Ege Bölgesinin Tarihçesi, Ekonomisi(Sanayi, Tarım, Ulaşım), Turizmi Hakkında Bilgiler

revolation

яєѕυяяє¢тιση ιηѕαηє ρєяѕση мσ∂
Katılım
31 Ara 2005
Mesajlar
12,538
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
40
Konum
IT Manager ;)
mobidik lazım oldu, forumda aradım bulamadım. hazır bulmuşken de elime yapışmaz ya vereyim dedim. forumda varsa yada yanlış yerdeyse ilgilenirsin kankam...

TARİHÇE

İZMİR
tarihce41172096734.jpg


Eski İzmir kenti, körfezin kuzeydoğusunda yer alan bir yarımadacık üzerine kurulmuştur. Günümüzde Bayraklı yakınında “Tepekule” adını taşıyan eski İzmir höyüğünde, ilk yerleşim M.Ö. 3. binden başlar. Önceleri ufak bir yerleşme olan deniz kenarındaki bu höyük, M.Ö. 2. binde ilk çekirdek etrafında biraz daha büyüyüp gelişmiştir. M.Ö. 2. bin yerleşmesinin Hititlerle ilişkili olduğu kazılardan anlaşılmaktadır.
M.Ö. 10. yüzyılda, Bayraklı’nın kerpiç duvarlı ve düz damlı evleriyle, bugünkü Orta Anadolu köylerinden farkı yoktur. M.Ö. 600’de Lydia, M.Ö. 5. ve 4. yüzyıllarda Pers egemenliğinde olan şehir, M.Ö. 334’de Büyük İskender tarafından alınmış, bu tarihlerden sonra Kadifekale’nin yer aldığı dağın eteklerinde gelişmeye ve büyük bir şehir durumuna gelmeye başlamıştır. Roma İmparatorluğu döneminde, M.S. 178 yılındaki yer sarsıntısında büyük hasar gören şehir, yeniden kurulmuş ve onarılmıştır. Bu dönemde büyük bir ticaret merkezi haline gelmiştir. Bizans İmparatorluğu zamanında Hıristiyanlığın yayıldığı dönemde ve sonrasında önemli bir piskoposluk merkezi olmuş, M.S. 5.-6. yüzyıllarda gelişme göstermiş, ancak 7. yüzyıldaki Arap akınlarından sonraki yıllarda ise eski önemini kaybetmiştir.
1320 yılında Aydınoğlu Gazi Umur tarafından alınan şehir, 1402–1415 yılları arasında Aydınoğulları Beyliği’nin başkenti olmuş ve 1415 yılında I. Mehmet Çelebi tarafından Osmanlı topraklarına katılmıştır.


AYDIN
Aydın, Traklar tarafından kurulmuş ve Tralles adı ile anılmıştır. Depremle yıkıldıktan sonra yeniden imar edilen kentte,Traklar'dan sonra Spartalılar, Hititler, Frigler, İyonlar, Lidyalılar, Persler ve Romalılar zaman zaman yörede hakimiyetlerini kurarak kendi kültürlerini bölgeye taşımış ve yörenin gelişmesine öncü olmuşlardır. 1186 yılında Selçukluların, 1300 yılında Aydınoğulları'nın eline geçen şehrin adı Aydın Güzelhisar olmuştur. Bu ad Aydın şekline dönüşmüştür. 1426 da Osmanlıların eline geçen Aydın bu günkü yerine kurulmuştur. 1923 yılında il olmuştur.


BALIKESİR
Balıkesir ve çevresinin tarih öncesi MÖ.3200'lü yıllardan günümüze kadar yerleşim gördüğü anlaşılmaktadır. MÖ 2000'li yıllarda Balkanlar üzerinden gelen Pelasgların koloniler kurdukları görülür. Balıkesir Frig, Lidya, Pers, Makedonya, Bergama Krallığı, Roma ve Bizans dönemlerini yaşamıştır.
1071 Malazgirt Savaşından sonra Selçuklu Beylerinden Kalem Şah Beyin oğlu Karesi Bey, Karesi Beyliğini kurarak Balıkesir'i merkez yaptı ancak Osmanlı egemenliğini kabul etti. Balıkesir 1923 yılında vilayet oldu. İlin Karesi olan ismi 1926 yılında Balıkesir olarak değiştirildi.


DENİZLİ
Denizli ili, ilk defa bugünkü şehrin 6 km. kuzeyinde, Eskihisar Köyü civarında kurulmuştur. Şehir M.Ö (261-246) yılları arasında, II. Antiokos tarafından karısı adına kurulmuş ve Laodikeia adı verilmiştir. Müslüman akınlarına kadar bu isimle anılmıştır. Günümüzde kullanılan Denizli adı, Tonguzlu kelimelerinin zamanla ağızdan ağıza, Denizli kelimesi haline gelmiştir.
Daha sonra Pers, Büyük İskender, Roma ve Bizans, Selçuklular, Beylikler ve Osmanlı yönetimi yörede hakim olmuştur. Türkler Denizli havalisini zaptettikten sonra, şehrin suyunun bol bulunduğu bugünkü Kaleiçi mevkiine nakletmişlerdir.


