Emperyalist-Dinci Kıskacında Gelen 2009

Camurbskni

Banned
Katılım
21 Ocak 2009
Mesajlar
162
Reaction score
0
Puanları
0
Emperyalist-Dinci Kıskacında Gelen 2009

2002 sonrasında Türkiye hızlı bir değişim sürecine sokuldu. Sorunun temelinde, “emperyalizm-dinci işbirliği var”. ABD ve AB Türkiye’deki eski ortaklarının yerine yenilerini aldı. Bu ifadeyi biraz değiştirmek gerekir; “dinciler esas ortak” durumuna getirildi…

Bölücüler, kimi sermaye çevreleri ve liberaller ise “yan destek kuvvetleri” olarak görevlerini sürdürüyorlar.

Son 3-4 yıldır bu köşede, Batı kapitalizminin Türkiye’de siyasal İslamı öne çıkarmasının nedenlerini sık sık yazdım.

ABD-İngiltere-İsrail üçlüsünün önderliğinde Batı, “Türkiye’deki stratejik ortağını seçti”. Ahmet, Mehmet önemli değil; çizgi, duruş, içerik, tarikatlar ve cemaatler önemli, itaat önemli…

Kasım 2007’deki Bush-Erdoğan mutabakatı, 2002’deki ortaklığı daha belirgin hale getirdi. Öte yandan Abdullah Gül’ün ve Ali Babacan’ın bakan olarak ABD ile imzaladıkları kritik ve örtülü anlaşmalar, bu ortaklığın zeminini güçlendirmek içindi ve böyle de oldu.

Tayyip Erdoğan BOP ve Irak’ın kuzeyi ile ilgili değerlendirmeleri ve uygulamalarında ABD ile yakınlığını ve ona bağlılığını kanıtlamıştır.

Artık yadsınamayacak bu durumu bir daha gözler önüne sermemin bir nedeni var; Türkiye’de siyasal partiler, devlet bürokrasisi, ordu, üniversiteler, barolar, iş çevreleri ve sivil toplum örgütleri tutum ve değerlendirmelerinde, “lafı ağızlarında gevelemeden, daha net ve köşeli” olmak zorundadırlar.

“Ne şiş yansın ne kebap” yaklaşımları, dinci-emperyalist işbirliğine hizmetten başka bir anlam taşımıyor. Daha açık söyleyelim:

-“Ben Cumhuriyet’e bağlıyım, dincilere karşıyım” diyenler bu kadarla yetinirlerse “örtülü işbirlikçi” durumuna düşerler. “Ben dincilere de, onu destekleyen emperyalistlere de karşıyım” dedikleri zaman söyledikleri bir anlam kazanır.

-Söylemek de yetmez; avukat barosunda, profesör senatosunda, siyasetçi meydanlarda, işçi sendikasında tutumunu fiilen ortaya koymalıdır.

Herkes içinde bulunduğu kurumunu bu bilince ve duruşa yönlendirmek zorundadır.

Yoksa, “Ben Atatürkçüyüm, laik düzenden yanayım” deyip sonunu getirmezse, “göstermelik Atatürkçü” olmaktan ileri gidemez.

Kıskaçtaki Çelişkiler

Türkiye bugün dinci-emperyalist kıskacı içinde kıvrandırılmaktadır.Türkiye’den bakan herkes, her kurum, kendini buna göre gözden geçirmek, duruş belirlemek zorundadır.

Dinci-emperyalist işbirliğini “görmezlikten gelmek” ise en kötüsü. Olayları tribünden seyredenler, stadyum yıkıldığında en büyük zararı görecek olanlardır.

Dinci-emperyalist işbirliğinde “dincilerin de zorlukları var”! “Dinci düzen” uğruna Batı’dan yardım alanlar, onun her dediğini yaptıklarında, “İslami kimlikleriyle çelişmek ve çatışmak zorunda kalıyorlar”.


-BOP’a destek verdikleri için gerçek Müslüman dünyadan dışlanıyorlar. İlişkileri, Batı’nın emrindeki yönetimlerle sınırlanmış oluyor.

-“Suudileşmek” ile “İranlaşmak” arasında sıkışıp kalacaklar. Atatürkçü, Cumhuriyetçi, laik bir sosyal devlet düzenini ve katılımcı demokrasiyi reddettikleri için, “Suudi Arabistan-İran” sarmalı içinde bocalıyorlar.

ABD ve İngiltere’nin Suudileştirme dayatmaları ile İslamcı tabanın İranlaşma baskısı arasında kaldılar.

Bugün BOP Irak’ta, Kuzey Irak’ta, Afganistan’da, Pakistan’da ve Türkiye’de fiilen yürütülürken, Ahmet Davutoğlu’nun “ABD bize daha fazla bastırmasın” çığlıkları bu çelişkinin sonucudur.

Obama’nın gelişi, mutfağı değilse bile vitrini biraz kurtardı. Dinci-emperyalist işbirliğinin siyasal İslamı içine ittiği çelişkinin ve çıkmazın üstü şimdilik örtüldü. Ancak beraberinde gelen büyük iktisadi buhran, Amerika’nın elindeki seçenekleri iyice daralttı.

Bu durum, dincilerle ABD’nin işbirliğinde bazı sorunlar yaratacak. Türkiye’de düşük gelir kesimi iyice fakirleşecek, AKP’nin yarattığı yapay cennet sona erdi. Dinci tabandaki baskılar ve talepler daha da şiddetlenecek.

CHP’nin program taslağını henüz görmedim. Ama “dinci-emperyalist işbirliğine karşı açık bir duruşu yoksa”; sırf dinciler hedef alınmış ve emperyalizm boşverilmiş ise “esas meseleye hiç girilmemiş olur”.
http://www.hakimiyetimilliye.org/index.php?news=3349
 
İhanetler içindeyiz.Emperyalizm-Sahte müslümanlar elele.Türkiye yeni bir kurtuluş savaşına gidiyor.
 
Geri
Üst