HAKAN
YalnıZ Kurt
- Katılım
- 12 Şub 2009
- Mesajlar
- 1,922
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
EFE Kimdir?
EFE, zeybek gruplarının başıdır. Zeybekler arasında kahramanlık yapmış cesur ve mert kişiler arasından seçilir. Efe olmak için zeybekler arasında yaşça büyük olmak önemli değildir.
EFE; zulme, işkenceye, haksızlığa başkaldıran ve silahlanıp dağa çıkan, Kızan larıyla birlikte fakir fukarayı koruyup gözeten, zalimleri tepeleyen, ulusal çıkarları düşünerek gerektiğinde yurt savunmasına koşan yiğittir.
EFE kelimesinin başka anlamları da vardır. Mesela; Ege bölgesinin köy yiğitlerine, gençlere "EFE" denir. Zeybek sözü de "EFE" anlamında kullanılır
Efe, zeybeklerin başıdır. Zeybekler, kızanlardan sorumlu kolbeyi dirler. Kı zanlar ise efenin buyruğundaki askerlerdir.
Nasıl Efe Olunur ?
Efe olabilmenin bazı koşulları vardır. Eğer Zeybekler yaptıklarıyla ün kazanmışlarsa, cesur, mert, acizleri koruyan değillerse onlara “EFE” adı yakıştırılamaz. Yüksek yaylalar, dağlar ve doğa; Efelerin, Zeybeklerin karakterini etkilemiştir. GURUR ve SUKUNET…
Efeler birbirlerine ateşli silah çekmezlerdi. Zira bu korkaklık sayılırdı. Mintanlarının yaka düğmeleri sürekli açıktır. Sakal bırakmazlar, pala bıyıklıdırlar. Başları ustura ile tıraş edilir, arka ortadan “Perçem “ sarkardı. Bindikleri at erkek, koşumlarının metal aksamları gümüştendir. Ayaklarında “kayalık” denilen özel işlemeli çizmeler bulunur. Uzun namlu’lu silah olarak da “Filinta “ taşırlardı.
Zeybekler, Efelik müessesesinin temel elamanlarıdır. Zeybek’in Özbekçede “Silahlı Kişi” anlamına geldiği bilinmektedir. Zeybekler efelerin yanında birer kol beyi gibidir. Zeybek emrine verilen gençleri , yani kızanları yönetir,eğitir. Kızanlıktan yetişmiş, üstün özellikleriyle dikkati çekmiş, nişancı, zeki ve çok cesur kişiler zeybek olabilirler.
Zeybeklik Türkmenlerin Batı Anadolu’ya gelmeleri ile ortaya çıkmıştır. Bu nedenle de kökleri Türkmenlere kadar uzanmaktadır. Şemsettin Sami “Kamus-u Türki” adlı eserinde Zeybekliği hafif silahlı ve güvenliği sağlamakla görevli eski bir sınıf asker olarak tanımlamaktadır.
Gerçekten de zeybekler Anadolu’da esas olarak kolluk görevi görmüşlerdir. Bunlar, yolları koruyorlar ve her iki fersah ta bir bulunan kervansaraylarda ve mola verilen yerlerde bekçilik yapıyorlardı. Bu hizmetleri karşılığında ise, yollardan geçen yolculardan aldıkları az miktardaki paralarla geçimlerini sağlıyorlar, ancak bu işi yaptıklarından dolayı buralardan zor kullanarak para almıyorlardı.
Zeybekler tutuculuktan uzak kişiler olduklarından bazı zamanlarda adları gavura da çıkmıştı. Aynı zamanda derbentlik yaparak ve ayanların maiyetlerinde bulunarak da geçimlerini sağlıyorlardı
- Bu koca dağların sahibi kim?
- Erimiz!
- Yiğiti kim?
- Efemiz!
- Yiğit kime derler?
- Sözünde durana, efesiyle ölene !
- Korkak kime derler?
- Sözünden dönüp, aman diyene!
- Varyemezlere acımalı mı, dayak mı haktır?
- Dayak haktır!
- Susuz derelerde kavak bitermi?
- Bitmez.
- Bitkisiz diyarlarda duman tütermi?
- Tütmez.
- Adem kuşağına bel bağlanırmı?
- Bağlanırsa ağlanır.
- Yiğitlerde ne yoktur?
- Merhamet yoktur.
- Şeytan’a bel bağlanır mı?
- Yardımcımızdır bağlanır!
- Sözünde durmayan kahpe bacının kızanı olsun mu?
- Olsun.
- Şu dualı yatağan böğrüne batsın mı?
- Batsın.
- Doğru söylediğine Nasuh tövbesi olsun mu?
- Olsun.
ıNCE EFE
Efem gelir başında sarı yazması,
Duramamış karşısında yunan bozması,
çelemez aklını elin yosması,
Sen yÜrÜ be ince efem namında yÜrÜr.
İnce Efem yÜrÜr bakmaz ardına,
Adamış kendini halkın derdine,
Efem yemin etmiş kendi kendine,
Acep hangi namert karşında durur.
Benim efem çıkmaz öyle dağlara,
Vatanı yem etmez itlere, çakallara,
Sana karşı olanın, ben şaşarım aklına,
Cesaret edipte seni kim vurur.
Sorulursa ince efem, bu zamanın efesidir,
Halkının yanında, mazlumların sesidir,
Kuvayi Milliye'nin KÜtahya şubesidir,
Uzak değildir efem, efemi arayan bulur.