MANİSA
Çeşitli kaynaklardan Manisa ve yöresinin tarihinin M.Ö. 3000 yıllarına kadar indiği, Tantalis ve Spylos Magnesiası gibi adlarla anılan yerleşimlere sahne olduğu bilinmektedir. Yörede çıkan buluntulardan ve yazılı kaynaklardan Manisa ve çevresinin Hitit, Aka, Frig, Lidya, Roma ve Bizans uygarlıklarına sahne olduğu anlaşılmaktadır. Daha sonra Saruhan ve Osmanlı egemenliğine girmiştir.


MUĞLA
Muğla ili, Antikçağ’da Karia olarak bilinen bölgenin sınırları içinde kalmaktadır. Kentin adı, 1889 Aydın Vilayet Salnamesi’nde “Mobella” olarak geçmektedir.
Yerleşim tarihi M.Ö. 3000’lerdeki Doğu Yunanistan ile Batı Anadolu kıyıları arasındaki karşılıklı göç hareketleriyle başlamaktadır. Bölgedeki ikinci büyük göç olayı M.Ö. 12. yüzyıl başlarındadır. Muğla bölgesine hâkim olan Karialılardan sonra M.Ö. 1200’lerde gelen kolonistlerin egemenliği görülür. Daha sonra Pers, Makedonya egemenliğine giren bölge Büyük İskender’in ölümüyle sırasıyla Seleukosların, Rodos Krallığı’nın, Roma ve Bizans İmparatorluklarının egemenliğine girmiştir.
1261 yılından sonra Menteşe Beyliğiyle Türklerin eline geçen Muğla, Yıldırım Bayezid zamanında Osmanlıların egemenliğine geçmiş ve sancak yapılarak, Anadolu Eyaleti’ne bağlanmıştır.


KÜTAHYA
Kütahya, M.Ö. 3000 yıllarında kurulmuş medeniyetlerin ve kültürlerin harman olduğu Kütahya'nın antik çağda ilk ev sahipleri Friglerdir. Kütahya daha sonra Roma, Bizans, Germiyanoğulları , Osmanlı egemenliğine girmiştir.
Kütahya'da egemen olan bütün uygarlıklara ilişkin çok sayıda eser bulunmaktadır. Özellikle Frig Vadisi adı verilen ilin doğusundaki Türkmen Dağı eteklerindeki alan, bu eserler açısından çok zengindir.
Roma döneminde piskoposluk merkezi olan Kütahya’da bu döneme ait en önemli eser AIZANOI Antik Kenti'dir. Aizanoi, Anadolu ’nun en zengin antik kentlerinden birisidir. Dünyanın İlk Borsası Aizonai’de kurulmuştur.
Anadolu’da Türk Hakimiyeti başladığın da Kütahya ve çevresi Germiyanoğulları Beyliğine verilmiştir. Kütahya iki kez Germiyanoğulları Beyliğine başkentlik yapmış ve bu dönemde yapılan pek çok eser günümüze kadar ulaşmıştır. Kütahya ve çevresi Osmanlı Devletine Devlet Hatun’un çeyizi olarak verilmiş ve bu nedenle şehzadeler Şehri olarak anılmıştır.
Kütahya Osmanlı İmparatorluğu döneminde de Anadolu Beylerbeyliği’ne merkezlik etmiştir. Osmanlı dönemi eserleri korunmuş haldedir.


ESKİ UYGARLIKLAR, ESKİ KENTLER
Bodrum - Halikarnas Masoleumu
Pers Valisi Maussolos'un Bodrrum - Halikarnassos'taki mezarı dünyanın yedi harikası arasındadır. MAussolos M.Ö. 352'de ölünce karısı Artemisia tarafından yapımına başlanmıştır. Mimarlar Pytheos ve Satyrus'tur. Skopas, Timotheos, Bryaris ve Leochares adlı ünlü heykeltraşlar birer cephesini çalışmışlardır. 60 x 80 m. boyutlarında ve 46m. yüksekliğinde olduğu belirlenmiştir. 9 x 11 sütunludur. Bazı parçaları Bodrum kalesinin yapımında kullanılmıştır. Mausoleum'a ait parçalar XIX. yüzyılın ortalarında Londra British Museum'a götürülmüştür.

