sabahci.06
New member
- Katılım
- 28 Ocak 2009
- Mesajlar
- 407
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
elektrik süpürgesi
Elektrik süpürgesi saticisi, bir apartman dairesinin kapisin calmis,
kapiyi acan bayana:- "Hanimefendi, bu elimde görmüs oldugunuz kovanin icinde at pisligi var!"
demis ve bu bir kova pisligi evin icine dogru savurarak dökü vermis.
Sonra da: - "Hanimefendi, elimdeki elektrik süpürgesiile 10 dakika icinde bunu temizleyemezsem,bu boku yiyecegim..!
Kadin saticiya söyle bir bakmis "Beyefendi, üstüne domates sosu da istermisiniz?
-Noldu Demiş ''.Elektrik satıcısı''
Elektrikler biraz önce kesildi de.....''
otobüs molası
Otobusle giderken, Bolu Dagi ‘nda verilen molada hemen tuvalete kosturdu, korkunc sIkIsmisti.
Sansina bos kabin bulup kendini oraya atti… Tam oturmustu ki yan kabinden bir ses "merhaba" dedi.
Adam saskin "merhaba" diye cevap verdi. Ses devam etti:
— nasilsin?
Ilk defa basina boyle bir sey basina geliyordu… yine saskin saskin yanitladi:
— sagol iyiyim. sen nasilsin?
ses sordu:
— ne yapiyorsun?
Bir an tereddut gecirdi. Adam onun tuvalette oldugunu bildigi icin mutlaka ne yaptigini da biliyordu.
Baska bir sey anlatmak istedi ve "ben" dedi:
—Istanbul’dan Ankara’ya gidiyorum. Sen nereye gidiyorsun?
Yandaki adamin sonraki cumlesi bu muhabbeti sona erdirdi.
— Hayatim, telefonu kapatiyorum. Yandaki tuvalette bir salak var.
Sana sordugum sorulara yanit verip duruyor. Ben seni sonra ararim...
anan elimde rehin
...Afacan çocuğun doğum günüdür ve annesinden bir kırmızı bisiklet ister.
Annesi de ona bisikleti hak etmediğini ve hazreti
İsa'ya günahlarını itirafettiği bir mektup yazmasını söyler.
Çocuk odasına gider ve başlar yazmaya...
'Mukaddes isa hazretleri, hep yalan söylediğim içinaffedin. Söz veriyorum
bir daha olmayacak. Bugün benim doğum günüm ve
sizden bir kırmızı bisikletistiyorum'.
Çocuk yazmayı bırakır ve sonra mektubu yırtar atar.
Çünkü günahları o
kadarcık değildir. ikinci mektubu yazmaya karar verir.
'Mukaddes İsa hep yalan söylediğim ve annemi dinlemediğim için beni affedin.
Bu bir daha olmayacak. Söz veriyorum. Bu gün benim doğum günüm. Sizden bir kırmızı bisiklet istiyorum.'
Ve bu mektubu da yırtar, çünkü bunlarda işlediği bütün günahlar değildir.
Ve
başlar üçüncü mektuba. Yine olmaz ve afacan çocuk
başka bir yol denemek için annesinden izin alır ve kiliseye gider.
Bunu gören annesi çok sevinir ve yaramaz oğlunun akıllandığını sanar. Küçük çocuk kilisede küçük Meryem Ana heykelinin yanına gider ve sağa
sola baktıktan sonra onu çantasına koyar ve eve götürür.
Evde yine odasına çıkar ve İsa'ya son mektubunu yazar,
'Bana kırmızı bisikleti al. Anan elimde rehin.'
mafya babası
Mafya babası haraçlarını toplaması için yeni bir tetikçi buldu. Seçtiği adam sağır ve dilsizdi. Çünkü baba, bu tetikçi yakalanırsa polise fazla bir şey anlatması mümkün olamaz, diye düşünüyordu. Baba, bir gün ödemelerin geciktiğini fark etti ve tetikçiyi odasına aldırttı, bir de işaret dilini bilen tercüman buldular. Tercüman işaretle sordu:
"Para nerede?"
