- Katılım
- 6 Haz 2006
- Mesajlar
- 5,121
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 37
'Öğrenci devlet eliyle cemaat yurtlarına götürülüyor'
Eğitim–Sen, İzmir’in Tire ilçesindeki öğrenci yurtlarında Milli Eğitim Bakanlığı’nın yirmi beş kişiyi kabul ettiğini öne sürerek, “Öğrenciler devlet eliyle cemaat yurtlarına gitmek zorunda bırakılıyor” dedi.
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası(Eğitim–Sen) yaptığı yazılı açıklama ile yurt kapasitelerinin düşürülmesi, kamu görevlilerinin yönlendirilmesiyle özel yurt, cemaat yurtları ve evlerine prim verilmek istenildiğini öne sürdü.
-“İLÇEDE CEMAAT YURTLARI VE EVLERİ YAYGIN”-
İzmir’in Tire ilçesindeki Melahat Aksoy Anadolu Öğretmen Lisesi arazisinde 11 milyon TL harcanarak 200 kişi kapasiteli öğrenci yurdu yapıldığını ve 2010 – 2011 eğitim yılı için 150 kişinin konaklaması için gerekli koşulların sağlandığını fakat Milli Eğitim Bakanlığı’nın sadece 25 kişinin kabul edilmesi konusunda talimat verildiğini ifade eden Eğitim–Sen, “Konunun barınma sorunundan daha vahim yönleri olduğu görülmektedir. İlçede cemaat yurtları ve evlerinin yaygın olduğu bilinmektedir. Kapasitelerinin düşürülmesi, kamu görevlilerinin yönlendirilmesiyle özel yurt, cemaat yurtları ve evlerine prim verilmek isteniyor” dedi.
-“CEMAAT UYGULAMASI İÇİN ALAN AÇILIYOR”-
Eğitim–Sen gençlerin içinde bulunduğu durum kullanılarak cemaat örgütlenmesi için özellikle alan açıldığını belirterek açıklamaya şöyle devam etti:
“Çocuğunu özel yurda ya da cemaat yurtlarına göndermek istemeyen aileler ve bu yerlerde kalmak istemeyen öğrenciler kazandıkları okullara gidemeyecekler. Ekonomik yetersizlik sonucu özel yurda gidemeyen öğrenciler için cemaat evlerinin ekonomik olarak cazip hale geldiği de açıktır. Başarılı öğrencilere yapılacak böylesi yardım ve destek süreçleri ile ‘minnet etme’ duygusu üzerinden nasıl ilişkiler üzerine çekilmek istenildiği ortadadır. Milli Eğitim Bakanlığı’nın görevi bu süreci desteklemek değil engellemektir. Kamu hizmetinin amacı kamu yararı güdülmesidir, bazı cemaatlerin ya da girişimcilerin yararının güdülmesi değildir.”
KAYNAK