Bergama Zeus Sunağı
Bergama Krallarından Eumenes II tarafından M.Ö. 197-159 yılları arasında yaptırılmıştır. Alman arkeologların 1865 yılından itibaren Bergama'da yaptıkları kazılarda ortaya çıkarılmış, kalıntıları Berlin'e gönderilmiştir. Berlin Devlet Müzesi'nde restore edilerek 1871 yılında sergilenmiştir. O tarihten sonra müzenin adı Pergamon Müzesi olmuştur.

Efes Artemis Tapınağı
tarihce11172096820.jpg

İzmir Selçuk'ta Efes (Ephesos) antik kentinin dünyanın 7 harikasından sayılan ünlü tapınağıdır. Astemision olarak da bilinir. Önce M.Ö. 560-550 yıllarında Lydia Kralı Kroisos tarafından İon düzeninde yaptırıldı. M.Ö. 356'da bir delinin yakması üzerine aynı büyüklükte ancak 3 m. yüksek olarak yeniden inşa edildi. 55.10 x 115 m. boyutlarında, mermer heykelleriyle de ünlü tapınak Hellenistik dönem tapınaklarının en büyüğüydü. 262'de Gotlar tarafından yıkıldıktan sonra onarılmadı. Bristish Museum adına 1869-1874'te J.T. Wood ve 1904-1905'te David G. Hogart'ın yaptığı kazılarda bulunan tapınak kalıntıları, İngiltere'ye götürüldü.

Efes Selsus (Celcius) Kitaplığı
İzmir Selçuk'ta Efes Antik Kenti'nin en önemli kalıntılarından biridir. Roma döneminde 115-117 yılları arasında yapılmıştır. 260 yılında bir yangın geçirmiştir. İki katlı cephesinin görkemli mimarisiyle ün yapmıştır. Kitaplığın içindeki duvarlarda yazı rulolarının konduğu, üst üste üç sıra halinde nişler bulunmaktadır.

Lidya (Karun) Hazineleri
Uşak ili Güre yakınlarındaki Toptepe tümülüsünü 1965, İkiztepe tümülüsünü 1966 ve Aktepe I tümülüsünü 1968 yılında gizlice kazan eski eser kaçakçılarının 1970 yılında ABD'deki Metropolitan Sanat Müzesi'ne sattıkları eserlerdir. Bu eserler, M.Ö. VI. yüzyıl Lidya sanatının en güzel örnekleridir. Kültür Bakanlığı'nca verilen uzun bir hukuk savaşından sonra 1993 yılında Türkiye'ye geri gönderilmiştir. (Uşak Müzesi)

Meryem Ana Kilisesi
Gymnsasium Limanının kuzeyine bakan bina bir kiliseye dönüştürülmüştü ve M.S. 313 yılında Hıristiyanlığı remi bir dine dönüştüren İmparator Konstantin Meryem Ananın anısına kiliseye onun ismini verdi. İlk bazilikanın uzunluğu 260 m. idi ve kiliseye dönüştürülmüştü. Önceleri bu bina Deigma adıyla anılan bir çeşit bankaydı. M.S. 431 yılında 200 Piskopostan oluşan 111 genel kurul ilk defa bu binada toplandı ve Hıristiyanlığın doğuşuyla ilgili bir bildiri ilan ettiler. Onlara göre Meryem Ana Tanrının anasıydı. Papa 6. Paul önünde dua etmiştir. Bu ziyaretin anısına, hacın altındaki plakete Latince şu cümle yazılmıştır: "Summus pontifex paulus sekstus in hac sacra aeda preces effudis die XXVI Juliannic MCMLX"


EKONOMİ

Ege Bölgesi ekonomik gelişme açısından Türkiye’nin an cazip bölgesi olma yolundadır. Türkiye’nin ihracatına büyük katkıları olan İzmir, bölgenin sanayi ve ticaret merkezidir. Türkiye Sınai üretiminin %11 Ege Bölgesinde yapılmaktadır. Ege, dünyanın en önemli turizm bölgelerinden birisidir.

Sanayi
Ege Bölgesi tarım, turizm ve sanayinin iç içe olduğu bölgedir. Dünyada ve Türkiye’deki sanayileşme tecrübeleri dikkatle değerlendirilmekte, çevreyle uyumlu bir sanayileşme için önemli adımlar atılmaktadır. Bölgede organize sanayi bölgelerine dayalı bir kalkınma modeli benimsenmiştir. Gıda, Tekstil-konfeksiyon, otomotiv ve oto yan sanayi, madencilik, inşaat malzemeleri sanayi, ambalaj, kimya ve plastik, demir çelik, elektrik-elektronik sanayi dalllarındaki mevcut faaliyet ve gelecek potansiyeli ile Ege Bölgesi, Türkiye’nin çağdaş bir sanayi olma yolundadır. Bölgede faaliyet gösteren yabancı kuruluşlar arasında Samsung, Rockwell, Philip Morris, JR Reynolds, Henkel, Sanyo, Dr. Oetker, National Can, Tetra Pak, Merlin Gerin, Coca Cola ve Amway bulunmaktadır.