Sağır dilsiz işaretle yanıt verdi:
"Ne parası? Benim paradan maradan haberim yok. Neden bahsettiğinizi anlamıyorum."
Tercüman tercüme etti:
- "Neden bahsettiğinizi anlamıyormuş."
Baba 38'liği koltuk altından çekip sağır dilsizin beynine dayadi:
- "Şimdi sor bakalım, para nerede."
Tercüman işaretle sordu:
- "Para nerede?"
Sağır-dilsiz kan ter içinde, işaretle yanıt verdi:
- "Şehir merkezindeki parkta, büyük heykelin oldugu kapıdan girince soldan 3. ağacın kovuğunda iki yüz bin dolar var."
- "Ne söyledi?" dedi Baba.
Tercüman yanıtladı:
- "Dedi ki, hâlâ neden bahsettiğinizi anlamıyormuş, ayrıca o tetiği çekmek de biraz g.t istermiş."
kaRADENİZLİ YILANLAR
İki yılan
Iki karadenizli yilan, karadeniz ormanlarinda geziyorlarmis. Biri digerine sormus :
- Ula piz zehirlu yilanmiyik da?
- Haçan nerden çikti pu simdu?
- Az önce dilimu isirdimda
eşeğide kurbana saymazsam
Karadenizli çayini kurutuyormus
- Allah'im, ne olursun çayim kurumadan yagmurunu
yagdirma!.. demis.Çay kurudu kuruyacak, aksamüzeri,
son yarim saatte yagmur yagmis,çürümüs tüm çay . Sabah
olmus, ahira gitmis. Bir de bakmis ki esegi de ölmüs.
Zaman geçmis, Ramazan ayi gelmis. Ilk gün
niyetlenmis karadenizli Iftara yarim saat kala bir
sigara çikartip yakmis. Ilk nefesini söyle bir güzelce
çekmis ve gökyüzüne bakarak üflemis.
- Nasil, illet oluyorsun simdi degil mi? demis ve
eklemis;
- Esegi de kurbana saymazsam serefsizim!..."
Elektrik süpürgesi saticisi, bir apartman dairesinin kapisin calmis,
kapiyi acan bayana:- "Hanimefendi, bu elimde görmüs oldugunuz kovanin icinde at pisligi var!"
demis ve bu bir kova pisligi evin icine dogru savurarak dökü vermis.
Sonra da: - "Hanimefendi, elimdeki elektrik süpürgesiile 10 dakika icinde bunu temizleyemezsem,bu boku yiyecegim..!
Kadin saticiya söyle bir bakmis "Beyefendi, üstüne domates sosu da istermisiniz?
-Noldu Demiş ''.Elektrik satıcısı''
Elektrikler biraz önce kesildi de.....''
otobüs molası
Otobusle giderken, Bolu Dagi ‘nda verilen molada hemen tuvalete kosturdu, korkunc sIkIsmisti.
Sansina bos kabin bulup kendini oraya atti… Tam oturmustu ki yan kabinden bir ses "merhaba" dedi.
Adam saskin "merhaba" diye cevap verdi. Ses devam etti:
— nasilsin?
Ilk defa basina boyle bir sey basina geliyordu… yine saskin saskin yanitladi:
— sagol iyiyim. sen nasilsin?
ses sordu:
— ne yapiyorsun?
Bir an tereddut gecirdi. Adam onun tuvalette oldugunu bildigi icin mutlaka ne yaptigini da biliyordu.
Baska bir sey anlatmak istedi ve "ben" dedi:
—Istanbul’dan Ankara’ya gidiyorum. Sen nereye gidiyorsun?
Yandaki adamin sonraki cumlesi bu muhabbeti sona erdirdi.
— Hayatim, telefonu kapatiyorum. Yandaki tuvalette bir salak var.
Sana sordugum sorulara yanit verip duruyor. Ben seni sonra ararim...
anan elimde rehin
...Afacan çocuğun doğum günüdür ve annesinden bir kırmızı bisiklet ister.
