DeeD
New member
- Katılım
- 7 May 2008
- Mesajlar
- 208
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 34
Dos Santos: Rijkaard’ın Takımının Bir Parçası Olmak Gururdur
Galatasaray’ın yeni transferi Meksikalı yıldız Giovani Dos Santos, Türkiye’deki ilk röportajını Galatasaray Televizyonu canlı yayınında verdi.
Onlarca, yüzlerce belkide binlerce taraftar havaalanına akın etti ve Giovani Dos Santos’u karşıladı. Bu ilgiyle ilgili neler söyleyecek?
İnanılmaz birşeydi. Ben hayatımda böyle birşeyi hiç yaşamadım. Beni böyle karşılayan taraftara teşekkür etmek istiyorum. Gerek gösterdikleri sevgi, gerekse o hissettiğim sıcaklık beni tabiki motive edecek. Bu yüzden teşekkürü borç bilirim.
Bu sevginin karşılığı tabiki güzel futbol olacak. Bu anlamda 20 yaşındaki yıldız sorumlulukla ilgili neler söylemek ister?
Bu tabiki motive edici bir unsur. Fakat diğer yandan bende taraftarın çok şey beklediğini bilmem ve bunun bilincinde olmam ve benimde kendimi buna adapte etmem gerekiyor. Göz ardı edilmemesi gereken bir durum var. Ben taraftara sorumlu olduğum kadarıyla teknik heyete karşı da sorumluyum. Çok büyük bir kulübe karşı yerine getirmem gereken sorumluluklar var. Dolayısıyla çalışmam gerekecek.
Peki transfer öyküsünden bahsedebilir mi bize? Bizim transfer sihirbazı diye nitelendirdiğimiz Haldun Üstünel nasıl ikna etti kendisini?
Teknik Direktörümüz sayın Frank Rijkaard’ın ilk görüşmesi oldu. Bunu bana değil babama yaptı. İlk görüşmeden sonra kulüp bana olan ilgisini Haldun Üstünel vasıtasıyla gösterdi. Büyük bir kulüp olduğundan, beklentilerden ve hedeflerden bahsettiler. Bende Galatasaray’a gelmeye karar verdim.
Transfer teklifi aldığı zaman Galatasaray’la ilgili neler biliyordu. Yada araştırmaya başladığı zaman neler ikna edici oldu Galatasaray’a gelmesi için?
Ben Galatasaray’ı zaten biliyordum. Galatasaray güçlü bir geleneğe sahip bir kulüp ve Galatasaray her zaman ya Şampiyonlar Ligi’nde yada Avrupa Ligi’nde adını duyduğumuz bir takım. Diğe yandan beni tanıyan Frank Rijkaard ve teknik heyetin birlikte olması gelince bir yandan büyük bir kulüp diğer yandan büyük bir teknik direktörle çalışacak olmam tabiki benim Galatasaray’a gelmemi sağlayan iki farklı unsur oldu. Transfer dönemi ilk açıldığından itibaren ben Galatasaray gelmek istediğimi biliyordum ve bunun için gerekli tüm adımları attık. Ve ben Galatasaray’a geldim.
Kendisini Barcelona’da tanıdık daha sonra İngiltere’nin yolunu tuttu. İngiltere’de işler istediği gibi gitmedi. Talihsiz dönemin sebeplerini öğrenebilirmiyiz?
Ben Barcelona’dan İngiltere’ye giderken tabiki çok iyi şeyler yapmak amacıyla gittim. Amacım Barcelona’dakinden daha fazla süre alabilmek, daha fazla maç oynamaktı. Ancak ne yazıkki ne beklediğim dakikaları alabildim, ne de beklediğim sayıda maç oynayabildim. Öyle zannediyorumki istediğim başlangıçı yapamadım. İlk başta adaptasyon evresini kolaylıkla geçiremedim fakat şimdi yepyeni bir başlangıç yapıyorum. Oynamak istiyorum. Tek hedefim bu. Barcelona gibi bir kulüpte yetişmiş bir oyuncu olarak çok yüksek potansiyelim olduğuna inanıyorum ve yapabildiklerimi hayata geçirmem gerek. Yeteneklerimi göstermem gerek. Dolayısıyla Galatasaray benim için yepyeni bir başlangıç ve elimden geleni yapacağım ki kendi potansiyelimi ortaya çıkarabileyim, kendi potansiyelimi görebileyim.