Tarım
Ege Bölgesinde ılıman Akdeniz iklimi ve bereketli topraklar, tarımsal faaliyetlere güçlü bir temel teşkil etmektedir. Hububat başta olmak üzere dünyaca ünlü meşhur tütün, pamuk, zeytin, üzüm, incir üretimi bölgenin en önemli tarımsal faaliyetleri olarak sayılabilir. Öte yandan Ege denizine açık olan bölgede deniz balıkçılıkğın yanı sıra, tatlı su ve kültür balıkçılığı da gelişmiştir.

Ulaşım
Bölgede İzmir ve Muğla Dalaman’daki uluslararası hava meydanı bulunmakta olup yeni havaalanları inşaatları sürmektedir. Yolda yaklaşık 2000 geminin uğradığı İzmir Alsancak Limanında konvansiyonel ve container yüklemeleri yapılmakta, liman yolcu ve roro gemilerini da kabul etmektedir. İzmir’e 1 saat mesafede bulunan Aliağa yakıt tankerleri doldurma boşaltma yapabilmekte, ayrıca Çeşme’de bir roro limanı bulunmaktadır. Bölgenin turizm alanları olan sahil yörelerinde çok miktarda yat limanı bulunmaktadır. Bölge merkezleri yeterli hizmet potansiyeline sahip kara ve demiryolu ağı ile birbirine bağlıdır. Sanayi için gerekli enerji, ulusal enerji sistemi ile karşılanmaktadır, ileri bir telekomünikasyon sistemi, bölgeyi tüm dünyaya başlamaktadır.


TURİZM
turizm11172097140.jpg


Ege Bölgesi ılıman Akdeniz İklimi, tarihi eserleri ve uzman tesisleriyle yılda 1.5 milyon yabancı konuğu misafir etmektedir.
Tarihin babası olarak bilinen Heredot, Ege Bölgesi'nde doğmuş ve burası için " Dünyanın en güzel iklim ve gökyüzüne sahip yeri" demiştir.

Ege Bölgesi, tarihi ve mitolojik geçmişiyle (tarihi Efes Şehri, Meryem Ana'nın yaşadığı ev, 7 kiliseler gibi) sadece arkeologlar için değil Ege'yi modern imkanlarda yaşamak isteyen tüm ziyaretçilere için çok cazip bir bölgedir.

Ege kıyıları sunduğu olağanüstü yeşili ve mavisiyle dünya turizminin gözbebeğidir. Özellikle Ege özgü teknelerle yapılan mavi turları keşfedilmemiş koyların derin maviliğini, çam ve günnük ormanlarının yeşiliyle birleştirerek ziyaretçilere unutulmaz anlar yaşatır. Tarihin her döneminde topraklarında konuk ettiği zengin uygarlıklarla yoğrulmuş ve tüm bu uygarlıkların zengin kültür mozaiğini yansıtan bölge, ipek yolu tüccar kervanlarının Uzakdoğu'dan tarihi Sart şehrine gitmek üzere kullandıkları yolun da güzergahıdır.

Bölge, tarihinden miras aldığı bu renkli ve dinamik yapısını günümüzde de sürdürmekte, en büyük ili ve merkezi konumundaki İzmir ve hemen hepsi büyük atılımlar gösteren Denizli, Manisa, Aydın, Uşak, Muğla, Balıkesir, Afyon ve Kütahya illerini içinde barındırmaktadır.

Ege Bölgesi turizmi ile ilgili daha ayrıntılı bilgi için aşağıdaki siteleri ziyaret edebilirsiniz.



Faydam dokunmuşsa ne mutlu bana :D
 
moby dick:herman melville'in romanı(1851),beyaz balina moby dick ile onu denizden denize kovalayan kaptan achab arasındaki şavaşın destanıdır.bir şiir ve masal havası taşıyan bu eser balinanın cisimleştirdiği kötülük kuvvetlerine karşı insanoğlunun giriştiği savaşı temsil eder.achab,dünyanın düzensizliğine hakim olmak,hayata bir anlam vermek,kötülüğü yenmek isteyen bir insandır.ne yazık ki,sonunda yenik düşer ve balinanın kurbanı olur.kötümser olan yazar gerçeküstü ve umutsuz bir dünya görüşünü,kutsal kitap'tan,shakespeare'den ve XVII.yy.ingiliz yazarlarından (özellikle sir thomas brown'dan) etkilenen kusursuz ve olağanüstü bir biçimde belirtir.yazarın sağlığında hiç tutunmayan bu roman,ancak birinci dünya savaşı'ndan sonra halkın ilgisini çekti.john huston,bu romana dayanan bir film yaptı(1956).
 
Geri
Üst