Annesi de ona bisikleti hak etmediğini ve hazreti
İsa'ya günahlarını itirafettiği bir mektup yazmasını söyler.
Çocuk odasına gider ve başlar yazmaya...
'Mukaddes isa hazretleri, hep yalan söylediğim içinaffedin. Söz veriyorum
bir daha olmayacak. Bugün benim doğum günüm ve
sizden bir kırmızı bisikletistiyorum'.
Çocuk yazmayı bırakır ve sonra mektubu yırtar atar.
Çünkü günahları o
kadarcık değildir. ikinci mektubu yazmaya karar verir.
'Mukaddes İsa hep yalan söylediğim ve annemi dinlemediğim için beni affedin.
Bu bir daha olmayacak. Söz veriyorum. Bu gün benim doğum günüm. Sizden bir kırmızı bisiklet istiyorum.'
Ve bu mektubu da yırtar, çünkü bunlarda işlediği bütün günahlar değildir.
Ve
başlar üçüncü mektuba. Yine olmaz ve afacan çocuk
başka bir yol denemek için annesinden izin alır ve kiliseye gider.
Bunu gören annesi çok sevinir ve yaramaz oğlunun akıllandığını sanar. Küçük çocuk kilisede küçük Meryem Ana heykelinin yanına gider ve sağa
sola baktıktan sonra onu çantasına koyar ve eve götürür.
Evde yine odasına çıkar ve İsa'ya son mektubunu yazar,
'Bana kırmızı bisikleti al. Anan elimde rehin.'
mafya babası
Mafya babası haraçlarını toplaması için yeni bir tetikçi buldu. Seçtiği adam sağır ve dilsizdi. Çünkü baba, bu tetikçi yakalanırsa polise fazla bir şey anlatması mümkün olamaz, diye düşünüyordu. Baba, bir gün ödemelerin geciktiğini fark etti ve tetikçiyi odasına aldırttı, bir de işaret dilini bilen tercüman buldular. Tercüman işaretle sordu:
"Para nerede?"
Sağır dilsiz işaretle yanıt verdi:
"Ne parası? Benim paradan maradan haberim yok. Neden bahsettiğinizi anlamıyorum."
Tercüman tercüme etti:
- "Neden bahsettiğinizi anlamıyormuş."
Baba 38'liği koltuk altından çekip sağır dilsizin beynine dayadi:
- "Şimdi sor bakalım, para nerede."
Tercüman işaretle sordu:
- "Para nerede?"
Sağır-dilsiz kan ter içinde, işaretle yanıt verdi:
- "Şehir merkezindeki parkta, büyük heykelin oldugu kapıdan girince soldan 3. ağacın kovuğunda iki yüz bin dolar var."
- "Ne söyledi?" dedi Baba.
Tercüman yanıtladı:
- "Dedi ki, hâlâ neden bahsettiğinizi anlamıyormuş, ayrıca o tetiği çekmek de biraz g.t istermiş."
kaRADENİZLİ YILANLAR
İki yılan
Iki karadenizli yilan, karadeniz ormanlarinda geziyorlarmis. Biri digerine sormus :
- Ula piz zehirlu yilanmiyik da?
- Haçan nerden çikti pu simdu?
- Az önce dilimu isirdimda
eşeğide kurbana saymazsam
Karadenizli çayini kurutuyormus
- Allah'im, ne olursun çayim kurumadan yagmurunu
yagdirma!.. demis.Çay kurudu kuruyacak, aksamüzeri,
son yarim saatte yagmur yagmis,çürümüs tüm çay . Sabah
olmus, ahira gitmis. Bir de bakmis ki esegi de ölmüs.
Zaman geçmis, Ramazan ayi gelmis. Ilk gün
niyetlenmis karadenizli Iftara yarim saat kala bir
sigara çikartip yakmis. Ilk nefesini söyle bir güzelce
çekmis ve gökyüzüne bakarak üflemis.
- Nasil, illet oluyorsun simdi degil mi? demis ve
eklemis;
- Esegi de kurbana saymazsam serefsizim!..."