EFE, zeybek gruplarının başıdır. Zeybekler arasında kahramanlık yapmış cesur ve mert kişiler arasından seçilir. Efe olmak için zeybekler arasında yaşça büyük olmak önemli değildir.
EFE; zulme, işkenceye, haksızlığa başkaldıran ve silahlanıp dağa çıkan, Kızan larıyla birlikte fakir fukarayı koruyup gözeten, zalimleri tepeleyen, ulusal çıkarları düşünerek gerektiğinde yurt savunmasına koşan yiğittir.
EFE kelimesinin başka anlamları da vardır. Mesela; Ege bölgesinin köy yiğitlerine, gençlere "EFE" denir. Zeybek sözü de "EFE" anlamında kullanılır
Efe, zeybeklerin başıdır. Zeybekler, kızanlardan sorumlu kolbeyi dirler. Kı zanlar ise efenin buyruğundaki askerlerdir.
Nasıl Efe Olunur ?
Efe olabilmenin bazı koşulları vardır. Eğer Zeybekler yaptıklarıyla ün kazanmışlarsa, cesur, mert, acizleri koruyan değillerse onlara “EFE” adı yakıştırılamaz. Yüksek yaylalar, dağlar ve doğa; Efelerin, Zeybeklerin karakterini etkilemiştir. GURUR ve SUKUNET…
Efeler birbirlerine ateşli silah çekmezlerdi. Zira bu korkaklık sayılırdı. Mintanlarının yaka düğmeleri sürekli açıktır. Sakal bırakmazlar, pala bıyıklıdırlar. Başları ustura ile tıraş edilir, arka ortadan “Perçem “ sarkardı. Bindikleri at erkek, koşumlarının metal aksamları gümüştendir. Ayaklarında “kayalık” denilen özel işlemeli çizmeler bulunur. Uzun namlu’lu silah olarak da “Filinta “ taşırlardı.
Zeybekler, Efelik müessesesinin temel elamanlarıdır. Zeybek’in Özbekçede “Silahlı Kişi” anlamına geldiği bilinmektedir. Zeybekler efelerin yanında birer kol beyi gibidir. Zeybek emrine verilen gençleri , yani kızanları yönetir,eğitir. Kızanlıktan yetişmiş, üstün özellikleriyle dikkati çekmiş, nişancı, zeki ve çok cesur kişiler zeybek olabilirler.
Zeybeklik Türkmenlerin Batı Anadolu’ya gelmeleri ile ortaya çıkmıştır. Bu nedenle de kökleri Türkmenlere kadar uzanmaktadır. Şemsettin Sami “Kamus-u Türki” adlı eserinde Zeybekliği hafif silahlı ve güvenliği sağlamakla görevli eski bir sınıf asker olarak tanımlamaktadır.
Gerçekten de zeybekler Anadolu’da esas olarak kolluk görevi görmüşlerdir. Bunlar, yolları koruyorlar ve her iki fersah ta bir bulunan kervansaraylarda ve mola verilen yerlerde bekçilik yapıyorlardı. Bu hizmetleri karşılığında ise, yollardan geçen yolculardan aldıkları az miktardaki paralarla geçimlerini sağlıyorlar, ancak bu işi yaptıklarından dolayı buralardan zor kullanarak para almıyorlardı.
Zeybekler tutuculuktan uzak kişiler olduklarından bazı zamanlarda adları gavura da çıkmıştı. Aynı zamanda derbentlik yaparak ve ayanların maiyetlerinde bulunarak da geçimlerini sağlıyorlardı
- Bu koca dağların sahibi kim?
- Erimiz!
- Yiğiti kim?
- Efemiz!
- Yiğit kime derler?
- Sözünde durana, efesiyle ölene !
- Korkak kime derler?
- Sözünden dönüp, aman diyene!
- Varyemezlere acımalı mı, dayak mı haktır?
- Dayak haktır!
- Susuz derelerde kavak bitermi?
- Bitmez.
- Bitkisiz diyarlarda duman tütermi?
- Tütmez.
- Adem kuşağına bel bağlanırmı?
- Bağlanırsa ağlanır.
- Yiğitlerde ne yoktur?
- Merhamet yoktur.
- Şeytan’a bel bağlanır mı?
- Yardımcımızdır bağlanır!
- Sözünde durmayan kahpe bacının kızanı olsun mu?
- Olsun.
- Şu dualı yatağan böğrüne batsın mı?
- Batsın.
- Doğru söylediğine Nasuh tövbesi olsun mu?
- Olsun.
ıNCE EFE
Efem gelir başında sarı yazması,
Duramamış karşısında yunan bozması,
çelemez aklını elin yosması,
Sen yÜrÜ be ince efem namında yÜrÜr.
İnce Efem yÜrÜr bakmaz ardına,
Adamış kendini halkın derdine,
Efem yemin etmiş kendi kendine,
Acep hangi namert karşında durur.
Benim efem çıkmaz öyle dağlara,
Vatanı yem etmez itlere, çakallara,
Sana karşı olanın, ben şaşarım aklına,
Cesaret edipte seni kim vurur.
Sorulursa ince efem, bu zamanın efesidir,
Halkının yanında, mazlumların sesidir,
Kuvayi Milliye'nin KÜtahya şubesidir,
Uzak değildir efem, efemi arayan bulur.