladım. Keşke 20 yaşımda bunları öğrenebilseydim.” diye konuştu.