Sanıyorum burada adaptasyon sorunu yaşamayacak. Çünkü hem kendi vatandaşları Jo ve Elano var, hemde dünyaca ünlü isim yapmış profesyonel insalar var. Harry Kewell, Milan Baros, Keita ve Kaptan Arda gibi.
Size tamamen katılıyorum. Tanıdığım oyuncular var, nasıl oynadıklarını bildiğim oyuncular var fakat bütün bunların yanısıra ben çok oynamak istiyorum. Birde çok oynamak istediğiniz bir dönemde sizi tanıyan sizinle yapabileceğini bilen ve sahada sizden ne beklediğini bildiğiniz bir teknik direktörle çalışmak tabiki çok önemli bir fırsat. Dolayısıyla bende bu fırsatı değerlendirip, elimden geleni sahaya ve takıma vererek hiçbir adaptasyon sorunu yaşamadan bu kısa devreyi çabuk atlatmayı düşünüyorum.
İlk kez Frank Rijkaard Barcelona’da kendisine şans verdi. Athletic Bilbao maçıdan kendisini vitrine çıkardı. Bu iki isim şimdi Galatasaray çatısı altında birleşti. Bu itici ve ateşleyici bir güç olacak mı Dos Santos için?
Bu tabiki benim için çok önemli bir fırsat ve tabiki çok heyecan verici bir durum. Bana ilk şans tanıyan teknik direktörle birkaç yıl sonra yolumuz yine çok önemli büyük bir kulüpte kesişiyor. Bana Rijkaard hakkıda ne söylersin diye sorarlarsa sorsunlar benden hep iyi şeyler duyacaklar. Benim bildiğim hocamız gerek oyuncusuna gerekse takımın birliğine önem veren ve onların üzerine titreyen, her zaman bu birliğin yada dikkatin önemine inanmış bir hoca. Dolayısıyla kendisiyle yine çalışabilmek ve Frank Rijkaard’ın takımının bir parçası olmak benim için çok büyük bir gurur kaynağı
Ateşleyici etkilerden biri de Meksika Milli Takımı’yla Dünya Kupası’nda mücadele etme ihtimalinin olması. Bu anlamda devamlı forma giyebilmesi için de Galatasaray uygun bir yer.
Yine bir Dünya Kupası yolundayız. Bu şampiyonaların olduğu yıllarda oyuncular her ne kadar kulüpleriyle oynadıkları maçlar çok büyük önem taşısa da o sezonun sonunda milli takımlarıyla yapacaklarını maçları da ister istemez düşünürler. Bunu engellemek gerçekten çok kolay değil. Fakat ben prensip olarak her hafta önümüzdeki maçı düşünüp ona göre hazırlanmayı tercih ederim. Bir sonraki maça konsantre olmayı tercih ederim. Bunun için gerek antrenmanlarıma, gerekse yaşantıma dikkat ederim. Dolayısıyla ben sezon sonunda görevimi yapabildiysem, becerilerimi yansıtabildiysem, milli takımımızın teknik direktörü de beni milli takımın bir parçası olarak görmek isterse bu beni çok mutlu eder.
Biraz da oyun yapısından söz edelim. Hücum bölgesinde her mevkide oynayabilen bir oyuncusun. Serbest bir oyuncu olarak oynarsa mı daha etkili olur yoksa herhangi bir kanada bağlı kalmak suretiyle mi? Oyun yapısı hangisine daha müsaittir?
Ben gerek ortasahada gerekse hücum hattının her tarafında oynayabiliyorum. Ancak hangi bölgede kendimi daha rahat hissedebileceğimi söylemek bana düşmez. Çünkü bu kararı veren hep teknik direktör olur. Daha önce de zaten beni herhangi bir noktada oynatma kararını teknik direktörler verdi. Dolayısıyla benim bu konuda herhangi bir görüş ileri sürmeyip, gerek ortasahada, gerekse hücum hattında teknik direktörüm beni nerede görevlendirirse orada kendisinin benden istediklerini yerine getirmem gerekir. Nerede oynayacağımı söylemek bana düşmez.
