_bozkurt_
New member
Büyük Birlik Partisi M.K.Y.K. Üyesi Metin GÜNDOĞDU; “Ülkemiz insanı dış ve iç güç odakların yoğun etkisi altında bulunmaktadır. Bu ortamda sağlıklı ve isabetli kararlar verilmesi beklenemez” dedi.
Büyük Birlik Partisi M.K.Y.K. Üyesi Metin GÜNDOĞDU TBMM’nin açılışının 87. yılı ve Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı münasebetiyle yayınladığı mesajında şu görüşlere yer verdi.
23 Nisan 1920’de TBMM Ankara’da dualarla açıldı ve Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir ilkesi benimsendi. Egemenliğin halka verilmesiyle birlikte demokrasinin ve cumhuriyetin temelleri sağlam bir şekilde atılmış oldu. Ancak halkın yönetimde söz sahibi olması sınırlı da olsa 1950’lerden sonra mümkün olabildi. Demokrasinin vazgeçilmez unsurları olan siyasi partiler ilk defa 1950’de hür seçimlere girebildiler. 1950’lerde başlayan halkın yönetimde söz sahibi olması durumu günümüze kadar kör ve topal da olsa geldi. Dönüp geriye baktığımızda epey mesafe aldığımız aşikârdır. Ama demokrasimizin halledilmesi gereken daha birçok problemi olduğu da muhakkaktır.
İnanç ve fikir özgürlüğünün önündeki engeller antidemokratik seçim kanunları, lider egemenliğine dayanan siyasi partiler kanunun sendikaların grev hakkı olmaması sivil toplum örgütlerinin tam anlamıyla özgür çalışmaması gibi daha birçok problemi var demokrasimizin. Bütün bunların yanında, küresel sermaye ve bu sermayenin emrinde çalışan, yayın yapan, güdümlü medya maalesef demokrasinin yerleşmesinde ve halkımızın egemenliğini kullanmasında en büyük engeldir. Ancak ümitsiz değiliz. Türk Milleti 87 yıl önce olduğu gibi, aynı ruh imanla, kendi azim ve kararı ile milli bilincini diri ve canlı tutarak bütün bu oyunları bozacaktır. Buna inancımız tamdır.
Bu vesileyle, aziz milletimizin ve yarının büyüğü olacak olan sevgili çocuklarımızın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramlarını, “EGEMENLİĞİN KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLETİN olması dileklerimle kutlar, saygılar sunarım”.
Büyük Birlik Partisi M.K.Y.K. Üyesi Metin GÜNDOĞDU TBMM’nin açılışının 87. yılı ve Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı münasebetiyle yayınladığı mesajında şu görüşlere yer verdi.
23 Nisan 1920’de TBMM Ankara’da dualarla açıldı ve Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir ilkesi benimsendi. Egemenliğin halka verilmesiyle birlikte demokrasinin ve cumhuriyetin temelleri sağlam bir şekilde atılmış oldu. Ancak halkın yönetimde söz sahibi olması sınırlı da olsa 1950’lerden sonra mümkün olabildi. Demokrasinin vazgeçilmez unsurları olan siyasi partiler ilk defa 1950’de hür seçimlere girebildiler. 1950’lerde başlayan halkın yönetimde söz sahibi olması durumu günümüze kadar kör ve topal da olsa geldi. Dönüp geriye baktığımızda epey mesafe aldığımız aşikârdır. Ama demokrasimizin halledilmesi gereken daha birçok problemi olduğu da muhakkaktır.
İnanç ve fikir özgürlüğünün önündeki engeller antidemokratik seçim kanunları, lider egemenliğine dayanan siyasi partiler kanunun sendikaların grev hakkı olmaması sivil toplum örgütlerinin tam anlamıyla özgür çalışmaması gibi daha birçok problemi var demokrasimizin. Bütün bunların yanında, küresel sermaye ve bu sermayenin emrinde çalışan, yayın yapan, güdümlü medya maalesef demokrasinin yerleşmesinde ve halkımızın egemenliğini kullanmasında en büyük engeldir. Ancak ümitsiz değiliz. Türk Milleti 87 yıl önce olduğu gibi, aynı ruh imanla, kendi azim ve kararı ile milli bilincini diri ve canlı tutarak bütün bu oyunları bozacaktır. Buna inancımız tamdır.
Bu vesileyle, aziz milletimizin ve yarının büyüğü olacak olan sevgili çocuklarımızın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramlarını, “EGEMENLİĞİN KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLETİN olması dileklerimle kutlar, saygılar sunarım”.