Durun Ve Düşünün ..(HİKAYE)

demilles

New member
Katılım
23 Haz 2005
Mesajlar
1,605
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
46
Konum
hackhell.com
Adam yeni kamyonuna bakmak için evinden çıktığında üç yaşındaki oğlunun gayet mutlu bir biçimde elindeki çekiçle, kamyonunun kaportasını mahvettiğini görmüş .Hemen oğlunun yanına koşmuş ve çocuğun eline çekiçle vurmaya başlamış. Biraz sakinleşince oğlunu hemen hastaneye götürmüş . Doktor çocuğun kırılan kemiklerini kurtarmaya çalıştıysa da, elinden birşey gelmemiş ve çocuğun iki elinin parmaklannı kesmek zorunda kalmış. Çocuk ameliyattan çıkıp, gözlerini açtığında bandajlı ellerini farketmiş ve gayet masum bir ifadeyle ,

"Babacığım, kamyonuna zarar verdiğim için çok üzgünüm," demiş ve sonra babasına şu soruyu sormuş:

"Parmaklarım ne zaman yeniden çıkacak ?" Babası eve dönmüş ve intihar etmiş.

Birisi masaya süt döktüğünde ya da bir bebeğin ağladığını işittiğinizde bu öyküyü anımsayın . Çok sevdiğiniz birine karşı sabrınızı yitirdiğinizi anladığınızda, önce biraz düşünün.

Kamyonlar onarılabilir, ama kırılan kemikler ve incinen duygular hiçbir zaman onarılamaz; Genellikle kişiyle performansı arasındaki farkı göremeyiz. Insan hata yapar. Hepimiz hata yaparız. Fakat öfkeyle ve düşünmeden yapılan şeyler, insanı sonsuza kadar rahatsız eder.

Durun ve düşünün. Harekete geçmeden önce düşünün ..

Sabırlı olun ..

Anlayış gösterin ve sevin ...


arkadaşlar ben bu yazıyı okuduğum zaman çok kötü oldum.. :( :( :(
 
Simurg Anka

Rivayet olunur ki, kuşların hükümdarı olan Simurg Anka, Bilgi Ağacı'nın dallarında yaşar ve her şeyi bilirmiş ...

Kuşlar Simurg'a inanır ve onun kendilerini kurtaracağını düşünürmüş. Kuşlar dünyasında her şey ters gittikçe onlar da Simurg'u bekler dururlarmış. Ne var ki, Simurg ortada görünmedikçe kuşkulanır olmuşlar ve sonunda umudu kesmişler.

Derken bir gün uzak bir ülkede bir kuş sürüsü Simurg'un kanadından bir tüy bulmuş. Simurg'un var olduğunu anlayan dünyadaki tüm kuşlar toplanmışlar ve hep birlikte Simurg'un huzuruna gidip yardım istemeye karar vermişler.

Ancak Simurg'un yuvası, etekleri bulutların üzerinde olan Kaf Dağı'nın tepesindeymiş. Oraya varmak için yedi dipsiz vadiyi aşmak gerekirmiş. Kuşlar, hep birlikte göğe doğru uçmaya başlamışlar. Yorulanlar ve düşenler olmuş.

Önce Bülbül geri dönmüş, güle olan aşkını hatırlayıp;

Papağan o güzelim tüylerini bahane etmiş (oysa tüyleri yüzünden kafese kapatılırmış);

Kartal; yükseklerdeki krallığını bırakamamış;

Baykuş yıkıntılarını özlemiş,

Balıkçıl kuşu bataklığını.

Yedi vadi üzerinden uçtukça sayıları gittikçe azalmış.

Ve nihayet beş vadiden geçtikten sonra gelen Altıncı Vadi "şaşkınlık" ve sonuncusu Yedinci Vadi "yokoluş"ta bütün kuşlar umutlarını yitirmiş... Kaf Dağı'na vardıklarında geriye otuz kuş kalmış.

Simurg'un yuvasını bulunca ögrenmişler ki;

"SİMURG ANKA - Otuz Kuş" demekmiş.

Onların hepsi Simurg'muş. Her biri de Simurg'muş. Simurg Anka'yı beklemekten vazgeçerek, şaşkınlık ve yokoluşu da yaşadıktan sonra bile uçmayı sürdürerek, kendi küllerimiz üzerinden yeniden doğabilmek için kendimizi yakmadıkça, her birimiz birer Simurg olmayı göze almadıkça bataklığımızda, tüneklerimizde ve kafeslerimizde yaşamaktan kurtulamayacağız.

Şimdi kendi gökyüzünde uçmak zamanıdır...
 
çok güzel bir hikaye
peki bizlerde ançak başımız dertde girdiği zaman dünya yaşanmaz olduğu zaman mı kurtarıcımızı arayacağız
bizim kuşlardan farklı bir özelliğimiz varken gelecekte neler olacağını başımıza gelecek felaketleri şimdiden görebiliyorsak neden bir kurtarıcı gelmesi hayalini kuruyoruzda kurtarıcı kendimiz olmuyoruz
bu bilinçsiz tüketim çılgınlığına ne zaman bir son vermeyi düşünüyoruz
tüketecek bir şey kalmadığında mı
umarım bu güzel hikaye bizlere anlatmak istediğini anlatır
umarım bu güzel hikayede anlatılmak istenilen insanlar tarafından anlaşılır
bunun bir masal olmadığının farkına varılır

demilles böyle güzel bir hikayeyi bizimle paylaştığın için sanada teşekkür ederim
 
ibret alınması gereken bir yazı paylaşımın için saol dostum :(
 
ajan flood yapma
 
Geri
Üst