Çok çabuk süratlenebilen bir oyuncusun. Kanatta oynadığı zaman sıfıra indiğinde yapacağı ortalarla Jo’yu rahatlatabilecek, takımın gol yükünü üstlenebilecek bir oyuncusun. Bu konuyla ilgili neler söylemek istersin?
Söylediğinizde haklısınız. Bunun yanı sıra ben pas alıp vermeyi, arkadaşlarıma yardımcı olmayı çok severim. Sonuç itibariyle aslında önemli olan benim ne istediğimden, ne yaptığımdan çok benim yaptıklarımın takıma yardımcı olup olmadığıdır. Ben takımın bir parçası olarak takıma yardımcı olabiliyorsam bence en önemlisi budur.
En uçta oynadığın zaman savunma arkasına inanılmaz koşular yapıyorsun. Bu bağlamda Avrupa Ligi’nde Galatasaray’a çok faydalı olacağın aşikar. Bu konuyla ilgili bir değerlendirme yapabilir misin? Avrupa Ligi’nde kontratak futbolu oynanması gerektiği zaman ileri uçta oynarken çok faydalı olacağın fikrine katılır mısın?
Bir oyuncu oynayabileceği maksimum maç sayısını oynamak ister. Fakat benim şu anda elimden gelen oynayabildiğim tüm maçlarda elimden geleni takıma katarak, takımın başarısına yardımcı olmak.
Sezon sonuna kadar kiralıksın. Galatasaray’daki hedefin nedir? Galatasaray’a gelirken kendi kariyerin açısından neyi hedefledin?
Ben buraya doğru şeyler yapmak üzere geldim. Ben bu ikinci yarıda iyi bir iş ortaya koyarsam, sezon sonunda Galatasaray ve Tottenham anlaşırsa, tabi ki burada kalmak benim hoşuma gider. Benim amaçladığım iyi ve güzel şeyler yapmak.
Barcelona, Tottenham ve Meksika Milli Takımı’nda 17 numaralı formayı giydin. Burada 30 numaralı formayı seçmenin özel bir nedeni var mı?
Evet daha önce 17 numarayı taşıdım hep. Fakat Galatasaray’da 17 numara müsait değildi. Ben de bu noktada numaranın bir önemi yok dedim. 30 da gayet güzel bir numara. Daha önce 17 numara giymiş olmam 30 numarayı taşıyamayacağım anlamına gelmez. 30 ile devam edeceğim.
Meksika futbolu deyince bizim aklıma Hugo Sanchez geliyor. Türk futbolu deyince senin aklına kim geliyor?
Doğrusu benim dikkatimi futbolcu isimlerinden çok kulüpler çekti. Türk futbolu hakkında da İspanya’da herkes az çok bir fikir sahibi olur. Çünkü orada senelerce oynamış bir Nihat gerçeği var. Ben de Türk futbolunda şimdiye dek hep Galatasaray’ın adını duydum. Dolayısıyla bir yandan Nihat, diğer yandan Galatasaray’dır.
Türkiye’de taraftarlar takımlarına çok bağlıdır. Takımlarını karşılıksız severler. Havaalanında da bunun bir bölümünü gördü. Futbolcular da bundan büyük haz alırlar. Son olarak taraftara bir mesajın var mı?
Ben bu kulübün bir parçası olduğum için çok mutluyum. Bu akşam ben gerek kulübün büyüklüğünü, gerekse taraftarın büyük sevgisini yaşama imkanına sahip oldum. Bu bana bir yandan çok büyük bir mutluluk, diğer yandan ise çok büyük bir motivasyon, çalışma isteği veriyor. Ben şimdi var gücümle çalışmak istiyorum ki herkesi memnun edebileyim ve taraftar için önemli bir oyuncu olmaya gayret edeyim.
Galatasaray.org