..єЯDєM..
Çǿκ کε√díκ طę ∂طí
- Katılım
- 20 Nis 2006
- Mesajlar
- 13,704
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 41
Hem Türkiye, hem de Avusturya pasaportu taşıyan siyah-beyazlı futbolcu, milli takım kararsızlığını, gelen şampiyonluğu, yaklaşan yeni sezonu şöyle anlattı:
- Ligin son haftasında Avusturya Milli Takımı'na çağırdılar. Fakat ameliyat olma kararı verdim. Belki milli maçta yine sakatlanabilirdim. Ligdeki son maçlarda da zorlandım ve kendimi milli takıma veremeyeceğimi düşündüm.
- Ben Türk'üm. Tabii ki Türk Milli Takımı'nda oynamak isterim. Ama yıllarca Avusturya'da yaşadım, onların ekmeğini yedim, onların sosyal haklarından yararlandım. Bana bugüne kadar Fatih Terim hocamızdan bir teklif gelmedi. Eğer gelirse kararım ne olur gerçekten şimdi söylemem imkansız.
- Mustafa Denizli'nin gelişinden önce, takımda düşündüğü bir isim olmadığımı duydum. Ama ne mutlu ki, ben o düşünceleri değiştirmişim. Denizli bu işi çok iyi biliyor. En üzgün zamanımızda bile bizi motive edebiliyor.
- İzmir'de Fenerbahçe ile oynadığımız kupa finali öncesi, itiraf edeyim içimde intikam duygusu vardı. 10 günlük Ankara kampında hep bu maçı düşündük. Bence şampiyonluğun kırılma noktası Ankara kampı oldu.
- Ben olsam, Üzülmez ile değil iki senelik, 10 senelik anlaşırdım. Kendisini o kadar çok seviyorum. İnanılmaz bir enerjisi var. Kendisi ile aynı şeyleri yiyor içiyoruz ama bizden daha çok koşuyor.
- Hem lig, hem de kupa şampiyonluğunu sadece Ernst ile Yusuf ağabeye bağlamak doğru değil. Şampiyonluklarda rolleri tabii ki büyük. Ama yaşanan başarılarda yönetim, teknik heyet, futbolcular, sağlık heyeti, malzemeci ve tesis çalışanlarının da emekleri var.
- Her gittiğim yerde “Bobo gidecek mi?” diye soruyorlar. Sanki ben karar vereceğim. Bu kulübün bir yönetimi ve teknik heyeti var.
Kaynak