Durmak Yok Yola Devam !..

emrah1607

Banned
Katılım
21 Tem 2007
Mesajlar
1,436
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
ATALARIMIN İZİNDEN
Başbakan bu meseledeki konumunu saptamak istiyorsa Joost Lagendijk’ın ne dediğine baksın.

AB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı olan Lagendijk bile onu savunamıyorsa dediklerinin, yaptıklarının tutar yeri yok demektir.

AKP iktidarının hemen her sorunlu durumda yanında yer alan Joost Lagendijk, son olayda Erdoğan’a eleştiri dozu yüksek bir uyarıda bulunmuştur:
“Bir başbakan, hakkında kötü haber yapılıyor diye medyaya şantaj yapma ya da baskı kurma yolunu tercih etmemelidir. Politikacı olarak, hele bir de başbakansanız buna alışık olmanız gerekir.”

Başbakanların, gerçek olmayan iddialarla suçlandığı zamanlar olmaz mı olur. Lagendijk öyle durumlar için de şöyle yol gösteriyor:
“Hakkınızda yalan haber yayınlandığını düşünüyorsanız mahkemeye gidersiniz. Bunu çözmenin yolu budur!”

Şu sözleri de asıl korkusunu açığa vuruyor:
“Bu tür baskıcı yaklaşımların otosansür ortamı yaratmamasını umuyorum...”

Saf Avrupa çocuğu

Yani Başbakan’ın tehditle, şantajla oluşturduğu baskı havasının bizleri sindireceğinden, medyayı kendi kendini sansür etmek gibi bir duruma sürükleyeceğinden endişe ediyor.

Garibim farkında değil ki onun korktuğu şey, Başbakan’ın tam da gerçekleştirmek istediği hedeftir!
Çünkü başka kurtuluş olmadığını görmüştür.
Hangi nedenle medyayı dava edecek?

Alman mahkemesinin ortaya çıkardığı rezillikleri halka duyurduğumuz için Türk mahkemeleri bize ceza mı verecek?
Hayır sadece Başbakan alay konusu olacaktır!
Din-iman sömürüsünün biriken günahı volkan gibi patlamış, lâvlar suçluları kovalamaya başlamıştır artık.

Davanın istikameti AKP’nin sıkışacağını gösteriyor. Belli ki Başbakan Erdoğan Alman savcının iddianamesini medyadan daha önce elde etmiş, vermekte zorlanacakları bir hesabın sorulacağı günün yaklaşmakta olduğunu fark etmiştir.

Tehdit ve şantaj yapacak kadar ileri gitmesinin sebebi, o hesabı vermekten mümkünse kurtulmak, hiç değilse ertelemektir.

Çünkü Alman savcının iddianamesi, merhamet dolandırıcılığı ile elde edilen büyük paraların AKP iktidarını inşa eden kaynak olduğunu ifade etmektedir. Bu dolandırıcılık YİMPAŞ’a kadar dayanıyor. İşte:

AKP’nin finansmanı...

“YİMPAŞ Holding AŞ, dünyanın her yerinde şube ve şirketler kurmuş, binlerce yatırımcıdan paralar toplayarak zimmetine geçirmiş, bunları Türkiye’de AKP gibi parti ve İslâmi örgütlerin finansmanında kullanmıştı..”

Uluslararası Polis her yerde Dursun Uyar’ı ararken o nasıl AKP’li bakanlarla namazda saf tutabiliyordu cevabı burada yatıyor!

Deniz Feneri skandalının dünkü duruşması sırasında soruşturmayı yürüten polis şefi, Almanya ve Türkiye’deki derneklerin, aynı bedenin iki kolu gibi hareket ettiğini gösteren kanıtlar getirdi mahkemenin önüne.

Mahkeme de bu kanaate ortak olursa AKP iktidarı etrafında oluşan yeni zenginlerin ipliği pazara çıkacak, bugün iktidar kullanan pek çok siyasetçi ve kolladıkları eş, dost, akrabaları ve partidaşları “nereden buldun?” sorularına muhatap hale düşeceklerdir.

Alman mahkemesi hükmünü verdikten sonra halk, Türkiye’deki suç ortaklarını da yargılanırken görmek isteyecektir.

“Gittiği yere kadar gidilsin” demek kolay.. Millet Başbakan’ın Ergenekon davasındaki kararlılığı ve tez canlılığı Deniz Feneri’nde de tekrarlamasını boşuna bekleyecektir.

Ama Başbakan, öfke üstüne kurulu siyasetle Türkiye’yi yönetemeyeceğini anlayacaktır.
Bunu şimdiden görse iyi olur.
“Durmak yok, yola devam” demek sırası şimdi adaletindir!

http://www.asahaber.com/modules.php?name=Konuk_Yazilari&file=yazi_oku&sid=894
 
Geri
Üst